/i/Siyaset

Saygı Çerçevesinde Özgür Siyaset Platformu
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    0
    Nihal Atsız aslında Atatürk düşmanı mıydı
    NiHAL ATSIZ\\\'IN VAHDETTiN AŞKI

    Nihal Atsız, din maskeli etnikçi yobazların bugün ağızlarında sakız gibi çiğnedikleri palavraların pek çoğunu ilk dillendiren olmuştur ve Atatürk iftiracısı manevi babası Rıza Nur\\\'la birlikte bu zırvaların kaynağını teşkil etmektedir.

    Bunlardan biri de Vahdettin meselesidir. Hani şu karılarından bazılarını ingiliz generale \\\"emanet\\\" ederek ingiliz zırhlısıyla kaçan Vahdettin...

    Nihal Atsız, Osmanlı Padişahları makalesinde, Vahdettin’in vatan haini olmadığını iddia ederek Atatürk’ü bizzat Vahdettin\\\'in görevlendirdiği ZIRVASINI ortaya atarak şöyle yazmıştır:

    “Sultan Vahdettin, Kazım Karabekir Paşa’yı kabul edip de bütün ümitlerin genç paşalarda olduğunu söyledikten sonra Anadolu’ya daha kimlerin gönderilmesini tavsiye edebileceğini sormuş; Kazım Karabekir, Mustafa Kemal Paşa’nın adını söyleyince bunu memnunlukla karşılamış, zaten kendi yaveri olan Mustafa Kemal Paşa’ya büyük güveni olduğu için onu huzuruna çağırıp konuşmuş ve Anadolu’ya gidip teşkilat kurması için kendisine 40.000 altın vermiştir.”

    (Kaynak: Osmanlı Padişahları, Tanrıdağ, S. 10, 10 Temmuz 1942; S.11, 17 Temmuz 1942.
    Hüseyin Nihâl Atsız, Türk Tarihinde Meseleler, irfan Yayınevi, 4. baskı, 1997, s. 112)

    Nihal Atsız aslında Atatürk düşmanı mıydı
    NiHAL ATSIZ\\\'DAN ATATÜRK\\\'E AĞIR HAKARETLER

    Nihal Atsız\\\'ın Ulu Önder Atatürk\\\'e dair yaklaşımı, Gazi Mustafa Kemâl diyen fakat Atatürk diyemeyen din maskeli etnikçi yobazlıkla birebir örtüşmektedir:

    \\\"Başkumandan Mustafa Kemal’i tebcil ederim fakat Reis-i Cumhur Atatürk’ü beğenmeye de sevmeye de mecbur değilim.\\\"

    (Kaynak: Yavuz Bülent Bakiler, 1944-1945 Irkçılık-Turancılık Davası’nda Sorgular, Savunmalar, Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları, istanbul, 2010, s. 309)

    Atsız pek çok yazısında Atatürk\\\'ü över gibi yapıp yermiştir. Atsız\\\'ın Atatürk hakkındaki gerçek görüşleri ise kendisinin de önce inkâr edip sonra kabul etmek zorunda kaldığı bir mektupla apaçık ortadadır. Nihal Atsız’ın avukatı tarafından verilen 5 Mayıs 1945 tarihli üçüncü ek temyiz dilekçesinde de bu mektuplar ve içeriği inkâr edilmemiş fakat özel yazışma olduğu ve aleniyet taşımadığı öne sürülerek hukuken delil olarak değerlendirilmemesi talep edilmiştir.

    (Kaynak: Askeri Yargıtay Tetkik Raporu)

    Atsız\\\'ın bu mektubu Türkiye Büyük Millet Meclisi\\\'nin 3 Mart 1962 tarihli 62. birleşiminin 2. oturumunda da Meclis kürsüsünden okunarak devlet arşivlerine geçirilmiştir.

    Nihal Atsız\\\'ın 1944\\\'te ikinci karısı Bedriye\\\'ye yazdığı ve Atatürk\\\'e hakaretler yağdırdığı bu mektup şöyledir:

    \\\"Biz bu savaşta yenilirsek bunun en büyük iki mesulü birinci ve ikinci Cumhurreisleridir. Birincisi memlekete saçtığı ahlâksızlıkla, ikincisi korkaklığı ile buna sebep olacaklardır. Birincisi on beş yıl Cumhurreisliği ettiği halde orduyu ihmal etti. inkılâp hastalığına uğramış bir çılgındı. Etrafına ahlâksız insanları toplamış ve onların memleketi soymalarına göz yummuştur. ikincisi on beş yıldan birincinin mesuliyetlerine tamamen iştirak ettiği için suçludur. Ve italya\\\'dan korkacak kadar korkak bir adamdır. Birincisi şuursuzdur. ikincisi ahmaktır. ikisinin de müşterek vasfı hilekârlıklarıdır. Millet Meclisi diye topladıkları satılmışlar meclisi ile kendi riyasetlerine meşru bir şekil vermek istemişlerdir. Fakat bunu dünyaya yutturuyoruz sanacak kadar gaflet göstermişlerdir. Beni pekiyi bilirsin ki, Cumhuriyet Rejimi için en ufak rahatımı bile feda etmem. Okullarda oğlumuza yapılacak Cumhuriyet propagandasını bütün varlığınla önlemelisin. Oğlumuz nerede ve ne şekilde olursa olsun Cumhuriyetin pespayelik olduğunu öğrenmelidir.\\\"

    (Kaynak: https://www.tbmm.gov.tr/� ... b062/mm__010040620066.pdf )

    son zamanlarda bir anda hortlayan türkçülüğün çıkışı gariptir finansörleri nedense belli değildir ve nedense gençlik üzerinde çok popüler olmasına rağmen siyasi olarak temsil edilmemiştir bugüne kadar türkçü ideolojisi ile öne çıkan 3 partiden biri olan ulusal partisinin genel başkanı Gökçe Fıratın fetö soruşturmasından dolayı gözaltına alınması ilginç bir husustur ayrıca kendisinin kurduğu Türk solu dergisinin ırkçı türkçü yazılar ile ortaya çıkması yine garip bir husustur

    yakında

    15 temmuzda darbe destekçisi türkçüler
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster