Gülümseyip bardakları tokuşturduk.
Muhabbet sohbet falan derken ilerleyen saatlerde
kafalar da iyi olmaya başlamıştı. Mert sarıyı alıp odasına geçti.

biz de kızılla kaldık salonda. o bana bakıyor ben ona. bir süre sessizlikten sonra
lafa girdim.
-Eee konuşmayı pek sevmiyosun galiba.
+yoo severim de pek tanışmıyoruz da ondan.
-tanışırız. ben emre içerde muallaknin ev arkadaşıyım.
+bende seda bende içerdeki kızın arkadaşıyım.
-bunlar nabıyo içerde ya?
+bilmem (kızardı biraz)

kahkaha atıp biramı yudumladım. biraz sohbetten sonra sedayla yakınlaşmalarımız da başlamıştı
derken alkolün verdiği yetkiye dayanarak dudaklarımızın birleştiğini hatırlıyorum ama
sonrasını hatırlamıyorum. Sünger gibi içtiğimden olabilir sanırım.

o gece ne olduğunu bilmiyorum. Ama sabah yanımda yatan sedayı görünce
ne yaptığımı anlamak zor olmadı.
vurdum kafayı yattım. Öğleden sonra anca ayılmışım ve başım çatlayacak gibi ağrıyordu.