/i/Tarih

''Tarih bir meslektir, bir hobi, gevezelik, anekdot ya da asparagas değildir.'' (Pierre Goubert)
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +5 -1
    için nelerimi vermezdim ulan

    ATATÜRK, kendisini ulusunun hizmetkârı gören, ulusuna âşık, ender
    insanlardan biridir. O, ulusunun acı ve sıkıntılarını yüreğinde hissedip, bu
    sıkıntıları aşması için sürekli mücadele etmiş, insanların gülümsemelerinde en
    büyük mutluluğu yakalamış Türk ve Türkiye sevdalısı bir insandı. O,
    Türkiye’nin gülen, mutlu, sevinç çığlıkları atan çocuklarını Türkiye’nin
    gelecekteki yüzü olarak gördüğünden geleceği onların gözlerinde yakalayıp
    ülkeyi onlara emanet etmiştir. Aşağıdaki anekdot ATATÜRK ile çocuklar arasındaki sevgi bağının ne kadar güçlü ve içten olduğunu yansıtması
    bakımından oldukça güzel bir örnektir:
    izmir Hâkimiyeti Milliye Okulunda öğretmendim. Okulumuz bir çocuk
    balosu hazırlamıştı. Çok mutlu bir rastlantı ile o gün ATATÜRK de izmir’de
    bulunmaktaydı. Onu da davet ettik.
    “Acaba gelecek mi?” diye hepimiz heyecan içindeydik. Sonunda
    “Geliyor.” denildi.
    Koştuk, karşıladık. Gülümseyen bir yüzle ellerimizi sıktı. Yanında
    yaverler, paşalar vardı. Koca salon heyecandan karmakarışık olmuştu. Büyük
    küçük herkes onu yakından görmek, sesini duymak için çırpınıyordu. Zorlukla
    ortalığa bir düzen verdik. Öğrencilerden Ali ortaya geldi. Çocuk heyecandan
    bocalıyor, bir şeyler bulup söyleyemiyordu. Derken küçük Ali coştu.
    Kendinden geçti. Kollarını ona doğru uzatarak içten gelen bir sesle:
    -Senin ismini andıkça, senin resmine baktıkça, seni karşımda görünce
    damarlarımda bir şeylerin kaynadığını duyuyorum. Ah! Seni doya doya öpmek
    istiyorum, diye haykırdı.
    O zaman o da kollarını açarak:
    -Öyleyse gel öp! dedi.
    Ali koştu, boynuna atıldı. Öteki çocuklar dururlar mı?
    -Biz de, biz de!... diye bağrışarak koştular. Kucağına atıldılar. Öptüler,
    öptüler. Heyecandan, sevinçten ağlıyorduk. Yaverler, paşalar ve hatta kendisi
    bile...
    Evet, yaptığı harplerin heyecanı, kazandığı zaferlerin sevinci belki onu
    ağlatmamıştır. Fakat bu bir avuç Türk yavrusunun içten gelen coşkunluğu onu
    sarsmış, heyecandan gözlerini bulandırmıştı. Gözlerine dolan yaşları tutmak
    için dudaklarını ısırdı. Sonra heyecandan titreyen bir sesle yanındakilere hiç
    unutamayacağım şu sözleri söyledi:
    -işte benim neslim bunlar!

    çocukları kıskandıgım doğdurur. dünyaya el öptüren bir komutanın kurduğu ülkede yaşamak bile gurur vericiyken, onu görmek ve hattâ öpmek...

    özet: ATATÜRK'ü öpen çocuğun yerinde olmak isterdim. birde kaynak ;Anekdotlarla ATATÜRK.

    edit: târih altincisine taşımışsınız. bende oraya açacaktımda, dedim neysehh modlara iş çıksın.
    edit2: beyler birde ATATÜRK'ün yanında dolaşan bir kız var, adını bilmiyorum her fotoğrafta var. onuda kıskanıyorum bakın! varya !!!
    ···
   tümünü göster