/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1076.
    +3
    ..hafif irileşen gözleriyle yüzümü taradı..ne demeye çalışıyordum acaba?

    acımasız bir ses tonu ve ifadeyle devam ettim,

    "baya romantizm olmuştur ha?..gül aldı mı sana çingenelerden (: bak ben benimkine aldım mesela (:"

    şaşkın ve endişeyle, bir an gülümser gibi oynadı dudakları.. seğirdi mi demeliyim yoksa..

    peki ben durdum mu? hayır..

    "gecenin birinde.. belki bir buçuğunda.. elde biralar.. bizim açımızdan pek bilinmedik, ücra diyebileceğimiz bir yerde, kankam tolganın eski sevgilisi, kankam nilay, kankam necatiyle beraber takılıyor.. sevgililer gününde.. saat bir küsür bak ama.. elde de biralar var..sen mi buldun o mekanı yoksa necati mi?"

    yutkundu.. gözleri artık yuvasından fırlamak üzere, nükleer füze başlıkları gibi..

    "ne demek istiyorsun sen ya?" dedi titreyen bir sesle..

    "sen ne yapmaya çalışıyorsun?" dedim daha da üzerine giderek.. sert kızı mı oynacaksın bana öyle gözlerini de şişirip? bir de benim sert adamı nasıl oynadığımı gör o halde..

    "nasıl... tsigalko... ağzından neler çıkıyor farkında mısın.. bilmiyorum ama... şu an... ne... nasıl söylersin bunları ya?" dedi gözleri dolmaya başlarken.. sesi de yükselip, incelmeye başlamıştı..

    "ben gördüğümü söylüyorum? gördüğüm bu, ama belki de işin aslı bu değildir.. aydınlat beni?" dedim, duvara doğru yasladım sırtımı, sabırsız gözlerle izlemeye başladım..

    acaba nasıl açıklayacak diye beklerken, bu, sıranın arkasına astığı çantasını aldı, defterlerini filan bırakarak ayağa kalktı,

    "şerefsizlik yapma tamam mı?" dedi dudaklarını bastıra bastıra alçak tutmaya çalıştığı bir sesle, "yapma!" diye tekrarladı.. gözlerine dolmaya başlayan yaşlarla, uzun adımlar ata ata sınıfın çıkışına yöneldi..

    oh..

    biraz sıkışınca ağlayıp kaçalım..ne güzel dünya?..ne dedim şimdi ben beyler?..ha?..soru sordum insan gibi.. cevap versene verebiliyorsan?

    veremiyorsan da o taku hiç yeme..sen bilmiyor musun insanların bunu nasıl algılayacağını, ne konuşacağını?..bile bile ladese niye giriyorsun?

    kusura bakma nilay..ama müsaade etmem... ne seni, ne de bu güzel arkadaş ortdıbını, kimsenin elimden almasına izin vermem... senin bile..

    peşinden gidip koluna yapışsam mı diye tereddüt geçirirken, normalde görmek, bir saniye bile olsa fazladan zaman geçirmek için can attığım, ama o an için karşılaşmak istediğim en son kişi olan buse bizim sınıfın kapısında belirdi..
    son bir part daha yazıp bu gecelik bitirelim panpalar, saat üçü bulduk gene nitekim x)
    yüzüm, ne şekilde ne şekile girdi o kısa zaman aralığında bilmiyorum ama kendimi gülümserken buldum,

    bizim kız, gülümseyerek saf saf el salladı bana, selam atar gibi,

    sıradan kalkıp yanına gittim hemen, kafamı da kapı eşiğinden uzattım koridora şöyle bir, hoca geliyor..

    "şimdi mi çıktınız?" dedim enerjik şekilde, gülümsemeye de çalışarak.

    "öf yaa anca bıraktı (: sizin hocanız geliyor galiba, sınıftaysan bir uğriyim demiştim ama, geç kaldım (:"

    "aynen ya..neyse öğle arası kapına dayanıyorum her türlü (:"

    "x) ..ha şey bi de..demin bi kız geçti ağlayarak, senin kanka mıydı o? tam emin olamadım? :s"

    "haa.. şey.. evet.. anlatırım sonra" deyip geçiştirdim, o sırada artık hoca da zaten kapıyı tutmuş, üzerimize kapatmak üzereydi,

    "tamam ben kaçtım o zaman" dedi buse aceleyle sırıtıp, hocanın kolunun altından geçip son anda tuzaktan kurtulmayı başardı (:

    ben ona gülerken hocanın da yarım ağızla bana güldüğünü fark ettim, hemen "saygılarr" babında hafifçe eğilip sırıtarak sırama ışınlandım..

    bu küçük, sempatik anın etkisinin geçmesi pek uzun sürmedi.. dinlediğim dersten bir tak anlamadan, önümdeki silgiyi ameliyat ederek sıkıntı içinde geçirdim öğle arasına kadar olan zamanı..

    çok kızmıştı nilay.. öyle ki neredeyse hakaret etmişti bana.. çünkü, benim de imalarımla ona hakaret ettiğimi düşünüyordu... ama o zaman kendini getirme o duruma kızım?..

    öff... gibicem böyle işin ızdırabını artık ha..neco, sana da iki çift lafım olacak, bari sen rahat dursana aq... aklıma necati gelince, kafamı sınıfın soluna doğru çevirip bunun oturduğu orta sırayı aradım.. buldum..

    gayet dersi dinler gibi duruyor ama.. yüzünde de bir sıkıntı mı var sanki? bana mı öyle geldi yoksa?..nilayla münakaşamızı duymuş-kızın sınıftan ağlayarak çıktığını görmüş müydü acaba?..vay aq... bir de şimdi onunla karşı karşıya gelmeyeyim?..

    ya arkadaş..biz burada arkadaşlıkları kurtarmaya çalışıyoruz,
    neredeyse "sevenleri ayıran kötü adam" damgası yemek üzereyiz aynı anda da..

    allahım ya... olm neco.. madem söyleyeydin kıza?..he?..söyleyeydin?..yok platonik aşkmışmış, yok cesaret edememişmiş... sokayım sana afedersin..

    işte öyle sen söylemezsen, başkası, en olmadık başkası kapar kızı, sonra bir de arkadaş olursun onunla, grup kurarsın.. ondan sonra ayıkla pirincin taşını...

    ya bi düşünün arkadaş yaptığınız, ya da yapmadığınız işin sonuçlarını?..

    neyse..

    bu gece burada bırakalım.. aklıma geldi gene sinir oldum aq..

    ayrıca bu durum da, tüm o "platonik" takılan gib kafalı, korkak ergenlere ders olsun..al sana platonik aq... al sana platonik... zütümüzde patladı patlayacak...
    herkese iyi geceler panpalar,

    yorumlarınız esirgemeyin, görüşmek üzere ;)
    ayrıca güzel yorumlarınız için de teşekkür ediyorum tek tek, benim yazan ellerimin hakkını verdiğiniz kadar, sizin de okuyan gözlerinizin hakkını vermek gerek, gözünüze, gönlünüze sağlık (:

    • *
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster