/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 826.
    +3 -1
    hayatımın akışını değiştirecek olan olayların başlangıcına sadece bir kaç gün kaldığının farkında olmaksızın, yaşadığım hayattan keyif almaya devam ediyorum.

    sınıfta da işler yolunda,
    ben ilk etaptaki emelime beklediğimden çabuk ulaşınca (gibiş), bu sefer artık kimseyi kendimden uzaklaştırmaya ve kasmaya da ihtiyacım kalmadı, hatta aksine, artık gayet rahatladığım ve kimseden bir beklentim kalmadığı için insanlara farkında olmadan yaklaşmaya ve onları da bana çekmeye başladım..

    zaten evrenin ana felsefelerinden biri de budur beyler, gerçekleşmesini en çok istediğiniz şeyler, siz onları istemekten vazgeçtiğiniz anda gerçekleşmeye başlar..

    ben de ne zaman ki sınıftan tüm beklentimi toprak altına gömdüm, o gün bu gündür, sabahları günaydın demekten çenem, selam vermekten boynum ağrır oldu..

    sevgilimin, daha doğrusu bir ilişkimin olduğundan ise sadece nilay ve neconun haberi var sınıfta, ikisine de kimseye söylememelerine dair yemin ettirdim.. gerçi nilay ilişkinin içeriğini ve boyutunu bilmiyor, bilse biraz tuhaf karşılayacağı kesin zira..

    neco-nilay meselesinde ise şimdilik olay kapanmış görünüyor.. kendimden de bildiğim üzere, bu tarz yaralar kolay kolay kapanmaz, böyle duygular öyle birden bire unutulamaz, ama en azından pansuman edilmiş bir hali var durumun..

    necoyla bir daha konuşma gereği duymadım, zaten o konuşmak istediği vakit bana gelebileceğini biliyor, o rahatlığı verdim yani..her zaman veririm, bütün yakın dostlarıma veririm..(rahatlığı) sanırım beni tanıyan insanların beni seviyor olması bu yüzden,

    bunları hava atmak için değil, bilin diye söylüyorum;

    iyi bir dinleyiciyim..iyi sır saklarım (en azından hikayeyi yazmaya başlayana kadar öyleydi diyelim (: )..dobrayım, (patavatsız değil), ve eğer karşımdaki insan doğal davranıyorsa şayet, ben de rol yapmıyorum..

    son lafımdan hayatımın %90 ının rol yaparak geçtiğini anlamışsınızdır.. çünkü tanıdığım 10 kişiden 9 u, kendi yazdıkları abuk senaryolarında, jön ya da esas kız olmaya çalışmakla meşgul..

    beni ise her seferinde ısrarla oyunlarına davet ediyorlar.. eyvallah..katılırız...

    oysa gerçek insanlar, gerçek dostlarım yanımdayken, ben de neysem oyum.. tsigalkoyum..keşke hep doğal olabilsem.. buna bir müsaade etseler, aslında o zaman beni daha da iyi görecekler..

    çünkü benim doğal halim, rol yapan halimden daha iyi oyuncu..

    ben zaten kumarbaz doğmuşum..ama onlar bana ısrarla zarın altı yüzü olduğunu anlatmak istiyorlar..
    panpalar bir 15-20 dakika sonra bir son bir part daha girip bu gecelik erken bitireceğim, söz verdiğim için geldim, yoksa yine müsait değildim aq..şimdiden iyi geceler
    vay amk onu da atamıyorum..

    ilerleyen günlerde görüşmek üzere..
    selamlar panpalar, bu aralar inanılmaz bir yoğunluk var, inanın partlar hazır, atamıyorum o derece, hepsini birden tek entry de verince de tak gibi olur, o yüzden biraz sabır istiyorum..ben de boğuldum valla, şu ay sonunu atlatsak da rahatlasam :/
    selamlar panpalar,
    iş yerindeyim şu an, bu gece, huzura erdiğim gece olacak, her ne kadar yarın gene iş olsa da, vardiya değişimine denk geldiği için akşam çalışıcaz..

    o yüzden gönül rahatlığıyla diyorum ki, rezervlerinizi alın, biralarınızı kapın, bugün geceye kadar yazacağım ve zaten yazılı olan partları bir araya getirince bütün haftanın acısı çıkacak inşallah,

    gece görüşmek üzere ;)
    herkese iyi akşamlar, 5-10 dakika içinde başlıyorum panpalar yerlerinizi alın ;)
    Üçüncü senemi nasıl yazacağıma dair kaygılar var demiştim hatırlarsanız, çünkü bu sene her şeyin birbirine girdiği, benim bile ayrıntıların ve olayların içinde kaybolduğum, ayrıca her türlü duygunun en uç noktasını yaşadığım bir yıl.
    Umarım yüzüm kara çıkmaz.. elimden geleni yapacağım.

    Üniversite hayatımın geri kalanını, beklentimin çok dışında ve ötesinde farklı kılacak olan olayların başlangıcı, okullar açıldıktan yaklaşık bir ay sonraya, bizim kafeye (şu sıralar yavaş yavaş bar moduna da girmekte) yaptığımız bir ziyarete dayanıyor.

    Ama öncesinde, bu kafeye gidiş sebebimizle başlamak istiyorum.. bizim beşli, her hüzünde , her sevinçte ya da her efkar dağıtmada olduğu gibi yine bir araya gelmiş, fakat bu sefer durum o kadar da evham verici olmadığı için gidiş istikameti olarak pub yerine, kafeyi seçmişti.

    Lanet olsun ki yine olayların merkezinde ben varım, masanın ana konusu yine benim mevzum.. peki bu mevzu ne?
    iyi akşamlar bu arada (:
    http://fizy.com/#s/1agwcl

    Lafı fazla uzatmadan konuya dalıyorum,

    Ayçayla aramızdaki ilişkinin boyut değiştirmeye başladığından ve bunun beni korkuttuğundan bahsetmiştim,

    Hatta gereksiz derece romantik bir anın kıyısından nasıl son anda döndüğümüzü de..

    Sonrasında güya işler yeniden yoluna (o yol bayır aşağı) girmişti..biz, hayatın sadece eğlenceli kısmını paylaşmaya and içmiş, birbirine zevk verme ve zevk alma odaklı iki fak badiden başka bir şey değildik..ve öyle kaldığımız sürece ikimizin de bu ilişkiye bir itirazı olmaması gerekirdi..

    Denklem güzel görünüyor evet, ama başlarda ihmal ettiğim (ettiğimiz), hesaba katmaya değmeyecek kadar ufak görünen bir x değeri, bütün hesapları alt üst etmeye yetecekti,

    X= kadınların duygusal yönü ve özellikle bir zamandan sonra birilerine, bir yerlere ait olma iç güdüsü..
    http://fizy.com/#s/1agwcf

    …kordonda kol kola dolaşmıştık bir süre, şakalar, espriler gırla gidiyor..ekimin ortasında şehrin akşamları bir başka güzel, denizden gelen meltem, açık gökyüzünün ışıltısının şehrin yapay ışıklandırmasıyla olan mücadelesi, her yerde yüzleri gülen, beyazlar,pembeler, maviler içinde, efil efil elbiselerinin, gömleklerini uçuştura uçuştura gezen mutlu insanlar,

    Sonra, olmazsa olmaz çiçek satan Çingeneler, tavşan falcıları, şipşak fotocular…çimenlerde demlenenler, çalıların arasında sevişenler, banklarda öpüşenler..bazılarının yaşadığı anlar neredeyse film gibi..hatta birini biraz izledik uzaktan ayçayla..

    Denize karşı oturdukları bankta, uzakları izlerlerken, birden bire, çocuk baktı önce kıza, sonra kız da kafasını çevirdi..muhtemelen birbirine kenetlenmiş olan ellerini, birkaç saniyelik bakışmanın ardından yüzleri de izledi..ne güzel bir sahne..kim bilir nasıl çarpıyor kalpleri şu an..avuçları da terlemiştir kesin..acaba ilk öpüşmeleri mi?..

    Bir daha tadamayacağıma inandığım duyguları, başkaları yaşarken görmek bile güzel geliyor artık..zira şu saatten sonra, kadınmış, ciksmiş, sevişmeymiş..bunlar benim için elimi uzatıp alabileceğim kadar yakın bana..ayçayla ya da ayçasız..hiç fark etmez..doğru hedefe yöneldiğim takdirde asla elimin boş kalmayacağını biliyorum artık..kendime güvenim tam..gaza gelmişim..zütüm kalkmış afedersin..

    Ama içi boş işte..yaşadığım (ve muhtemelen ilerde yaşayacağım) ilişkilerin içtiğim sudan farkı yok..tamam, belki ihtiyacım, ama tadı yok..

    Sadece vücudumu tatmin ve dizgin edebilmem için sevişebildiğim, onun dışında sevginin ve aşkın yasak olduğu, bir çeşit diyette gibiyim..tüylerim diken diken olup, nefes nefese boşalırken, vücudum halinden memnun, ama ruhum aç..
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster