Sanırım zütten çıkamayınca ağızdan çıkmaya çalışıyor diye düşündüm. Gittim ağzımı çalkaladım. Su yuttum mu acaba diye triplere girip ağzımı saç kurutma makinesiyle kuruttum içim rahatladı. Televizyon telefon derken ezana az kalmıştı. Hazırlanıp atladık arabaya çıktık yola. Benim fosiller çepere dayalı bir şekilde geziyorduk artık. Rahatsız da etmiyordu gayet normal geliyordu. Bilerek telefonu züt cebine koymuştum hem çıkarsa kalkan olur hem de arasıra elimi züt cebine sokup ordan parmakla geri ittiriyordum. Üstün zekamın bana verdiği harika fikirler ile neredeyse bir haftadır sıçmamayı başarmıştım. Eniştemlere geldik selamlaşma faslı falan. Babannem halamlar falan hep ordaydı. Ellerini öpücem diye azıcık eğildiğim de bile çıkmaya zorlanıyordu. zütümün deliği elastik olmuştu artık en küçük harekette yarıya kadar açılıyordu. Hoşuma gitmiyor değildi aslında neyse. Masalara oturduk yemekler koyuldu. Coca cola reklamlarındaki ortam gibiydi diyicem de alakası yok amk herkes yemeğe focuslanmış ezanı bekliyorduk. Eniştem içinden yavşakça gülüyordu sebebini anlamamıştım.