/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 926.
    +4
    "hahaha.. çatlak ya..(:..bir de şey diyecektim... bu tolgaya filan yakalandık ya hani.."

    "hıı, ben konuştum onunla.. demiştim ya zaten, bir şey olmaz diye, tolgadan çıkmaz yani, merak etme (:"

    "tamam tsigalko, sağ ol..çıkmaz inşallah, güveniyorum ikinize de..çünkü biliyorsun... ortak arkadaşlarımız, sonra benim arkadaşlarım.. seninkiler... çok sorun olur bizim için... anlamalarını beklersin aslında ama, anlayamazlar... mine zaten bir daha yüzüme bile bakmaz.. nilay da öyle, ikimize de posta koyar... sonra benim diğer kızlar... üff... ne kadar salakça şeyler bunlar ya.."

    "evet.. haklısın.. bence de..nelerle uğraşıyoruz..ama insanoğlu işte.. arkadaşlık ilişkileri bilmem neler.. duygusal durumlar.."

    "öyle..ya bi de, çok toy bu kızlar yani.. biraz biliyor olsalar, anca salak salak erkek muhabbeti yapsınlar, gülüşüp dursunlar... onun haricinde daha çocuk hepsi.. hele nilay filan.. bebek daha.. çok saflar..bu kızların sevgilileri de oluyor ama, ben öpüştüklerini bile sanmıyorum... zaten mine var ya, senden sonra daha kimseyle çıkmadı biliyor musun (((:" deyip arsız bir kahkaha attı..

    ben de gülsem mi ağlasam mı şaşırdım.. hani, söyledikleri hem komik, hem de böyle, ezer gibi değil de, içinden geldiğince, sanki garipser gibi anlatıyor, ses tonu filan, komedi..

    ama bir yandan da bahsettiği kızlar benim arkadaşlarım, ya da eski sevgilim vb..en son şey dedim,

    "eheh.. neyse o konulara girmeyelim.. herkesin özeli kendine..(: ..ama biz işte biraz dikkat edicez dediğin gibi..ben sana uyarım, nasıl istersen öyle buluşuruz, konuşuruz, takılırız.."

    "tamam.. bana sanki pek ayrı kalamayız gibi geliyor ama neyse (: ..öpüyorum tekrar, görüşürüz"

    "hayırlısı olsun ya x) ..öptüm ben de"

    yüzümde ekşi bir ifadeyle kapattım telefonu.. hala gülmek-gülmemek arasındayım.. hakikaten, ne biçim insanlar var lan bu dünyada?

    şimdi bakıyorsun, elif.. nilay.. mine.. merve.. bilmem ne..

    bunlar hep aynı tayfanın kızları, diyorsun ki, hepsi birbirine benziyor işte.. hepsi normal, bildiğimiz kızlardan, hepsi allahın bi kulu..

    ama içten içe, öyle farklılar ki..kafa yapıları.. akıllarından geçenler.. kalplerinden geçenler.. yaşadıkları.. yaşamakta oldukları... yaşayacakları...

    o kadar başka ki..

    ve beş parmağın beşi bile bir değilken, bizler onları, sırf dış görünüşleri benzer diye aynı kategoriye koyuyor, aynı çatı altında topluyoruz..ne büyük yanılgı..

    öyle farklı ki insanlar... ne kızlar var..ne adamlar var... ne insanlar var arkadaş... öyle acayip karakterler, öyle marjinal tipler..

    insan diyoruz, kadın diyoruz, erkek diyoruz..

    türk kızı, türk erkeği diyoruz da..

    hani her bir insan evladı için, ayrı başlık açsak, ayrı kategori yazsak yeridir..

    benzemiyor be arkadaş.. kimse kimseye benzemiyor..bir biz var ki bizden içeri.. kimseyle bir olmuyor..
    ..elifin, bizi ve yaptıklarımızı meşru göstermek için kendi etrafımızdaki diğer kız ve erkekleri bir nevi aşağılamasının ardından, şimdi ben de, 10-15 dakika içinde, o hor görülen tayfadan olan ve aynı zamanda en iyi kız arkadaşım olarak düşündüğüm, nam-ı diğer "bebek nilay" ı ağırlayacağım..

    doğrusu önce arkadaşından konuşanı dinleyip, gülmek, ardında da o kişinin yüzüne sanki hiç bir şey olmamış gibi bakma pek bana göre değil.. daha şimdiden utanç duymaya başladım bile, ensem yanmaya başladı, yanaklarım kızardı..

    gerçi, nilayın, o kadar da bebek olduğunu düşünmüyorum ben.. tabi ki karakter ve kafa yapısı olarak, zamanımızın modern huurları ve aşifteleriyle boy ölçüşemez ama, masum da değildir..kim masum ki?..söyleyin, hanginiz tam olarak masum? hayatınız da hiç mi kalp kırmadınız?

    kırdınız..o halde masum değilsiniz.. çünkü birini üzdünüz..

    hayatınızda hiç mi kalbiniz kırılmadı?

    ..kırıldı..o halde masum değilsiniz.. çünkü birinden nefret ettiniz..

    masum değiliz.. kurban da olsak, avcı da olsak..

    o yüzden, bence hiç kimsenin olamayacağı gibi, nilay da o kadar masum değildir..ha, belki şurdan biraz kurtarıyordur, kendisi henüz potansiyelinin farkında değil, yani, elindeki gücü anlayabilmiş değil, ya da kıymetini bilemiyor.. çünkü nilay harbiden güzel bir kız.. şöyle zaman geçtikçe, tanıdıkça, bakıyorsun da, hem içi, hem dışı güzel.. baya baya hoş bu kız diyorsun.. hatta, ben en başta nasıl oldu da asılmadım bu kıza şaşıyorum..her halde ayşen in zehirinin etkisinden olsa gerek..

    o zamanlar gözüme baklava bile güzel gözükmüyordu zira (ki ben baklava için adam pıçaklarım, o kadar seviyorum)..ama nilay pek de bu yönünü kullanan, kullanabilen bir kız değil..bir kere toy sahiden de..tecrübesiz.. bana anlatmıştı işte.. tolgadan önce, sadece bir tane sevgilisi olmuş, lisede..eh, onunla da ne yaşayabilirsin ki? yani lisedeki aşktan, sevgililikten, çıkmaktan ne olur?

    anca böyle, karşında, hormonal dengesi kayık, ekstra azgın bir kaşar olacak, sen de über bir pekekent olacaksın ki, aranızda bir şeyler geçebilsin.. yoksa öbür türlü, lisede geçen "şöyle çaktım hacı.. böyle yatırdım" hikayeleri bana biraz hurafe geliyor ne yalan söyleyeyim.. çünkü kolay bir iş değil, o "çakmak" dedikler.. hayatımda ilk defa 19-20 yaşımda "çaktım"..ve biliyorsunuz, karşımda buna her anlamda bir hazır bir kadın, bende ise yarı yarıya gidik, alkollü bir kafa olmasına rağmen, resmen dizlerim titremişti...

    bambaşka bir şey..o, "çakmak" dedikleri..p0rno izleyim 31 çekmeye benzemiyor..ya da yastık gibmeye..

    ..neyse..ve evet, nilay.. bakalım ne zaman içindeki gücü açığa çıkarıp tehlikeli kadın olmayı.. daha doğrusu, "kadın" olmayı deneyecek..er ya da geç, herkes öğreniyor.. kimi 15 inde, kimi 25 inde..bir şekilde keşfediyoruz, tanrının bizlere bahşettiği silahları kullanmayı.. aklımız ermeye başlıyor.. gücünü anlıyor, saygı duyuyor ve o gücü, insanlar üzerinde kullanmaktan keyif almaya başlıyoruz..

    insanoğlu olarak, bizler, yaradılış gereği, eziyeti, işkenceyi seviyoruz... ha, gücü ve yüreği yetenler ve akli dengesi yeterince bozuk olanlar, bunu fiziksel olarak yapıyor... geri kalan %99.99 luk kısım ise duygusal olarak..

    ama bir şekilde hepimiz işkence ediyoruz..ya da işkenceye uğruyoruz.. bunlardan keyif alıyoruz..

    doğamızda var..
    panpalar son 2 part olsun..
    bana 15-20 dakika gibi gelen bir süre sonunda telefonum titredi..bu gün susmadı zaten dıbına koduğumun..

    nilay, "geldim ben, ama hangi apartmandı tam emin olamadım * " yazmış,

    tolganın odadan geçip terasa çıktım, 5. kat.. insanlar gta 2 deki gibi gözüküyorlar ama yine de nilay olduğuna inandığım bir noktaya doğru çığırdım,

    "nilaaaaaağğyyy??"

    duymadı... bi daha..

    "nilaağğğğhhaseffbxs"

    gibicem.. çok da bağıramıyorum ayıptır diye..

    telefonu içerden alıp tekrar geldim, aradım,

    "alo.. hişş kız.. nerdesin sen?"

    "hah..ya ben geldim ama.. hangisi sizin apartmandı?"

    "bak ben terastayım bi kafanı kaldırsana?"

    "tamam"

    aşağıdaki insan evladının kafası hala yerde olduğuna göre..bu nilay değil..

    "kızım yanlış gelmişsin? hangi sokaktasın sen?"

    "ya..burda.. fırın var.. trabzon vakıf makıf yazıyor?"

    "vakfıkebir..(amk kültürsüzü)"

    "he neyse işte.."

    "bir alt sokaktasın güzelim" deyip tarif ettim kısaca, nihayet geldi.. kaç kere geldiği evi bulamıyor hırbo..

    karşıladım, artık trip yapmıyor yüzünden anladığım kadarıyla, hemen sarıldık ettik, içeri geçirdim, çok mutlu, lan bu kadar sevineceğini bilsem her gün çağırırdım (:

    "napıyon? çabuk geldin (:"

    "iyi ya..çağırdın geldik işte be (:..gidiyim istemiyorsan, bir on dakka sonra geri gelirim"

    "hehehe.. bişeyler yemiş miydin? yoksa var yemeğim?"

    "ayy.. hemen gene gösterdi ev sahibi şefkatini..yok canım sağ ol..sen bir an önce derdine geç de derman olalım (:"

    "ne derdi ya?"

    "ee..bir derdin yok mu? ya da konuşmak istediğin bir şey?..ne için çağırdın beni?"

    artık ağlıycaktım sinirden..eh be nilay..

    "yaaa nilayy!..valla ağzının üstüne vurucam artık haaa!..kızım illa bir derdim mi olması lazım senle konuşmam için?"

    bu gülmeye başladı, bir yandan da sahteden bir savunma pozisyonu hani ben dövücem deyince..

    "ne biliyim bee (: ..öyle hemen gel deyincee.."

    "yanımda olmanı istedim?" dedim sesimi alçaltıp gırgırına ciksi bir hava vererek, "seni özledim? sebepsizce gelmeni istedim? olamaz mı??"

    "uu..çok etkileyicisin bebeğim.. böyle devam edersen karşı koyamayabilirim x)..ne diyordun sen böyle konuşanlara?"

    "gece yarısı radyocusu gibi" dedim gülüp sesimi düzelterek

    "hah (: ondan işte"

    biraz durduk.. sonra, "ama cidden, öyle, belli bir sebebi yok yani..bu günü senle geçirmek istedim.. akşam dışarı da çıkarız istersen?"

    "hıı.. teşekkür ederim ya..iyi düşünmüşsün, vicdan azabı işte, insana neler düşündürtüyor x)"

    "nilay!"

    "tamam tamam sustum :p"
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster