işler yoluna girmiş gibiydi eve geldik.
Fakat melis suskundu sadece sorduğum zaman cevap veriyordu. bu hali hiç hoşuma gitmiyordu. birşeyler eskisi gibi değildi.
evet bende o olanlardan sonra hemen eski modumuza döneceğimi düşünmüyordum ama soğukluk vardı.
beni affettiğini söylemişti ama ben hiç öyle algılamıyordum.

şimdi beyler belki beni suçlu buluyor olabilirsiniz ama herkes hayatında hatalar yapabilir ve o esra huursunun yaptığını size yapsalar ilk fırsatta siz de intikam almayı düşünürsünüz.
herkesin olduğu gibi benim de bir gururum vardı. herkesin içinde ciğeri beş para etmez bir kaşar yüzünden küçük düşürülmek zoruma gitmişti ama yanlış zamanlamayla harket etmiştim.
pişman olmuş muydum evet hem de köpekler gibi bunu melise de söylemiştim.

neyse beyler işler iyi gitmiyordu.
Sbah derse giderken melis arabadan indi ve camdan içeri uzanarak bir şey diyeceğim ama yanlış anlama dedi.
tabiki hayatım buyur dedim.
bir kaç gün yalnız kalmak istiyorum ben de kalmasan olur mu dedi.
tabi olur dedim ve gitti.
içime bir öküz oturumuştu. midem ağrımaya başladı. hemen bir sigara yaktım bütün moralim alt üst olmuştu neden böyle dedi ki şimdi ? ayrılacak mıydı benden?
yavaştan arayı soğutmaya çalışıp irtibatı kesecek miydi ??
bütün bu sorular geçerken kafamda kenanı aradım ve anlattım. derse girecek halde değilim gel gidelim bir yerlere dedim.
kenanı otobüs durağından aldım ve nereye gittiğimi bilmeden sürdüm arabayı nereye gidiyoruz dedi bilmiyorum çok kötüyüm dedim.
dediğimden de kötüydüm. omzum düşmüş elim ayağım titriyordu. kafamdan milyonlarca sorular geçiyor hiçbirine yanıt veremiyordum. saat sabahın dokuzuydu.
her zaman alışveriş yaptığım tekelci yusuf dayı vardı. dükkanın önüne geldiğimde kapalıydı. aradım evi yakındı az sonra geldi ve noldu olm sabahın köründe dedi.
bir şey yok ya bu gün erken başlayalım dedik dedim.
girdik ve 100 lük rakı yanına mezeleri falan aldık. artık rakı içme zamanı gelmişti. keyf için içtiğimiz viski zamanı değildi.
hava çok iyiydi günlük güneşlik.
Bindik arabaya tekrar kenan tekrar sordu olm nereye gidiyoruz konuşsana dedi.
eğirdir gölüne kanka bu orda içilir dedim ve bastık eğirdire.
göl kenarında bir yere çektim ve arabada melisle piknik için aldığımız portatif masa tabure vardı.
hazırladık amsayı malzemeleri falan. ilk dubleyi bitirdim ve bir sigara yaktım.

"kenan dedim insanın hayatında bazen fırsatlar ara ara gelir ayağına ve yakaladık yakaladık yoksa bir sonraki fırsat ne zaman gelir bilinmez belki de bir daha onun gibi bir fırsat asla gelmez.
işte meliste benim için öyle fırsatlardan biriydi ben değerlendirmek istedim ama dıbına koyim ben bir yanlış yaptım ve o fırsatı kaçırmak üzereyim dedim.
dedim ama konuşmakta güçlük çekiyordum. melis benden ayrılmamıştı ama son söylediği şeyler beni mahvetmişti. kendimi ayrılık moduna sokmak istemiyordum.
düşündükçe kahroluyor kendi hatamla başbaşa kalıyordum.