/i/İnanç

İnanç
  1. 1.
    +21 -2
    Tanrının tapınılma ihtiyacı var

    Evreni yaratmış bir gücün, değersiz insanlara sonsuz gelecek sunmak için ibadet edilme gibi basit bir ihtiyacı neden olsun? inananlar burada “ibadet tanrı için değil, bizim için gerekli” şeklinde savunma yapacaklar. Ama ibadetlerin ilkel kökenlerine baktığımızda, kızgın tanrılarından af dilemeye çalışan insanlar tarafından bir çeşit özür dileme şekli olarak ortaya çıktığı görülüyor. Tanrı önünde eğilme (secde), Tanrı’ya kurbanlar verme, Kendini aç bırakarak cezalandırma, Kutsal ibadet alanlarına giderek tanrıya yakın hissetme vs, en ilkel inançlardan, günümüz inançlarına kadar değişim göstererek süregelmiş.
    Ayrıca, evren ve olanaklar tanrı için sınırsız ise, her insana mutlu ve iyi kalpli olabilecekleri sonsuz hayatlara sahip olarak dünyaya getirmek, zor olabilir miydi? Neden kusurlu kullar yaratarak onları elekten geçirme ve cezalandırma ihtiyacı oldu bu yaratıcının?
    Adem ve Havva bir elma yemiş, ceza olarak dünyaya gönderilmişiz. Aslında önceleri cennetteymişiz… Düşünmeyen insanları köleleştirebilmek için ne basit masallar.
    Tanrı kavramı mantık çerçevesinde sürekli çelişkilere dönüşüyor
    Herhangi bir varlık mantıksal açıdan, hem her şeyi bilen, hem sonsuz, hem tek, hem her şeye gücü yeten, hem yaratma ihtiyacına sahip olamaz. Eldeki bu verilerin her birinin bir diğeri ile kıyaslanması paradoksal mantıksız durumlar oluşturuyor.
    Örnek-1;
    Hem her şeye gücü yeten bir tanrı, hem ölümsüz olamaz. Ölmüyorsa, ölmeye ya da kendini öldürmeye gücü yetmiyor demektir.
    Örnek-2;
    Her şeyi bilen bir tanrının her şeye gücü yetiyorsa, insan gibi bir varlık yaratıp kendini kanıtlama gibi bir dert sahibi olamaz. Bu durumda insan yaratmak gibi bir ihtiyaca sahip olmuş, ki bu konuda bir yetersizliği var demektir. Yetersizliği olan tanrı olabilir mi?
    Örnek-3;
    Her şeyi bilen, ama yaratma ihtiyacı olan bir tanrı da yine mantıksal olarak hatalı olur. Her şeyi biliyor ise, neden bir şeyleri yaratma gereği duymuş olsun. Kendine kendini mi ispatlamak istemiş, yoksa canı mı sıkılmış?
    Bunlar gibi onlarca çelişki kolayca üretilebilir. Anlaşılan, var olduğu iddia edilen tanrı, bu mantık dengesini kuramayacak düzeyde ya da tanrı kavrdıbını ortaya atan insanlar yeterince düşünmemiş.
    Tanrı birçok konuda bilgisiz
    Basit matematik işlemlerini yapamayan, insan anatomisinden bihaber, dünya ve uzay algısı hatalı, eski kültürlerin efsanelerini bile doğru yansıtamayan, coğrafyadan, fizikten, biyolojiden, kozmolojiden, habersiz bir tanrı olabilir mi? Bir tanrının, sıradan bir ilkel çöl insanının bildiği kadar bilgiye sahip olması normal mi?
    Yine Kuran’a kaynak olarak bakalım:
    Kehf 86: Dünya’nın sonuna giderek güneşin balçiğa battığını görebilirsiniz.
    Şura 33: Gemilerin tanrı tarafından rüzgar ile hareket ettiği iddia edilir. Motor gücünün icat olacağı düşünülmemiş.
    Tarık 7: Spermin yumurtalıklardan değil de omurgadan çıktığı zannedilmiş.
    Rad 13: Paratonerlerin icad olunacağından da habersizmiş tanrı.
    Hacc 65: Gökyüzünü (Uzayı) yeryüzüne düşebilecek bir şey sanıyor olmalısınız. Çünkü uzayın dünyaya düşmemesinin sebebi tanrıdır.
    Bu örnekler onlarca, yeter ki Türkçe Kuran mealleri okuyun ve düşünün.
    Tanrı ırk ve cinsiyet ayırt ediyor
    Bir tanrının başka inançlara sahip insanlar ile görüşmeyi yasaklamasının nedeni ne olabilir? Foyasının ortaya çıkacak olması mı? Peki nasıl bir yaratıcı, bir cinsiyeti, bir diğerinin hizmetine sunduğunu iddia edebilir? işini bilen bir erkek insan tarafından üretilmiş bir tanrı mı? Hiç Allah’ı dişi ya da cinsiyetsiz olarak algılayan birini gördünüz mü? Tanrı figürüne bilinçli olarak hep bir erkek olarak algılanacak şekilde anlamlar yüklenmiş. Kadın cinsiyeti, genelde yarım-ekgib insan olarak görülmüş.
    Kadını aşağılayan bazı ayetler: Nisa 3 - 34 -128, Bakara 228, Nur 31, Ahzab 50 - 51.
    Ayrıca, bilimsel olarak Erkek ve Kadın kadar doğal olduğu kanıtlanmış, eşcinsellik ve çift cinsiyetlilik için de dinlerin bakış açısı fazlasıyla hatalı.
    inanç, sıradan bir insanın rahatça öldürmesini sağlayabiliyor

    insanlara kendi ölümlerinden sonra dirileceklerini vaat ettiğinizde ve emirleri yerine getirirse, sonraki hayatlarında ödüllendirileceklerini söylediğinizde, onlara yaptıramayacağınız şey yoktur. “Git şu düşmanı öldür, tanrı istedi, cennetle ödüllendirileceksin!” bu kadar basit. Alın size tanrı sevgisi ve cennet aşkı ile dolu bir katil sürüsü. Tarih, bu katillerin yaşattığı acılarla dolu…
    Ayrıca insanları katil yapmaya yetecek bir sürü ayet kutsal sayılan kitaplarda ve sahih hadisler arasında da mevcut.
    Kuran’a kaynak olarak tekrar bakalım; Nisa 89–91, Bakara 191, Maide 33, Tevbe 5, Ahzab 60–61, muhafazid 4.
    Eğitimli ve sağduyulu inananlar bu ayetleri bir şekilde “farklı” yorumlayarak katil olmaktan kendilerini kurtarabiliyorlar. Ama bu ayet ve hadisleri gerçekte yazıldığı gibi “net” anlayıp binlerce suçsuz insanı katleden inananlar da fazlasıyla mevcut hatta IŞiD gerçeği kapımıza dayanmış durumda…
    Ayrıca, günümüzde de ateist düşünceye sahip insanları halen hedef gösteren “din adamları” fazlaca mevcut.
    Dinler güç unsuru olarak kullanılıyor

    Ne de olsa elinizde ölünce cennete gideceğini zanneden ve bu uğurda her şeyi yapabilecek bir katil sürüsü var. Toplumun güç sahibi kişileri bu sürüyü “küçük işlerini” halletmek için kullanmayacak mı? Age of Empires ve benzeri oyunları oynayanlar bilir, nasıl da “ürettiğiniz” sanal insanları karşı tarafı ele geçirmek için acımadan harcardınız? Sadece karşı taraf ile ticaret yaparak o oyunu oynayan var mı? Dinleri bir araç olarak kullanıp toplumları köleleştiren güç sahiplerinin de benzer çocuksu şımarık arzuları var. isteklerini elde etmek için de din ile köreltilmiş, sıradan insanları harcamaya çekinmiyorlar.
    Günümüzde de durum farksız. Cennet garantili ölümler sunmak, bir insanın yapabileceği en aşağılık davranış. Ölüm emri verenler, çok meraklıysa, gitsin kendisi “şehit olarak” cennetine ulaşsın!
    Dinler, dünyayı her gün daha yaşanılmaz hale getiriyor
    Dinlerin iddiaları yüzünden, insanlar, tüm dünyanın ve diğer canlıların kendileri için yaratıldığını zannediyor. insanın, tüm canlılar içinde üstün olduğu gibi saçma bir izlenime kapılarak, her şeyi yok etme lüksüne sahip olduklarını düşünüyor. Tüm savaşların arka planlarında da tanrıların insanlığa dair vaatleri yer alıyor.
    insanlık, tanrılarından kurtulmadığı sürece, dünyadaki acılar da son bulmayacak. (Tüm canlılar için)
    Cevaplanamayan her sorunun cevabının tanrı olduğu sanılıyor

    Asırlar önce yer sarsıntısı, şimşek ve gök gürültüsü, yangın, yağmurlar, kuraklık, sel, güneş ve ay tutulması gibi sıradan doğa olaylarının sebebi bilinemiyordu. insanlar bu bilinmezliği açıklamak için “cehaletlerine” başvurdular. O çağlarda birilerinin, bilgisizlikten dolayı, korkuyla şöyle bir çıkarım yapması çok doğal: “tüm bunları yapan, görünmeyen üstün bir güç olmalı ve bu güç, insanların yaptığı kötülüklere ceza olarak tüm bu felaketleri yaşatıyor olmalı! Ve biz insanları da o güç var etmiş olmalı…” Meteoroloji, tektonik, astronomi, kozmoloji, fizik gibi bilim dallarından haberdar olmayan insanların bu mantık dışı iddiaya inanmaları ve korkmaları da çok doğal. Günümüzde tüm doğa unsurlarının nasıl meydana geldiğini ve arkasında görünmeyen bir güç olmadığını net olarak biliyoruz. Bilimsel konuda yetkin bir insanı, “fırtınaları tanrının çıkarttığına” inandıramazsınız. Günümüzde de tanrı, bilimin tam olarak cevap veremediği konuların bıraktığı küçük boşluklara sığdırılmaya çalışılıyor. Kutsal sayılan kitapların içinden, cımbızla kelimeler seçilip, kelimelerin yan anlamları bilimsel bulgulara göre yeniden yorumlanarak açıklamalar yazılıyor. Bu kutsal kitabın aciz bir güncelleştirme çalışmasından başka bir şey değil…

    “Bir şeye anlam veremiyor olmak, tanrının kanıtı değildir. Anlayış ekgibliğinin kanıtıdır.” Lawrence Krauss

    Tanrının varlığına dair kanıt yok
    Bilim insanları, bir çok keşif ile evrenin ve canlıların oluşması için bir tanrıya ihtiyaç olmadığını kanıtladı. Tanrı, gerçekten de evreni, kendi yokluğunu kanıtlayacak şekilde yaratmış olabilir mi? Diyelim ki yarattı, öyleyse, tanrının yokluğunu keşfedecek çabayı sarf eden insanlar, tanrıya inanabilecekleri bir kanıt bulamadıkları için cezalandırılacak mı?
    Tanrının varlığına dair kanıt olarak kutsal saydıkları kitapları gösteren insanlar büyük yanılgı içinde. Çünkü, ejderhaların, devlerin, kurt adamların, vampirlerin, faytona dönüşen kabakların varlığından da bahseden kitaplar var. Ama kimse o kitapların kutsal gerçekler olduğunu iddia edecek çılgınlığı göstermediği için bu masal karakterlerine inanan çılgınlar da görmüyoruz.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      rezerved
      ···
    2. 2.
      -1
      Hayır, eşcinsellik doğal olabilir ama bu normal olduğu anldıbına gelmez. Birçok hastalık da doğaldır veya doğuştandır mesela ama bu onları normal yapar mı, tabi ki yapmaz.
      Bir de eşcinsel ilişkide çocuk olmaz. Zaten züt deliği de boşaltım görevine yarayan bir organdır, eşey organı değildir. Bunlar da eşcinselliğin neden normal olmadığını gösteren diğer sebepler.
      ···
    3. 3.
      0
      Kardeş yanlış anlama ama engelli misin Allah gelip sana mesela atmosfer var ve hem meteorları hem zararlı ışınları tutuyor dese sen ne tak anlicaktın sen anlayasın diye öyle gelmiş devir 620 bunu kim anlicak motor desen kim anlicak?
      ···
    4. diğerleri 1
   tümünü göster