edit: eksileyenler 16-20 yaşında ergenler.

tamamen kendilerini ve insanları kandırmadan ibarettir.

aşk nedir bilmez bu bebeler. birazdan kendileri de anlayacaklar ne demek istediğimi.

bu bebeler fiziği ve yüzü simetrik bir karşı cins görürler, daha önce görmedikleri kadar simetriye ve oranlılığa sahiptir bu kişi fizyolojik olarak. ergenimizin o karşı cinsin simetrisinden etkilenmesiyle başlayan macera karşı cinsin sıradan bir iki hoş davranışta bulunmasıyla hormonları harekete geçirir. harekete geçen bu hormonlar bilinç altına yerleşmiş aşk kelimesini çağrıştırır ergene, ve hemen hiç düşünmeden aşık oldum deme cüretini gösterir ergenimiz.
bu cüretin mantığı da şuradan gelir, eğer biri ergenimize aşık olduğunu söylese, ergenimiz bu durumdan çok etkilenecek ve kendisinin üstünlüğüne dair bir destek bulacaktır, bu yüzden de kendisine aşık olduğunu söyleyen kişinin biraz ısrarı ile onun her istediğini yapacak kıvama gelir.
aynı mantığın karşı tarafta da işlediğini düşünerek hazin yalanına ulaşır ve aşık oldum der.
bazıları bunu direk ifade ederek kazanır veya denemeye devam edip başka biri üzerinde başarılı olur, bazıları da saftır ve davranışlarıyla bunu göstermek ister, bu adamlar her zaman başarısız olur.

peki aşk böyle bir şey midir? hayır.

karşındaki insan 30 kilo daha şişman olsaydı, veya zapzayıf olsaydı, veya yüzü çirkin olsaydı, veya buna benzer herhangi bir durumu olsaydı, yine ona karşı aynı hisleri besleyecek miydin?

tabi ki de beslemeyecektin.

aynı şekilde sana aşık olduğunu söyleyen insan da bu koşullar altında sana aşık olduğunu söylemeyecekti.

yani ne sen ona aşıksın, ne de o sana aşık, bir an önce kendine gel ve aklını başına topla.

aşk yalnızca karşı cinse duyulan bir şey değildir, aşk bir babanın evladına, bir evladın annesine, bir dedenin torununa, bir çiftçinin çiçeğine, bir sütçünün ineğine, kulun Allah'a karşı hislerini ifade eder.

bir yalan için, bir anlık zevk ve kontrol edemediğin o hormonların uğruna insanların hayatını etkileyecek eylemlere kalkışma.