Yıl 1938. Bir geometri dersinde çekilmiş. Yoklukta ya da o günün imkanlarıyla daha doğru işler yapıyormuşuz.

biz ise anlatım ile bişeyler öğrenmeye çalışıyoruz
ve bizden başarı bekliyorlar...

Evet öğretmenler bu ülkede dünyanın hiçbir yerinde olmadığı şekilde yatarak para kazanıyor.

Herkes her şeyin farkında

Kendini kutsayarak bir şekilde dokunulmazlık elde etmeye çalışan ne kadar meslek grubu varsa hepsi pisliğe batmış durumda.

söyler misiniz "istese yapar ama çalışmıyor"
"zeki ama çalışmıyor"

"senin çocuktan bi tak olmaz ver sanayi'ye eli iş tutsun" demenin 2.versyonu resmen bu kelimeler...

bu tarz laflarla sürekli öğrenciyi baskı altına soktunuz
ve bu öğrencilerden başarı sağlamasını beklediniz..

hiç düşünmediniz ki öğrenci evde ne halde ne durumda
nasıl bir pgiboloji yaşıyor?

karnı tok mu? ayakkabısı eskimiş mi? alabiliyor mu?

annesini kaybedenler babasından dayak yiyenler bunların hiçbiri umrunuzda bile değil.

kim bilir belki de sevgilisinden ayrılmış, ergen ya sizin gözünüzde hani.

sizin için önemli olan 2700 TL
o bütün öğrencilere 2700 TL için katlanıyorsunuz
öğrenciler sizin gözünüzde 2700 Türk Lirası...

hani diyosunuz ya "ben anlatırım geçerim kenara alırım maaşımı olan size olur"...

çok iyi anlıyorum sizi, öğrencinin bişeyler başarması sizin umrunuzda bile değil..

bu ülkede program üreten gençlerin bilgisayar mühendisliği okumaya hakkı yok, matematik yapıp bilgisayarı açmayı bile zor becerenler ile dolu bütün okullar.

bu sistem öğrenciye robot yapmayı değil robot olmayı öğretir.