1. 1201.
    +41
    3 haziran 1215: insanlar akın akın kuzeydeki duvara doğru yürüyorlar. ben de takıldım peşlerine. duvarın yakınında durdular. uzaktan bir karaltı ağır ağır geliyor. yaklaşınca seçilir oldu. celal efendi, kucağına büyükçe bir kutu almış, geliyor. bunu görünce tekbirlerle koşuşturdu millet celal efendi'nin elini öpebilmek için. "durun, yapmayın etmeyin" dediysem de dinlemek ne mümkün. volulu volulu derken ezildi gitti adamcağız. zor kurtardık. kutuyla beraber tekkeye zütürdük, istirahate çekildi.

    7 haziran 1215: köy meydanında deli ibrağam'a rastladım. rüyamı anlattım. dev daş binadan, helak olan ayyaşlardan bahsettim. tek kelime etmedi. gözlerimin içine baktı, sonra kuma bir şeyler çizmeye başladı. acaba binayı mı çiziyor diye omzunun üzerinden baktım.. "değdiriyor musun beyim noluyor geç kenardan bak" dedi bu. irkildim, kendime geldim, omzunun üzerinden bakmak nedir? nasıl bir fiildir? neden yaptım bilemiyorum. Allah'ım sen aklıma mukayyet ol.

    12 haziran 1215: celal efendi bugün biraz kendine geldi. "o kutu nedir" diye sordum, "reliktir" dedi. relik nedir bilmiyorum ki. cahilliğim açığa çıkmasın diye belli etmedim "rahmetli dedemin de vardı bunlardan bir tane, almanya'dan getirmişti" diye uydurdum bir şeyler. "yalnız senin getirdiğin biraz eskimiş, bir zımpara cila atalım, kaportaya el atsınlar, ibrağam halleder" dedim. celal efendi çok sevindi mübarek, yattığı yerde bir şeyler söylemeye çalıştı, heyecandan ne dediğini anlayamadım. kendinden geçti. uykusunu bölmemek için tekrar town center'a döndüm.

    15 haziran 1215: workshop'a uğradım, kimseleri göremedim. "gençler nerededir" diye sordum, kantinde çay içiyorlarmış. kantin ne ola ki diye soruşturdum, varendaya iki sandalye bir masa atmışlar, sabahlara kadar çay-yemiş-muhabbet çeviriyorlarlar. ne konuşuyorlar diye beyza hatun'un ortanca oğlu furkan'ı yolladım aralarına. "tamam, yaparım" dedi, gitti.

    22 haziran 1215: hamdi çavuş relik için "beyim bunlar çok para edecek ileride, antikadır. bunun meraklıları var, sürekli topluyorlar" diyor. Allah'ım nedir bu relik, ne işe yarar, hiçbir fikrim yok. çıldırmak üzereyim.

    25 haziran 1215: furkan'dan haber yok, çağırttım, geldi bu. neymiş gençlerin meseleleri dedim. "bir numarası yok la, karı kız muhabbeti yapıyorlar hepsi sap hacı" dedi bu. nevrim dönecekti "yüzde altmış olmuş" diye ekledi. çağ atlayana kadar beklemeye karar verdim. çocuğu iki haftada kendilerine benzetmişler.

    29 haziran 1215: en büyük kızım sema hatun'u evlendirmeyi düşünüyorum. hamdi bey'e sordum, öyle herkese vermeyin beyim dedi. yarışma tertip edile diye buyurdum. dört bir diyara tellal yolladım, haber saldım kızıma münasip bir izdivaç arıyoruz, bileğine ilmine güvenen gelsin diye. haber bekliyoruz.

    30 haziran 1215: dün hamdi'nin gazına gelip iş yaptık, şimdi kendimi godoş gibi hissediyorum. resmen bağıra bağıra kızıma erkek aratıyorum town center'ın önü şimdiden abazan doldu. çıkrığını kapan geliyor. Tiksiniyorum bu diyardan da insanından da. inceden tırsmıyor da değilim, onca sap.

    not: sağolun beyler
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster