/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 1.
    -1
    Evet beyler ne kadar talihsiz bir panpanız olduğumu yine ve yine kanıtlıyorum.

    Bir kaçınız daha önce açtığım başlıklardan bilirsiniz belki, yurt dışında yaşıyorum. doğu asya taraflarında. ülkeyi sormayın, ifşa durumu var maalesef.

    Geçen ay başıma gelen olayı anlatmak istiyorum.

    Bir buçuk ay önce, yine arkadaşlarla gidelim nargile filan dedik. güzel bir barımız var, cafe-bar diyelim. Saçlarının uçları hafif morlu, büyük çerçeveli gözlüklü, yaklaşık 1.65-70 boylarında çekik gözlü bir kız benimle aynı kokteili içiyordu. arada göz göze geldiğimiz oldu. bu göz göze gelmelerin sayısı normal boyuttan ilgi çekici boyuta geçtiğinden doalyı kokteili hafifce havaya kaldırıp selam verdim. aynı şekilde yaptı, ve gülümsedi.

    Kızın erkek arkadaşı filan var mı bilmediğimden bir kaç dakika bekledim, belki ortalıktadır. şimdi kavga filan çıkmasın boş yere.

    gelen giden olmadı, ben de ayaklandım, gittim yanına. ingilizce biliyormuş, oo süper diyerekten sevindim içimden. herkes bilmiyor çünkü. iyi konuşmayanlarlada pek takılmam, dediklerimi anlamadıkları oluyor milletin, anlatmaya çalış uğraş dur. sıkıntı...

    Bir saat gülüşmeler, gülümsemeler ve bolca sohbetle geçti. Açıkcası sohbetini çok beğendim, saçma konuşmadan az ve öz ama anlamlı konuşuyordu. Eğitiminin iyi olduğunu ilk baştan anlamıştım zaten.

    O gün numarasını aldım, sonraki gün aradım. her dakika arayıp, mesaj atıp bu yeni arkadaşlığın en baştan bunaltıcı bir evreye girmesini istemedim. bir hafta mesaj ve konuşmayla geçti, ikinci hafta artık buluşalım dedik.

    Pazar günü saat 8 de SkyBistro adında şehrin tam merkezinde (kızılay veya taksim in eş değeri bir mekan) yüksek bir binanın en üst katında bar-restorant tarzı bir mekana gittik. loş ışıklı filan, güzel bir yer.

    2 saat boyunca imalı konuşmaların ardında oldukça şaşırtıcı bir şekilde onunla arkadaştan dafa fazlasını olmak isteyip istemediğimi sordu.

    O anda aklıma siz binler geldi. inciden hadis indi diyebiliriz. işin gücün yok, kızda istiyor, sevmesende, ciddi olmasanda evet de, bir şey kaybetmezsin dedi bir ses. öylelikle işi tatlıya bağladık o gece.

    ondan sonraki iki hafta bildiğiniz klagib buluşmalarla geçti. üçüncü hafta etraftan bu kızla ilgili ilginç şeyler duymaya başladım. çevrem geniş, buralarda haberde çabuk yayılır. bir kaç kişi ciddi olup olmadığımı sordu, dikkatli ol filan dediler. hiç birinin ne demek istediğini anlamadım. pek de takmadım açıkcası, kıskananlar çatlıyordur herhalde mk diyip geçtim.
    (hata 1)

    4. haftanın sonunda bir perşembe günü hem kızın hem benimde yakın arkadaşı olan bir kızın evinin yakınından geçiyordum. bir çok kez evine gittiğim için ve oldukça samimi olduğumuz için ( burdaki insanlar bayağı geniş) aramadan direk evine gittim, uğrayım bir dedim. müstakil ev, güvenlik filan var ancak benim arabayaı daha öncede gördükleri için direk kapı açıldı park ettim girdim eve. kız odasındadır diyerekten üst kata çıktım, merdivenden sola döndüm açık pembe renkli kapıyı açtım. açmamla beynimde beş milyon bomba patlamışa döndüm.

    • *Burdan bir tahmin alayım sizden, ne olmuş olabilir***
    ···
   tümünü göster