/i/Devlet

  1. 1.
    +33 -1
    Dünya büyük bir savaşa gebe,
    ancak nereden ve nasıl başlayacağı henüz tam kestirilemiyor.
    Heryerde bir kargaşa ortamı hakim.
    Herkes bir plan peşinde.
    Kimisi terörle işbirliği halinde çıkar peşinde,
    Kimisi direk işgal planları yapıyor.

    Müslüman bölgeler zaten savaş halinde.
    Kan ve gözyaşı hiç dinmiyor.
    Onların haricinde fransa git gide kaynıyor.
    Terör eylemleri her geçen gün artıyor.
    Demokratik bir ülke olduğunu iddaa eden fransa, polis terörü yaşatıyor göstericilere.

    Abd'nin siyahlarla olan husumeti gittikçe büyüyor.
    Yakında bu husumet başa çikamayacagı bir hal alacak ve Açık çatışmalara dönüşecek.

    Rusya ile ukrayna arasindaki kriz derinleşiyor.
    Rusya ise direk işgal peşinde.

    Kuzey kore ve güney kore heran patlamaya hazır bomba halinde.
    Nükleer denemelerle birbirine gözdağı veriyorlar.
    Heran için bir savaş kapıda hazır bekliyor.

    Ermenistan ve azerbaycan ansızın bir kavgaya tutuşabilir.
    Sürekli birbirini tahrik ediyorlar.

    Bunlarin dışında dünyanın çesitli yerlerinde sokak çatışmalari yaşanıyor.

    Ve avrupa !!
    Avrupa krizin eşiğinde.
    Enerji ihtiyaçları had safhada.
    Kendileri bile Birlige uzun ömür biçemiyorlar.
    Dağılmaktan bahsediyorlar.
    Avrupanin enerjiye olan ihtiyacı anlatılamayacak kadar artmış durumda.
    Yaslanmış bir nüfusla geleceği kestiremiyorlar.
    Rahatlıktan obez haline gelmiş hastalıklı kitlelere dönüştüler.
    Aslında bu agır durumu geç farkettiler ancak iş işten geçmiş durumda..
    Bunun dışında afrika ve diger müslüman ülkeleri sömürmeye muhtaç oldukları için bu ülkelerin ellerinden alınmalarına tahammül gösteremeyecek kadar hassaslar.
    Ancak yavaş yavaş oralarda el degiştirecek.
    işte Bu onlar için savaş anlamı taşımaktadır.
    Lakin nato dışında bir kuvvete sahip değiller.

    Şimdilik çıkar kavgaları yüzeysel ilerliyor.
    Dünyada teknoloji devrimi yaşanıyorken bunun sürdürebilirliği enerjiye ve dünya üzerindeki güce ve konuma baglı.
    Bu gücü yakalayabilmek için enerjinin kaynağını elinde tutmak gerekiyor.
    işte tam bu noktada suriye'de, ırak'ta ve afrika'da herkes bir hesap peşine düstü.
    Buraların kontrolünü saglayan dünyanında kontrolünü sağlayacak.
    Bu yüzden hesaplar ince elenip sık dokunuyor.
    Kimsenin Hata yapma lüksü yok.

    Türkiye ise kilit bir noktada duruyor.

    Türkiye'nin suriye'ye müdahalesi biraz geç olsada doğru hamlelerde bulunarak temkinli ilerleyişini devam ettiriyor.
    Diger oyuncular gibi bende varım diyerek sahaya indi.
    Ama aradaki fark, Onlar işi zorbalıkla halletmeye çalışırken Türkiye dogru bir hamleyle önce halkların gönlünü kazanıp sonra topraklarını kazanma yolunu seçti.
    Yanlış anlaşılmasın bir işgalden bahsetmiyorum,
    Atamız osmanlı gibi önce gönülleri fethedip sonra toprakları fethedecegiz.
    Bu hamle ile onlardan önce kazanan olacagız.
    Lakin o aşamaya gelene kadar da büyük ve kanlı savaşlar verecegiz.

    Bizim suriyedeki konumumuza şimdilik dur diyecek halleri yok.
    Çünkü sınırlarımızdaki yaşanan terör tehditlerini bahane ederek girdik.
    Ama nihayi hedeflerimiz gereği ilerleyişimiz, onların kabul edebileceği durum değildir.
    Dolayısıyla ceşitli oyunlarla bizi çatışmaların içine çekmek isteyebilirler.
    Ama bizde geri dönüşün kesin maglubiyet olduğunu bildiğimizden, her ne sorun olursa olsun birebir mücadeleyi sürdürecek kararlılılıktayız.

    Ne kadar suriyenin toprak bütünlüğü sloganıyla hareket etsekte ;

    100 yıl önce kaybettigimiz toprakların tapusunu bölge halklarından teslim almaya gidiyoruz.
    ···
   tümünü göster