/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +9
    Öncelikle şunu bilmelisiniz, bu hikayede isimler dahil herşey gerçek. (5-6 partta bitiricem)

    Dedemin yanına gittiğim bir bayram akşamında ben ve kuzenime dedemin birinci ağızdan anlattığı olaydır. Ondan öncede kulağımıza çalınmıştı ama ne bu kadar derinini biliyorduk işin ne de geçekliğinden emindik.

    Dedem 4 yaşında kardeşi 6 aylıkken anneleri ölüyor. Dedem komşuya annem hiç uyanmıyor diye gittiğinde ölümle tanışmış. 21 yaşında genç kadını apar topar gömüp dedemin askerdeki babasına haber ederler. Bu arada kardeşlere komşular bakar çünkü babaanneleri yok ve anneanneleri kızıma bu yaşta mezar oldu bu ev diyerek kapıyı pencereyi çoktan indirmiş, evi yakmaya kalktığı esnada komşular engel olmuş, ölünceye kadarda yetim torunlarının yüzüne bakmayacak bir kini yüreğine sığdırmıştı.

    Yetim kalan Ali ve Hamza’nın nihayet babaları gelmişti. Ama eve değil mezara gitti direkt inanamıyordu iki gözümün ışığı diye sevdiği karısı toprak olmuştu, belki de hastalığının çaresi vardı ama o yanında yoktu.
    insanlar iki çocuk yetim kalmaz asker ocağından geri durulmaz al bi kadın bak ar evlatlarına dediler. Başka çözüm yoluda yoktu. Hemen dul 3 çocuklu bir kadın bulundu. Kadın erkek çocuklarını baba tarafına bıraktı ama kızını alıp geldi. Kızının adı iffet’ti 7 yaşındaydı. Kundaktaki hamza’yı çok sevdi ona o annelik etmeye çalıştı desem yeridir. Çünkü kadın tahmininizden çok da fettan ve zalim biriydi. Hamza 4 yaşındayken bir bardak kırdı diye kocasının yanında hiç birsey demedi ama gece kalkıp onu ahıra indirdi ışığı kapatıp ineklerle yatacaksın dedi. Allah büyük ya inekler korkup tekmeleyebilirdi ama hepsi uzanmış hamza birinin karnı üzerine kapasını koyup ağlayarak uyudu.

    Ama en kötülerini 3 üvey erkek kardeş doğurduktan sonra yapmaya başlamış. Bağa bahçeye giderken dolapları kilitlermiş yemek yemesinler diye. Ali ve Hamza ekmek dolabının menteşelerini açar kuru ekmeklerden azıcık alır çünkü çok alsa kuruda olsa anlaşılır ve dayak kaçınılmaz olurdu.

    Birgün değirmenden döndü ve bize sıcak ekmek verdi bizde çok sevindik çünkü sıcak ekmekleri küçük kardeşimiz kurularını biz yerdik sevinip anneme sarıldım hamza çokdan yemeye başlamıştı bide ne göreyim beyaz ekmeğin arasından fare takları tık tık düşüyor ara arada gözüküyor. Farenin girdiği değirmenin dibinde kalan kötü unları silmiş getirmiş bize ekmek yapmış. Vurdum attım hamza’nın elinden ama o daha küçük ağlamaya başladı doymadım ekmeğimi ver diye aldım onu elmanın altına oturttum elmaya çıktım ona da attım yedi. O zamanlar büyüyünce tüm bu acılarım geçecek bana hiç bir şey yapamayacak sanırdım ama nerden bilebilirdim ki içime düşürdüğü ateşin 60 sene sonra bile yanacağını…
    ···
   tümünü göster