Ali du, Burkina fasonun nadir delikanlılarından.Bir kaç hafta önce ateş muhabbetine tanıştık.Son zamanlarda odamda yalnız olduğum için aliyi davet ettim.O da geldi sağolsun kırmadı beni.Ben ona türkçe öğretirken, o da bana dilinin döndüğünce fransızca öğretiyordu.
Bir gece saat üç gibi uyurken alinin yatağında olmadığını fark ettim.Pek önemsemedim. Uyku tekrar beni etkisi altına aldığı an ışık açıldı.Ali benim yattığımı düşündüğünden dolayı rahatlıkla giyinmeye başladı. Beyaz bir insan olsa çok dikkat etmezdim ama merak bütün benliğimi sardı. Baktığım an ürkmüştüm. Kafamı tekrar yastığa koyup hayal mi görüyorum dedim. Tekrar baktığımda ise tansiyonum düştü yattığım yerde.Ali sünnetsizdi.Şeyi uzaylı gibiydi yani bir kafası, kişiliği, benliği, düşüncesi yoktu.Öyle dikkatimi çekti ki uzun süre bakmaktan kendimi alamadım.Ali bunu fark edince gülerek hey dostum dedi. Kendini de hiç bozmadı işin açığı. Dedim amk yamyamı sen hani müslümandın.Bu hafiften bozuldu. Sonra ona çıplak halde zorla şahadet getirtmeye çalıştım.
Ali çarşafa sarılı vaziyette, karşımda suçlu bir çocuk gibi oturuyordu. Anlattığına göre türk okuluna müslüman diye girmiş sonra gönülden müslüman olmuştu ama derdini kimseye anlatamamıştı. Bende yarın onu sünnet ettirmeye zütüreceğimi söyledim.Ali olmaz diyordu utanıyordu. Tüm ısrarlarıma rağmen nuh dedi peygamber demedi. Bende hem sevaba girerim hem çocuğun işi görülür hemde çocukluktan beri içimde kalan doktorluk mesleğinin bir nüshasını gerçekleştiririm diye ona kendim sünnet etmeyi teklif ettim. Mecburen kabul etti.
Sabaha kadar aliyle sünnet nasıl olur diye internetten araştırma yaptık. Sabah dışarı çıktığımda elimdeki alacaklar listem şöyleydi:1m ameliyat ipi, şırıga, lokal anestezi kapsülü, emla adlı krem(lokal anestezi etkisini yitirse diye) bir çift eldiven, makas, iğne ve neşter.
Geldiğimde alinin üstünde istediğim gibi bir tek çarşaf vardı. Bende ciddi olsun diye staj takım elbisemi giyip şırıngayla lokal anesteziyi uyguladım. Küçük bir ereksiyon normaldi. Sonra neşterle kesmeye başladığım an ali aciyo aciyo diye inlemeye başladı. Daha yarısını kesmiştim bu normal değidi. Hemen ikinci plana geçip emla adlı kremi sıvazlayarak şeyine yedirme başladım. Böylece kesinlikle acı hissetmiyecekti.O an büyük ereksiyon gerçekleşti. Ereksiyonla beraber kan akmaya değil fışkırmaya başladı.Ali dahada bağırmaya başlayınca ceketimi çıkardım ve ağzına ısırması için bir kalem verdim. Bütün uğraşlarıma rağmen kan durmuyordu.Git gide daya çok soyunuyordum.En son atletle kalmıştım. Yatağımın çarşafını ali dunun şeyine sarmış onu ereksiyondan çıkması için telkin etmeye çalışıyordum. Başka çarşaflarla sürekli değiştiriyordum. Odada çarşaf kalmamıştı. Ereksiyon git gide daha fazla büyüyordu. Hiç böylesini görmemiştim. Büyüyen şeydeki kan akışı başı boş savrulan bir bahçe hortumunu andırıyordu. Ortalık kan gölüne dönmüştü.
Sonra koşarak yurt müdürüne durumu anlattım. Hepimiz aliyi çıplak halde omzumuza aldık. Yürüyerek üç dakika uzaklıktaki hastaneye, yerlere kanlar damlatarak hızlı adımlarla ilerliyorduk. Yolda ne olduğunu soran vatandaşları başarısız sünnet diyerek geçiştiriyordum.
Odama döndüğümde uluslar arası bir krize yol açtığımın farkında değildim.Ben naptım diye düşünürken içerisi polis doldu. Karakola giderken etrafımdaki haberciler efedim neden sünnet ettiniz arkaşınızı , sünnette ne gibi komplikasyonlarla karşılaştınız şeklinde sorular soruyordu. Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldım.Az önce sabah haberlerinde fotoğrafımı sahte sünnetçi olarak gösteriyorlardı.Ne diyebilirim BiR GÜN KESiNLiKLE BAŞARACAĞIM.