bir arkadaş geldi mevzu var falan filan az kişiyiz 5-6 liseli gelecek sizde gelin çok görünsek yeter dedi. tam dört kişi mevzu ne bilmeden çıktık, malatya'da kanalboyu diye bir cadde var orada iki cafe arasında çocukları bekliyoruz. ama ekibi görmelisiniz üç tane tırrek otuza yakın kişiyiz biri diyor gasp edek akşam kova yapalım diğeri gelsinler gibek gitsinler kafası. çocuğu aradı bizim elaman dediği 5 dakika diyon gelmiyon 10 dakika diyon gelmiyon sen nasıl bir huur çocuğusun yavvvşak.

ulan dedim içimden bu söze kim olsa gelir bekliyoruz bu arada fotoğraf çekilmeler falan bizimkiler gayet rahat. ana yol üstünde bir hareketlilik oldu ilk başta. büyük büyük adamlar bağırışıyorlar. bende bizim dörtlü ekine gelin şu mevzuyu izleyelim biraz burdan bi tak çıkmaz dedim. iki adım attık yukarı bizim o büyük otuz kişilik ekipte geldi.

o bağırışan samuray (pekekent ciddi ciddi samuray) bize doğru döndü. gençler hiç biriniz ayrılmayın dedi. ben ne oluyor bize niye dedi diye düşünürken o üçlü tırrek tayfadan biri ayan teşkilat vın diye bağırdı sonra o çocuğu göremedim bizim tüm ekip kaçmaya başladı.

ben usulca telefonu çıkardım bizim otuz kişiden değilmişim gibi takılıyorum. ercan denen bi arkadaşı yakaladılar. sumo çocuk yemin ederim sumo gibiydi, bunu dört kişiye teslim etti dövmeye başladılar. samuray belinden bir bıçak çıkarmış vallahi bıçak değil kılıç. sallıyor herkese, ben beni ayıkacaklar diye ödümü takuma karıştırmış sakin sakin yürüyorum.

ercan'ı dövmeye devam ediyorlar. bizden birisi yandaki askeriye duvarına tırmanıyor onu da yakalıyorlar. koyduğumun aptalı duvarı geçse asker sıkacak, çocuk o derece ölümü göze almış. bizden kaçan ekibe halk da dahil oluyor, tüm kanal boyu yaşlı genç bir tarafa kaçıyor. adamlar yolun iki tarafınıda tutmuş, ama bizim ekip öyle profesyonel kaçıyordu ki görmelisiniz.

arkamı döndüm ne oluyor diye baktım ercan'ı hala dövüyorlar. sonra puşt mevzu sahibini gördüm cafelerin birine geçmiş çay içiyor kendini kamufle ediyor pekekent. hepimiz bi şekilde kaçtık, ercan dışında. ters yöne doğru kaçan arkadaşları arıyoruz çocuklar bize korkularından yerini söylemiyorlar.

olm söyleyin gittiler kurtulduk diyoruz inanmıyorlar. bir çocuk yarım saat boş koşu yapmış aq arkasına bakmadığı için. yani demem o ki sakın kimseye erkeklik yapmayın bilmediğiniz mevzuya gitmeyin otuz kişiydik adamlar tüm caddeyi kapatmış samurayla sumoyla sopa bıçak kılıçla gelmişlerdi. bir de böyle durumlarda kaçmayın yavaş yavaş yürüyün.