Amk botlar

Susun artik

Bu halk entryleri durdurdu

Aksozluge hosgeldik hosgorduk kesin amk artik

Bir suku daha . 4

3 suku 3 rakam, 0 5 5

Her sukunuza telefon numaramdan bir hane vericem. Risk budur

Bi küçük bi büyükle deniyorum bide aq

Sosis ve salam

Nerede hangi şifreyi kullandığını hatırlamayıp hepsini deneyen tek ben miyim amk

Bu adam canakkalede falan savasmamıstır canakkalede atatürk görevliydi enver pasa genelkurmay baskanıydı o tarihte savaşı istanbuldan yönetmiştir yönetmek dediysem asker sevkiyatı paşa atamsı gibi işler savaşın gidişatını atatürk basta olmak üzere canakkaledeki komutanlar belirlemiştir. Savaşa sokma ve almanya konusunda da zorunlu falan değildik illa girecektik demişsin yok öyle bişey iyi bir diplomat savaşa sokmayadabilirdi 1940 larda inönünün bizi mutlak savasa sokmadıgı gibi. Ayrıca enver paşa ittihatcıdır bizi savasa sürükleyen sürecte bu partinin etkisi büyüktür. Özetlemek gerekirse iyi karakterli ve vatansever bir insan ama hayalci ve başarısız bir paşa

Hahhahshjsjsjks güldürdün pic

Eyvallah canını yerim

Kardeşim başlığa Allah Kuran ve yol kelimelerini serpistir. Seçildin tebrikler

Hav hav hav

Beyzbol şapkalı bir kemancı, Washington metro istasyonunda Bach'tan parçalar çalıyordu. Önünden 1097 kişi geçti, sadece yedi kişi durakladı, onlar da birer dakika filan şöyle bi dinleyip, gitti. 45 dakikalık konserin sonunda, bahşiş için yere açtığı mendili topladı, üç beş sentlerle anca 32 dolar birikmişti. Taksiye bindi, Washington'ın en ünlü konser salonuna gitti, sahneye çıktı, biletlerin en ucuzu 100 dolardı ama, tıklım tıklım doluydu. Çünkü o… Grammy ödüllü Joshua Bell'di. Kemanı da 300 senelik 3.5 milyon dolarlık Stradivarius'tu.

•

imaj böyle bi şeydir.

•

Yukarıdaki sosyal deneyde de görüldüğü gibi, aslında ne olduğu değil, nasıl sunulduğu, nasıl göründüğüdür.

•

Akp deme AK de.
Esad deme Eset de.
Apo deme imralı de.
Pkk deme Kandil de.
IŞiD deme Daeş de.

•

Bunların hepsi aynı “algı yönetimi”nin ürünüdür. Ahaliyi hep duyduğu, bildiği, tanıdığı anlamından uzaklaştırır, ayakta uyutur. Amerikan savunma bakanlığı tarafından kavramlaştırılmıştır. “Seçili bilgiler yayarak, kitlelerin duygularını düşüncelerini mantığını etkileyip, hedeflenen istekler doğrultusunda, davranışlarını yönlendirmek”tir.

•

ikna edilmek istenen insanların, bazen Eset gibi ötekileştirerek, bazen imralı gibi nötrleştirerek, pgibolojik olarak alıştırılmasıdır.

•

Mesela… Apo'yla görüşüyoruz deselerdi, toplumsal hafıza devreye girer, acılar hatırlanır, vatandaş adeta çivili sandalyeye oturtulmuş gibi sıçrardı. imralı dediler… Aynı hissi vermedi, aidiyet ilişkisi koptu, soyutlaştı, sayın ahalimiz kuzu kuzu oturdu.

•

Veya IŞiD… Işid dersen, örgütün adında “islam Devleti” kelimeleri olduğu ortaya çıkar, sayın ahalimiz “islam”la savaşmamızdan rahatsız olur. Ama aynı örgüte, Arapça orijinali “ad-dawlah al-Islamiyah fi'l-Iraq wa ash-Sham”ın kısaltılmışıyla, Daeş dersen… Açıkça “islam Devleti” demene rağmen, sayın ahalimiz anlamaz, Daeş der geçer.

•

Muhalefet uyanmazsa…
Referandum tıpkı böyle olacak.

•

Bakın, Türkiye'de aylardır kamuoyu araştırmaları yapılıyor. Hep aynı sonuç çıkıyor, vatandaşın yüzde 65'i başkanlık sistemi istemiyor. Akp yandaşı olan kamuoyu araştırma şirketlerinin anketlerinde bile “başkanlık sistemine kesinlikle hayır” çıkıyor.

•

Bunu gören Akp yönetimi, referandum sloganını ne yaptı?
“Türkiye'yi seviyorum, cumhurbaşkanlığı sistemine evet diyorum” yaptı.

•

Alenen “tek adam” yönetiminde “başkanlık sistemi” getirilmesine rağmen, ısrarla “cumhurbaşkanlığı sistemi” denecek. Her şey değiştirilirken, hiçbir şey değişmiyormuş gibi algı yaratılacak.

•

– Başkanlık mı geliyor?
– Yok canım nerden çıkardın.
– Ya ne geliyor?
– Bildiğin cumhurbaşkanlığı.
– Ha o zaman başka!

•

33 senelik iletişimci olarak testi kırılmadan yazayım istedim…
Muhalefetin kampanyasını mutlaka “başkanlık” üzerine kurması, sloganını bile bu çerçevede belirlemesi gerekiyor.
Çünkü referandumun kaderi, ahaliye bunu yedirip yediremeyeceklerine bağlı.

(a) Yılmaz Özdil (a)

Anladım sende haklısın ama comar dememize alınmasın kimse karşı tarafta bize dinsiz kafir diyo onu napcaz

Anladım sende haklısın ama comar dememize alınmasın kimse karşı tarafta bize dinsiz kafir diyo onu napcaz

Haklısın ama oturarak da olmuyor birşeyler yapalım bi kişi bile gercekleri görse kar

Aynen bilgi sahibi olmadan fikir sahibi herkes

Kardes kanıtlar mısın ben olayları anlattım söyledim buyur dogrusunu sen anlat

ALi ŞÜK­RÜ BE­Y’­i NE­DEN ÖL­DÜRT­TÜ?

CE­VAP: Ali Şük­rü Bey, mu­ha­lif­ti ama bir va­tan­se­ver­di. Atatürk her şey­den ön­ce, ona kar­şı Mec­lis içi mu­ha­le­fe­tin önem­li isim­ler­den bi­ri olan Ali Şük­rü Be­y’­i öl­dür­te­cek ka­dar ap­tal de­ği­lri! Böy­le bir ci­na­ye­tin onun üze­ri­ne yı­kı­la­ca­ğı­nı, bu ne­den­le Mec­lis­’te­ki mu­ha­lif­ler­ce suç­la­na­ca­ğı­nı dü­şü­ne­me­ye­cek ka­dar da stra­te­ji yok­su­nu da de­ği­ldi! Ali Şük­rü Be­y’­i o öl­dürt­me­di. O fi­kir­le­re fi­kir­ler­le kar­şı­lık ve­ril­me­si ge­rek­ti­ği­ne ina­nı­rım. Ay­rı­ca in­gi­liz­ler pa­di­şah Vah­det­ti­n’­i ve Mec­lis için­de­ki ba­zı mu­ha­lif­le­ri -ki ara­la­rın­da gü­ven­di­ği ba­zı ar­ka­daş­la­rı da vardır- kul­la­na­rak ona Mec­lis içi bir dar­be yap­mak is­te­miş­ler, bu­nun için her tür­lü komp­lo­ya baş­vur­muş­lar­dı.

SOY AĞA­CI NE­DEN ÇI­KAR­TI­LA­MI­YOR?

CE­VAP: Soy ağa­cı or­ta­da­dır. Bu ko­nu­da çok bil­gi, çok ki­tap var. Ay­rı­ca so­yumndan so­pun­dan sa­na ne? Önem­li olan soy sop de­ğil bir in­sa­nın men­su­bu ol­du­ğu mil­le­ti­ne ne ka­dar hiz­met et­ti­ği­dir. Ama yi­ne de me­ra­kı­nı gi­de­re­yim: Ana ba­ba so­yu Türk­men­dir. Ana ta­ra­fın­dan Kon­ya, Ka­ra­man, (Kon­yar), ba­ba ta­ra­fın­dan Ay­dın, Sö­ke ta­raf­la­rın­da ya­şa­yan Yö­rük­le­rin­de­ndir. Ata­la­rı Os­manlı­’nın is­kan si­ya­se­ti ge­re­ği 1400’le­rin so­nun­da Ka­ra­ma­n’­dan, Sö­ke­’den alı­nıp Ma­ke­don­ya ve ci­va­rı­na yer­leş­ti­ri­len Ev­lad-ı Fa­ti­ha­n’­dan­dır. (ye­di gö­bek Türk) De­de­le­ri So­fu­za­de Fey­zul­lah Efen­di ve Ha­fız Ah­met Efen­di­’dir…

TÜM DEV­RiM­LE­R NE­DEN iS­LA­MA AY­KI­RI?

CE­VAP: Tüm dev­rim­le­r is­la­m’­ın özü­ne uy­gun, din zan­ne­di­len hu­ra­fe­le­re, uy­dur­ma­la­ra ay­kı­rı­dır. “Han­gi şey ki ak­la, bi­li­me, mil­le­tin men­fa­ati­ne uy­gun­dur o şey di­ni­di­r”. Tüm dev­rim­le­r de ak­la, bi­li­me ve mil­le­ti­min men­fa­ati­ne uy­gundur.

OKUMADAN SUKU VEYA CUGU VERMEYiN HERKES BiSEYLER ÖĞRENSiN DiYE AÇTIM BU BAŞLIĞI

MÜS­LÜ­MAN­SA Hi­LA­FE­Ti NE­DEN KAL­DIR­DI?

CE­VAP: Ku­r’­an’­da di­ni/si­ya­si yet­ki­le­re sa­hip bir li­der an­la­mın­da ha­li­fe­lik yok­tur. Ken­di­ni “Al­la­h’­ın yer­yü­zün­de­ki göl­ge­si­” ola­rak gö­ren sul­tan­la­ra/pa­di­şah­la­ra din­sel meş­ru­iyet ka­zan­dı­ran uy­dur­ma bir ku­rum ol­du­ğu için kal­dır­ıldı ha­li­fe­lik… Böy­le­ce 4 halifeden sonra sapıtan bozulan, Mu­avi­ye­’nin, is­la­mın özü­ne ay­kı­rı ola­rak ya­rat­tı­ğı sul­tan/ha­li­fe ŞiRK DÜ­ZE­Ni­’ne son ver­ildi. Ay­rı­ca ha­li­fe­li­k hiç­bir işe ya­ra­ma­dı­ğı için kal­dır­dı de­sek de ye­ri­dir.
Ba­kın, I. Dün­ya Sa­va­şı­’n­da Müs­lü­man Arap­la­rın Os­man­lı­’ya kar­şı in­gi­liz­ler­le bir­lik­te ha­re­ket et­me­si­ni en­gel­le­di mi ha­li­fe­lik? Ha­yır! En önem­li­si de in­gi­liz em­per­ya­liz­mi Ha­li­fe/Pa­di­şah Vah­det­ti­n’­e her is­te­di­ği­ni yap­tır­ma­dı mı? Bu ara­da Os­man­lı­’yı par­ça­la­yan idam fer­ma­nı Sevr Ant­laş­ma­sı­’n­da in­gi­liz­ler ıs­rar­la ha­li­fe­nin/ha­li­fe­li­ğin var­lı­ğı­nı ko­ru­ma­nmasını is­te­miş­ler­dir. Ha­li­fe­li­ğin kal­dı­rılacağı gün­ler­de de in­gi­liz­ler Hint Müs­lü­ma­nı kı­lı­ğın­da iki ca­sus­la­rı­nı (Emir Ali ve Ağa Han) dev­re­ye so­ka­rak ha­li­fe­li­ğin kal­dı­rıl­ma­ma­sı için ça­ba har­ca­mış­tır.

1932’DE EZA­NI NE­DEN YA­SAK­LA­DI?

CE­VAP: Eza­n yasaklanmadı. Ezan­la­rı gü­rül gü­rül, üs­te­lik hal­kın an­la­ya­ca­ğı dil­de Türk­çe okut­uldu. inan, Al­lah Türk­çe de bi­lir! Böy­le­ce gü­zel di­li­miz Türk­çe­ en yük­se­ğe, mi­na­re­le­re çı­ktı. Ezan­la­rı ya­sak­la­ya­cak olan iş­gal­ci Yu­nan­lar­dı. On­la­rı bu top­rak­lar­dan Atatürk önderliğindeki milletimiz kov­du. Böy­le­ce ezan­la­rın sus­ma­sı en­gel­le­ndi.

AYA­SOF­YA­’YI NE­DEN KA­PAT­TI?

CE­VAP: Aya­sof­ya 1000 yıl­dan faz­la ki­li­se 500 yıl ka­dar ca­mi ola­rak kul­la­nıl­mış dün­ya­nın en es­ki ma­bet­le­rin­den bi­ri­dir. iki bü­yük tek tan­rı­lı/ila­hi din; Hı­ris­ti­yan­lık ve is­la­mi­yet için kut­sal olan bu ta­ri­hi ma­be­di, iN­SAN­LI­ĞIN OR­TAK KÜL­TÜR Mi­RA­SI ola­rak değerlendiren Atatürk ve meclis burayı KO­RU­MAK ve ge­le­cek ku­şak­la­ra ak­tar­mak is­te­di. Bir ta­ri­hi ya­pı­nın en iyi şe­kil­de KO­RUN­MA­SI ve SER­Gi­LEN­ME­Si için o ya­pı­nın mü­ze ol­ma­sı ge­rek­ir. Bu ne­den­le Aya­sof­ya­ mü­ze yap­ıldı. Bu ara­da Fa­ti­h’­in Aya­sof­ya Vak­fi­ye­si di­ye bir şey yok­tur. Bu ko­nu­da­ki id­di­a uy­dur­ma­dır. Ay­rı­ca Aya­sof­ya­’nın bu­lun­du­ğu böl­ge­de çok sa­yı­da bü­yük ca­mi var­dır. “A­ya­sof­ya­’da na­maz kı­lan­lar da­ha çok se­vap ka­za­nır!” di­ye bir is­la­mi ku­ral da ol­ma­dı­ğı­na gö­re, yap­ılan hem Di­NE hem iN­SAN­LI­ĞA uy­gun­dur.

KU­R’­AN HARF­LE­Ri­Ni NE­DEN YA­SAK­LA­DI?

CE­VAP: Ku­r’­an harf­le­ri de­ğil Arap harf­le­ri­ kal­dır­ıldı. Ku­r’­an ön­ce/ilk Arap­la­ra in­di­ril­di­ği için, Ku­ra­n’­da ifa­de edil­di­ği gi­bi an­la­şıl­sın di­ye Arap­ça­dır. Al­lah ka­tın­da hiç­bir harf sis­te­mi kut­sal de­ğil­dir. Arap harf­le­ri de kut­sal de­ğil­dir. Arap harf­le­ri­ni oku­ma, yaz­ma­yı güç­leş­tir­di­ği için kal­dır­ıldı. Harf Dev­ri­mi yap­ıldığında Tür­ki­ye­’ de Arap harf­le­riy­le oku­ma yaz­ma bi­len­le­rin ora­nı, er­kek­ler­de yüz­de 7, ka­dın­lar­da bin­de 4’tü. Arap harf­le­ri Türk­çe­ye uy­gun de­ğil­dir. 1928’de Harf Dev­ri­mi’n­den son­ra Ye­ni Türk harf­le­ri ile hal­kı­mız kı­sa sü­re­de okur-ya­zar ol­du. 1935’te oku­ma yaz­ma ora­nı top­lam­da yüz­de 23’e ulaş­tı.

TA­Ti­Li NE­DEN CU­MA­DAN PA­ZA­RA AL­DI?

CE­VAP: Ge­liş­miş ül­ke­ler­le, özel­lik­le Av­ru­pa ile si­ya­si, ti­ca­ri, eko­no­mik iliş­ki­le­ri güç­len­dir­mek lazımdı. Böy­le­ce Müs­lü­man Tür­ki­ye­’nin her ba­kım­dan Av­ru­pa ile ya­rı­şır du­ru­ma gel­me­si­ amaç­landı. Bu­nun için ta­ti­l cu­ma­dan pa­za­ra al­ındı. Öl­çü­ ve tak­vi­m de bu ne­den­le de­ğiş­tirildi. Me­se­la tüm uy­gar dün­ya­da pa­zar gün­le­ri ta­til­dir… Ba­tı­’da es­ki­den cu­mar­te­si gün­le­ri de ya­rım gün ça­lı­şı­lır­dı. Biz­de na­sıl? Per­şem­be ya­rım gün, cu­ma ta­til. Dış dün­yay­la iliş­ki­de bu­lu­nu­la­bi­le­cek tam üç gün ka­lı­yor. Ne ya­pı­la­bi­lir bu kı­sa sü­re­de. Yani bakıldığında Atatürk ve meclis ma­kul ve ak­la uy­gun ola­nı ter­cih et­miştir. Bu de­ği­şik­li­ğin geç­mi­şin iz­le­ri­ni sil­mek­le il­gi­si yok. Ta­ma­men pra­tik ih­ti­ya­ca uy­gun ola­rak yap­ıldı. Ay­nı şe­yi Rus­lar ve Çin­li­ler de yap­tı.

BiR BEZ PAR­ÇA­SI (ŞAP­KA) iÇiN ALiM­LE­Ri AS­TI?

CE­VAP: Şap­ka Dev­ri­mi için tek bir “a­li­m” as­ılmadı. is­ki­lip­li Atıf, şap­ka tak­ma­dı­ğı için ve­ya Şap­ka Dev­ri­mi­’ ne kar­şı (üs­te­lik bu dev­rim­den ön­ce) ki­tap yaz­dı­ğı için de­ğil, Kur­tu­luş Sa­va­şı yıl­la­rın­da baş­ka­nı ol­du­ğu ce­mi­yet “i­ha­net bil­di­ri­le­ri­” ya­yın­la­dı­ğı için ve di­ni is­tis­mar ede­rek hal­kı kin ve düş­man­lı­ğa yö­nelt­ti­ği için o za­man­ki ya­sa­la­ra gö­re­” va­ta­na iha­ne­t” su­çun­dan asıl­dı. Kendisi ingilizlerin tarafında milletimizin karşısındamydı. Ayrıca yargılamayı yapan Atatürk değil istiklal mahkemeleridir.

BAŞKA BiŞEY SORMAK iSTEYENLER YADA BUNLARA iNANMAYANLAR AŞAĞI DA BELIRTSIN KONUŞALIM

OKUMADAN SUKU VEYA CUGU VERMEYiN HERKES BiSEYLER ÖĞRENSiN DiYE AÇTIM BU BAŞLIĞI

MÜS­LÜ­MAN­SA Hi­LA­FE­Ti NE­DEN KAL­DIR­DI?

CE­VAP: Ku­r’­an’­da di­ni/si­ya­si yet­ki­le­re sa­hip bir li­der an­la­mın­da ha­li­fe­lik yok­tur. Ken­di­ni “Al­la­h’­ın yer­yü­zün­de­ki göl­ge­si­” ola­rak gö­ren sul­tan­la­ra/pa­di­şah­la­ra din­sel meş­ru­iyet ka­zan­dı­ran uy­dur­ma bir ku­rum ol­du­ğu için kal­dır­ıldı ha­li­fe­lik… Böy­le­ce 4 halifeden sonra sapıtan bozulan, Mu­avi­ye­’nin, is­la­mın özü­ne ay­kı­rı ola­rak ya­rat­tı­ğı sul­tan/ha­li­fe ŞiRK DÜ­ZE­Ni­’ne son ver­ildi. Ay­rı­ca ha­li­fe­li­k hiç­bir işe ya­ra­ma­dı­ğı için kal­dır­dı de­sek de ye­ri­dir.
Ba­kın, I. Dün­ya Sa­va­şı­’n­da Müs­lü­man Arap­la­rın Os­man­lı­’ya kar­şı in­gi­liz­ler­le bir­lik­te ha­re­ket et­me­si­ni en­gel­le­di mi ha­li­fe­lik? Ha­yır! En önem­li­si de in­gi­liz em­per­ya­liz­mi Ha­li­fe/Pa­di­şah Vah­det­ti­n’­e her is­te­di­ği­ni yap­tır­ma­dı mı? Bu ara­da Os­man­lı­’yı par­ça­la­yan idam fer­ma­nı Sevr Ant­laş­ma­sı­’n­da in­gi­liz­ler ıs­rar­la ha­li­fe­nin/ha­li­fe­li­ğin var­lı­ğı­nı ko­ru­ma­nmasını is­te­miş­ler­dir. Ha­li­fe­li­ğin kal­dı­rılacağı gün­ler­de de in­gi­liz­ler Hint Müs­lü­ma­nı kı­lı­ğın­da iki ca­sus­la­rı­nı (Emir Ali ve Ağa Han) dev­re­ye so­ka­rak ha­li­fe­li­ğin kal­dı­rıl­ma­ma­sı için ça­ba har­ca­mış­tır.

1932’DE EZA­NI NE­DEN YA­SAK­LA­DI?

CE­VAP: Eza­n yasaklanmadı. Ezan­la­rı gü­rül gü­rül, üs­te­lik hal­kın an­la­ya­ca­ğı dil­de Türk­çe okut­uldu. inan, Al­lah Türk­çe de bi­lir! Böy­le­ce gü­zel di­li­miz Türk­çe­ en yük­se­ğe, mi­na­re­le­re çı­ktı. Ezan­la­rı ya­sak­la­ya­cak olan iş­gal­ci Yu­nan­lar­dı. On­la­rı bu top­rak­lar­dan Atatürk önderliğindeki milletimiz kov­du. Böy­le­ce ezan­la­rın sus­ma­sı en­gel­le­ndi.

AYA­SOF­YA­’YI NE­DEN KA­PAT­TI?

CE­VAP: Aya­sof­ya 1000 yıl­dan faz­la ki­li­se 500 yıl ka­dar ca­mi ola­rak kul­la­nıl­mış dün­ya­nın en es­ki ma­bet­le­rin­den bi­ri­dir. iki bü­yük tek tan­rı­lı/ila­hi din; Hı­ris­ti­yan­lık ve is­la­mi­yet için kut­sal olan bu ta­ri­hi ma­be­di, iN­SAN­LI­ĞIN OR­TAK KÜL­TÜR Mi­RA­SI ola­rak değerlendiren Atatürk ve meclis burayı KO­RU­MAK ve ge­le­cek ku­şak­la­ra ak­tar­mak is­te­di. Bir ta­ri­hi ya­pı­nın en iyi şe­kil­de KO­RUN­MA­SI ve SER­Gi­LEN­ME­Si için o ya­pı­nın mü­ze ol­ma­sı ge­rek­ir. Bu ne­den­le Aya­sof­ya­ mü­ze yap­ıldı. Bu ara­da Fa­ti­h’­in Aya­sof­ya Vak­fi­ye­si di­ye bir şey yok­tur. Bu ko­nu­da­ki id­di­a uy­dur­ma­dır. Ay­rı­ca Aya­sof­ya­’nın bu­lun­du­ğu böl­ge­de çok sa­yı­da bü­yük ca­mi var­dır. “A­ya­sof­ya­’da na­maz kı­lan­lar da­ha çok se­vap ka­za­nır!” di­ye bir is­la­mi ku­ral da ol­ma­dı­ğı­na gö­re, yap­ılan hem Di­NE hem iN­SAN­LI­ĞA uy­gun­dur.

KU­R’­AN HARF­LE­Ri­Ni NE­DEN YA­SAK­LA­DI?

CE­VAP: Ku­r’­an harf­le­ri de­ğil Arap harf­le­ri­ kal­dır­ıldı. Ku­r’­an ön­ce/ilk Arap­la­ra in­di­ril­di­ği için, Ku­ra­n’­da ifa­de edil­di­ği gi­bi an­la­şıl­sın di­ye Arap­ça­dır. Al­lah ka­tın­da hiç­bir harf sis­te­mi kut­sal de­ğil­dir. Arap harf­le­ri de kut­sal de­ğil­dir. Arap harf­le­ri­ni oku­ma, yaz­ma­yı güç­leş­tir­di­ği için kal­dır­ıldı. Harf Dev­ri­mi yap­ıldığında Tür­ki­ye­’ de Arap harf­le­riy­le oku­ma yaz­ma bi­len­le­rin ora­nı, er­kek­ler­de yüz­de 7, ka­dın­lar­da bin­de 4’tü. Arap harf­le­ri Türk­çe­ye uy­gun de­ğil­dir. 1928’de Harf Dev­ri­mi’n­den son­ra Ye­ni Türk harf­le­ri ile hal­kı­mız kı­sa sü­re­de okur-ya­zar ol­du. 1935’te oku­ma yaz­ma ora­nı top­lam­da yüz­de 23’e ulaş­tı.

TA­Ti­Li NE­DEN CU­MA­DAN PA­ZA­RA AL­DI?

CE­VAP: Ge­liş­miş ül­ke­ler­le, özel­lik­le Av­ru­pa ile si­ya­si, ti­ca­ri, eko­no­mik iliş­ki­le­ri güç­len­dir­mek lazımdı. Böy­le­ce Müs­lü­man Tür­ki­ye­’nin her ba­kım­dan Av­ru­pa ile ya­rı­şır du­ru­ma gel­me­si­ amaç­landı. Bu­nun için ta­ti­l cu­ma­dan pa­za­ra al­ındı. Öl­çü­ ve tak­vi­m de bu ne­den­le de­ğiş­tirildi. Me­se­la tüm uy­gar dün­ya­da pa­zar gün­le­ri ta­til­dir… Ba­tı­’da es­ki­den cu­mar­te­si gün­le­ri de ya­rım gün ça­lı­şı­lır­dı. Biz­de na­sıl? Per­şem­be ya­rım gün, cu­ma ta­til. Dış dün­yay­la iliş­ki­de bu­lu­nu­la­bi­le­cek tam üç gün ka­lı­yor. Ne ya­pı­la­bi­lir bu kı­sa sü­re­de. Yani bakıldığında Atatürk ve meclis ma­kul ve ak­la uy­gun ola­nı ter­cih et­miştir. Bu de­ği­şik­li­ğin geç­mi­şin iz­le­ri­ni sil­mek­le il­gi­si yok. Ta­ma­men pra­tik ih­ti­ya­ca uy­gun ola­rak yap­ıldı. Ay­nı şe­yi Rus­lar ve Çin­li­ler de yap­tı.

BiR BEZ PAR­ÇA­SI (ŞAP­KA) iÇiN ALiM­LE­Ri AS­TI?

CE­VAP: Şap­ka Dev­ri­mi için tek bir “a­li­m” as­ılmadı. is­ki­lip­li Atıf, şap­ka tak­ma­dı­ğı için ve­ya Şap­ka Dev­ri­mi­’ ne kar­şı (üs­te­lik bu dev­rim­den ön­ce) ki­tap yaz­dı­ğı için de­ğil, Kur­tu­luş Sa­va­şı yıl­la­rın­da baş­ka­nı ol­du­ğu ce­mi­yet “i­ha­net bil­di­ri­le­ri­” ya­yın­la­dı­ğı için ve di­ni is­tis­mar ede­rek hal­kı kin ve düş­man­lı­ğa yö­nelt­ti­ği için o za­man­ki ya­sa­la­ra gö­re­” va­ta­na iha­ne­t” su­çun­dan asıl­dı. Kendisi ingilizlerin tarafında milletimizin karşısındamydı. Ayrıca yargılamayı yapan Atatürk değil istiklal mahkemeleridir.

BAŞKA BiŞEY SORMAK iSTEYENLER YADA BUNLARA iNANMAYANLAR AŞAĞI DA BELIRTSIN KONUŞALIM

Up up up