/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 951.
    +3
    sonunda karar verebildiler, ben de çok karışamıyorum acele ettiğim belli olmasın diye.. şüphe çekmeyek..

    neco ve ben nilay ve arkadaşlarını yurda bırakıcaz, alper dilarayı evine bırakacak, onlar ayrıldılar taksiyle.. fena gibiş var bu gece anlaşıldı (:

    nuriş de kendi manitasıyla kendi ilgilenecek, tolga begümlerle..

    görünürde herkesin gayet güzel bir dağılım oluşturduğu, adaletli bir paylaşım gibi olabilir ama nilay ın tolga ve kızlara bakışı gözümden kaçmadı.. sonra, eğer kendimi şu kalabalıktan kurtarabilmem halinde benim ve alperin gecesi biraz daha uzun ve renkli olacak anlarsınız ya..

    nuriş de yine manitasıyla işte.. belki baş başa kalınca kordonda biraz daha takılıp romantik anlar yaşayabilirler.. onun da keyfi yerinde..

    olan bizim gruptan necoya oluyor.. yazık dıbına koyim ya..böyle dağ gibi delikanlılar, umutsuz aşkların peşinde yıllarını harcıyor ya..ne desem boş.."ulan gençliğini gibiyorsun?" diye kızsam mı, yoksa "helal olsun kardeşim, yürek işi bu" diye imrenip tebrik mi etsem bilemiyorum..

    tek dileğim, nilay ın neconun bu zaafını fark etmemesi, fark ederse, suistimal etmemesi...

    tolganın duyması vb. meselelerine hiç girmiyorum zaten.. kendimi bazen sanki zütümün altında saatli bombayla otururmuş gibi hissediyorum.. sanki bir gün gelecek ve bütün her şey gün yüzüne çıkacak, o bomba, benim rektumumun derinliklerinde patlayacak ve bütün bu güzel birlik beraberliğimiz bom tak, paramparça olacak gibi hissediyor, korkuyla titriyorum amansızca...

    gibicem aşkınızı da sevginizi de be..

    gecenin bir diğer loser i nilay olsa gerek.. sonuçta o da yalnız, ayrıca tolganın yalnız olmayışı, onun yalnızlığını daha da amansızlaştıran bir etmen..kim bilir o da neler geçiriyor aklında..zor tabi.. gerçi bizim maymunun da kızlara bir şey yaptığı yok, ama atraktif bir çocuk yani tolga, her an kafalayabilir hatunları, hatta belki de kafalamıştır da..begümle epey samimiler, ilk gün odamda tanışırlarken pek kasılmışlardı, hatta tolga, sonradan benle bu konuyu konuşmak bile istemedi..amk çakalı.. saman altından doğalgaz boru hattı kurmuş haberimiz yok..

    herhalde, bu sefer kendi işini kendi görmek istedi, çünkü nilayla da bir araya gelmelerine ben ön ayak olmuştum, bu sefer de yine ben zütürseydim işi, biraz müşteri-pekekent ilişkisi gibi olacağı için ar etmiş olabilir, düşünceli çocuktur yani, ince düşünür..

    eda da, kendince gecenin kazananı gibi olabilir, ama ben "vegasta olan vegasta kalır" misali, bu gece olan yakınlaşmaların bu gecede kalması ve daha ileri gitmemesi için elimden geleni yapacağım.. tamam, eğlendik bitti işte.. hoş gibmedik, yalamadık, mıncıklamadık..bir tak etmedim yani..iki yüzüne güldüm, iki de güldürdüm.. birinden beklenti duymak için bunlar yeterli ise şayet, kriterlerinizi bir kez daha gözden geçirin derim...

    çünkü sonrasında yaşadığınız hayal kırıklıkları çok büyük, çok acı oluyor..

    kendimden biliyorum..
    başlık altındaki tüm panpalara tekrardan selamlar, yeni gelenlere ve fason üretimlere (: de ayrıca selamlar, şu nicki benzer yapma olayını bırakın la, zütüm kalkıyor bak ona göre :p
    neco-ben-tolga, begümler ve nilaylar şeklinde yola devam ediyoruz, sokaklar, saatin epey ileri olmasına ve havanın da soğuk denebilecek bir serinlikte olmasına rağmen gayet kalabalık..bu şehrin zaten normalde pek uyumayan insanları, bu gece sabahı etmeye yeminli gibi..

    önünden geçtiğimiz mekanların pek çoğu hala belli bir doluluğa sahip, kordonda, koşu yolunda, ara yollarda, hala daha insanlar cirit atıyor..

    meydana geldiğimizde tolga ve begümlerle ayrılıyoruz, epey ters çünkü gideceğimiz yerler, öyle hıyar gibi dolaşmaktansa herkes sorumluluğunu yerine getirip, sonunda varış noktasında (evimiz) birbirini bulsun diye düşünüyoruz.. sonuçta birbirini görmeyen insalar değiliz yani, olayı dramatize etmeye gerek yok.. tolga yanında üç tane fıstık gibi hatunla gecenin karanlığına karışırken nilaya göz ucuyla özellikle dikkat ediyorum..pek umurumda değilmiş gibi davranıyor, davranmaya çalışıyor..ne yapsın..

    neco ile beraber kızları yurda zütürüyoruz, ben bizimkine konuşuyorum çaktırmadan,

    "aga, ben hemen dönmeyeceğim, istersen önce seni bize bırakalım, yalnız yürüme?"

    "yoo fark etmez aga da, sen nereye gidicen ki?"

    "evet nereye??" diye balıklama daldı nilay..lan nerden de duydun hemen..

    "bir yere gittiğim yok ya..öyle biraz..tek başıma turlayayım istiyorum.."

    "aaalllah allaaah?? sebeep?"

    sebep, eşşeğin ziki afedersin..şu beni sıkıştırma huyun yüzünden kaç kere tartıştık, kaç kere kavga ettik, hala daha üzerime geliyorsun be nilay..

    "bir sebebi mi olmak zorunda nilaycım? (: kafa dağıtıcam biraz denize karşı? yasak mı?"

    bu kaşları havada garipser şekilde baktı, diğer kızlar da bakıp gözlerini kaçırdılar, bir gülüşmeler oldu orda..lan... hemen deli-divane-avare etiketi yapıştırmayın amk..

    "sorun olmaz aga ben dönerim ya, kızları bırakalım önce ;)" diyor neco..

    "peki madem.." diyorum.. onun da aklında, nilaydan alabileceği bir mutlu yıllar öpücüğü, vedalaşma sarılışı filan var herhalde.. karışmıyorum..

    bir yanımda neco, bir yanımda eda ile laflaşarak yürüyoruz, kız koluma girmek için fırsat kolluyor gibi, allahtan öyle fazla girişken, cesaretli bir hatun değil de..sonradan uzaklaşması da kolay olur. aslında uzaklaşmak zorunda da değiliz, sadece daha fazla yaklaşmasak yeter..

    niraz daha yürüdükten sonra nilay necoyla aramıza giriyor yarayarak, ikimizinde kollarına giriyor, benim kulağıma eğilip,

    "isyankar genç :p" diye fısıldıyor.. sahte-suratsız bir gülümsemeyle geçiştiriyorum,

    "ne var be?" diye kızıyor hemen, "demek efkar dağıtacaksın kendi kendine (:"

    "hı hı.. (:" diyorum gene aynı şekilde, o da karşılık olarak maymun gibi yapıyor yüzünü.. sonra da somurtuyor, koluma geçirdiği kolunu kasıp benim kolumu sıkıştırmak suretiyle canımı yakmaya çalışıyor.. neyse dayan dragon, 5 dakika sonra özgürsün.. taksi mi çevirsem acaba napsam elife giderken..
    @paravarhuzurvar, helal olsun ona (:
    sonunda yurdun önüne geldik, vedalaşmalar işte.. klagib.. gecenin en silik tiplerinden olan, ama bu gece odalarında dedikodunun dıbına koyması muhtemel olan iki kızla tokalaşıyorum efendi efendi, eda ile kibarca sarılıyoruz, öpüşüyoruz, hangi stil olduğunu siz biliyorsunuz artık x) ..nilayada sarılacakken geri kaçıyor bu, "gel kız buraya, tripcan (:"

    "yo ne tribi, ben girmiyorum ki yurda?"

    "ne? niye?"

    "canım istemiyor, biraz kordonda gezip efkar dağıtıcam.."

    ... pff... çattık..

    "tek başıma" diye de ekliyor sonra..

    ben arkadaşlarının ve neconun yanında kızı rencide etmemek için yine gülerek alttan alıyorum,

    "canım hadi, çocukluk yapma, gel öpeyim seni de, gidicem"

    "öpeceksen gene öp de, ben girmiyorum yani içeri bilgin olsun (:"

    ..ebenin..

    "(: o zaman necatiyi evine bırakırsın tamam :p, neco hadi iyisin yalnız yürümücen bak koruma veriyorum yanına"

    çocuk, kızlar şaşkın..

    "ya, neco kusura bakma, bırakırdım tabi ama biraz ters o taraf şimdi, ben deniz kenarına inmek istiyorum, böyle denize karşı dalıııp gidicem (: ... tek başıma ;) "

    sinirlerim cidden bozulmaya başladı ama...

    daha fazla münakaşa etmeyip "tamam neyse o zaman, kızlar, iyi geceler hepinize, mutlu yıllar ;) ..abi, evde görüşürüz senle de tamam ;)"

    "mutlu yıllar (:"
    "tamam aga hadi iyi geceler sana da (:"

    hızlı adımlarla ayrılıyorum kapının önünden..bir an önce kendimi alt caddeye atmam lazım, sonra da hemen bir taksi bulup vıınnnn turizm..

    arkama bile bakmıyorum..

    aslında bakmak için yanıp tutuşuyorum meraktan, ama bakmamam lazım..

    "hişşşt.."

    bana mı lan?

    "hişşş yavrum, saçlarını fazla savurma, yerlerr x)"

    off nilay!..
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster