/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +32 -6
    ÜST EDiT: TAMAMLANDI

    Tarih: 14 Ekim 2036

    Yer: Eskişehir (Türkiye'den vazgeçmem)

    Saat: 9.17

    Yine aydınlık bir gün. Çocuklar okula gidiyor, babalar işe. Anneler alışverişe çıkıyor, gençler spora... Masmavi, güneşli bir gün. Hiçbir sorun yok.

    Ben elimde gazetemle kahvemi yudumluyorum. 10'da askeriyeye gidip görevimin başına geçmem gerek. Ahh. Evet. Kendimden bahsetmedim. ismim Emir. Yaşım 36. Rütbem yüzbaşı. Askeriyede genelde bana "terminatör" derler. Sebebi ise hiç yorulmamam.

    1 saat sonra...

    Nizamiyeden içeri sivil kıyafetlerimle girdim. Kapıdaki çavuş ve er biraz endişeli bakıyordu. Kapıda 4 tank ve 2 adet ZPT -KiRPi- vardı. Gözlerimle "hayırdır" tarzı işaret yaptım. Cevap yok. Fazla uzatmadan karargaha girdim. Sorumun cevabını albayın vermesini istiyordum. Kapıda Üstteğmem Rıfat ve Başçavuş Erdem vardı. Aralarında hararetli bir diyalog vardı:

    Erdem(E) Rıfat(R) Ben-Emir-(B)

    E:Oğlum şimdi ne halt yicez biz? Ha! Ailelerimize ne olucak? Ben onları kaybedemem

    R:Komutanım öyle demeyin. Allah korusun. Sabah ola hayrola. Hem belki pas geçer. Sonuçta müzakereler devam ediyor.

    E:Sen hala onlara inan. Bu adamların pas geçmeye niyeti yok. Bunlar bombayı üstümüze salacak. Sen başla en iyisi fatihalara.

    Bomba lafını duyar duymaz cümlenşn bitmesiyle lafa daldım.

    B:Ne bombası bu beyler? Ayrıca kapıdaki hareketlilik neyin nesi?

    E:Komutanım sizin haberlerle bağınız yok mu? KAFAMIZA NÜKLEER ATACAKLAR NÜKLEER!!

    B:Üstteğmen sesini yükseltme bana. Artı olarak kim atıyor lan bize? Çocuk oyuncağı mı bu? Ha diyince yapılacak iş mi?

    Tam bu sırada içeriden 1 onbaşı geldi.

    O:Komutanım, albay sizi bekliyor. Malum konuyla alakalı.

    Ben daha konuyu tam kavrayamadan "malum konu" diyorlar. Kafamdaki soruların cevap bulması için kapıyı tıklattım. Ve "gir" komutuyla içeri daldım.

    Albay(A) Ben(B)

    A:Yüzbaşım ne bu hal? Hala sivilsin.

    B:Komutanım al acele geldim. Daha konuyu anlamadan siz çağırdınız.

    A:Senin hala haberin yok yani.

    B:Yok komutanım.

    A:Nerden başlasak? Dün gece saat 3.20 sularında bir Rus keşif uçağı Serpuhov yakınından havalandı. Karadeniz'den geçerek Ankara semalarında 50 dk boyunca uçtu ardından Ankara'dan kalkan uçaklarla onu Karadeniz'e kadar öteledik. Saat 6 sularında 12 savaş gemisi boğazdan geçerek Ege Denizi'ne geçti. Karadeniz'de olan 3 uçak gemisinde 13 su-27 ler havalandı ve ek olarak bir adet yakıt ikmali için ve 1 adet de Tu-160 havalandı. Bu ne demek biliyomusun? Kıyamet yakın! Bunların saldıracakları noktalar açık. istanbul, Ankara ve Erzurum. Tüm birlikler teyakkuz halinde. Ama hainler uçaklarımızı havalandırmıyor. Nato'dan zaten ses seda yok. Abd ise sadece kınıyor.

    Bunlar karşısında şoke oldum fakat aklıma takılan başka şey vardı. Karadan neden saldırmıyorlardı. Bunu albaya hemen sormam gerekiyordu.

    B:Komutanım neden karadan saldırmıyorlar? Bu saydıklarınız sadece hava ve donanmaları.

    A:O 3 uçak gemisinden 4 adet Mi-26 havalandı ve bunlar Ankara'ya yaklaşıyor. Acil olarak Ankara'ya gitmeniz gerek ve diplomatları özellikle de meclisi korumanız gerek. Başbakan,başkan herkez orada. Orayı koruyun. Gerekirse ölün!

    B:Emredersiniz komutanım!

    Cephaneliğe doğru ilerlerken yanıma Erdem geldi.

    E:Komutanım bize brifingi verdiler. Tim sizi bekliyor.

    B:Kamuflajı giyip geliyorum.

    Cephaneliğe girerken tüm izlediğim bilim kurgu filmleri aklıma geliyordu. Hayal sanırdım da inanmazdım. Şuan o filmin başrol oyuncusu gibiydim. Umarım bu işin sonu o filmler gibi biterdi.

    Edit:ilk part bu kadardı. ikinci part saat 1.30 da. Rezleri alın. Artık olaya giriyoruz.
    ···
   tümünü göster