Otrar faciasından, meşum infazların gerçekleştirilmesinden önce kaçarak kurtulmayı başaran ve hızla yanına gelen bir tacirden olanları haber alan Cengiz Han küplere binmişti. Cüveyni'nin ifadesine göre olanlar Cengiz Han'ı öyle derinden etkilemişti ki, "sakin ve rahat olmasını sağlayan setler yıkıldı. Öfke ve gazabının sert rüzgarları, sabrının ve yumuşak huyluluğunun gözüne toprak serpti. Gazap ateşi öyle alevlendi ki gözlerinden yaşlar dökülmeye başladı. O ateşi söndürmek için kanların dökülmesinden başka çare yoktu." Sultan, aralarındaki anlaşmayı bozmaya nasıl cüret ederdi? Hem silahsız tacirleri alıkoyup ellerindeki malları almak için canlarına kıymak da ne oluyordu? Bir devlet böyle bir şeyi nasıl yapabilirdi? Düpedüz eşkıyalıktı bu... Sorumluluar kesinlikle bunun hesabını vermeliydi. Cengiz Han, daha önce Sultan muhafazid'in babası Tekiş'in hizmetinde bulunmuş olan ibn Kefrec Buğra ve iki Tatar'dan oluşan bir elçilik heyeti hazırlayıp Harezmşah'a gönderdi ve iki devlet arasındaki sulhü bozma cüretinde bulunan inalcık'ın kendisine teslim edilmesini istedi. Fakat Sultan, Moğol hükümdarının talebini reddetmekle kalmayıp kendisine göndeirlen elçiyi de öldürerek uzlaşmaz bir tutum sergileyecek, bunun üzerine sefer kararı alan Cengiz Han hiç vakit kaybetmeden intikam seferine çıkacaktı.