değildir.

şimdi yazacaklarım türkiye'yi bir islam devleti, rte'yi emir-ul müminin, tsk'yı peygamber ocağı zanneden çomar arkadaşları epey üzecektir,

şimdi iyi dinleyin çomar arkadaşlarım;

1) türkiye cumhuriyeti laiktir. bu ülkenin anayasası beşeri (insan ürünü) bir anayasadır, allah'ın indirdiği hükümler ise bu ülkenin yönetimi ve yöneticileri için önemsizdir.

2) bu devlet'te müslümanın, ateistin, yahudinin, hristiyanın kanun önünde hiçbir farkı yoktur. allah'a ve peygambere küfür eden bir kafir ile allah'a iman eden bir müslüman bu devlette eşittir.

3) tsk'nın görevi laik türkiye cumhuriyeti'nin güvenliğine karşı olacak her türlü tehditle mücadele etmektir. mevcut laik rejimin ve sınırların müdafaasıdır. anayasanın korunmasıdır. bunun dışında tsk'ya atfedilen her şey boş laftır.

4) ordunun içinde isteyen namazını kılar isteyen allah'ı inkar eder. fakat herkesin görevi aynıdır. tsk'nın icra ettiği operasyonda kendisini müslüman olarak tanımlayan bir asker allah yolunda savaştığını iddia etse de laikliği muhafaza etmek için savaşmaktadır. dinsiz bir türk askeri de bunun için savaşır, namaz kılan asker de.

5) misyonu ve vizyonu cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak olan bir askeri kurumun peygamber ocağı olarak tanımlanması cehaletin ve bunu söyleyen şahsın islamdan hiçbir şey anlamadığının göstergesidir.
buyrun tsk'nın amacını görevini okuyun: http://www.tsk.tr/TskHakkinda/TskGorevi

6) son olarak rte'yi halife zanneden çomar arkadaşlarımıza şunları söylemek istiyorum; rte laik türkiye'nin laik bir yöneticisidir. bulunduğu konum itibariyle böyle olmak zorundadır ve dışına da çıkamaz. geçmiş dönemlerde ülkede islami kesime karşı uygulanan büyük baskıyı ortadan kaldırması doğru bir iştir. lakin kendisi şeriatı reddettiğini, demokrasiyi ve laikliği sonuna kadar koruyacağını açıkça söylemiştir. ister takiyye yapıyor deyin ister başka bir şey iddia edin, bu onun kuran'ın hükümlerini reddettiği ve beşeri anayasayı muhafaza ettiği gerçeğini değiştirmez.