/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1076.
    +3
    obaa..

    ne dedim abi ben?..böyle hanzo gibi davet yapılır mı?.."bağa gessene la ebuoeuue öbüeeüee aarrggghh!"..hay allah..

    dediklerime kendim de şaşırmış bir vaziyette, kıza bakmaya devam ettim.. saatler gibi gelen 1-2 saniyenin sonunda konuştu, (bu arada diğer huurların da muhabbetlerini kesmiş can kulağıyla bizi dinlediğini söylememe gerek yok herhalde..lan insan kibarlık olsun diye çaktırmaz en azından dinlese bile.. onların yüzünden kız da ne diyeceğini sapıttı şu an)..

    "sana?" deyip gözlerini kırpıştırdı..

    hee bağaa, hunga munga ebüeüü puöf..

    "hıı" dedim gülümsemeye çalışarak, galiba kızarmaya başladım beyler kulaklarım ve ensem yanıyor şu an..

    göz ucuyla sağ tarafına kaçacak bir bakış attı refleks olarak (huurlar haaala dinliyor bak! lan işinize baksanıza siz),

    "hı.. olur..ayarlarız bir ara" deyip mahcup mahcup gülümsedi.. kızı da utandırdık iyi mi?..öbürleri de, "bayram değil seyran değil, bu, bunu eve çağıracak cesareti nereden buluyor" diye düşünmüş olabilirler eğer dün gece takıldığımız bilmiyorlarsa.. gerçi aynı yurt, aynı okul, nasıl bilmeyecekler diyeceksiniz ama.. olur mu olur..

    konuyu değiştirdik.. benim kırdığım pot ise öyle, bir hıyarlığım olarak kalacaktı belli ki..

    11 e doğru, rakçılar ortalığı gibertmekle meşgulken kafeden çıktık, yarın gene okulları var tabi, buse de yorgunmuş, dün gece az uyudu malum, kalkalım deyince ben de yurda zütüreyim dedim.. gidiyoruz işte..

    acaba devirdiğim çama mı kızdı da böyle erken kalkmaya karar verdi..

    hey yarabbim yaaaa.. illa sıçıcan demi tsigalko? sabırsız tsigalko.. libidosuna osurduğum tsigalko.. eşşek kafalı..

    yurdun önüne geldik, kızlarla vedalaştım, pek tanımadığım 3. kızla sadece gözlerimizle, gülşen çatlağı ve buse ile sarılarak..

    bunlar içeri doğru giderken buse biraz ağırdan aldı, ben zaten bina kapısında içeri girene kadar bekliyorum biliyorsunuz..

    diğer kızlar içeri doğru ilerlerken, bu tereddütle bir adım attı bana doğru, sonra gayri ihtiyari arkasını kontrol eder gibi baktı şöyle bir ve,

    "kızlar varken şey edemedim kusura bakma" dedi kaşları kalkık, mazlum bir şekilde..

    hiihh... ben seni yerimmm yerim... ne kusuru bebeğim..ne kusuru.. kıyamam sana ben..

    "yo (: önemli değil (:" dedim,

    "konuşuruz bir gün, gelirim yemeklerini test etmeye (:" diye devam etti sonra çocuksu bir neşeyle,

    "süper (:" deyip sırıttım.."bu hafta sonu iyi mi?" diye ekledim güç bela,

    omuz silkti, "olur..ama senin programın yok mu?"

    "cumartesi var? pazar yok x)"

    tekrar arkasını bir kontrol etti, diğer kızlar çoktan bekçi kulübesine imzalarını atmış binalara doğru ilerliyordu.. kesin kıllanıyorlar durumdan.. amaan..çok da umrumda..sen de umursama busecim..

    ama bu onun için bu kadar kolay değildi belli ki, sonuçta biraz sonra başının eti yenecek olan o (:

    geri geri bahçe kapısına doğru ilerlerken aceleyle konuştu,

    "tamam (: ..pazar olabilir.. konuşuruz gene daha" dedi ve kısa, kibar bir el sallamayla içeri girdi..ben de elimi havaya kaldırdım karşılık vermek için.. geç kaldım.. öyle hıyar gibi kaldı elim..

    ..ne demişti beyler az önce?

    tamam mı?

    tamam mı dedi?..

    bu pazar.. tamam..

    oh..

    buse..bu pazar bana yemeğe mi geliyor?..bana?..o saçma sapan, dekorasyon fakiri, halısı bile olmayan eve-odaya kızı çağırırken hiç mi utanmadın be tsigalko?..tüh sana..

    ama.. geliyor abi?..

    öyle ya da böyle?

    kız,

    bana,

    yemeğe,

    geliyoooorr!..

    evet be!..evet!!

    zıplaya zıplaya, kendi kendime ıslık çalarak evime doğru ilerlemeye başladım..

    halım var ya da yok, bu gece en mutlu aşık benim.. ;)
    @ vurucu tim, estağfurullah panpam, satmak filan.. üzme beni ;)

    son partımız olsun sıradaki (:
    http://fizy.com/#s/16oisd

    ..hazırlıklar...

    hazırlık... hazırlık yapmalıyım...

    yemek..yemek güzel olmalı..ne yapıcam lan yemeğe?..o kadar da artis artis konuştum..ne yemek yapıcam?..kaç aydır elime kepçeyi aldığım da yok ki? yemek işini tolga hallediyor biliyorsunuz bizim katta..

    ..off..yandım bittim ben..şappur şuppur beni öpün, çattur çuttur beni yiyin..napıcam ben şimdi hacılar? ha?..

    masa... hangi masayı yemek masası yapıcam?..düşün..düşün..mutfak masası olmaz lan! amk..plastik masada mı yemek yedircen kıza?..

    benim çalışma masam?..e o da tahtaaa..bildiğin kereste?..üstelik bir de portatif masa..taşak geçer gibi..

    üstüne örtü atsak?... örtü mü? nasıl örtü?..dur onu bir düşüneyim..

    oda..odayı toparlamam lazım... o giyilmiş tişörtler filan kalkacak ordan!... halı..halı bile yok odada allah kahretsin emi..e be anne..e be anne... halı alıcam bir tane..olmaz böyle... o küçük, kilim gibiler var ya hani..örme gibi... aliyim bir tane ne olcak..kaç paradır ki en fazla?...

    ... off..ooff..çıldırıcam şimdi..cık..mükemmel olması lazım her şeyin..ama bu evde..bu odada... mümkün değil... imkansız!!..eh be tsigalko... eeh be!!!..

    kafamda filler tepişe tepişe dönüyorum evin içinde... koca cuma günü de öyle geçti..

    bir tane masa örtüsü aldım, vişne çürüğü rengi, fena değil..masaya örttüm, biraz büyük geldi ama iş görür..güzel oldu güzel... ama daha ekgiblerim çok, allahım ne yapıcam?..

    cumartesi sabahı uyandım, akşam program olduğu için, işlerimi erken halletmem lazım... kilim bakıcam... bulabilir miyim acaba istediğim gibi...

    mağaza mağaza dolanıyorum..en sonunda, en azından odanın rahatsız edici çıplaklığını biraz azaltacak olan bir tane buldum..idare eder ölçüler, idare eder renk-desen, boru gibi fiyat..

    elimde kilim, zütümde kazıkla çıktım mağazadan..evet, bazen almak istediğinizden fazlasıyla çıkabiliyorsunuz dükkanlardan ehehe..

    eve doğru ilerlerken, gözümün önüne getirdim tekrar odayı,

    yok abi..

    yok..bırak kilimi, istersen halı fleks döşe, yine de kurtarmıyor... olmuyor istediğim gibi..bir yanda pvc dolap, bir tarafta askılık, orda yatak, burda divan... olmuyor...

    böyle oda olmaz..böyle romantizm olmaz..böyle yemek daveti mi olur??

    kendimi kahrede kahrede, çaresiz eve doğru ilerlerken, hediyelik eşya dükkanlarından birinin önünden geçiyordum ki...

    buldum!..

    buldum ulan!..

    vallahi buldum!

    oh bee..kurtardım paçayı galiba..budur be tsigalko... budur be..hay aklınla bin yaşa! (:

    mükemmel olacak..evet..işte şimdi turnayı gözünden vurdun!..

    neşeyle dükkanın içine yöneldim..
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster