Üst edit: Beyler yazmam yarım saatten fazla sürdü, noktalama işaretlerine elimden geldiğince özen gösterdim, en önemlisi Türkçe karakterler için c'ye s'ye i'ye basılı tuttum amk entry girin biseyler yazin bos kalinca mal gibi hissediyorum

Beyler bugün nostalji olsun diye Half-Life'ın Opposing Force'tan sonraki 2. Resmi eklentisi olan Blue Shift'i indirdim ve bir solukta bitirdim. Birçok kişinin aksine ben Op.Force'dan daha başarılı buluyorum.

En büyük sebebi de, vaad ettiği şekilde Rezonans Cascade olayını farklı birinin gözünden gösterme olayını gerçekten müthiş yapmış olmaları. Altyazı yok ve aman aman ingilizcemde yok o yüzden konuşmaları tam anlayamadım ama anladığım kadarıyla söylüyorum gerçekten çok iyi yapmışlar.

O test öncesi gergin hava, sistem çökmeleri, diyaloglar falan harika. Özellikle biz Sector G'de asansördeyken, Sector C'deki Gordon'un; taşı lazere verip bütün tesisin (sonra dünyanın) anasını gibtiği kısım çok iyiydi. Önce ışıklar kesiliyor sonra alarm çalmaya başlıyor ve birkaç patlamayla birlikte biz daha ne olduğunu anlamamışken Xen'liler tesise gelmeye başlıyor. O meşhur ses, endişeli bir şekilde anons yapıyor. Bağrışmalar, kaçışmalar, depremler, yangınlar falan.. Half-Life'ta Gordon ile bütün bunları en birincil kişi olarak gördükten sonra bir de diğer yerlerde neler olduğunu görmek etkileyiciydi amk.

Genelde şikayet edilen kısım; kolay olması, kısa olması, fazla silah kullanmamamız, boss olmaması falan olmuş ama zaten biz Barney Calhoun'uz amk bir güvenlik görevlisinden ne bekliyorsunuzki ?

Sonuçta oyunda G-Man'de bizi iplemiyor.
Dünyayı kurtarmak ya da Gordon Freeman'ı öldürmek gibi bi görevimizde yok sadece tesisten kaçıp kendi zütümüzü kurtarmak istiyoruz. Bir güvenlik görevlisinin bakış açısıyla en iyi bu şekilde anlatılabilirdi..

Edit: Beyler okuyanlar bişeyler yazsın lütfen amk mal gibi hissediyorum böyle