/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1051.
    +3
    zamanında ilk fak badimi bulmama ön ayak olan(unutkanlar için v.02: ayçayla tanıştığımız mekan), sonrasında da çok kere uğrayıp, hem eğlence çeşitliliği hem de atmosferinin samimi olmasından ötürü "mekanlarım" listesine aldığım kafe&bar a uğradım..

    tıpkı sokaklar gibi, burası da çiftlerle dolu..çok güzel lan..her yerde aşık insanlar..sevgililer..karı kocalar..nişanlılar.. "havada aşk kokusu var" cümlesi, tam da bu gün için söylenmiş olmalı..

    kasaya yaklaştım,

    "merhabalar? (:"

    hakkında mekan sahibi olduğunu düşündüğümüz, orta yaşlı hoş, sarışın ablamız (teyzemiz dersek alınabilir) iç tarafta oturduğu yerden önce öylesine uzattı kafasını, kulakta kocaman halka küpeler, elde sigara, saçlar topuz..oohh, tam patroniçe valla (:

    sonra beni hatırladığını-bildiğini gösteren bir gülümsemeyle "merhaba (:" dedi, bir zahmet tanısın aq, hiç ödemediysem 10-15 kere hesap ödedim kendisine..

    "ya ben reserve yapabiliyor musunuz diye sorucam ama? (:" dedim sempatik olmaya çalışarak, kalktı gülümseyerek rafın önüne geldi,

    "reservee..bu gün çok kalabalık olur ama tatlım , zor biraz reserve yapmamız :/"

    "aynen, farkındayım onun, zaten o yüzden ayarlabilirsiniz belki diye şey ettim :}"

    güldü, devam ettim,

    "akşam 8 gibi şu yola bakan masalardan birini tutmanız mümkün olmaz mı?" deyip sırıttım..ısrar ediyorum..

    iç çekti hafifçe, "ah gençler" der gibi gülümseyip gözlerini kırptı,

    "bir de yola bakan masa olacak yani (:"

    güldüm, "ya, olursa işte :p"

    "peki..bir tane tutucam senin için, ama yol tarafındaki olur diye söz vermiyorum..geç kalırsan da kaptırırsın ona göre, 5 dakikadan fazla beklemem (:"

    neşeyle sırıttım, oley be, "yok yok..8 de buradayız (:"

    "peki (:" deyip bir şeyler karaladı önündeki kağıda,

    "isim vereyim mi?"

    "gerek yok, ben buradayım, biliyorum seni (:" diyerek rahatlattı beni,

    "tamam o zaman, çok teşekkür ederim (:"

    "rica ederim" deyip bilmiş bilmiş güldü..

    hızla çıktım mekandan, şimdi istikamet ev..mekan işini hallettim..hiç bir şeyi şansa bırakmamak lazım ;)
    ...

    veeeeee... hamileyiiiimmmmm hamileyiim hamileyim haaaaamileeeeyimm..

    ehehe..

    veee,

    sonunda hazırım, kendimi terletmemek için fazla hızlı hareket etmeden kız yurduna doğru ilerliyorum.. şimdiden pır pır etmeye başladı kalbim..

    of lan.. ölmemem lazım.. sakin biraz..

    ne konuşucam acaba lan.. nelerden bahsedicem kıza?... vah amk..ne zor iş... hiç böyle olmamıştım lan? (bunu 20. kere söylemiş olabilirim, ama her seferinde de hiç öyle olmamıştım ;) ) kızla ne konuşacağım konusunda bile endişelenebildim ya, resmen bir yaşıma daha girdim yani..

    yediye beş kala kapının önündeydim, telefonu çıkarıp mesaj attım,

    "geldim ben (:" *

    cevap geldi,

    "iniyorum hemen (:"

    son bir kez saçımı başımı, üzerimi kontrol ettim, ellerimi sakallarımda gezdirdim şöyle bir.. uzun ya, bir şey filan varsa toz-hav bilmem ne, düşsün..

    derin derin nefes aldım bir kaç kez.uff.. için için üşüyorum lan..hem üşüyorum, hem de sıcak basıyor aynı anda..

    bu gün sevgililer günü ve ben buse ile dışarı çıkabiliyorum?

    ..mükemmel olmalı..

    her şey mükemmel olmalı..

    yaşadığı, yaşadığım, yaşanılan en mükemmel sevgililer günü olmalı.. allahım yardım et..acı bana.. biraz olsun yardım et..amin
    http://fizy.com/#s/1ajcsx

    ..binasından çıktı..

    bahçe boyunca ilerledi..loş beyaz bekçi kulübesinin önüne geldi, iznini aldı..gözlerimi bir saniye bile ayırmadım..her saniye değerli benim için..

    onu gördüğüm her saniye..ziyan etmeye kıyılamayan pudingler gibi..hani kasenin dibini yalarsınız böyle..aynen öyle... her anı kıymetli bu gecenin..

    gülümseyen bir yüzle dış kapıyı da açıp çıktı dışarı,

    "selam (:"

    "selam (:" dedim, gülümsemekten yanaklarım yırtılacak lan..julia roberts dan halliceyim..

    gündeki teyzeler öpüşmesi..sarılış kısmı belki 1 saniye daha uzun yalnız..bilerek uzattım x)

    yarım dakikadır içimde tuttuğum nefesimi derin bir rahatlama eşliğinde verirken, "nabersin (:" dedim salak salak..lan..çok salağım aslında ya..o kadar salağım ki, kıyamaz seversiniz beni..

    "iyi (: senden naber :p" dedi, e öyle salak girişe böyle alaylı cevap gelir zaten..

    güldük..benim heyecanıma ve saflığıma..ama, bence o da heyecanlı..o da mutlu..valla lan?..gözlerinin içi gülüyor... canım benim..bir tanem..sevimlim..

    "napalım? hava biraz soğuk gibi ama? kordonda yürüyelim mi? üşürmüsün?"

    "yoo, sıkı giyindim (:" deyip montunun yakalarını kavradı, bana gösterir gibi yaptı (:

    gülüştük,

    "tamam o zaman..güzel oluyor yol bu saatlerde zaten..bugün daha da güzeldir..insanlar..(:"

    "(: hıı ım, sevgilisi olanlar yaşadı (: ..romantik anlar filan x)"

    bayılıyorum böyle içten konuşmana benimle..

    utangaç utangaç gülüştük gene..

    kordona varınca deniz tarafına doğru saptık, kenardan yürüyoruz..hafif rüzgar ikimizin de saçlarını, benim atkımı uçuşturuyor..hoş ışıklandırmanın altında aheste aheste yürüyoruz..bizim gibi yürüyen, ama büyük kısmı bizden daha samimi görünen (kol kola, el ele, omuz omuza) çiftlerle yan yana, karşı karşıya... anın tadını çıkarıyoruz..güzel duygular bunlar..endorfin tavan yapmıştır şimdi kanımızda.. (:

    "atkımı verebilirim, üşüyor musun?"
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster