Pazar
Sevgili günlük. Bu Süper Asker projesine girdiğime iyi mi ettim bilmem. Bugün kostümümü giyip içtimaya çıktım. Yüzbaşı beni görünce:
- Bu ne kılık huur çocuğu! Panayıra mı geldin?

diye bağırdı. Durumu açıkladım. Aklınca beni mi kandırıyorsun, diye suratıma bir tokat patlattı ki, valla dünyam şaştı. O sırada askeri hekim geldi, efendim o süper asker olacak dedi beni kurtardı. Ama tokadı yedik bir kere.

Salı
Bugün eğitime çıktım. Hedefe kalkanımı attım. Çavuş beni azarladı.
- Sktimin evladı, sen kim oluyorsun da üzerine zimmetli ekipmanı fırlatıyorsun!

diye bana küfretti. Devlet malına kötü davranmaktan ayrı, üzerinde Türk bayrağı olan cisme saygısızlıktan ayrı ceza yedim.

Bu askerlik bitmeyecek galiba.

Perşembe
Bugün erlerden biri ben geçerken, "Öff parlağa bak!" diye laf attı. Gidip ağzını burnunu kıracaktım ama arkadaşları önüme dikildi. "Ne var lan, gücüne mi gitti, parlak değil misin?" dediler. Haklıyken haksız duruma düşmemek için kavga etmedim.

Sarışın olduğum için çok dikkat çekiyorum. Inşallah hamamda başıma bir iş gelmez.

Cumartesi
Gece bizi aldılar, terör ihbarı var diye bir yerlere zütürdülar. Kamyondan indim, bir de baktım ki Boğaz Köprüsündeyiz. Komutanım ne oluyor, dedim.

- Sana ne lan, emirlere uy gerisine karışma. Yoksa sıkarım kafana!

dedi. Sonra bir sürü vatandaş geldi. Silahlar patladı. Herkes çığlık atıyordu. Dehşetten bayılmışım.

Kendime geldiğimde, adamın biri beni kemerle dövüyordu. Boynuna tükürük bezi asar gibi bayrak asmıştı.

Sonra bir yere zütürüldük. Bizi don gömlek soydular. Kel bir cüce geldi, valiymiş. "Hıı, pis teroristler sizi, cezanızı çekeceksiniz," diye bize vurmaya başladı.

Canıma tak dedi artık.
gibtr olup gidecem bu ülkeden.