/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 176.
    +1
    "O ceset benim üvey kardeşim." dedim cesede bakarak.
    "Anneme haraket etti,
    bende öldürdüm.
    öfkenin seni nereye zütüreceği belli olmuyo.
    buradayım işte"
    Kafasını kaldırıp bana baktı.
    "iyiki buradasın." dedi sakin bir sesle.
    Güvenini kazanmış gibiydim.
    Güzel bir kızdı.
    Masumdu.
    Olmaması gereken bir yerdeydi.
    içimi bir sıcaklık kapladı.
    "Gidebilirsin." dedim.
    Arkasını dönüp cesetlere baktı.
    "Ya onlar?"
    "Ben hallederim merak etme." dedim endişeli görünüyordu.
    "Araba kullanmayı biliyo musun?" diye sordum kafasını salladı.
    "Anahtarlar kulübede.
    Arabayı al ve git buradan.
    Bugün burada olanları da unut.
    Ve hayatına kaldığın yerden devam et.
    Yanında kesici alet veya biber gazı taşı.
    Dikkat et kendine.
    Umarım daha uygun bir zamanda yeniden tanışırız... " dedim güldü.
    "Çok isterim." dedi.
    Biraz önce tir tir titreyen o,
    şimdi oldukça sakindi.
    Kulübeden anahtarları alıp arabaya doğru yürüdü.
    Kapıyı açmadan önce "Teşekkür ederim." dedi
    "yani beni kurtardığın için."
    Ardından arabayı çalıştırıp uzaklaştı.
    içimde garip bir his vardı.
    kaybolana dek arabayı izledim.
    Arabanın silüeti,
    karanlık tarafından yutulunca kulübeye döndüm.
    Elim yüzüm kan içindeydi.
    Elimi yüzümü yıkadım iyice.
    Ardından dışarı çıktım.
    Kan izi var mı diye araştırdım el feneri ışığında.
    Yoktu.
    Kulübeye geçip üstümdekileri çıkardım.
    Dedeminkilerden giydim.
    Çıkardıklarımı ise şömide yaktım.
    Betonun donmasını beklemeye koyuldum.
    Uyuya kalmışım.
    Tok bir sesle uyandım.
    "Usta... Usta... " şeklinde sesleniyordu birisi kapıyı yumruklayarak.
    Gözlerimi avuşturarak çıktım dışarı.
    "Buyur abi." dedim kapının girişindeki adama.
    "Yaşlı bir amca vardı burada.
    ona bakmıştım." dedi afallayarak.
    "Köyde abi dedem.
    buyur ben yardımcı olayım." dedim baştan aşağı süzdü beni.
    "Neyse farketmez.
    Bu kulübeyi kiralamak istiyorum.
    Dedenle konuşmuştuk.
    Kamp yapcaz bir hafta burada.
    Al buda paran." diyerek bi deste paea uzattı.
    "Paranı cebine koy abi.
    Çünkü sizin iş yattı.
    Ben kalcam bi kaç gün burada.
    Başka zaman artık." dedim.
    Adam bozuldu.
    "Olur mu ya?
    O kadar plan yaptık arkadaşlarla." dedi ısrarcı bir şekilde.
    "Yapacak bir şey yok abicim.
    Ben varım burada, dedem yok.
    Bana da haber vermeliydiniz.
    Başka zaman artık." dedim.
    Adamın keyfi kaçmış gibiydi.
    "Kapora vermiştim dedene,
    onu ver o zaman." dedi hafif sinirlenmiş gibiydi.
    "Kendinden alırsın üzerimde nakit yok." diyip kapattım kapıyı.
    Tekrar tıklattı kapıyı.
    Açtım.
    "Şimdi istiyorum." dedi sorun çıkarmaya çalışıyor gibiydi.
    "Dedem çanakkalede gidip alabilirsin." dedim.
    Elini yumruk yaptı.
    "Kavga etmek mi istiyorsun?" dedim eline bakarak.
    "Değmezsin." deyip arabasına binip gitti.
    kapıyı kapatıp içeri geçtim.
    Betonları kontrol ettim.
    Donmuşlardı.
    Havanın kararmasını beklemek zorundaydım.
    O zamana kadar,
    Kayığı gölün kenarına çekmekle uğraştım.
    ardından kulübeye gidip kürekleri aldım.
    Döndüğümde şok oldum.
    Geri gelmişti.

    Uzaktan beni izliyordu.
    Bir heyecanla gittim yanına.
    "Neden geldin buraya." dedim sinirli bir şekilde.
    Memnundum ama bu şekilde davranmak zorundaydım.
    "Dün yaptığın iyilikten sonra, seni burada yalnız bırakamazdım." dedi.
    Mutlu olmuştum.
    "Sana yiyecek bir şeyler getirdim." dedi elindeki poşeti göstererek.
    "Kulübeye bırak ve git." dedim.
    Aslında gitmesini hiç istemiyordum.
    Ama iki kişinin canını alan ben,
    onada zarar verebilirdim.
    Onu korumaktı amacım.
    "Gitmiyorum." dedi bağırarak.
    "Deli misin sen kızım?
    Aklını mı yitirdin?
    Dün neler yaptığımı gördün.
    Korkmuyor musun benden?" dedim sinirli bir şekilde.
    Kafasını öne eğdi.
    "Benim için yaptın.
    Kurtardın beni.
    Yanında olmak istiyorum." dedi ağlamaklı bir tonda.
    içime işlemişti sanki sözleri.
    "Tamam istediğin olsun." dedim.
    Gülümsedi.
    Kulübeye girdi.
    Hava yaralanmışcasına kan kırmızıydı.
    Güneş elini eteğini çekmişti dünyadan.
    Karanlık hakimdi artık.
    içeri kalıplardan birini almaya girdim.
    Masanın üzeri yiyecek doluydu.
    "Karnın acıkmıştır.
    Önce yemek ye, sonra kurtuluruz cesetlerden." dedi bişey söylemedim.
    Oturdum masaya.
    Tam ilk lokmayı almıştım ki.
    Kapı vuruldu.
    "Aç polis!"

    Buseyle göz göze geldik.
    "Bana ihanet mi ettin?" dedim fısıltıyla.
    "Hayır ben bişey yapmadım." dedi.
    kapı tekrar vuruldu.
    "Aç kapıyı polis!"
    Kapıya yöneldim.
    buse kolumu tuttu.
    "Açma!" dedi.
    Kolumu kurtarıp kapıyı açtım.
    "Buyrun memur bey?" dedim.
    Yanında kulübeyi kiralamak isteyen adam vardı.
    "Bey efendiyi gasp etmişsiniz." dedi polis.
    "Gasp mı?" deyip güldüm.
    Adam polisin arkasına geçip "kaporamın üstüne yattılar memur bey şikayetçiyim." dedi.
    Polis "Duydunuz?" dedi ikaz eder şekilde.
    "Ne kadardı bu kapora?" diye sordum.
    "Elli lira!" dedi adam bastım kahkahayı.
    "Bir saniye." deyip içeri girdim.
    Cüzdanımdan 100 lira alıp dışarı çıktım.
    O sıra buseyi gördüler.
    "Bakın memur bey fuhuşta yapıyo bu adi gaspçı!" dedi sinirlendim.
    "Ne diyodun lan sen!" deyip üstüne yürüdüm.
    Polis araya girdi.
    "Sakin olun beyefendi." dedi biraz duraksadı ardından "Bu hanımefendi kim?" diye sordu.
    Buse yanımıza geldi.
    "Nişanlısıyım memur bey." dedi yanağıma bir buse kondurdu sonra.
    Çok şaşırmıştım.
    Ama belli etmiyordum.
    Adama parayı uzatıp.
    "Elliydi dimi kapora?
    Al sana 100 lira.
    Seni bir daha buralarda görmiyim sakın!" dedim.
    Poliste hak vermiş olacak ki.
    "Beyefeniyi duydunuz.
    Rahatsız etmeyin bir daha." dedi adama.
    adamın kıpkırmızı olmuştu utancından.
    Ardından arabalarına binip gittiler.
    Kapıyı kapatıp içeri girdim bende.
    Yanağımı tutarak "Teşekkür ederim." dedim.
    Gülümsedi
    "Rica ederim.
    Senin yaptığının yanında hiçbir şey bu."
    Mutlu olmuştum.
    Sanırım hoşlanmıştı benden.
    Ama kim bir katilden hoşlanır ki?
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster