Baksanıza kadını ne hale getirmiş adam. Onu bu hale getiren suç adamdadır.

Bir süre yazmayı düşünmüyorum kardeşim

Çoğunuza yolladım kardeşlerim gelmediyse söyleyin yeniden atayım

Ağlıyorum elim titriyor Allahım affet dayanamıyorum, birazdan yanına geleceğim diyorum. Kardeşlerim ölüme yakınlaştığınız an tüm geçmişiniz siliniyor. Birşey hatırlamıyorsunuz. Diz çöktüm. Parmağımla tetiğin yarısına kadar bastım. O anda arkamdan bir ses Faruk dedi. Ses ercan'a aitti.. Duraksadım çektim elimi tetikten. Kalktım ayağa yavaşça döndüm arkamı üzgün gibiydi çökmüştü. Başta konuşamadım çünkü şaşkınlık kin nefret karışık duygular oluştu. Neredeydin dedim. Alan boş onu orada öldürsem kimsenin haberi olmayacaktı. Üzgünüm dedi çok üzgünüm. Hali perişandı belki benim kadar olmasa da o da çökmüştü.

Bir hataya bulaştım Faruk başına onlarca bela açtım. Onlara verdiğim sözü tutamadım dedi. Ağlamaya başladı bu sefer o diz çöktü. Beni burada vur dedi. Zaten öldürecekler bari erken öleyim dedi. Size olayın başında anlattığım kedi olayı o yüzdenmiş kardeşlerim. Ercan bilmiyorum ne sözü vermiş fakat tutamamış. Onlarda ercanı öldürmeye karar vermiş. Neden yaptın dedi ağlayarak neden görüyormusun ne haldeyim beni bu hale sen getirdin dedim. Yüzüme baktı. Sen kurtuldun. Şeyh seni kurtardı dedi. O Bunları nereden biliyordu ? herşey bitti dedi. Bunları dinlerken yumruk attım buna sersemledi. iki üç dört kaç kez yumruk attığımı hatırlamıyorum artık yarı baygın gibi duruyordu.

Doğrulttum silahı omzundan vurdum. Amacım öldürmekti fakat vicdanım el vermedi kardeşlerim. Kafasından vurmak aklımdan geçti fakat bu sen değilsin faruk dedim. Silahın sesi yankılanmış olacak ki fabrikadan 3-4 kişi çıktı üstümüze geldiler. Onları umursamıyor ercana bakıyorum elimde silah tuttular beni aldılar silahı elimden ercanı kaldırdılar. Polis, ambulans çağırdılar. Hiçbiri umrumda değildi. Kaldırdılar hastaneye ercanı poliste kelepçeleyip zütürdü beni.

Ercanın durumu ağırdı. Öldü mü ölmedi mi bilmiyordum fakat yapacağım en iyi şeyi yaptım ilk kez yüzüm güldü. Babam karakola geldiğinde ne yaptın oğlum dedi. Anlattım herşeyi. Neden yaptın oğlum sen ne yaptın diye sitem ediyordu. Yaşadıklarımı görmedin mi diye bağırdım sustu haklıydım çünkü. Hapise girmem ercanın durumuna bağlıydı kendine gelene kadar karakolda olacaktım. Direk özet geçeyim buraları uzatmayayım. Ercan ölmedi. Üzüldüm gerçekten üzüldüm. Şikayetçi falan olmamıştı. Hastaneden çıktıktan sonra nereye gittiği belli değil şuan kayıp kardeşlerim. Şuan bile gelse bu sefer kafasından vuracağım kardeşlerim.

Karakoldan sonra gittim şeyh'in yanına sarıldım artık adamdan korkmuyordum. Beni kurtardı Allah ondan razı olsun. Anneme olanı sordum zamanla geçecektir sondu o dedi. Mutlu oldum kardeşlerim.

Bu yazıma başladıktan sonra rahatsız olmuş olacaklar ki sesler yeniden gelmeye başladı bilgisayarım da ve telefonum da sıkıntılar oluyor. neyse Ereni soracak olacaksınız erenin şuan neden kayıp olduğu nerede olduğu belli değil. Belki de onun başına bela oldular bilmiyorum ama inşallah durumu iyidir.>

Yaşadıklarım bu kadar kısa değildi siz değerli kardeşlerimi sıkmamak için çoğu yeri özet geçerek yazdım kardeşlerim Sorularınızı merak ettiklerinizi istediğiniz fotoğrafları özelden yazabilirsiniz hepinize cevap vereceğim Allah Emanetsiniz Kardeşlerim

Selamun aleyküm kardeşlerim inşallah tüm günümü size ayırıp bugün bitirmeye çalışacağım. Bu arada bir soru vardı onu cevaplıyayım. Bazı arkadaşlar abi okuyoruz da musallat olmasınlar? diye ilginç sorular geliyor. Kardeşlerim ben burada ne isim kullanıyorum ne de ayin yapıyorum sıkıntı yok okumaya kaldığınız yerden devam edebilirsiniz. Eğer çok korkuyorsanız müzik açarak okuyun.
uzatmadan devam edeyim.

Hastanede 1 gece geçirmem gerekiyormuş. Doktor bile birşey anlamamış. Darp izleri var fakat farklı izler yani insanın yapabileceği şeyler değil. Tam olarak anlatmadım zaten bende. Neyse hastane de ki gece babam yanımda kalacaktı. Artık tek kalmaya korkuyordum. Hatta yanımda biri varken bile korkuyordum. Başım ağrıyor kıpırdayamıyordum. Ben bayıldıktan sonra o oda da ne oldu bilmiyorum. Hocamın başına birşey mi geldi acaba diye düşünüyordum.

Artık gerçekten vucudum bu olanları kaldıramıyor beynim resmen devredışı kalmış gibiydi. Benim kontrolümde değil gibiydi. Pgibolojim alt üst olmuş her an akıl hastanesine kaldırılabilirdim. Normal davranmaya çalışmak çok zordu kardeşlerim gerçekten çok zor..

O gece hastane de ki gece ilk defa kabus görmedim. Sabah ilk kez rahat bir şekilde uyandım. Herşey bitmiş miydi ? kurtulmuş muydum? Biraz daha iyi bir şekilde uyanmış artık üzerimde ki uyuşma kalkmıştı. Yarı felçli gibi geldiğim hastaneye ertesi gün sağlam bir şekilde çıktım. Doktor falan da şaşırıyordu dediğim gibi. Tıpta bunun karşılığı yok. Neyse doğruldum yataktan babam yoktu yanımda ayağa kalktım tabi hala ağrılarım var yavaş yavaş gidiyorum kapıya bir an da babam girdi içeri. Neredeydin nereye gittin diye sordum.

Gece yarısı annem babamı aramış. Annem evde tekti. Kapının çaldığını açtığında da yaşlı bir kadın ondan kemik ve et istemiş. Cinlerin genelde yedikleri yiyecek kemik ve et'tir kardeşlerim unutmayın. Annem yok falan diyince bu kadın anneme saldırmış tabi annemin sesini duyan karşı komşu hemen çıkmış yardım etmeye. Annemin kendi kendine yerde birşeylere vurduğunu görmüş. Ama annem yemin ediyor gördüğünü tarif edince benim gördüğüm yaşlı kadınla uyuşuyordu. Saçları uzunmuş boyu da uzun neyse komşu anneme yardım etmiş

Annem nefes nefese ağlıyor. işte annem kendine geldiğinde babamı aramış babamda gitmiş eve. Ben bunları öğrendiğim de gerçekten artık ne yapacağımı şaşırdım. Beni geçtiler artık aileme mi bulaşmaya başladılar ? Evimiz mühürlenmiş miydi bilmiyorum. Artık çaresizdim. Ağladım yalvardım olmadı. Bizim o zamanlar orada oturan bir abi vardı. Silah işleriyle uğraşıyor. Onu aradım bana sadece 1 saatlik bir tabanca lazım dedim. Aramız iyiydi talim yapacağımı falan söyledim tamam dedi. Gittim o halimle aldım silahı. Onun yanında takılmaktan az da olsa kullanmayı biliyordum tabancayı. Şarjörü doldurdum gittim bizim fabrikanın arka tarafı komple boş. Gittim oraya yutkunuyorum artık düşünmüyorum hiçbir şeyi
Biraz ilerledim. Durdum. Silahı doğrultum kafama intihar edecektim. Arkamda ne bir mesaj ne bir görüntü bırakacaktım. Tümden gidecektim yaratanın yanına Nefes alışverişlerim hızlandı. ikindi vakti gibi. saat 4'ü geçiyor.

Kardeşlerim sizden özür diliyorum 2 gündür ne zaman bunları yazsam evimde gariplikler oluyor sürekli sesler geliyor konsantre olamıyorum. Yazmakta biraz sıkıntı çekiyorum kardeşlerim sizden yeniden özür diliyorum beklettiğim için Allah hepinizden razı olsun sabrınıza teşekkür ederim

Kardeşlerim 30 dakika müsaade edin geleceğim

Artık bitmesini istiyordum ben bayılma noktasına geldim gözüm yavaş yavaş kaydı etraf bulanıklaştı artık kafam onume düşüyordu ki şeyh tokat attı sakın dedi istediklerini yaparsan ele geçirirler dedi kafami zor kaldırdım şeyh mümin cinlerden de yardım almis olacak ki içeriye sanki yüzlerce insan girmiş gibi ses geldi. Olur ya kalabalik zikirlerde la ilahe illallah derken nefesten soylerler iste iceri oyle girdiler sanirim sesler oyleydi. Şeyh daha güçlü bir sesle onlar kafirdir. Onlar iblisin askerleri bizden değildir diyordu. Birseylere harekete geçin der gibiydi.

Benim kafam önümde olduğu için sadece çarşaflı şeylerin geçip gittiğini goruyordum herhalde kafami kaldirsam kalp krizinden ölebilirdim. Nefesim kesiliyordu yine felç geçirir gibi oldum ve bayılmışım. Uyandigimda hastanede uyandım. Vucudumda kızarıklıklar vardı sirt tarafında morluklar. Kafam ağrıyor etrafa bakıyorum bayıldıktan sonra ne oldu ne bitti anlamadim. Soramadim ne olduğunu çünkü konuşamıyordum. Korkudan kısa sureli böyle bir felç geçirmiştim.

Artık gözlerimden yaş geliyordu. Ağlıyordum şeyh birilerinin ismini söyler gibiydi onların isimleriydi galiba. Yazmasam daha iyi kardeşlerim. Neyse 5-6 tane isim saydı. Sanırım onları çağırıyordu. Bi anda sallanma durdu ve şeyh sesini kesti. Arkama bakarak isimlerini tekrar söyledi. Gelmişlerdi! Bir inilti duydum ama acı bir inilti sanırım onlardan geliyordu. O an da vücudum da muhteşem bir acı hissedim. Vücudum dan büyü çıkıyor muydu yoksa onlar mi yapıyordu bilmiyorum. Şeyh bağırdı kızıyor gibiydi. Şeyh o kadar enerjiye güçsüz düşmüş olacak ki bir anda diz cöktü. Nefesi yetmemiş gözleri kayıyordu. Ben korkmaya başladım şeyh'e birşey olursa beni o oda da öldüreceklerdi. Şeyh umduğum gibi yapmadi daha guclu bir sekilde Allahu Ekber diyerek ayağa kalktı. Tepsinin içine koyduğu kâğıtları tek tek yakmaya başlayınca arkamdan çığlık gibi değişik bir ses geliyordu. Galiba onları öldürüyordu ikna edememişti. Kâğıtları yaktıkça türkçe olarak siz Allahın gücünün farkında değilsiniz. Beni dinlemediniz sizin sonunuz ölümdür diyordu. Arkami dönemedigim için aşırı bir korku vardı agliyordum ve acı cekiyordum hatta o an o kadar aci cekiyordum ki ölmem için Yalvardim.

Yaşlı kısık bir ses kulağıma doğru aynen şunu söyledi 'savfa tamut' sen öleceksin. Ben bunu şeyhin yanında öğrenmiştim ne demek olduğunu. Bu sesten sonra duyar duymaz arkami dondum sanki dönmemle kaçmış gibi bir duman kapıdan çıktı. Nefes nefese kalmisim sıcaklık basmış yatamadim. Babama sabah zütürmesini işlerin çığırından çıkacağını söyledim. Sabah 7 gibi çıktık evden , gidiyoruz oraya köye girdik. arabadan indim karşımda 5-6 tane köpek ağızlarında salya nefretle havliyorlardi ama yaklaşmaya korkuyorlardı. Bu beni birkez daha tedirgin etti acaba benim ruhum cinlerle mi teslim olmuştu? Korkmustum girdim eve, bir oda hazırlamıştı şeyh sagolsun çok uğraşmıştı benimle Allah razı olsun.

Ruyami ve duyduğum sözü söyledim. Erkenden gelmenin benim için hayırlı olduğu söyledi. Geç kalsaydım belki de o geceden sonraki gece ölmüş olacaktım. Çünkü önceden haberini vermişlerdi. Neyse babam salona benzer oda da bekliyor şeyhle birlikte hazırladığı odaya girdim. Yerde büyük bir tepsi ama gerçekten büyük üstüne bir tabure etrafına da mum koymuştu. Mum onlarla iletişime geçmek için en etkili araçtır. Odanın perdeleri kara perdelerdi. içerisi karanlık duruyordu. Zaten dışarıdan gorunce korkmustum neyse girdim içeri git otur dedi. Oturdum tepsinin içine yuvarlak oluşturacak şekilde kâğıtlarla doldurdu. Kapıyı kapattı ve arapça birşeyler söylemeye başladı o ayakta ben oturuyorum elini basımın üstüne koydu bağırarak arapça birşeyler söylüyordu onları çağırıyordu galiba diye düşünüyordum. Bana o an sakin birşey düşünme gözünü kapat konuşma dedi. Korkum daha da arttı şeyh duaları okurken canım aciyordu.

Anldıbını bilmediğim arapça kelimeleri söylerken sanki biliyormuş gibi sinirleniyordum. Bana kufrediyor gibi geliyordu. Elim bir anda istemsizce şeyhin koluna gitti. Çek elini diye bağırıyor bırak diyordum ama yemin ederim ki ben söylemiyordum onları beni birşey kullanıyordu sanki. Perdeler rüzgar varmış gibi savruluyor oda da deprem gibi sallanma oluyordu.

Annem ışıkları acti oğlum bir şey mi oldu biraz korkmuş gibisin dedi yok dedim birşey yok anne dedim. Neyse annem ışıkları acti salonun önünden ancak öyle gectim. Artık ibadet edemez olmuştum korkularim artmış kulağıma belli saatler fisildamalar geliyordu. Göz perdem kalkıyor muydu artık yoksa korkularimin yarattığı bilinçaltı mıydı. ? Bunların hiçbiri değildi çünkü o boyuta kısmen de olsa geçiş yapmış gibi hissediyordum. Geceleri olmadık saatlerde düğün seslerinin gelmesi ciddi anlamda korkutuyordu. Zaten bu olaylar olmadan önce düğün sesi geldiğinde annemi kaldırıp soruyorumdum bu saatte düğün mu olur diye annem sayikladigimi sanıyordu.

Konuyu dağıtmadan devam edeyim kardeşlerim , bunca şeyi yaşamaktan Hergun şiddetli bir şekilde basım ağrıyordu hala bile ara ara baş ağrılarım devam ediyor. Neyse artık duyduklarım daha da belirginlesiyordu. Geceleri duyduğum ayak sesleri gerçekten beni korkutuyordu. Sadece gidip gelme sesleri vardı odama yakınlasinca ses duruyordu büyük ihtimalle muskadan kaynaklaniyordu. Yine aynı şekilde devam ediyor taa ki sabah ezanına kadar. Uyuduğum zaman ancak bana yaklaşıyorlardı ve muska boynumda olmuyordu. Anlamadığım uyumadigim zaman neden yaklaşmıyorlardi orası muamma.

ileri günlerde muska etkisini kaybediyor gibi ayak sesleri artık odama kadar giriyordu. Arkami donemiyordum. Abdestli yatmama rağmen yinede oluyordu baya güçlü bir şekilde yapılmış büyüydü. Kaç gundur şeyh in yanına gitmiyordum. Daha doğrusu onun belirlediği günlerde gidiyordum. Ama baskılar artınca dediği zamandan erken gidiyordum. Şeyhin yanına gitmeden yaklaşık 3 gün önce yine bir gece artık rüyalarda değil gerçekte te gorunmeye duyulmaya başlandığı zamanlardan biriydi. Ayak sesleri bu sefer daha kalabalık geliyordu. Önceden tek kişi gibiydi fakat bu sefer farklı oldu. Sanki içeride 5-6 kişi varmış gibi sesler geliyordu. Ben o kadar korkuyorum ki kalp atış seslerimi duyuyordum. Bir 15-20 dakika surdu bu kalabalık ayak sesleri ve bir anda kesildi.

Beyler yavaş yazma sebebim ben bunları yazarken boş durmuyorum çalışıyorum yoksa artarda yazmayı biliyorum ama calistigimdan yogunum beyler

Beyler akıcı anlatabiliyor muyum memnun musunuz anlatimimdan?

Hatta biraz konuşmuş ama onu kimin kaçırdığını veya neden kaçırdıkları sır gibi kalmıştı. Benim düşünceme gore cinlerden biri benimle oyun oynamak ve pgibolojik olarak iyice çökertmek için kaçırmıştı. Tabi insan kılığında yapmış olacak ki sevgilim cin olduğunu anlamasın diye. Durumunun yinede iyi olduğunu öğrenmek ve ona zarar vermedikleri beni ancak teselli ediyordu. Ercan yine haber yok nerede olduğu kimle olduğu belli değildi bu içime sıkıntı oluyordu.

Uzanırken bunları düşünüyordum. Akşam olmuştu annem komşu da babamda 1-2 saatliğine lokale gitmişti. Neyse bir su almaya kalkiyim dedim güç bela kalktim heryerim nasıl ağrıyor ama. Mutfağa doğru gidiyorum işte oraya gitmek içinde salondan geçmem lazım yavaş yavaş gidiyorum işte tutuna tutuna dua okuyarak gidiyorum. Gittim mutfağa suyu doldurdum metal bir bardak vardı ondan içiyorum icerkende dışarı bakıyorum pencereden sadece tül var onu çektim dışarı bakıyorum. Kendimi ve evin içi camdan yansıyor kısaca ayna gibi işte neyse bir an kendime odaklandim su icerken o anda arkamdan saçları uzundu yanlış hatırlamıyorsam yaşlıya benzer uzun boylu birşey geçti emindim bu sefer rüyada falan degildim halüsinasyon görmediğimden emindim öyle birşey salona doğru geçti bi anda elimdeki bardağı falan attım arkama hızlıca baktım birşey goremedim. Zaten hoca şeyh de demişti yansıyan yerlerde veya aynada onları gormen daha fazladır diye.

Korkuyorum mutfaktan çıkmaya yanı mutfaktan ciksam salonun önünden geçecek belkide karşı karşıya kalacaktık. bunu gerçekten kaldırmayabilirdim. Mutfağın kapısını kapattim oturdum yemek masasına dua ediyorum şeyhin verdiği muskada oda da kalmıştı boynumu kaşındırdigi için çıkarmıştım. Surekli dua ediyorum dış kapı açıldı bizim dış kapının dışardan da kulpu vardı açıldı kapı. Mutfağın Işığı açık olduğunu gorunce oğlum ne ariyorsun burada gitsene yatağına dedi. Su içmeye kalktigimi söyledim gordugum şeyi söyleyip korkutmak istemiyordum. Anneme ışıkları açmasını söyledim

Sabah oldu hazirlandim. Şeyhin yanına doğru yola koyulduk yolda giderken telefon geldi açtım sevgilimin annesiydi kızının eve döndüğünü fakat durumunun ağır olduğunu söyledi. Hastaneye kaldırmışlar konuşmamış hiç. Haberi duydum başta burukta olsa sevinç vardı. Belki daha da kötü olabilirdi buna da şükretmek gerekiyordu. Şeyhin yanından döndükten sonra onun yanına ugrayacaktim

Neyse eve doğru yaklaştık şeyh'de eve yeni giriyordu galiba. Bana önce dur dedi babamı içeri yolladı ben eve girmeden elini başımın üzerine koydu bi kısım sureler okudu bilmediğim kelimelerle birşeyler okudu şimdi girebilirsin dedi. Artık toplumdan soyutlanmış gibiydim farklı insan muamelesi gormek gercekten beni bunalıma sürüklemişti. Yine geçti oturdu karşımıza iri gözleri ile beni suzuyor bu da beni korkutuyordu bir sure konuşmadı. Sonra Dün gece ki olayı sordu anlattım. Dinliyordu hepsini biraz bekledi bekledi ve bi anda Ya Allah Bismillah diyerek bana sağlam bir şekilde vurdu. Ardından arapça bir suru kelime söyledi. O söyledikçe bana sanki birsey saplıyorlar gibi acı cekiyordum. Bi an elim kolum felç geçirir gibi ters dönmeye başladı o anda bayılmışım zaten.

Uyandigimda evde gozumu açtım babama neler olduğunu sorunca söylediklerine inanamadim. Şeyh duaları ve arapça kelimeleri söylerken benim eelim kolum kitlendikten sonra şeyhe saldırmışım nereden güç aldım bilmiyorum ama korkarak bunları ben nasıl yaptım diye dinliyordum. Gözlerim koyu siyaha bürünmüş yüzlerce arapça kelime sarf etmişim babam beni şeyhin üzerinden zar zor kaldırmış bu sefer ona saldırmışım o arada şeyh birkaç dua okumus ancak sakinleşmişim

Bunları dinlerken korkuyorum bi yandan ağlıyorum annemde ağlıyor. Ne kadar kötü durumda olduğum orada olanlarla belliydi zaten. Sonradan aklıma sevgilim geldi gidecektim fakat aşırı güçsüz düşmüş ve yorulmuştum ayağa zor kalkıyordum. Telefonu aldım oguzu aradım ve sevgilimin yanına gitmesini ve ne durumda olduğunu bana bildirmesini söyledim Allah razı olsun gitmiş görmüştü.

Selamun Aleyküm kardeşlerim. Kusurumu mazur görün. Hemen kaldığım yerden devam ediyorum.

Şeyh'e erenden de bahsetmiştim. Diğer sefer yanıma erenle gelin demişti. Neyse çıktık şeyhin yanından bindik arabaya gidiyoruz. Sessizce konuşmadan eve gittik. Ereni aradım seni bir şeyhle tanıştıracağımı ve benle gelmesini söyledim. Başta tereddüt etti fakat kabul ettirdim. O günün gecesi erken yatmayı başarmıştım. Muska boynumda yatmışım. Bir cinin bana seni bu gece öldüreceğiz demesi bana uykumda bile korku veriyor aklıma getirmemeye çalışıyordum. Yine bir rüyanın içinde uzun süre sonra yine kabus gördüm. Rüyamda kalkıyorum ama rüya olmadığına yemin bile edebilirim kardeşlerim.

Bu durumu yaşayan arkadaşlar bilir rüya da değilmiş gibi uyanıyorsunuz rüyanızda. Rüyamda kalkıyorum yatağımdan bakıyorum boynumda muska yok duvarlar da gezinen dumanlar , gölgeler çatlaklar oluşuyor ben yürüdükçe. Çıkıyorum kapıdan ve bizim salona geçiyorum etraf mumlarla aydınlatılmış. Karşımda ki koltukta sevgilim ve ercan oturuyor ama çok korkunç oturuyorlar aynı çarpılmış gibi onların yanında da 2 tane büyük çarşaflılar duruyor. Cin demiyorum çarşaflılar diyorum ki siyah bir biçimde duruyorlar.

Ercan ayağa kalkıyor. Ayakları ters bir şekilde düzeltiyor kendini. Arıyordun işte buldun dedi. Amacın neydi senin neden diyorum. Bir anda sesi kalınlaştı yüzü mosmor korkunç bir hal alarak arapça birşeyler savurdu. Ve beni şiddetli bir şekilde duvara vurdu Ya Allah diyerek zar zor uyandım fakat uyandıktan sonra korkum 2 kat daha artmıştı. Heryerim ağrıyor, salonda uyanmıştım. Yataktan oraya kadar gitmişim. Beni duvara çarptığı yerde uyanmıştım. Babam annem uyanmış ne oluyor oğlum ne yapıyorsun dedi. Annem ağlıyor ne yaptım ne oldu diyorum. Babam arapça birşeyler söylüyordun bağırarak dedi. O sesle uyanmışlar. Belki de gerçekten yaşadım bana rüya olarak geliyordu. Çünkü bu tür vakalarda hasta kendisini sürekli rüyada sanar beden onun değilmiş gibi. Allahım, dedim ağlamaya başladım.

Ağladım ağladım neden bitmiyor diyorum. Babam başımda annem ağlıyor kalktım oturdum koltuğa gözüme o saatten sonra uykuda girmemişti. Babam şeyh'i aradı hocam böyle oluyor zarar vermeye başladılar dedi. Şeyh sabahın erken saatlerinde yanına gitmemi söyledi.

Yok kesmeyecegim kardesim merak etme

Amacım prim değil kardesim empati kurmani umuyorum birileri yazmami istemiyor gibi sesler siddetlenince mecbur cikmak zorunda kaldım

Selamun Aleykum kardeşlerim beklediğinizi biliyorum fakat şuan dışarıda bir hocamın yanina gidiyorum evimde artan sesler bana rahatsızlık vermeye başladı korkudan dışarı çıktım bir hocamın yanına gidiyorum suan, dışarıda olduğum için maalesef yazamayacagim Sabrınız için Şimdiden Allah razı olsun. Gece biraz uzun geçecek gibi hayırlısı olsun yarın söz 9-10 kısım ardarda atacağım iyi akşamlar kardeşlerim Allaha Emanetsiniz



allah razı olsun yine özür diliyorum kardeşlerim

http://c12.incisozluk.com.../11506/4/552794_oa010.jpg

Neyse babamla eve dönüyoruz sürekli sorular soruyor. Aynı şeyleri tekrarlayıp duruyor. Haliyle bende ters ters cevaplar veriyordum sinirleniyordum. Eve geldik akşam olmuştu zaten saatler hep aklımda o günler ilgili. 20.30-21.00 gibi gelmiştik baya uzun sürmüştü çünkü. Dilimin ağrıyor olmasıyla pek konuşmuyordum. Daha doğrusu ağzımı oynatamıyordum. Çünkü hayatım da ilk kez gördüğüm bir yöntemdi. Dilin altında ki damardan kan almak çok farklı gelmişti.

Eve geldim odama geçtim internetten araştırıyorum şeyh'in yaptığı yöntemi ama yok bulamadım. Olayımı daha duymayan kalmamıştı. Sağolsun annem galiba anlatmıştı komşulara dışarı çıktığım da bana ilginç ilginç bakmaları yanlarından geçerken besmele çekmeleri beni onlardan farklılaştırmış gibiydi. Pgibolojimin bozulmasına bunların da nedeni büyük olmuştu. 2 gün garip kabuslarla geçmişti. Şeyh babama telefon açmış ve yanına çağırmıştı.

Gittik apar topar yanına şeyh Sadece yanına babamı çağırmıştı bende diğer oda da onları bekliyordum. Evinde neredeyse her metrekarede arapça kelimeler sözler dualar asılıydı. Onları inceliyordum bazı hastalarının fotoğrafları olan bir fotoğraf albümü gibi birşey gördüm. Kitap tarzı yapmış ve üstlerinde nedenlerini yazarak Sayfa şeklinde hepsini tek tek yapıştırmıştı. Hastalarının fotoğraflarından bazıları o kadar korkunçtu ki diğer sayfalara doğru düzgün bakamamıştım. Çoğunun yüzü morarmış bazısı sararmış gözleri dönen var bunun gibi değişik insanları görünce acaba bende mi bunlar gibi olacağım diye düşünüyordum. Korkum gitgide artıyordu.

Tek tek karıştırırken içeriye karısı girdi şeyhin. O an ödüm patladı denebilir yerimden anlık olarak zıpladım. Bir de karısı çarşaflıydı daha çok korkmuştum düşünün öyle fotoğrafları karıştırırken kapıdan giren siyah birşey görüyorsunuz haliyle korkar insan. Bana seni bekliyorlar içeride git dedi. Gittim babamın gözü dolmuş beni bekliyor. Girdim içeri şeyh yine o gözleriyle bana baktı zaten bakınca korkuyordum. Bana büyü yapıldığını söyledi size bahsettiğim odkara aşk büyüsünün yapıldığını ondan öğrenmiştim. Bana o gün erenin evinde ne yaptığımı sordu. Baya korktum bu adam nereden biliyor ne yaptığımı dedim. içimden öyle diyince ben biliyorum evladım anlat sen diyince rengim attı bembeyaz oldum. 5-10 saniye konuşmadım. Ürperdim konuşamadım sonra anlattım tek tek neler yaptığımı en son bodrum katını da anlatayım dedim çünkü ondan bile haberi olmuştur boşuna yalan atmayayım diye anlattım.

Bana yüksek sesle bağırdı kızdı. Onları yaptığımız zaman çarpılma ihtimalimin çok yüksek olduğunu ve ölebileceğimi söyledi. Ercan ve sevgilim konusuna da değinmişti. Sevgilimin birkaç gün içinde döneceğini fakat ercandan emin olmadığını söyledi. O an az da olsa mutlu olmuştum. Bu kadar şeyi bilen insan sevgilimin nerede olduğunu da biliyordur o yüzden güvenmiştim. O bunları söylerken gözlerine bakamıyordum iri gözleri vardı ve siyah sürme çekince korkunç oluyordu ama gözleri gerçekten gözümün önüne gelince ürperiyorum belki de insan değildi kim bilir.

Bana 1-2 saat müsaade edin kardeşlerim gelir gelmez devam edeceğim

Tas neredeyse yarısına kadar dolmuştu. Dilimin altına biraz tuz ve peçete koydu. Neyse geri çekildim. Konuşamıyorum dilim uyuşmuş. Bana tasta ki kanı gösterdi. Goruyor musun dedi. Baktım tasa kanımın rengi neredeyse siyaha yaklaşmıştı çok kötü bir renkteydi benden çıktığına inanmıyordum. Babami çağırdı babam geldi o da şok oldu kanin rengini gorunce neyse babama 2-3 güne haber vereceğini söyledi. Kana bakıp ne anlayacağını merak ediyordum.

Neyse çıktık oradan aklım sevgilimde kendi derdimi unutmuş onu düşünüyordum. Neden olduğunu az çok biliyordum ama nerde ne halde olduğunu bilmediğimden içime bir taş oturmuş gibiydi.

Arabaya bindim artık aileme söylemem gerekiyordu çünkü işler çığırından çıkmış gitgide artıyordu. Oğuz ve erene benim aileme söylemem gerektiğini ve birkaç gün kendi başımıza aramaya cikmamamizi söyledim. Kabul ettiler hatta işlerine bile geliyordu çünkü onları bu bataklığa ben sürüklemiştim. Yine de Allah razı olsun ikisinden çok yardımcı oldular. Beni eve bıraktılar. Kaç gündür ugramiyordum eve başta biraz garip geldi çünkü tüm korkunç olayları o binada yaşamıştım.

Kapıyı caldim annem çıktı. Nerelerdesin oğlum daha erken gelecektin dedi bende sınavlardan sonra biraz kafa dağıtıyordum dedim. Babam içeride oturuyordu girdim içeri onla da konuştum. Ne yapıyorsunuz ne ediyorsunuz diye onlar davranışlarımdan anlamış olacak ki sordular bir sey mi oldu diye. Evet çok şey oldu ve devam ediyor dedim. Herşeyi noktasına kadar anlattım.

Annem ağlamaya başladı oğlum sen nasıl bir şeyin icindesin diye tabi benimde gözlerim dolu anlatıyorum babam kendine zor hakim oluyor çünkü yaşananlar gerçekten normal karşılanacak şekilde degil. Bizim doğuda bilirsiniz Şeyhler çoktur ve onlar bu işin erbabidir babam direk beni onun yanına zütürdü.

Hatta adresini de vereyim belki yardımcı olabilirim Ağrı/Merkez Dambat köyü Yolu üzeri. Kime sorsanız gösterir zaten. Neyse girdik o eve gözlerine surme çekmiş değişik değişik siyah gozleriyle bakıyor. Yaşlı 65- 70 yaşında otur dedi. Emir vererek konuşuyor. Anlat dedi herşeyi ona da anlattım. Şeyh büyük bir dikkatle dinliyor bitirdim konusmamı. Olanlar bunlar efendim dedim ne yapmam lazım Allah aşkına yardım edin dedim. Babama disari çik diye işaret etti. Tabi korkuyorum niye çıkardı napacak diye oda da tek ikimiz kaldık. Bana yaklaş dedi. Yaklaştım dilini çıkar dedi çıkardım dilimi ters çevirdi ve altında ki damara jilet bıçağıyla vurdu. Altına bir tas koydu kan oluk oluk akıyor hem acı cekiyorum hem korkuyorum kıpırdama diyor. Bir yandan basım dönüyor bir yandan kan akıyor bir yandan bekliyorum.

Hazırlandıktan sonra sevgilimi son kez arayıp herşeyi anlatayım dedim. Ama yine cevap yoktu. Evlerine gittim kapıya annesi çıktı. Annesinin hali perişan kizim yok evladım kayıp dedi. Öyle diyince biraz duraksadim nasıl olur ne zaman diye sordum dün aradigimdan beri eve gelmemiş. Kapıyı kapattı girdi içeri herşey üst üste gelmişti artik. Oturdum merdivenlere ağladım yalvardim Allaha neler oluyor yardım et ya rab diye agliyorum.

Dayanamıyordum artık bir anda hayatım mahvolmustu. Bunun sorumlusu ercan neden beni secti. Nedir bu nefret ,kin ? Kalktim merdivenden gözü yaşlı aşağıya indim erenle oğuz ne oldu diye sorunca durumu anlattim. Onlarda şaşırdılar. Ercan mi kaçırdı yoksa cinler mi bilemiyordum.

Kapıda erenle konuşurken dayı birden bize gidin çabuk gidin geldiler ! diye dedi kim geldi neredeler erende birşeyler hissetmişti. Çabuk çıkalım buradan yoksa başımıza iş alacaz dedi. Bende korkudan tamam dedim ama belliydi yani gözle görülür derece de gölgeler falan vardı bunu sadece ben mi görüyordum yoksa herkes mi korkudan kimseye adam akıllı birşey de demiyordum. Arabaya geçtik oturduk. Dayının evinin önündeyiz daha gitmedik. Evin önünde dikkatimi pencere çekti. Pencere de siyahımsı birşey biz gidene kadar bizi izledi acaba perde falan mıydı yoksa cin miydi bilmiyorum ama çarşaflı birine benziyordu.

Ercanın net olarak o köyde mi olduğundan daha tam emin değildik sorularım yanıtsız kalmış bulamamıştım. Tek tek evleri dolaşırsak köylüler şüphelenip jandarma falan çağırabilirdi. Belki de o köyde değildi bilmiyorum. Saat akşam 9'a yaklaşmış anca eve dönmüştük. Oğuzun evine geldiğimiz de bir şok orada yaşadım halının bir kısmı yanmış evde ki tabaklar kırılmış ve benim yattığım yatakta kül izleri vardı. Artık bulunduğum yere zarar vermeye başlamışlardı. Nasıl bir büyüdür anlamadım. Hala bile etkileri az olsa var kardeşlerim. Apar topar temizledik etrafı artık oğuzda birşeylerin farkındaydı.

O gece korkudan geç saate kadar yatamadım ama vücudum artık dayanmıyordu. Kendiliğimden yatmışım. Bir rüya gördüm ama gerçekten çok korkunçtu. Rüyamda erenin köylerinde ve o evdeydim. Ama bu sefer tekim sanki anlık olarak oraya gitmiş gibiydim hani derler ya astral seyahat falan belki de farkında olmadan gittim bilemiyorum çünkü nesneleri ve diğer şeyleri kolaylıkla hissedebiliyordum. Neyse erenin evindeyim etraf zifiri karanlık fakat salonda az da olsa ışık var ben salona doğru yavaş yavaş yürüyorum. Gidene kadar yine aynı fısıltılar o günleri tekrar yaşadım sanki. Buluşmanın olduğu odada mumlar hala yanıyor ayna olduğu gibi etrafa bakarak ilerliyorum

Salona yaklaştım ve karşımda yaklaşık bir basketbolcu boyunda 5-6 tane siyah çarşaflı varlıklar gördüm. Yuvarlak oluşturmuş ve salonun ortasında bekliyorlar ama yuvarlağın ortasında beyazımsı birşeyler görüyorum. Rüyamda önce tereddüt ediyorum çıkmak istiyorum ama olmuyor yine kitleniyorum besmele çekemiyorum beynim uyuşturulmuş gibi sanki. Nasıl oluyorsa gitgide yaklaşıyorum ben yaklaştıkça fısıltı sesleri duyuyorum. Salonun tam ortasına geldiğimde bunlar ayrılmaya başlıyor hepsi bir tarafa çekiliyor ve ortada kefen görüyorum. içinde kim olduğunu bilmediğim için korkuyorum ve gitmek istiyorum ama kefen yavaş yavaş kalkıyor istemsizce kalkıyor. Oradaki kefene sarılı cesedin yüzü yavaş yavaş açılınca bir şok geçirdim zaten o an uyandım. Kefenin içindeki ceset Bendim ! Allahu ekber diyerek rüyadan uyandım uyandığım esnada sabah ezanı okunuyordu Allah kerimdir. Belki de sabah ezanı sayesınde uyandım yoksa rüyada kalp krizi geçirebilirdim o derece.

Namazımı kıldım kılarken rüyam gözümün önünden gitmiyor sanki hala oradayım gibi bir his vardı. Namazdan sonra yatmaya korktum zaten. Her an gelecekler diye korkuyorum boynumda muska bekliyorum. Kafayı yemiş gibiydim. Kafam ağrıyor düşünüyorum düşünüyorum ama sonuca varamıyorum. Neyse artık gün aydınlanmaya başlamıştı. Gecenin etkisi hala üzerimde ercanı bulup olayları düzeltme umuduyla yine hazırlandık ama o zamanlar aklıma bir hocaya gitmek gelmemişti çünkü erene güveniyordum. Ancak telefondan hocayla konuşuyordum o da ne yapabilirdi ki?