/i/Saçmalamaca

Bu altincide saçmalamak serbest !
  1. 1.
    +97 -5
    inşaat ustası Ferid, istiklal harbinin yaralarını saran yeni Türkiye'de çok gelişen inşaat sektöründe Ali Doğaloğlu diye görgüsüz bir müteahhitin yanında amele çavuşu olarak çalışıyordu. Trabzon'un of ilçesinde yaşıyordu ve Can, Meryem, Ferid Erik, Ramazan adına 5 çocuğu vardı. Ali Doğaloğlu Ferid ile dalga geçiyor, serveti ile eziyordu. Yevmiye verirken, "Len Ferid, 10 lira fazla veriyim de kursağına biraz et düşsün" diyor sonra da "ishal yapar, boşver sen yeme" diyerek vermiyordu.

    Ferid'in canına tak etti o zamanlar Amerika'nın böyle zütü kalkık olmadığından, bir arkadaşı ile Amerika'ya gitmeye karar verdi.

    Memleketteti fındık bahçelerini evlatlarına emanet ederek, Ferid ve 3 arkadaşı yelkeni Amerika'ya açtılar. Ferid'in kaderi elbette ki yine inşaat sektörüydü. 1970'li yıllarda Manhattan vilayetinde yapılan iki tane büyük kulenin inşaatında çalışmaya başlamıştı.

    Çok büyük bir inşaat olan ikiz kulelerde çalışan amele çoktu. Çok terleyen amele takımı sürekli don, atlet değiştiriyordu ve inanılmaz büyük bir pazar mevcuttu. Fred, memleketten don atlet ucuz, ordan getirtip bu ecnebilere satayım amk diye düşündü ve oğlu Can'a telgraf çekti.

    "Can stop 50 takım don atlet al cash stop gönder stop"yazdı. Can çok zeki olduğundan, bu telgrafta bir şifre var, algoritma falan filan derken zütünden şifre uydurup, babam iki kilo kubar istedi diyerek iki kilo kubar gönderdi.

    Tabi Ferid'e gelen paket gümrükte ortaya çıktı, adamcağızı karakola zütürüp, testislerine elektrik verip, cop ile hayalarına vurarak işkence ettiler. Ferid'in bu konudan bir halt anlamadığına ikna olup saldılar. Ferid çok sinirlendi, bindi gemiye memlekete vardı

    Fred memlekete vardı, Can'ı çağırdı iki tokat aşırdı. Can şöyle etrafında dönüp, masaya doğru düştü. O esnada yanlış yaptığının farkına vardı. Babasının elini öpüp helallik istedi ve barıştılar.

    Fred;
    --Öküz oğlum benim, ben yarın Amerika'ya geri gideceğim. imanım gibildi zaten gemi ile 15 güne geliniyor. 15 günde gideceğim bir ayımı yedin zütveren. Daşşaklarıma elektrik verdiler kubar nerden çıktı lan sığır, bizim kubarla işimiz ne? Bak şunları iyi anla. Bir daha getirtme ordan geri feriştahını giberiö. Telgraf anasının nikahı 5 harfi bir kelime sayıyorlar. "Don Alt Cash" yazarsam 50 takım don atleti nakit al gönder, "Donalt trmp" yazarsam fındıkla trampa yap nakit harcama gönder diyerek anlaştılar.

    Ferid 50 Takım Don ve Atleti alıp atlar gemiye Amerika'ya varır. Satar, iyi gelir vardır. Hemen Can'a telgraf çeker "don alt cash" Atletler gelir satar derken. Ferid zengin olmaya başlar. Manhattan kulelerinde kıymalı menemen filan yapacak lükstelerdir.

    Memlekette de Allah bir fındık verir o sene, fiskobirlik fiyatları çok kırar. Babası ferid artık sürekli fındık ile trampa yapmasını istemektedir. Telgraflar da ucuz olsun diye kişiye özel değil, açık gönderilir.

    Mahallenin postacısı Muhittin "Don alt trmp" telgraflarını görür. Telgraf aşşaa, telgraf yukarı derden Donalt Tramp aşşa don alt tramp yukarı olur. Donalt Trampın ordan sağa ön, don alt trampın evinin ordan aşşa sallan falan yol tariflerinde kullanılır olur.

    Bu arada yeni oluşum içerisindeki taze mit Gelen telgraflardan, giden paketlerden kıllanır. Amerika Kubar'ı da rapor edince Can'ı çağırırlar;

    Söyle bakalım Can, bu telgraflar, giden paketler, kubarlar ne ayak diye puslu odada, üçgen ışıklı lamba altında sorgularlar. Akıbeti babasınınki gibi olur, elektrik vermeler, copla taşşak hoplatmalar falan derken IQ'su yuksek john çok zekice cevaplar verir ve Mit ajanlarını etkiler.

    Lan der madem sende zeka var, baban da zaten ordaymış, dikkat de çekmezsin. Biz seni ajan olarak Amerika'ya gönderek sen orda oku ordan da bize istihbarat yollarsın derler. Önce olmaz, babama don atlet lojistiği işindeyim çok para kazanıyoruz dese de daşşaklara 220'i verince gevşer, olur der. Ama zekidir, babasının lojistik işini de mit'e kakalar.

    Babası Ferid'in yanına gider. Telaffuzu zor diye inşaat mühendisi babasına Fred demektedir. Kendi Can olan ismini de John diye yazıp, telaffuza başlarlar. Don alt trampa ile Can'ı birleştirir kendine Donald John Trump ismini verir. Babası da bu Amerika tarafında postanede Tramp namı saldığından hoşuna gider. O da fred Trump diye vatandaş olurlar.

    O gün bu gündür, derin devlet anlayışı ile Amerika'nın başkanlığını ele geçirdik. Dünya'yı artık Türkler yönetecekler, Osmanlı yeniden doğacak.
    ···
   tümünü göster