/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 951.
    +3
    burçini, bu sıcak ve aramızdakilerin (her ne ise onlar) olgunlaşması açısından faydalı geçen, ama biraz kısa sürmesi sebebiyle tadı damağımda kalan gecenin ardından yine durağa zütürüp uğurladım.. gelirken önce tokalaşan, neredeyse yanak bile vermeyen kız, giderken sarılarak ayrıldı..

    giden minibüsü bir süre dalgın dalgın izledikten sonra evime yöneldim, tam düşünceler zihnime şimşek gibi doluşuyorlardı ki, net bir şekilde set çektim önlerine.. yeter lan.."düşün düşün, taktur işin" derler.. yeter bu kadar düşündüğüm.. artık düşünmek istemiyorum.. gidip, tam da bu kafayla, hiç bozmadan uyumak istiyorum.. yeter..tamam işte..iyi kötü bir gece bitti..koy kafanı yastığa, düşüncelere değil, uykuya dal bu sefer..

    tam da bu kararıma uygun hareket ediyordum ki, dalmak üzereyken odamın kapısı tıkladı, ardından açıldı,

    "tsigalko?..uyumuş mu la?"

    "yok lan yok uyanığım.. noldu hacı söyle" (gelen nuriş)

    "ha, abi uyandırdım mı ya, kusura bakma?"

    "yok aga dalmamıştım daha, noldu? gel gel yak ışığı"

    "aga, bizim yarın ki program iptal, onu söyleyeyim diyecektim, ilkay aradı da beni, bu cuma yokmuş canlı müzik"

    "ha..iyii.. yorgundum ben de valla iyi oldu"

    "murat abi yılbaşındaki program için istiyormuş bizi"

    "hadi ya? nasıl ki o program, saatleri filan..hay anasını, lan yılbaşı da geldi ha, bir gibim ayarlamadık.."

    "aga işte onu konuşmaya gidicez yarın, ilkay bir şeyler söyledi ama tam anlamadım bende. üç gurup çıkıcakmış galiba, biri de biz olucaz eğer anlaşabilirsek"

    "e iyi madem.. yarın gider konuşuruz?"

    "aynen aynen, gene bir araya geliriz de, gider bi bakarız ne iş"

    "tamam hacı eyvallah haber verdiğin için ;)"

    "hadi iyi geceler.."

    "iyi geceler..ne yapıyonuz siz, hepiniz aşağıda mısınız?"

    "evet..bir şey yapmıyoz bea.. takılıyor öyle herkes işte"

    "tamam.."

    "hade kaçtım"

    "hadi güle güle (:"

    biraz daha döndüm yatağın içinde, ama az önce üzerime çöken uyku, bu sefer de kaçıp gitmişti.. indim aşağıya, gaza getirdim bizimkileri, gecenin köründe gene takımları kurup dota attık... heey gidi gözünü sevdiğimin öğrenciliği.. ertesi gün herkesin dersi vardı, hiç kimse gitmedi.. (:
    http://fizy.com/#s/1dejw1

    ertesi gün akşam üzeri kafeye gittik ben ilkay nuriş, ömerin acil işi çıkmış gelemedi, ama ne yaparsanız ona uyarım diye de teminat verdi bize,

    neyse konuştuk..murat abi önce "çıkmaz istersiniz çıkın çocuklar, yani zorlama yok, ama siz olursanız iyi olur" diyerek alttan alta gazı verdi, e çıkalım be abi, hem bizim için de farklı, unutulmaz bir yılbaşı olur..insan kaç yılbaşında sahnede olup insanları eğlendirirken, onlarla beraber coşarak yeni yıla girebilir ki?..

    kabul ettik, ayarladık programı, ücret de geceye özel, normalin iki misli..oh, paranında dıbına koyduk, eyvallah.. (:

    program, yılbaşı dolayısıyla diğer günlerden biraz farklı, ilk olarak 9.30 da biz başlıyoruz..molasız, 11 gibi bitiriyoruz..11 de ikinci grup çıkıyor, perşembe programında berber çaldığımız rakçı tayfa, onlarla yılbaşına girdikten sonra, 00.30 da bayrağı gitarist kız-solist çocuk ikilisine bırakıyorlar, onlar da artık 02.00 ye kadar filan, coşku sonrası sakinleşme-romantizm vb. anlarıyla geceyi kapatıyorlar..

    ilk çıkmamız iyi oldu, çünkü böylece yılbaşına girilen saniyelerde, arkadaşlarımızın arasına kaynaşmış olabileceğiz, el ele, kol kola, omuz omuza sayacağız 10 dan geriye..ne güzel lan..şimdi iki gece uyku tutmaz beni amk (: ..ah bir de burçin ailesinin yanına gidiyor olmasaydı..beraber girecektik yeni yıla..

    ama belki de hayırlısı oldu be beyler..o zaman da kaç yıllık arkadaş gurubumdan ayrı kalmış olacaktım..gerçi ben burçini de onların arasına sokardım mutlaka ama, işte bütün ilgim ve dikkatim onun üzerinde olacaktı..tek kişiye bağımlı bir gece geçirecektim..

    oysa şimdi, masadaki bütün dostlar, bütün bayanlar, bütün baylar, bütün gaylar benim x)

    o cuma ve cumartesi kayda değer bir gelişme olmaksızın, burçinle ve nilayla mesajlaşma, bizimkilerle takılmaca şeklinde geçti..

    en nihayetinde 31 aralık gecesi gelip çattığında, her zamankinden daha da fazla bir özenle giyindim, saçımı başımı düzelttim, her zamankinden daha fazla oyalandım aynanın karşısında (artık o nasıl mümkünse (x ) ve tahmin edebileceğiniz üzere her zamankinden daha fazla heyecanlıydım..

    sanki yine ilk gecemize çıkarkenki gibi..bütün dostlar orada..bir kaynaşık ortam..sesler..görüntüler..bulanık..loş..samimi..sıcak..biraz dumanlı (lanet olsun ki)..

    gece öncesi nilayla konuşurken şaka yollu eda nın mevzusunu açtım "geliyo mu bizim kız :p" gibisinden..başta hemen çemkirse de (burçin muhabbetinden dolayı) sonradan ikna oldu..elbette geliyor aq... sanki ben sormasam gelmeyecekti..ama nilay ihaleyi kendine yıkmak istiyor, başta naz çekmesine rağmen işine de gelen bir durum hatta..aslında neden ısrarla bana kız ayarlamaya çalıştığını da tam anlayamadım, acaba bana borçlu gibi mi hissediyor kendisini ya da yoksa bende bir yamukluk fark etti de, "bu beni gibmeye çalışmadan evvel şunun başını bağlayayım" diye mi düşünüyor?
    valla sende gözüm yok nilay, varsa gözüm çıksın yani..aman.. (:

    neyse ne işte..çok da fazla sorgulamamak, detaylara takılmamak lazım bea..bunca zaman kılı kırk yardık da ne oldu..bırak anasını satayım..rahat takıl biraz..düşünme bu kadarrr..relaks..bak, önünde dostlarınla harika bir gece var..muhtemelen bir daha bir benzeri olamayacak tarzda bir gece..fazla düşünme... çok sorgulama..yargılama ve keyfini çıkar..

    bu rahatlatıcı telkinlerin eşliğinde bizimkilerle beraber çıktık evden, beşimiz birden,biraz erken çıktık önce manitalarla buluşulacak (tabi manitası olanlar... benim gibi yalnız ezikler değil :/ )..biz biraz erken kaçıcaz nurişle, ilkay ve ömerle bir araya gelip sahneyi ayarlamaya başlayacağız..gelenler gidenler filan derken..ortalık epey karışacak artık ama giberim..hiç düşünmüyorum valla..kafam rahat, o an, o saniye neyi gerektirirse onu yapacağım..

    hani ben de, rahatım filan ayağı yapıyorum da, böyle yolda giderken filan, bizimkilerden birbirinin omuzunu sıkan mı dersin, kolunu atıp sırtına şaplatan mı dersin, omzunu yumruklayan mı dersin (: herkes bir kıpır kıpır..heyecanlarını ve coşkularını böyle böyle dağıtmaya çalışıyorlar..içi içine sığmıyor lan insanın (: ..allah ağzımızın tadını bozmasın..masal gibi bir hayat yaşıyorum bir kaç aydır adeta..

    tek ekgib, kara bir nokta gibi duran çözümsüz ve kronikleşmiş yalnızlığım..ah..ah işte bir de sevdiğim..gerçekten sevdiğim bir sevgilim olsa..resim tamamlanmış olmaz mıydı?..kusursuz mutluluk ve huzur..

    ama belki de,bir şey dışında her şeyin bu derece mükemmel gitmesinin sebebi, benim o "bir şey" konusunda yaptığım fedakarlıktır..bir nevi veziri feda ederek mat etmek gibi... kazanıyorsun... en zor oyunları, en zor savaşları kazanıyorsun, ama en mükemmel kumandanın da ölüyor her seferinde..sanırım benim hayatım da, geri kalan %99 luk mutluluğu sağlamak adına, şu malum %1 lik kısmı feda etmekle geçecek..
    hep kazanacağım..

    ama asla tam, bir bütün olamayacağım..

    ve hep buruk kalacak sevinçlerim..
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster