/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 1.
    +17 -5
    Arkadaşlar merhaba, öncelikle bu metini sizle paylaşırken duygularımın dolu dolu olduğunun ve tamamen gerçek olduğunun farkında olmanızı istedim. Part part yazamıcam zaten kendimde bu kelimeleri yazıya dökecek gücü zor buldum yarıda kalmasını istemiyorum. Okuması uzun gelecek arkadaşlar lütfen okumasınlar amacım hislerimi paylaşmak.

    Öncelikle beni tanıyanlar olacaktır geçen sene üniversite okurken şu başlıktaki olayı paylaşmıştım trende taşımışsınız yüreğinize sağlık : http://www.incisozluk.com...C4%B1km%C4%B1yor-dostlar/

    Neyse çok uzatmadan anlatıyorum.

    Lise son sınıftım o dönemler. Babam rentacar işi için bankadan kredi çekmiş ve üç tane araba almıştı arabalar çalınmış işler batmış mali durumların içine edilmiş durumdaydık. Cebimde 1 lira para yok, ayağımda babamın eski spor ayakkabısı altı delinmiş vaziyette giyiyorum. Anlıcanız o derece bir durumdayım. Annemin mesleği hemşire, sabah normal mesaisine gidiyor akşamları da özelde sigortasız gece nöbetlere kalıyor. işte yatıp işte kalkıyor. Babamda işleri batırdıktan sonra bir fabrikaya işe girmiş aylık 800 liraya 12 saat çalışıyor kazandığı üç kuruş parayı da genelde dışarda içip eve geliyordu. Babam o yaşıma kadar beni hiç dövmez bana hiç bağırmazdı ancak o sene yaşadıklarımızdan sonra babamın ağzında küfür eksilmez olmuş mutfak tezgahında su içilip makineye konmamış bir bardak yüzünden bile beni tekme tokat döver olmuştu. Çoğu geceleri apartmanı ayağa kaldırır komşular alırdı beni babamın elinden. Zaten fakir giyinişimin üstüne bir vücudumdaki ve suratımdaki morluklarla giderdim okula.

    Beyler yapım gereği çok sakin bir insanım o döneme kadar en ufak bir sesimi yükseltme dahi olmazdı bende ancak artık yaşadığım stresten derslerim olumsuz etkilenmeye öğretmen öğrenci hademe herkesle kavga eder olmuştum. Okulu belki de en başarılı öğrencisiyken en belalı tipine dönmüştüm. Her gün yara bere içerisinde eve gider daha yaralarım iyileşmeden birde evde dayak yerdim.

    Sözlükten arkadaşlarım bu gün düğünümdeydiler onlara söylemiştim bu yazıyı yazacağımı kendileri aynı zamanda benim lise arkadaşlarımdır o yüzden burdan onlara bir selam çakıyorum.

    Adını vermek istemediğim bir meslek lisesinde bilişim teknolojileri bölümünde okuyordum. Hep bir iş kurayım para kazanayım babam gibi ticaret adamı olmayı istiyordum, o yüzden sürekli hocalarımdan ekstra eğitimler alır yakalarından ayrılmazdım hepsi benim ailem gibiydiler. Lisenin son döneminde onlarda benden vazgeçmişlerdi bir hocam hariç. Günay hocam.. kendisi müzik kulübünün hocasıydı ben her ne kadar müzikten çakmasam da zorla beni müzik kulübüne kayıt ettirip bana göz kulak olurdu. Sevdiceğimle işte orada tanıştık.

    (ismi sallıyorum) Pelin 1.60 - 1.70 boylarında sarışın yeşil gözlü bir kızdı. Babasının işi sebebiyle istanbula taşınmışlar ve son senesinde oda kaydını bizim okulda okumaya başlamıştı. Fark edilir bir güzelliği olduğundan okulun en çok konuşulan kızı olmuştu bile ancak ailesinden iyi eğitim almış olacak tabiri caizse -yavşak- takımı ile hiç muhattap olmazdı. O yüzden oda yalnızdı benim gibi.. zümrüt gözlüm.

    Her gün ders çıkışından sonra 1 saat kulüp toplantısı yapılır müzik eğitimi verilirdi bende hiçbir şeyden çakmadığım için en arkadalarda oturur sadece onu izlerdim. Bir gün fark etmişti beni, rahatsız olmuştu ancak bunu ben anlayamamıştım. Toplantı başlamadan önce herkese selam veren Pelin bana hiç yüz vermez olmuştu acıma acı eziklik ruh halime eziklik katmıştı ancak ben ondan gözlerimi ayırmaya engel olamıyordum bir gün dersin ortasında

    -birileri sadece buraya kız kesmek için gelmiş, kendi haline bakmadan

    diyerek beni rezil etmişti . Haklıydı, en çok canımı yakan da buydu haklı olması. Ben kendi halime bakmadan okulu belalısı çulsuz ezik tip onun gibi bir meleği kendime denk görmüştüm. Artık toplantılara gidemezdim.

    Belki de yarama bir nebze de olsa merhem olan müzik kulübüne gitmeyi bırakmış hayatımın monotonluğuna çekili vermiştim. Artık sadece yaşamak için yaşıyordum. Evde ki zulüm artmaya başlamıştı annemle babam ayrılmayı konuşuyorlardı zaten annem eve gelmez olmuştu bu aileyi bir arada tutan adına evlilik cüzdanı dedikleri o kağıt parçasında da vazgeçmeye karar vermişlerdi.

    Hayat öyle yada böyle devam ediyordu , param olmadığı için okuldan eve minibüsle gidemiyordum o yüzden her gün eve 1,5 saat yürüyordum.

    Yine böyle bir okul çıkışı günü yürümeye başlamıştım, pastane sokağından yardım çığlıkları yükseliyordu. Normalde okulun tiki tipleri kızlarla orada takılır kendi aralarında şakalaşır sevişirlerdi, yine böyle bir konu olduğunu düşünüp yürümeye devam ettim. Ancak sesler kesilmiyordu okul çoktan dağılmıştı normalde herkes çoktan evlerine gitmiş olmalıydılar, merakıma yenik düştüm ve geri dönüp pastane sokağına girdim. Gördüğüm manzara karşısında şaşkındım okulun en popüler çocuğu -aynı zamanda zengin bir aileye sahiptir kendiler- Caner ve onun yancısı mehmet (evet isimler bu sefer gerçek o huur çocuklarına az bile) benim zümrüt gözlümü duvara dayamış mehmet bir kolundan caner bir kolundan tutup zorla öpüyor orasını burasını elliyordu. Pelinin ağlamaktan yüzü kıpkırmızı olmuş artık utancından bağıramaz hale gelmişti . Ben o halde ne yapacağımı bilemeden üzerlerine koştum ve canere gelişine bir yumruk attım. caner yere yığılmış mehmet şaşkınlığından ne yapacağını bilmiyordu bense peline bakıp iyi misin diye soruyordum. Caner ayağa kalktı ve benim dikkatimin incinlığından faydalanıp bana bir tane vurdu sırtımı duvara vurmuştum. Artık beni köşeye sıkıştırmış ikisi birden ben yere düşene kadar vurmaya devam ediyorlardı, o sırada ağıza alınmayacak küfürler ediyorlardı.

    Ben bayılmıştım. Uyandığımda sağlık ocağında yırtık kahverengi bir sedyenin üzerinde uyandım doktor kaşımı dikiyor sevdiceğim de sandalyeye oturmuş kafasını ellerinin arasına almış bir halde yere bakıyor ve dizini sektiriyordu. Babam ve annem içeri telaşla koştular. Annem hemşire olduğundan sağlık ocağında herkes bizi tanırdı orda çalışan bir hemşire arkadaşı melek teyze annemlere haber vermişti. Annem halime bakıyor babam inceden küfür ediyordu,
    yine kavga etmiş hergele başka bir halta yaramaz zaten, hayata haytalık yapmak için gelmiş gibisinden laflar ediyor annemse beni savunmak için babamla tartışıyordu. Bir ara sağlık ocağı annemle babamın kavga sesleriyle yankılanır olmuştu. O sırada sevdiceğim çıkıştı ve:
    Benim için yaptı beni o halde gördü ve bana yardım etmek için kavga etti görmüyormusunuz ne halde diye bağırdı. Annem ve babam susmuşlardı. Babam ben arabayı getireyim diye dışarı çıkmıştı. Annemle pelinde beni bir tekerlekli sandalyeye bindirip arabaya kadar zütürdüler.

    Evet beyler hikayem öyle ahım şahım değil sözlükte belki gerçek belki sahte çok fazla anlatılıyor böyle hikayeler ancak bu andan sonra hayatım tamamen iyiye doğru gitmeye başladı. Babam bir sanayide güvenlik müdürü olarak çalışmaya başladı annemle arası daha iyi oldu . Bana daha iyi davranmaya başladılar. Okula her gün pelinle gitmeye başladım. Liseden beraber mezun olduk ve dün gibi hatırlarım üniversite tercihimiz aynı okul aynı bölüme çıktığında sevincimizi.

    Ancak çok uzun sürmedi. Trafik kazasında kaybettim ben zümrüt gözlümü. Üniversitede yazılım mühendisliği 2. sınıfa giderken bir sabah kantinde bekledim ben onu. Hiç gelmedi gelemedi. Baba parasıyla alınan bir scirocco ve kızlara hava atma derdi olan bir yavşağın ara sokakta hızlı sürme sevdasına gitti bizim sevdamız.

    Geçen yıl mezun oldum ve zor da olsa atlattım ben bu hayatımdaki kasveti. Bu gün evlendiğim kadınla da yeni iş yerimde tanıştım. Kendisi bambaşka bir insan ancak beni bu kasvetten çıkaran kahramandır kendisi.

    Dün nikah masasında nikah memuru hastalıkta ve sağlıkta eşiniz olarak kabul ediyor musunuz diye sorduğunda onun gözlerinin içine baktım. Şuraya yazdığım ve şuan klavyeme damlayan göz yaşlarımın hepsini biliyor ve beni anlıyordu ancak benimle bir gelecek hayal ediyordu . Evet diyerek tüm bunları geride bıraktım ben ancak hayatımın en gri döneminde parlayan ışığımın izlerini birileriyle paylaşmak istedim. Bu gün evet dediğim için pişman değilim ancak evet dediğim kişi o olsun istedim.

    Okuyan, benim duygularımı paylaşan herkese teşekkürler. Arkadaşlarımdan okuyanlara da lütfen bu yazı hakkında yarın tartışmayalım.
    ···
   tümünü göster