insan dünyevi arzularından "tatmin"olmuşsa, inancı yoksa veya oda artık tatmin etmiyorsa boşluğa düşer. Bunun adı "Ölüm Travması"dır. Ölüm korkusudur, ölümden korkmazsın belki ama yaşamak için nedenin kalmamış gibi birşey. Artık bu insan için hayatın tadı tuzu kalmaz artık birşeylere heves etmemeye başlar vs. Bu pgibolojik bir rahatsızlıktır. Bu pgibolojik rahatsızlık insanı anormal yapar, intihara kadar zütürebilir. dolayısıyla Dinler icad olmuştur. Dinlerin amacı inanç ile ölüm travmasını yenmesidir insanın. doğruluğu veya yanlışlığı önemli değil, ölümden sonra yaşamın devam ettiğine olan inanç boşluğu doldurur ve ölüm travması hastalığını ortadan kaldırır.

Çoğu insanın genelde 40lı 50li yaşlarından sonra eğer anadolu kültürüyle büyümüşse dine ve ibadetlere asılmasının nedeni de budur, elitist bir aileden geldiyse tarot, Falcılık, Ruhçuluk, Ufoloji, Melekler, Reiki gibi yeni çağ dinlerine kaymaya başlar... çünkü bu insan doğasının bir ihtiyacıdır. Yaradan içimize kendisini aramamız ve evreni sorgulamamız için adeta bir gen yerleştirmiştir.

http://www.kabala.info.tr/imaj/ders1d041.jpg