Metropolis 1927 film çözümlemesi

-Film 1927 yapımı almanca, sessiz ve siyah-beyaz.
-Filmin sloganı;Eller ile aklın arabulucusu kalp olmalıdır.
-Metropolis'de insanlar;burjuva ve işçi sınıfı olmak üzere ikiye ayrılıyor. işçi sınıfı metropolis'in aşağısında sefalet içerisinde yaşarken, Burjuva sınıfı Metropolis'in üst kısmında zevk ve sefa içerisinde yaşar.
-Metropolis şehri John Fredersen isimli patrona aittir.
-Yerin altındaki işçi şehrinde ise işçilere Maria adında genç bir kadın öncülük eder.
-Filmde arabulucu olarak nitelendirilen karakter ise Patronun (John Frederson'un) oğludur.
-Patronun oğlu Maria'ya aşık olur ve işçilerin tarafına geçer.
-John Fredersen, Maria'nın oteritesini bitirmek için mucitten yardım ister.
-Mucitin daha önceden yaptığı bir robot vardır ve bu robotu yaparken elini kaybetmiştir.
-Mucit, patronu yaptığı robota Maria'nın yüzünü vereceğini ve onun bir makina olduğunu kimsenin anlamayacağına ikna eder.
-Mucit Maria'nın suratını robota verir ve robottan işçiler şehrini yok etmesini ister.
-John Fredersen rahiplerine incilden kıyametin yaklaştığına dair propaganda yaptırır.
-Patronun oğlu işçiler şehrindeki değişiklikleri ona söyler ve patron bu bilgileri neden Kendi adamı olan Josapath'dan değil de kendi oğlundan öğrendiğini düşünür ve Josaphat'ı işten çıkartır. Patronun işten çıkarttığı insanlar Yerin altına gönderilirdi. Patronun oğlu bu olay karşısında dayanamaz ve Josaphat'ı koruması altına alır.
-Patron oğlunu takip etmesi için bir adam tutar.
-Patronun tuttuğu adam Josaphat'ı evinden ayrılması için parayla ikna etmeye çalışır. Ama Josaphat bu teklifi reddeder.
-Mucitin ismi C.A Rotwang
-Patron, robota Maria gibi davranmasını söyler.
-Patronun oğlu Robotun babasına sarıldığını görüne dünyası yıkılır ve hastalanır.
-7 ölümcül günahın heykelleri yürümeye başlıyor.
-incilde Maria lehine propaganda yapan rahip (oğlunu takip etmesi için tuttuğu aynı adam)
-Maria'nın lehine incilde gösterdikleri resmin aynısını uygularlar.
-Kıyametin habercisi 7 günahın hepsinin Maria'nın ayakları altına serildiğini söylerler.
-Film giriş sonu-ana perdenin sonu ve son olarak ayrılmıştır.
-Filmde patronun adamı ince adam olarak adlandırılıyor.
-Patronun oğlunun ismi;Freder
-Şehirdeki zengin erkekler Maria için kavga ediyorlar.
-Derinliklerin azize olarak gördüğü kadın Maria artık Günahların ayağına serildiği kadındır.
-John Fredersen bir gece organize eder ve derindekileri (işçileri) davet eder.O gece istediklerini yapmakta özgür bırakır. Bunun sebebi eğer derindekiler güç kullanırsa John Fredersen onlara karşı güç kullanma hakkı elde eder.Bir diğer amacı da işçilerin arabulucuya olan inancını yok etmek.
-işçilerin tam isyana başladığı anda arabulucu gelir ve onun Maria olmadığını söyler.Maria barıştan sözeder, öldürmekten değil. diyerek, onun Maria olmadığını söyler. Fakat işçilerden birisi onun John Fredersen'un oğlu olduğunu söyler ve işçiler ona saldırır.
-Patron olup biteni kameralardan izler.
-işçiler makineleri yok etmek için isyana başlarlar ve o sırada kalp makinayı yok etmek isterler.
-Kalp makinenin başındaki işçi onları uyarır.Eğer kalp makina yok edilirse, işçiler şehri sular altında kalır. Fakat kimse dinlemez ve adama saldırırlar.
-Yer altını sular basar ve Maria şehri kurtarmaya çalışır.Şehrin ziline basar ve imdat çağrısı yapar. Fredersen çağrıyı duyar ve Maria'nın yanına gider. Yerin altındaki çocukları havalandırma borularına tahliye ederler. Yerin altında sadece çocuklar vardır.Çünkü yetişkinler isyan için yukarıdadırlar.
-Şehri tahliye ederler ve maketi andıran binalar sulardan dolayı yıkılır.
-Fredersen ve Josepath Maria'yı kurtarırlar. Maria çocukları sakinleştirir.
-Oğlunun işçiler arasında olduğunu öğrenen John Fredersen korkar ve paniğe kapılır.
-işçileri uyaran,ana makinenin operatörü işçileri uyarır ve onlara bağırır. Dikkatlerini çektikten sonra onlara çocuklarının nerede ? olduğunu sorar. işçiler şehrinin sular altında kaldığını söyler.Ve işçilere sorar;size kim saldırmanızı söyledi ? Onlar olayın farkına varırlar ve Maria'yı cadı ilan ederler. Herşeyin onun suçu olduğunu düşünürler.
-Burjuvalar şehrinde bir kutlama havası vardır.
-işçiler Maria'ya , çocuklarımız nerede? diye hesap sorar.
-Maria'yı yakmak isterler ve Maria kaçar.
-Öfkeli işçiler ellerinde sopalarla, balyozlarla bağırarak Maria'yı yakalarlar.
-Masaları sandalyeleri yakmak için üst üste atarlar ve Maria'yı ateşe verirler.
.
-Arabulucu Maria'yı kurtarmak için ona doğru koşar ve bağırır. işçiler onu durdurur ve yakalarlar.
-Yanan Maria değildir. Maria o an mucitten kurtulmaya çalışır ve şehrin ziline atlar. işçiler yananın robot olduğunu görürler ve şok olurlar.O sırada Maria mucitten kaçar ve Fredersen onu görür.
-Fredersen mucitle dövüşür.
-Patron (John Fredersen) işçilerin arasında dizlerinin üstüne çökerek, oğluyla mucitin kavgasını izler.
-Fredersen ve mucit dövüşürken ikisi de aşağıya düşer.
-Mucit ölür ve Mariayla oğlan yaşar.Öpüşürler.
-işçilere ana makinanın başındaki operatör öncülük eder, daha önce Mariaydı.
-işçilerin öncüsü ile John Fredersen(patron) karşı karşıya gelir ve ikiside el sıkışmaya çalışırlar ama John Fredersen reddeder.
-Maria arabulucuya onlara yol göstermesini söyler.
-Arabulucu ikisini de ikna der ve ikisini el sıkıştırır. (Final sahnesi)
(Ve final sahnesi filmin sloganını destekler.)

(Extra bilgi) Filmdeki robotu yapan heykeltraş: Walter Schulze-Mittendorff

Film Hakkında Gözlemlerim

• Öpüşme sahneleri gerçekçi olmamış.
• Kilisede ölümcül 7 günah'ı temsil eden heykeller var. ve her günahı temsil eden heykelin üzerinde günahın ismi yazıyor.
• Bir sahnede asansörlerin koruması yok tıpkı bir seri üretim makinasını andırıyor.
• Mucitin evinde günümüz korku filmlerinde var olan;kendiliğinden açılan ve kapanan korkunç kapılardan mevcut.
• Metropolis'in üst tarafında göktelenler ve onların içinden geçen devasal köprüler var.Şehirde arabaların yanından kargo uçakları uçuyor.
• Filmde biraz steampunk havası var.
• Fps benzeri bir sahne var.(Arabulucu, Maria'yı ararken onun eşarbını görür ve almak için eğildiğinde arabulucunun gözünden izliyoruz o sahneyi.)
• Mimikler abartılı
• Arabulucu ve Josaphat'ın ilişkileri çok samimi. Homofobik değiller sanırım.
• Mucitin olduğu sahneler Frankenstein'ı andırıyor.
• Mucit, Maria'nın yüzünü robota aktarırken kullanılan animasyon ve efektler günümüz için yetersiz ve komik olsa da filmin çekildiği dönem için başarılı sayılır.
• Patronun tuttuğu adamın Sherlock Holmes tarzı giyindiği bir sahne var.
• Patron tiplemesi olan John Fredersen'ın hareketleri, giyimi ve tipi Atatürk'e benziyor.
• Filmde kapılar ve lambalar ilginç tasarımlara sahip.
• Robotun dans ettiği sahnede adamların verdiği tepkiler ve yüz ifadeleri çok komik. Robotun gerçekten Maria'ya benzediğini göstermek için abartmışlar. Fakat o sahnede kadını izleyen adamların gözlerinden oluşturulmuş bir sahnevar. Deneysel ve sanatsal olmuş açıkcası.
• Avolun yayıncılık-vahiyler (filmdeki incil)
• Maria'nın pamuk prensesi andıran bir havası var.
• Kim makineleri kendi kanıyla yağlıyor ? ( filmde robotun işçileri provoke ettiği sahneden bir replik)
• Filmde bol şimşek ve duman, dönen çarklar otomatik kapılar mevcut.
• işçiler şehrinin sular altında kalış sahnesi;legoların üzerine hortumla su fışkırtıyorlarmış gibi.
• Fredersen'in demir parmaklıkları elleriyle sökmesi Yeşilçam'da ki Tarkan'ı andırıyor.
• Zengin kadınların giyimleri tuhaf.
• işçiler adeta kontrolden çıkmış zombiler gibi
(Ve final sahnesi filmin sloganını destekler.)

Film hakkında extra bilgi
(vikipedi): Metropolis, Avusturyalı-Alman yönetmen Fritz Lang'ın çektiği sessiz bilim kurgu filmidir. Alman yapımı film, Babelsberg Stüdyoları'nda çekildi ve 1927'de Weimar Cumhuriyeti'nin en güçlü döneminde gösterime girdi. Dönemin en pahalı sessiz filmi olan yapım için yaklaşık 7 milyon Reichsmark (2005 değerleriyle 200 milyon dolar) harcandı.[1]
Filmin senaryosu 1924'te Lang ve eşi Thea von Harbou tarafından yazıldı. von Harbou 1926'da senaryoyu romanlaştırdı.
ilk gösterimi 10 Ocak 1927'de Almanya'da yapılan film, 1927'nin Ekim ayında tam istanbul'da gösterime girmek üzereyken hükümet tarafından ateizm propagandası yaptığı ve komünizmi övdüğü gerekçeleriyle yasaklanmıştı.[2]
Fütüristik bir distopya ortamında geçen film, sık rastlanan bir bilim kurgu temasını anlatır: kapitalist bir düzende işçiler ile işverenler arasında yaşanan sosyal krizi anlatmaktadır. Alman dışavurumcu sinema akımının bir örneği olan film aslında ekspresyonist olarak başlayıp daha ılımlı bir şekilde biter. Sürekli tekrarlanan "üreten eller ile planlayan beyin arasındaki aracı kalp olmalıdır" cümlesi Almanlara o dönemde korporatizmin ne kadar yakın göründüğünü anlatmaktadır. Film Naziler tarafından da oldukça beğenilmiş özellikle de "arabulucu" simgesi halkın farklı kesimleri arasında dengeyi sağlayacak olan devlet ile özdeşleştirilmiştir.

edit:üşenmedim izledim bir de üstüne not alıp çözümledim.