/i/Tespit

  1. 1.
    +27 -2
    1-illuminati

    Dan Brown’un ünlü romanı Melekler ve Şeytanlar’da değindiği topluluk son yıllarda oldukça popüler durumda ve ‘illuminati’ kelimesi birçok komplo teorisinin kaynağı haline geldi. Teorisyenler örgütün zihin kontrolü, korku tabanlı propaganda gibi yöntemlerle hükümetleri yıkmak, dinleri yok etmek ve yeni dünya düzenini kurmak amacında olduğunu düşünmekteler. Hatta bazı teorisyenlerin iddiaları oldukça ciddi ve günümüzde birçok ünlü müzisyenin şarkılarının ve çizgi filmlerin, bu örgüt tarafından hazırlanmış çeşitli beyin yıkama içerikli mesajlar içerdiğini düşünmekteler. Bunun amacını ise insanları sadece zevke ya da eğlenceye yönlendirerek düşünme yetilerini giderek ortadan kaldırmak ve otoriteyi ele geçirmek olarak yorumluyorlar. illuminati günümüzde yaşanan ve geçmişte yaşanmış birçok olaydan sorumlu tutulmaktadır. Ünlü Amerikalı yazar Myron Fagan’a göre Waterloo Savaşı, Fransız ihtilali ve Kennedy suikasti bu örgütle doğrudan alakalıdır.

    2-Phidelpia Deneyi

    Philadelphia deneyi, bazı kişilerin iddialarına göre Amerikan donanması tarafından 28 ekim 1943 tarihinde yapılmıştır. iddiaya öre donanmaya ait USS Eldridge isimli gemi oldukça kısa bir süre içerisinde 600 km’den fazla uzaklıktaki Norfolk’a giderek geri dönmüştü. Bu iddiaların sahibi deneyde yer alan gözlem gemisinde çalışmış bir denizci olan Carlos Miguel Allande’dir. Allande’nin yazdığı mektup şöyledir..

    “Bir an sadece geminin çapasını görebildim, sonra o da kayboldu, ortada artık ne sis ne USS Eldridge vardı; bomboş denize bakıyorduk, bizim gemide bulunan üst rütbeli subaylar ve bilim adamları korku, dehşet ve heyacan içinde nefeslerini tutarak bu inanılması güç başarılarını seyrediyorlardı. Gemi ve mürettebatı hem radarda hem de gözlerimizin önünde yok olmuştu. Her şey planlandığı gibi yürüyordu, 15 dk. sonra emir verildi ve jeneratörlerin şalteri kapatıldı. Önce hiçbir şey olmadı, arkasından yeşil sis tekrar ortaya çıktı ve USS Eldridge yeniden görünmeye ve ortaya çıkmaya başladı ama gemi nereye gitmiş ve nereden geliyordu? Sis azalırken, birşeylerin tuhaf gittiğini hissediyorduk. Hemen gemiye yanaştık, ilk önce mürettebatın çoğunun geminin yanından sarkıp kustuklarını gördük, diğerleri ise geminin güvertesinde şaşkın şaşkın dolaşıyorlardı, sanki hiçbirinin bilinci yerinde değildi. Yetkili ekipler gemiye girerek bütün mürettebatı kısa süre içerisinde uzaklaştırdılar ve yerlerini hazır bekletilen yeni bir mürettebat aldı. Bir iki gün sonra, yeni bir deneye daha karar verildi. Gemi istenen radar görünmezliğine ulaşmıştı, donanım değiştirildi ve 28 Ekim 1943’te deney yine aynı gemide tekrarlandı. Jeneratörler çalışmaya başladıktan hemen sonra Destroyer hemen hemen görünmezlik çizgisine ulaşmıştı, sadece burnu ve arkası görülüyor, arada ise bazı çizgiler belli belirsiz seçiliyordu. Sonra sadece su üzerinde tekne boyunda bir çizgi kaldı. Bir iki dakika sonra mavi bir ışık parladı ve o çizgi de yok oldu. Şimdi gemi tamamen yok olmuştu. Birkaç dakika sonra millerce uzakta Norfolk’ta ortaya çıktı. Göründükten biraz sonra bilinmeyen bir nedenle yine kayboldu ve Philadelphia’da tekrar ortaya çıktı. Bu kez durum çok ciddiydi, tüm mürettebatın başı beladaydı. Bazıları yok oldu ve bir daha geri dönmedi. Bu olayın en korkunç bölümü ise beş denizcinin geminin eriyen ve sonra yine katılaşan metal levhalarının içinde kalmalarıydı. Bu çok feci bir durumdu. Denizcilerin birisi kurtuldu fakat bir daha eski haline dönemedi. Aklını tamamen yitirmişti ama yapacak hiçbir şey yoktu. Bazılarının psişik yetenekleri gelişmişti, sokakta yürürken kaybolan ve yine ortaya çıkan insanlar vardı. Manyetik alanın içinde kalan mürettebattan kaybolanlar ancak birisinin yüzüne ve eline dokunulmasıyla görünür hale geliyorlardı, yani dokunmanın giysinin olmadığı bir yere yapılması gerekiyordu. “Donma” adı verilen bu olay saatlerce, günlerce sürebiliyordu, hatta bir tayfa tam altı ay donduktan sonra kurtarılabilindi. Elektronik kamuflaj başladıktan sonra geminin ve mürettebatının bütünüyle kaybolup, çok uzak bir yerde ortaya çıkıp ve sonra yeniden geri dönmesine neden olan neydi?”

    Onlarca mürettebatın yaralandığı iddia edilen Philadelphia Deneyi Amerikan donanması tarafından yalanlanmıştır.

    3-HAARP

    “Yüksek Frekanslı Etkin Güneşsel Araştırma Programı” veya kısaca HAARP ilk olarak ünlü bilim adamı Nicola Tesla tarafından ortaya atılmış, günümüzde Amerikan donanması ve Alaska Üniversitesi’nin ortak çalışmaları sonucu gerçekleştirilen bir projedir. Esas olarak denizaltıların haberleşmesi ve düşman kuvvetlerin iletişimini kesmek amacıyla başlanan proje, komplo teorisyelerine göre oldukça tehlikelidir. Teorisyenler HAARP’ın istenilen uçakları düşürmede, hava durumlarında yapay değişiklikler oluşturmada ve deprem yaratmada etkili olduğunu düşünmektedir. Ülkemizde 17 ağustos 1999 tarihinde gerçekleşen depremin de HAARP kaynaklı olduğunu düşünen birçok kişi bulunmaktadır.

    4-11 Eylül Saldirilari

    11 Eylül 2001’de tüm dünyayı ilgilendiren ve derinden sarsan bir olay gerçekleşti. ilk olarak Amerikan Hava Yolları’na ait bir uçak Dünya Ticaret Merkezi kuzey kulesine, yalnızca birkaç dakika sonra da bir başka uçak güney kulesine çarparak ikiz kulelerin milyonların gözü önünde yerle bir olmasına neden oldu. Binlerce insanın ölümü canlı yayında tüm dünya tarafından izlenirken bir başka saldırı da Pentagon’da gerçekleşti. Amerikan hükümeti toplamda 3000’den fazla kişinin ölümüyle sonuçlanan olayların El Kaide terör örgütü tarafından planlandığı ve yönetildiğini açıklasa da, bu açıklama birçok kişiyi tatmin etmemiştir. Komplo teorisyenleri Bush yönetiminin olaydan haberdar olduğunu fakat Orta Doğu’daki Amerikan hegamonyasını bir yüzyıl daha sürdürmek amacıyla görmezden geldiğini düşünmektedirler. ikiz kulelerin uçakların çarpması sonucunda yıkılamayacağını, binayı yıkmak amacıyla bombalar yerleştirildiğini düşünen oldukça büyük bir kitle vardır. New York Times gazetesinin yaptığı bir araştırmaya göre her 4 kişiden 3’ü, Amerikan hükümetinin 11 eylül olaylarıyla ilgili doğruları söylemediğini düşünmektedir.

    5- Florlama

    Florun en yoğun kullanım alanlarından biri diş çürümesini engellemek amacıyla içme suyuna eklenmesidir. Ancak araştırmalar gösteriyor ki, florlama işleminin bazı ciddi yan etkileri olabilir. Komplo teorisyenleri bu durumun üreticiler tarafından oldukça iyi bilindiğini fakat yine de florlama işlemine devam ettiklerini düşünüyorlar. Onlara göre ilaç şirketleri de durumdan nemalanmak adına bu işlemi desteklemekte. Bir başka teori ise florun düşünsel yetenekleri baskılayarak insanları aptallaştırdığı yönünde.

    BONUS 6 - Sirkanin Cay Yapamiyor Olmasi

    Sirkan yazarlara neden cay demlemedigi bu bilgiyi kanitlar nitelikte
    ···
   tümünü göster