/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 76.
    +1 -1
    DERYA

    Bir Bine(E) meditasyon yapmaya başladı. Gerçekten büyük bir yük var omzunda. Biz arkadan destek olsak da önden savaşıp Ti-an(B)'nın karşısına çıkacak kişi o. Yer gök sallanıyor. iki ejderhanın savaşı gerçekten de çok tehlikeliymiş. Birbirlerine durmadan bir şeyler atıyorlar. Sadece ateş değil; su, toprak, hava, siyah bir madde... Ve daha ilk kez gördüğüm yüzlerce şey. Ti-an(B) genel olarak savunma yapıyor. Tsi-ar o kadar mı güçlü? Hayır hayır. Ti-an(B) bazı saldırılardan sıyrılırken bazı saldırıların üzerine gidiyor ve saldırıdan sanki bilerek hasar alıyor. Sanki sanki... Anladım. Havaya halka çiziyor. Bir Bine(E)'nin bize kullandığı halka. Ve bitmek üzere.

    Derya-"Beyaz. Havadan biriktirdin aurayı ayaklarıma ver ve beni şu noktaya fırlat."

    Beyaz-"O kadar hava akımı verirsem havada dengede kalamazsın. Hem enerjimi daha tam toparlamadım."

    Derya-"Acele et. Fazla zamanımız yok. Ne kadar varsa ver." Mecburen beni dinledi ve tüm biriktirdiği hava akımını ayağıma verdi. Ve çok hızlı bir şekilde havaya fırladım. Ti-an(B) da tam düşündüğüm gibi oraya doğru gidiyor. Eğer onun çemberini bozabilirsen zinciri çıkaramaz. O kadar büyük bir şeyin karşısında sinek gibi kalıyorum. Nasıl bozacağım ki onun dengesini? Benim biriktirdiğim bütün aurayı tek seferde salarsam belki dikkati dağılır. Gözünü hedef almalıyım. Biriktirmeye başladım. Çemberin sonuna yaklaştıkça geriliyorum. Gerçekten de kocaman. Bizi nasıl görebiliyor onu bile anlamış değilim. Son gücümle hava akımını gözüne saldım. Ve o da her doğal canlının yapacağı gibi gözünü kırptı ve rüzgar akımını göz kapağı yedi. Bana bakmasıyla birlikte aşağı düşmeye başladım. Enerjim kalmadı zaten. Tüm enerjimi bu saldırıya yönlendirmiştim. Havada beni yakalayan Ti-an(k) oldu.

    Ti-an(k)-"Neden oraya gittin?"

    Derya-"Başaramadım. Çemberi tamamladı."

    Ti-an(B)-"Zinciler yükselin ve bu ejderhayı yakalayın." Hava ile çizdiği çember havada parlamaya başladı ve içinden zincirler yükselmeye başladı. Tsi-ar düşündüğüm gibi kaçamadı. Zincirlere yakalanınca olduğu yerde kalakaldı.

    Tsi-ar-"Bir çember çizdiğini anlamıştım ama bu çemberin olacağını düşünemedim."

    Ti-an(B)-"Düşünememen normal çünkü beni yenmeye odaklanmadın. O çocuğa gönderdiğin gizli mesajı duymadım mı sadın? Sen bile beni yenemeyeceğini kendine kabul etmişken beni onların yeneceğini düşünüyorsun. Çok aptalsın."

    Tsi-ar-"Sen ise çok gururlusun. Sen de farkına varmadın ama bu aptalın sana bir sürpizi var. Sana vuran hiçbir saldırım rastgele değildi. Üzerine bak." Üzerinde yeşil yeşil lekeler vardı. "Hatırladın değil mi?" Çok sinirlenmişti. Çığlık atmaya başladı.

    Tsi-ar-"Bunu durduramazsın Ti-an. Ve eminim ki çok acı çekeceksin."

    Derya-"Ne yaptın ki ona?"

    Tsi-ar-"Doğru soru ne yapıyorsun? Şu an temizleniyor. Karanlık enerjiden arınıyor. Doğa enerjisi de onu reddetti. Bir daha sözcükleri kullanamayacak." Üzerindeki yeşil lekelerden siyah siyah damlıyordu.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster