Final Part 2

Ertesi gün mavişimle sabahtan buluştum ikimizde cok heyacanlıydık. Kahvaltıya gittik bir pastaneye. Bana askım ya ailelerimiz kabul etmezse dedi Anladığım kadarıyla bunu uzun uzun düşünmüştü yemeği bırakıp sadece bana odaklanmıştı. Elini Basının sağ tarafına koydu ve beni dinlemeye başladı. Hayırlısı dedim ya biliyorum orası öyle ama yani inşallah olmaz da ya olursa ne yapacağız dedi ikna edeceğiz dedim ya ikna olmazlarsa dedi nereye varmak istiyorsun Nesibe dedim ses tonumu değiştirerek yok askım öyle değil biz yine bir yolunu buluruz ama ben ailemi karşıma alamam sende alamazsın biliyorum ailene ne kadar düşkün olduğunu dedi. Dediğinde haklıydı belki bazılarınız eleştirecek beni ama aileni karşına almak çok ayrı bir meseleydi. Allah'a şükür ailemle aramda problemlerimiz yoktu ben onları onlarda beni severdi ama onları karşıma almak, bilmiyordum kulağa cok ağır geliyordu. Bir yolunu buluruz askım ikna ederiz biz birlikte olmak istedikten sonra her şey gerçekleşir Allah'ın izniyle dedim. Çok ikna olmamıştı bana inşallah diyebildi sadece. Ellerini tuttum gözlerime bak dedim o okyanus mavisi gözleriyle gözlerime baktı. Bana söyle ne görüyorsun bu gözlerde dedim bana asık olan çok Sevdiğim birini dedi. Sence o adam seni bırakacak gibi mi bakıyor sana dedim hayır dedi ben senin gözlerinde ne görüyorum biliyor musun dedim bilmiyorum ne görüyorsun dedi çocuklarımın Gözlerini kimden alacağını bildiğim bir anne görüyorum dedim hoşlanmıştı bu lafımdan tebessüm etti biraz da kızardı. Sende hemen kızarıyorsun ya domates gibi dedim ve yanağından bir makas aldım ya ne yapayım sen öyle seyler söyleyince kızarıyorum iste dedi güldüm hadi bakalım simidini bitirde kalkalım dedim askım birazını sen alsana ben bitiremeyeceğim dedi hayret ne zamandır tabağındakileri bitiremez hale geldin dedim nişanımız olacak ya şimdiden yediğime içtiğime dikkat etmeye başladım sende başlasan iyi olur dedi bak sen laf da atar misiz ben asil bu donemde yersem yerim çünkü sen bana yemek yapınca yakacaksın hep bende ac kalacağım o Yüzden şimdi yediğim kadar yiyeyim dedim. Sana yemek yapanda kabahat dışarıda yiyip gelirsen o zaman dedi tribini yesinler dedim keyfin bilir kuralım çok basit beğenmeyen yemez dedi iddialı gördüm sizi Nesibe hanım dedim kıymetini bilene dedi Hesabı ödedim hadi kalkalım dedim git sen ben gelmiyorum dedi hayda trip atmanın Sırası mi şimdi sana da saka yapmaya gelmiyor ha dedim cevap vermedi sen bilirsin dedim ve çıktım kafeden hemen koştu arkamdan asil sana saka yapmaya gelmiyor be dedi ve girdi koluma ha söyle senin yerin benim yanım dedim güldü evet benim yanım sevdiceğimin yani dedi. O kelimeyi duyduğumda içim hala cıs etmiyor desem yalan olur ama sevmiyor da değildim. Daha hiç Nesibe'ye sevdiceğim dememiştim niye bilmiyorum ama diyememiştim iste. Bu sefer etleri biz getirecektik mangalı onlar getirecekti babam aradı oğlum hadi gel et almaya gidelim sonra da biraz alışveriş Yaparız dedi tamam dedim ve kapattım telefonu. Askım babam çağırıyor alışverişe gidecekmişiz ben seni evine bırakayım aksama Görüşürüz zaten dedim. Tamam askım dedi ve mavişimi evine bıraktım. Kapıda sarıldım sen Yüreğini ferah tut kabul etmeseler de bir yolunu bulacağız diye fısıldadım kulağına. Biliyorum askım sana güvenim tam seni seviyorum dedi bende seni seviyorum dedim eve gittim babamla alışverişe gitmek için. Aksam için alışverişimizi yaptık ve artık her şey aksama kalmıştı. içimden dua ediyordum hep inşallah bir aksilik çıkmaz diye. ikna ederim diyordum ama eğer ki işler kötü giderse ikna etmenin hiç kolay olmayacağını biliyordum. Mangal saati yaklaşmıştı iyice. iki ailede mangalda neler olacağını bilmiyordu gerçi biz de bilmiyorduk inşallah kabul ederler diyorduk ve mangal saati geldi çattı. Arabaya bindik ve sahile doğru yola çıktık mavişimin ailesiyle mangal yapmaya.