Bilen bilir bir restorantta part-time çalışıyorum. Bu gün yine öğle saatlerinde çalışırken tam bir müşteriden ödeme aldığım sırada telefonum çaldı. Arayan annemdi. Müşterilerle ilgilendiğim için cevaplayamadım. Telefonu sessize alıp masaya koydum ve ödemeyi almaya devam ettim. Annem beni öyle sürekli aramaz. işte olduğumu bildiği halde arıyorsa önemli birşey var demektir. Ödeme alma işim bittikten sonra izin isteyip kapıya çıktım. Bir sigara yaktım ve annemi geri aradım. Ancak meşgul çalıyordu. iyice meraklandım "acaba birşeymi oldu?" diye düşünmeye başladım. Sigaramı bitirdikten sonra tekrar aradım ama hala meşguldü. işime geri dönmek zorunda olduğum için "sonra tekrar ararım" diyerek içeri döndüm. Aradan yaklaşık bir saat geçti ve ben tekrar kapıya çıktım. Annemi tekrar aradım ve bu sefer çalıyordu. Annem hemen çağrıyı cevapladı ve aramızda şu dialog geçti;

Annem:
- Ne yapıyorsun oğlum?

Ben;
-Çalışıyorum anne.

Annem;
-Babanın numarası var mı sende?

Ben;
-Hayır, yok. Neden?

Annem;
-Amcan aradı. Baban kaza yapmış.

Ben;
-Ölmüşmü bari?(Gülerek)

Annem;
-(ismimi söyleyerek bağırdı)

Ben;
-Neyse yok bende numarası. Ne olmuş, ne dedi amcam?

Annem;
-Babanın kaza yaptığını söyledi sadece. Bilmiyorum.

Ben;
-Tamam kapatmam lazım işe dönüyorum.

Daha sonra telefonu kapattım ve işimin başına döndüm. Hala babamdan bir haber almadım.

Evet babam bile diyemediğim adam kaza yapmış. 4 yaşımdan beri toplasan 2-3 kere gördüğüm adam belkide şuan hastahanede. Beni ve ablamı bu yaşıma kadar arayıp sormayan, ben kaza yapıp hastahanelik olduğumda, kolumu bacağımı kırdığımda beni bir kere bile olsun aramayan adam kaza yapmış. Benim ve ablamım bu günlere gelmesinde en ufak bir emeği ve katkısı olmayan adam kaza yapmış. Beni yolda görüpte tanımayan babam kaza yapmış...

Bunu bize haber verende hayatımda hiç sesini dahi duymadığım amcam.

Şimdi ben ne yapayım? Her nerdeyse ziyaretine gidip "bak sen bizi hiç arayıp sormadın, bir kez olsun merak etmedin, ben kaza yapıp kolumu bacağımı kırdım ve sen bunu bildiğin halde (ki bunu bildiğini onlara yakın oturan teyzemler sayesinde biliyorum) bir telefon dahi etmedin ama ben kalkıp seni ziyaretine geldim" mi diyeyim. Orada daha önce hiç yüzünü bile görmediğim, sesini bile duymadığım hatta adını bile bilmediğim amcalarımın, halalarımın yanında yerin dibinemi sokayım. Ama değmez. Zaten yerin dibinde olan bir insan daha fazla yerin dibine giremez. Eğer onun için bir dua edilecekse ben ölmesi için ederim. En azından sorduklarında "öldü" derim çünkü; bir erkek çocuğu olarak babam sorulduğunda "öldü" demek "var da yok" demekten daha az koyar...