Çarşambaya kadar biz elifle mesajlaştık. Artık elif hayatımın bir parçası olmuştu. Annem kimle mesajlaşıyorsun diyordu. Zaten o kadar mesajlaşmadığım için annemin de dikkatini çekmiştim. Eliften bahsettiğimde hoşlanıyosun herhalde dedi. yani deyip geçiştirdim. Biz çarşamba gene buluştuk aynı cafede. gene oynadık konuştuk. Bu kız yavaş yavaş beni ele geçiriyordu. Konuşuyoruz konu doğum gününe geldi. Sordu ne zaman diye. Bende söyledim 16 ocak senin dedim. Bu pazar hatta evde parti vericem sen de gelir misin dedi. Düşündüm beyler ondan snra dedim bi işim yok aksilik olmazsa gelirim dedim. Böyle böyle ilerliyordu ilişkimiz onla geçen her dakika ona daha çok aşık oluyor daha çok bağlanıyordum. Perşembe gene skypetan konuştuk. Sıradan konuşmalar. iyi geceler yarın görüşürüz dedi. Yarın görüşemicez işim var dedim. Ne işi dedi bildiğin hesap sordu amk. Neyse ben bi arkadaşıma ödevi için yardım edicem diye yalan söyledim hediye alıcaktım kıza. Cumartesi doluydum pazar da aksilik olur yan yannaklara basmayım diye işimi garantiye almak istiyordum. Cuma okulda baya düşündüm. Kızın günlğk defteri bitiyor ben buna güzel bi günlük alayım içine de güzel bir şiir yazarım on numara olur dedim. Okuldan çıkınca güzel bi defter buldum. içine de Turgut Uyar ın Sen ki, saçından tırnağına kadar bir hürriyete bedelsin. Bu ılık saçlar, bu gözler ama her şeyden önce Yaşadığın için güzelsin. bu dizelerini yazdım. Pazarı iple çekiyodum. Zor da olsa geldi meret gün. Üstüme gömlek altıma kot çeki düzen verip kendime çıktım evden zaten dün adresi vermişti. Sora sora buldum sokağı. Apartmana girdim çaldım kapıyı. Açan...