/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 951.
    +4
    nilay ve üç arkadaşı da yine ayrıca masamızdalar ki bunlardan biri de eda..

    kaç kişi saydım lan?..neyse.. belki 2-3 önemsiz figüranı atlamış olabilirim.. bilemiycem..

    nilayın benim için tuttuğu sandalyeye oturdum, tahmin edebileceğiniz gibi edanın hemen yanı..lan insan karşılıklı ayarlar be kızım.. karşımda kendisi var..

    benim bir yanımda nuriş bir yanımda eda.. karşımda nilay.. tolgayla begüm yan yanalar, benim hizamda, yine nilayın karşı tarafında kalıyor onlar da..nilayın bir yanında yurttaki kızlardan biri var, diğer yanında neco.. onun yanında alper..

    baya bir çapraz, karşılıklı, yan yana eşleşme var..tam bir crossfire..bu gece sakatlıklar çıkmasa bari..

    neyse bizler genel olarak bir aradayız.. sadace tolga biraz uzak kaldı bana, aramızda iki kişi var, o yüzden, bir de müzik sesleri eklenince, recep ivedikle salih abi gibi haberleşmek zorunda kalıyoruz..hem muallak ne tak yiyor net göremiyorum.. aslında nilayla yer değişsek tam süper olacak.. boş ver hadi.. böyle de güzel.. takılmama bakayım ben..
    biz sahnedeyken zaten başlayıp, giriş bölümünden gelişme bölümüne doğru yol alan muhabbete yarı yolda entegre olduk nurişle beraber.. benim arkamdan epey muhabbet dönmüş, onun taşağını yaptılar, devamlı gülüyorlar lan bana, tolga ayrı gır gır geçiyor, nilay makas alıyor.. ensemi sıkanlar filan..amk..ben de mazlum mazlum bakınıp gülüyorum ne yapayım (: resmen tokatlanıyorum amk...

    eveet evet.. sevilen bir simayım sağ olun.. tamam.. zaten varlığı tartışmalı olan karizmamı tamamen gibertmeyin, lazım olabilir ilerde zira..

    nilayın özel olarak ayarladığı "eda yanı" sandalyemde, bir süre sağdan soldan gelen laflara cevap yetiştirip ortak muhabbetlere salça olduktan sonra, sonunda edaya dönebildim..

    beyler kız, aslında fena değil lan?..renkli gözlü.. böyle.. buğulu bir mavi.. yeşil gibi.. benim peder beyin gözlerine benziyor.. buğday tenli, kumral bir kız.. kazağın altından yine kendini belli etmeyi başaran cicişleri de gayet sağlam daha önce belirtiğim üzere x)

    fakat beni pek şey etmedi.. nasıl diyim.. elektrik alamadım (ahaha)..anladınız mı? yani, "oo kız, amı var, zütü var" mantığıyla giderseniz, zaten bu kıza bakmayanın çükünü keserler..ama ben o mantıkla, sadece kaşarımtrak tayfayı düşündüğüm için, böyle cici kızları araya karıştırmak istemiyorum.. çünkü işte, bu da yine mine gibi, ebru gibi bir kız yani.. anladınız mı? bu kızlarla oynayamazsın.. sonra çok kötü oluyorlar.. senin de çok kötü hissetmene neden oluyorlar.. ayrıca ne emmeye ne de gömmeye gelir bu hatun..onu da hissedebiliyorum..

    ama böyle, el ele romantik romantik gezmeceli, tatlı tatlı bakışmacalı, arada kaçamak kaçamak öpüşmeceli, yılış yılış, sevgi pıtırcıklarına yaraşır bir ilişki istiyorsanız (ki bu günümüz gençlerinin ilişkilerinin %90 ına filan tekabül eder) tam aradığınız kız bu kız..tam sevgili olmalık..tam, seviyeli bir ilişki yaşamalık..

    yani bana göre değil..

    tabi bunları öyle hemen gördüğümün ilk saniyesinde fark etmedim aq..alında yazmıyor sonuçta.. konuşuyorsun.. belli şeylerden.. vücut dili, hareketleri, gülüşü, mimikleri.. yaptığı her hareket karşınızdakini ele veriyor.. yeterince pratik yapmanız halinde yeni tanıştığınız bir kadının genel hatlarıyla hangi kafada olduğunu bir-iki saatlik bir muhabbet sonunda anlayabilirsiniz..

    her ne kadar yazının başında beri "insanları genellemek ve gruplandırmamak gerektiği" konusunda bas bas bağırsam da, ben ana hatlarıyla şöyle üç grup tespit ettim.. sadece fikir vermesi açısından yani.. yoksa hala kategorizasyona karşıyım..

    birinci grup, rahat kızlar.. açılımını yapmama gerek var mı bilmiyorum..

    diğer grup, rahat olmayan kızlar..bu da ilkinin tam tersi..

    son grup ise yalancılar.. fake insan modelleri..ne rahat, ne da mesafeli... aslında ikisinden biri, ama diğeri olmak isterken, her iki grubun da ortasında kalıp hiç bir taka benzemeyen bir şey olmuşlar..

    örnek vermek gerekirse.. kendi geçmişimden, ebru, mine, nilay, eda, tuğçe , seda, begüm gibi kızlar birinci gruptadır benim için..

    rahat kızlar grubunda elif, ayça var.. daha da bulabilir miyim onlar gibisini bilemiyorum.. buna da şükür..

    ve şu hiç bir gibe benzemeyen yalancı huurların, ruh hastaların bulunduğu grupta ise seribaşı olaral ceydayı yazabiliriz.. ayşen2 de kesinlikle bu grubun bir üyesi olsa gerek (vermedi ya, ondan hep bu kinim :p) ayşen i de buna dahil etmek isterdim aslında..ama sırf nefret ediyorum diye koyacak değilim.. çünkü, mesela şu sıralarda altına yatmakta olduğu ozan binine göre de bir başka kategoride o kız..ona göre rahat..bir başkasına göre mesafeli.. bana göre kaşar... o yüzden ayşen i gibtir edin..onu gruplara bile almıyorum.. turnuva dışı o kaltak...
    saatler 12 ye doğru ilerlerken, masamızın kaynaşık ortamında her noktada bir başka konu, yer yer ortak sohbetler.. misal sen tam bir şey hakkında konuşurken, senin adın anılıyor ve "ne var la? noldu? ne diyonuz bakayım?" diyerekten dahil oluyorsunuz oraya da..

    çok severim ben böyle kalabalıklar arasında kaybolmayı, onlarla beraber yoğrulmayı.. keyfim yerinde anlayacağınız..

    ama bizim genel muhabbetimiz nilay-eda-ben arasında dönüyor.. nilay, bariz bir şekilde beni pazarlamakla meşgul..ben de edayı tanımaya çalışıyorum..eda arada nilayla paslaşıyor.. utangaç bir kız değil ama temkinli sayılır..ben de öyle, "kız nasılsa benden hoşlanıyormuş zaaa xd" şeklinde davranmıyorum zaten.. gayet dikkatliyim..bel altı espri zaten kesinlikle yapmıyorum.. normalde yapardım, yeni bile tanışmış olsak, girmediğim konular değil yani.. ama, şimdi yaparsam kız tarafından "bu kendine güven nereden geliyor?" diye yorumlanıp, nilayın bana bir şeyler fısıldadığına işaret olur diye özellikle kaçınıyorum..

    kızdan biraz bahsetmem gerekirse, kendisi eşkişehirli.. eskişehir deyince gene anılar canlandı anasını satayım.. neyse.. orada iki tane bomba gibi üniversite varken, buraya gelmek nereden çıktı gibisinden gır gır yaptım biraz.. aslında puanları tutuyormuş aynı bölüme, ama farklı şehir görmek istemiş..aah şu gençlerin aileden kaçma, farklı şehirde okuma tutkusu yok mu.. (:

    kız peyzaj mimarlığı okuyor, ikinci sınıf.. nilayla beraber aynı yurtta kalıyorlar.. odaları yan yanaymış aslında geçen yıldan beri, ama bu yıl samimi olmuşlar..ee geçen sene nilayı tanıyabilen beri gelsin zaten.. kız kendini hayattan soyutlamıştı resmen..

    ben "şimdi siz ağaç filan mı dikiyorsunuz :p" diye gır gır geçiyorum..şu kızları dalgaya alma huyumdan bir vazgeçemedim anasını satayım..ama çok eğlenceli lan ahaha.. eğer kız bilmiş bir tipse, o da benle dalga geçiyor, karşılıklı tenis maçı gibi oynuyoruz, misal burçinde olduğu gibi..ama genel olarak, hele ki bir de yeni yeni tanışmakta oldukları biriyse karşılarındaki, onun bu tarz ataklarına karşılık veremeyip sadece utangaç utangaç gülmek ve "çok fenasııaan" vb. replikler eşliğinde şakadan tripler geliyor ellerinden (:

    yani tavsiye ederim, özellikle böyle cici kızlarla bol bol dalga geçerek (dozunu ayarlayarak tabi, gibmeyin yani espri yapıcaz diye) aradaki soğukluk ve kasıntılıkları minimuma indirebilir, yakınlaşma faslını kısaltabilirsiniz..

    ha siz gayet dozunda şakalaşmanıza rağmen karşınızdaki bunu anlamayıp tersleyecek ya da bozulacak kadar odunsa, o amın feryadını direkt gibtir edin zaten..

    neyse işte..ben de böyle çaktırmadan dalga geçerek, fazla da sululaşmadan, yarı ciddi şekilde sohbet ediyorum kızla.. müziğin şiddeti arttıkça biz de birbirimize sesimizi duyurabilmek için daha çok yaklaşıyoruz birbirimize, kulaklarımıza eğilerek konuşuyoruz bir noktadan sonra..

    sanıyorum ki benim tıpkı onu analiz ettiğim gibi, o da beni analiz etmekte.. öyle, istanbul beyefendisi ya da beyaz atlı şövalye modelinde biri olmadığımı anlamış olsa gerek.. muhtemelen dışarıdan "sempatik olmaya çalışan yavşak" gibi gözüküyorum sıradan biri için..ama kız benden hoşlandığı için bunu "sempatik çocuk" olarak rötüşlamış olabilir ehehe..

    ben kasmayınca, o da fazla kasmıyor.. zaten ne o öyle, sanki iş görüşmesi gibi.. bazen yeni tanışan insanlarla bir arada bulunmak ya da kulak misafiri olmak durumunda kalıyorum da..ulan ne tipler var.. adam nasssıl kasıyor.. nassıl zorluyor kendini.. böyle yazı diliyle konuşmalar, fonetiğe, diksiyona özellikle dikkat göstermeler filan.. utanmasa konuşken virgül filan koyacak..lan sakin ol?..ana haber bülteni spikeri misin aq?..

    tabi onların karşılarındaki kızın (şayet karşılarındaki kız ise) zaten kendilerinden hoşlandığını bilmedikleri için böyle kasıyor da olabilirler..ama ben de fark etmemiştir bu durum ya..demi?..ben öyle olduğunu bilmeseydim de o kadar kasmazdım her halde.. sonuçta o da insan evladı, ben de insan evladıyım lan ne olacak sanki..iki dilim sürçse, bir iki kelimeyi yanlış yerde kullansam idam mı edecekler beni?..rahat olun rahat.. çok rahat olmayın tabi.. kızların yanında küfretmeyin misal.. çok çok iyi tanıyor olsanız bile etmeyin derim.. ağzınızdan kaçarsa da bir şekilde utanmış gibi yapıp sırıtarak telafi edin...
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster