/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 226.
    +15
    "serhat,sen kafanda kurmuşsun dostum öyle bir durum yok yani..ulaşılmaz falan filan..benim derdim bana yetiyor..artı ben size söyledim uzaklaşmamın sebebini, biliyorsun.."

    "tamam sigara muhabbeti filan biliyorum da..yani senin hareketler artık bize karşı tamamen antipatik, itici, bizi istemiyormuş gibi, bizle yan yana olmaktan rahatsızmış gibi..ben de sinirlendim sonuçta... (burada cık cık cık efekti çok iyi gider)"

    "yanlış anlamışsın o zaman, öyle bir düşüncem yok..aksine daha fazla ihtiyacım var şu an tanıdığım insanlara.."

    "e iyi o zaman benim için de bir sorun yok..ben, sen öyle yapıyorsun diye tavır alıyordum"

    "tamam o zaman, sorun yok?"

    "yok okey"

    el sıkıştık..

    serhatla da aramız düzelmişti..gerçi ben nasıl bozulduğundan da emin değilim ya..neyse..
    @823 teşekkür ederim kardeşim, düşünüp ve ilgilenip bu şekilde yazman bile yeter *

    ama tavsiyeye pek de ihtiyacım kalmadı artık, en azından o yönde tavsiyelere.. artık biraz evinin adamı, çocuklarının babası olma adına tavsiyelere ihtiyacım var.

    basket maçına gelince,
    bazı taşların yerine oturması açısından önemli bir başlangıçtı.. çünkü ilerde "bu da nerden çıktı aq" demenizi istemem..

    ayrıca ne yalan söyleyeyim hoşuma giden bir anı, nasıl koyduk ama muallaklere * *
    bir işeyip geliyorum.

    aslında 1-2 parta bitirmeye planlıyordum bu gece ama entrylerinizle beni yüreklendirdiniz,

    yazmaya devam, yorumlarınız için teşekkürler *
    http://fizy.com/tr#s/1ai4uj

    ders bitti, giyinmişiz, ben artık mineyi derse uğurlayıp yurda döneceğim. güya erken bitirdik çıktık diyorum ama biz giyinirken sınıfın yarısından çoğu da kaybolmuş aq, hocanın garezi bize..

    kızlara karşı çok naifti pekekent, hatta biraz dedikodu vari şeyler de çıkmıştı hakkında daha sonradan başkalarıyla..

    çantaları yüklendim bizim binanın önüne doğru çıkıyorum ki, o ara yan yoldan aşağıya inen ebruyu gördüm..daha doğrusu ona benzettim önce, ama yanında biri de var, ufuk diye bir çocuk, bizim sınıftan..baktım şöyle bir, anaa..el eleler.. mi? gözlerimi kıstım, boynumu ileri uzattım, dürbün ayarı yapıyorum resmen, yanlış görmüş olmalıyım..ebru? ufukla, el ele ha? ha ha hasgibtir..mümkün değil..

    beyler öyleymiş ama.

    "allaahh allaahhh" çekip güldüm kendi kendime..yukarı yürümeye devam ettim. ebruya bak sen..bizim sümsük ufukla ha..

    bu ufuk dediğim eleman, en başlarda sınıf erkeklerini tanımlarken tanıttığım "sessiz ve telepati yoluyla iletişim kuran" tayfadan..devamlı en arka sıralarda, bir uyku ve sersemlik halindeler..o yüzden biz onlara aramızda "miskinler" deyip taşak geçerdik..hatta ebru da buna katılırdı..e şimdi ne alaka aq?

    gerçi ufuk dediğim eleman yakışıklı sayılır, hafif kilolu, kalınca, sevimli suratlı bir eleman, gideri vardır yani, beğenen olur..ama ebru? valla çok şaşırdım beyler.

    binanın merdivenlerinin önüne çıkıp mineyi bekledim, 1-2 dakikaya yanında bir grupla göründü, beni görünce hemen bulutların arasından fırlayan bir güneş gibi daha da bir parlayarak, el salladı, hızlı adımlarla yanıma geldi. sarıldık, öpüştük *

    gene klagib naber, iyidir, konuşmaları..o ara bunun grubu da merdivenlere ulaştı, "bak seni bizimkilerle tanıştırayım" dedi. grup aniden gözlerini dikip bana yoğunlaşınca ben biraz gerildim, aq bedenden çıkmışım, saçlar filan incin..yani sevgilimin arkadaş grubuyla tanışmak için ne derece uygun bir durumdayım emin değilim..

    bir sürü bir sürü isimler saydı 6-7 kişi bunlar, aklımda bir tek elif diye bir kızın ki kaldı bu ilk ayak üstü tanışma esnasında..elif baya hoş kız, siyah saç, beyaz ten kombinasyonu (ayşen kombinasyonu diyebiliriz kısaca).

    benimki dedi "bir akşam hep beraber çıkarız..çıkarız demi canım?

    "he, ha? hea evet evet, çıkarız tabi"

    bu tarz durumları pek sevmem (sevmezdim). aq şimdi bir de kızın tayfasına kendimizi kanıtlamaya çalışıcaz iki saat..sonra ben onu tayfamla (olmayan tayfam) tanıştırmak zorunda kalacağım... bu tayfalar aralarında kıyaslanacak... bissürü bissürü şeyler..pff..

    mine yi derse uğurlayıp hem yorgunluktan hem de bu yeni tiplerin baskısından sersem bir halde kendimi minibüse attım..

    e ne sanıyordun ki aq? kız öyle çölde gezen bedeviler gibi tek başına yaşıyor olacak değildi ya? elbette bir çevresi vardı(hemde ilk izlenim itibariyle oldukça elit bir çevresi)..senden önce..senden sonra da olacaktır..yani..

    yurda vardım,bir duş aldım. tolgayla lak lak ettik biraz, akşama doğru oda kalabalıklaştı..zaten bizim oda bir nevi kahve atmosferindeydi beyler..sigara da içilirdi, ben fitil olduğum için genelde balkon da ya da tek tük, hatır minnet içilirdi..

    üst katımız kumarhane.. * erbayların odası..orda genellikle içki alemleri döner, onun üstü de internet kafemiz *

    yani tabi böyle değil buralar da, biz o şekilde isim verdik aramızda..yoksa o kumarhane (batakhane) dediğimiz yerden daha çok bizim odada (kahvehane) oynamışızdır batağımızı bilmem ne mizi..

    o cuma gecesi, son derece zorlu bir haftayı daha geride bırakmanın verdiği yorgunluk ve gelecekte beni bekleyen "daha başka ne gibkoluklar var acaba" sorularıyla..yine ve yine sadece yarı yarıya huzurla uykuya daldım..bir de minenin arkadaşları çıkmıştı şimdi başımıza... kas babam kas..
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster