/i/Okul

"Eğitim, kafayı geliştirmek demektir, belleği doldurmak değil."
  1. 1.
    0
    Oldukça uzun zamandır gibişiyorduk ama Mike’ın boşalmaya hiç niyeti yok gibiydi. Bir makina gibi gibiyordu ve hiç de yorulmuş görünmüyordu. Bir süre sonra, gibilme sırası yine bana gelmişti. Mike, ben tutup yatağın üzerinde domalttı. Bir yandan Juli’yi gibmeye devam ederken, arkama doğru eğilerek, amımı yalamaya başladı. Ben de yüzüm Juli’ye dönük bir şekilde, istemsizce Juli’nin dudaklarını yapıştım. Mike, amımı güzelce yaladıktan sonra, gibini Juli’den çıkartıp, aynı hızda benim amıma geçirdi. Bir anda nefesimin kesildiğini farkettim ve daha ne olduğunu bile anlayamadan, az önce aynı Juli’yi gibtiği gibi şimdi de beni gibmeye, amımı dağıtmaya başladı Mike. Belimden tutup, her sokuşunda kendine doğru çekmeye çalışıyordu bense, her seferinde abanarak içime giren yaraktan biraz kaçmaya çalışırcasına kendimi öne atmak istiyordum ama Mike’ın kollarına karşı gelmem çok da mümkün olmuyordu. Az önce Juli’den yükselen çığlıklar, şimdi benden duyuluyordu ama aksi mümkün değildi zaten. O koca yarak, tüm gücüyle amımın parçalıyordu.

    Her ne kadar amımın içine büyük dildolar sokmaya alışık olsamda, bu tempo ve bu şiddette gibilmek benim için bile sıradışıydı. Mike, hiç acımadan gibiyordu. Ben onun kucağındayken tamdıbını içime alamadığım gibi, sanıyorum artık tamamen giriyordu içime. Mike belimi kavramış bir durumdayken, öne kaçamadığım için, dizlerimi yavaş yavaş indirirerek ondan uzaklaşmaya çalışıyordum. Bu sayede, Mike her abandığında gibinin bir kısmının dışarda kalabileceğini ümit ediyordum. Ama düşündüğüm şey tam tersine dönmeye başladı. Ben dizlerimi aşağıya doğru indirdikçe, bir süre sonra yatakta yüz üstü yatar hale geldim. Mike da bunu fırsat bilip, yatağın üzerine çıktı. Şimdi, tam arkamda, tüm vücudunun ağırlıyla üstüme abanır bir pozisyonda gibiyordu Mike beni ve kaçacak hiçbir yerim kalmamıştı. Juli ise yanımda uzanmış, bir yandan kendi amıyla oynayıp bir yandan da bizi izlemekten çok keyif alıyor gibi gözüküyordu.

    Bi ara Juli yataktan kalktı ve Mike’ın arkasında geçti. O sırada öyle tahmin ediyorum ki, Mike’ın iri vücudunun altında, sadece iki yana ayrılmış bacaklarım görünüyordu Juli’nin gözüyle bakıldığında. Ne yaptığını göremiyordum ama, duyduğum seslerden, dolabının çekmesini açtığını ve orada bişeyler aradığını anlayabiliyordum. Çok geçmeden, elinde bir kayganlaştırıcı jel şişesiyle yatağa geri döndü. Gözlerimin içine bakarak:
    “Mike’ın züt gibmeyi ne kadar çok arzuladığını ama benim bunu yapamadığımı biliyorsun. Senin bunu denemeye cesaretin var mı şimdi? Mike’ın gibini zütünde hissetmek ister misin” dedi elinde tuttuğu şişeyi bana göstererek.
    Daha ben cevap bile vermemiştim ve ne cevap vereceğimi de bilemiyordum. O koca yarağı zütümde hissetmeyi tabi ki çok istiyordum ama Mike’ın her ikimizi de nasıl acımasızca gibtiğini düşününce, bunun ne kadar iyi bir fikir olduğu konusunda da tereddüt ediyordum doğrusu. Ancak öyle sanıyorum ki, her ne karar verirsem vereyim ve fikrim ne olursa olsun, onlar kendi aralarında konuşup bunu önceden planlamışlardı sanırım. Mike, zütümü gibecekti...

    Mike, önce amımdan çıkardı gibini ve Juli’nin elindeki jel şişesini açtı. Önce kalçalarımın üzerine bolca döktü ve sonra da kendi eline bir miktar döküp gibini sıvazlamaya başladı. Juli’de elleriyle kalçama dökülen jeli sürmeye başladı. züt deliğimin üzeri kaygan jelle kaplanmıştı. Ağzımdan tek kelime dahi çıkmıyordu. Yattığım yerden kafamı arkaya çevirerek, her ikisinin de nasıl bir keyifle zütümü hazırladıklarını seyrediyordum. ikisi de, birazdan olacaklar için heyecanlı bir bekleyiş içindeydiler. Dakikalardır hayvan gibi bizi giben Mike, şu anda çok sakin ve yavaş hareket ediyordu. Daha önce hiçbir kadının zütünü gibmişmiydi bilmiyorum ama en azından Juli’yi zütten gibemediğini biliyordum. Bundan dolayı da biraz heyecanlıydı sanırım. Juli’nin parmaklarıyla deliğimi hazırlayışını keyifle seyrediyordu Mike, bir yandan da gibini sıvazlamaya devam ediyordu.

    Juli, züt deliğimin artık hazır olduğunu söyleyerek biraz geri çekildi ve bizi izleyebileceği bir şekilde yatağa uzandı. Bir an yüzüne baktım Juli’nin ve göz göze geldiğimizde, onun da en az Mike kadar heyecanlı olduğunu ve Mike’ın zütümü giberken bizi izlemekten ne kadar keyif alacağını hissedebiliyordum. Ben pozisyonumu hiç değiştirmeden olacakları bekliyordum ki, Mike, gibini tutarak yavaş yavaş üstüme uzandı ve gibinin ucunu zütümün deliğine yasladı. Küçük bir baskı uygulayarak, başını zaten iyice kayganlaşmış olan deliğimden içeri soktu. zütüm daha önce gibilmeye çok alışık olduğu için herhangi bir problem yoktu benim için de. Sonrasında, yavaş yavaş, santim santim içime kaymaya başladı. O an, hiç bitmeyecek gibi hissettim. içim giriyor, giriyor ve girmeye devam ediyor gibiydi adeta. Ben, derin bir nefes aldığımda, sonunda Mike’ın gibi de tam anlamıyla zütüme girmişti. Juli, gözlerimin içine bakarak “hazır mısın” diye sordu. Azğımdan tek kelime bile çıkmıyordu, sadece Juli’nin yünüze bakıyordum. Juli Mike döndü ve kafasını yukarı aşağıya hareket ettirerek, “başlayabilirsin” der gibi onay verdi...

    Dördüncü bölüm de burada son buluyor. Devamı gelicek. Takip edin ;)
    BBC-Tiryakisi
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster