Beyler icimde kaldi sokağın seçme şansı yok. uzun oldu ama faydali yazdığımı düşünüyorum.
Cocuk suçlu oranı gittikçe yükselmekte ve ıslahevinden salınan çocuklar kendini toplumun bir parçası gibi hissetmediği için tekrar suça bulaşıp hayatını hapishanelerde çürütüyo.  TÜiK’in verilerine göre 2015 yılında 150.000’i aşkın çocuk suça bulaşmış. Peki bu çocuklara uygulanan yaptırımlar neler? Baklava çaldığı için 9 yıl hapis yatan veya 2 adet poğaça çaldı diye 12.5 yıl hapsi istenen çocukların olduğu bir adalet sistemi mevcut ülkemizde. Dondurma ve çekirdek çaldığı için 13 yıl hapse çarptırılan çocuk gibi örnekler çoğaltılabilir. Çocuk tecavüzcülerinin ‘Olumlu Tutum’ nedeniyle 6 yıl hapis alması da manidar. Peki suç işleyen çocuklara ne yapılmalı? Öncelikle asla ama asla toplumdan koparılmamalı. Onlar her şeyden önce çocuk, bir katil veya zorba değil. içlerinde bir cevher, yaşam belirtisi var ve bu ışığı onları halktan soyutlaştırarak söndürmemeliyiz. Suç işleyen değil, suça itilen çocuk vardır. Burnunu koluna silen mendil satan çocuktan ne tür bir zarar gelebilir ki onları penceresinden ayıplayanlara?  Çocuğun cezalandırılması fikri terkedilmeli, tüm yaptırımlar iyileştirilmesi için olmalıdır. Bir çocuk ekmek çalıyorsa aç olduğu içindir başka bir amacı olamaz. Bu yüzden asli ihtiyaçları karşılanmalı, sonra da yaşıtları gibi güzel bir eğitim almalıdır. Bütün kötü faaliyetlerin önüne ancak kaliteli bir eğitimle geçilebileceği kanaatindeyim. Tabii bundan önce yaşadığı aile ortamı da var. Ne tarz bir anne baba çocuğunu çalsın çırpsın diye sokaklara bırakır bilmiyorum ama o çocuğun seçme şansı yoktur. Ya çalacaktır ya da dayak yiyecektir. Herhangi bir faaliyetinde adli ceza ailesine uygulanmalıdır diye düşünüyorum. Son olarak suç işlemiş bir gence nasıl güvenilebileceği sorusu geliyor akıllara. Tabii ki her suçlu belli aşamalardan geçer. Suçluların %65’i bırakıldıktan sonra 1 ay içinde tekrar yakalanıyor. Bence bunda da en nihai sebep yapabilecekleri başka bir iş olmamasıdır. Devletin özellikle genç ve çocuk suçlulara eğitim ve çalışmaya yönelik birimler oluşturması ve gözetim altında özgür bırakılması gerekmektedir kanaatimce. Suça bulaşan çocuk oranının önümüzdeki yıllarda düşmesini ümit ediyorum…