• 0 / 0 / 6838 entry
  • 2147 başlık
  • 14 trend
  • 30,224.97 incipuan

frankstein "TANRI Dağı Kadar TÜRK"

  • 0
    guş ganedi galem olsa
    ah yazılmaz benim derdim
    ···
  • 0
    neyine güvenem yalan dünyanın
    Kardeşi yusufu attı zindana aman efendim derman efendim
    ···
  • +1
    frankstein
    Tam terketmiş sayılmam be kardeşim. Arada yokluyoruz ekgib olma, sağol, varol!
    ···
  • +3 -4
    kimse kusura bakmasinda
    erdoğan olmasa bi 30 sene daha nükleer santral mevzu bahis bile olmazdı. adam akıllı oynuyor helal olsun valla
    ···
  • +1
    ramazana 40 gün kalmıs
    Alt tarafı bi tane amsterdam iceceksin amk yanina amma çok şey almışsın ben o kadar şeyi 100 lük viskiyle içerim
    ···
  • +5 -9
    türkiyede kesinlikle yaşamam dediğiniz
    Konya ananızı mı gibti huur çocukları
    ···
  • +1
    bırak beni böyle
    Çok resmi yazmışım amk
    ···
  • +1
    bırak beni böyle
    Karsu dönmez'in şarkısı. Kızın sesi bırak bardağı gökdelen camlarını kırar. Kendisi genç yaşta olmasına rağmen Avrupada müzik alanında nam salmış şimdiden. insan ister istemez gururlanıyor. Kendisine bize bu gururu yaşattığından dolayı teşekkürlerimi sunuyorum
    ···
  • 0
    o günleride göreceğiz
    Hayal dünyan genişmiş
    ···
  • +3
    patates kızartması yapıyom
    Aptal pic çorba tasında patates kızartması mı yapılır beni güldürdün ya Allah da seni güldürsün
    ···
  • 0
    world of tanks
    Ms1 tankı ne la öyle el arabası sanki amk. El arabasına ateşleyici taksan daha etkili olur. Neyse ki churchill 3 üm var
    ···
  • +4
    liseli ülkücülerin komünizmi
    Buda senin liseli komünist bin kurusu olduğunun kanıtı
    ···
  • 0
    küçük erkeği dudağından öpen büyük kız
    Benden çalmış bin
    ···
  • 0
    ilkokulda harçlığınız ne kadardı
    Babam belli bi miktar parayı bozukluğa çevirttirirdi annem düzenli olarak ablamla bana her gün 50 kuruş verirdi. Tabi o zamanlar 50 kuruşa neler alınmazdı ki. Şimdi sakız 75 kuruş amk
    ···
  • 0
    içtiğiniz sigaraya göre duygusal mı mantıksal
    Marlboro içiyordum ta ki camel white yı keşfedene kadar
    ···
  • 0
    abd nereye koşuyor
    Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile Türklüğüne kavuşan, milliyet şuurunun zirvesini yaşayan Türk Milleti Atatürk’ün ölümüyle birlikte, milli politikası bulunmayan yöneticilerin başta ABD’ye verdiği tavizler nedeniyle bu çizgiden uzaklaşmış adeta dışa bağımlı bir hale getirildi
    ingiltere’nin 19.yy’da başlatarak “Şark Meselesi” adını vererek on milyon Türk’ü soykırıma uğrattıkları ancak Atatürk’ün attığı tokat ile yerle bir olan “Türksüz Anadolu” hayalleri bu gün ABD eliyle yürütülmekte.
    ABD 73 yıldır içimizdeki hainler vasıtasıyla aklımızla alay edercesine senaryolar hazırlıyor ve kurbağaların kısık ateşte ısıtılmasıyla gevşeyerek ölüme yolculuğu benzeri 200 yıllık “Şark Meselesi”ni yavaş yavaş ısıtarak “BOP” adıyla yeniden kurgulayarak sabırla yoluna devam ediyor.

    Abd nin kuruluşu

    Kızılderililerin toprakları üzerinde kurulmuş olan 13 ingiliz kolonisinin 4 Temmuz 1776\\\'da Bağımsızlık Bildirgesi’ni imzalamasıyla bugünkü ABD\\\'nin temelleri atılmış oldu. Fakat bu bildirgenin geçerlilik kazanması için ingilizlere zorla kabul ettirilmesi gerekiyordu ve bu da ingilizlerle yapılan iki savaşla gerçekleşti. Amerika ilk kurulduğunda bu 13 eyaletin hepsi Atlantik kıyısındaydı ve yüzölçümü 835,687 kilometrekareydi. Oysa ABD; Fransa, ispanya, Rusya ve Mekgiba ile yaptığı antlaşmalarla ve savaşlarla bugünkü duruma yani 9,371,786 kilometrekareye çıkardı. Yani ABD; Avrupa\\\'dan \\\"yeni dünyaya\\\" akın edenlerin, kendilerini belli bir süre sonra Avrupa\\\'dan bağımsız ilan edip, bir yandan da toprakların gerçek sahipleri olan Kızılderilileri katletmesiyle kuruldu. Bir yandan da Avrupalı diğer sömürgeci devletlerle Amerika kıtası için rekabet yürütülüyordu.
    Birleşik Devletlerin kuruluş sürecinde Amerika, ilk önce ispanyolların elinde bulunan Florida\\\'yı işgal ederek ispanya\\\'yı burayı satmaya zorladı. ikinci adım Teksas\\\'ın alınmasıydı; bunun içinse buraya müdahale için geçerli bir neden bulmak gerekiyordu ve bu da çok geçmeden bulundu. 1800\\\'lü yıllarda yapılan yeni icatlarla pamuk tarımı yaygınlaşmaya başlamıştı ve Amerika\\\'nın pamuk ihracatı muazzam boyutlara ulaşmıştı. Artık yerel sanayinin durmadan artan gereksinmelerini karşılayamayan ABD batıdaki Mekgiba topraklarına göz dikmeye başladı. Ve batıya tekrar göç başladı; yine Kızılderililer yok edilerek toprakları gasp edildi. Fakat asıl düşman Mekgiba idi ve bu işgalin ne anlama geldiği sonradan anlaşıldı.
    Mekgiba ispanya\\\'ya karşı bağımsızlığını ilan ettiğinde Teksas topraklarında; göçten dolayı Mekgiba’lıdan çok Kuzey Amerikalı vardı. Bu ise Teksas\\\'ın ABD tarafından ele geçirilmesi fikrine zemin hazırlıyordu. Mekgiba hükümeti yeni bir anayasa çıkararak köleciliği yasakladı. Oysa Kuzey Amerikalı çiftçiler için kölelik büyük bir kazanç kaynağıydı. Hemen isyanlar ve ayaklanmalar başladı; çiftçiler ilk Teksas hükümetini oluşturdular ve hemen ABD hükümetinden askeri yardım istediler. Bu daha sonra da ABD\\\'nin müdahalelerini meşrulaştırmak için kullanacağı etkin yöntemlerden biridir; yasadışı yollardan bir hükümet oluşturmak ve o hükümeti tanıyarak müdahalede bulunmak... Mekgiba, isyanı bastırmak istese de yenildi ve Teksas ABD\\\'ye katıldı.
    Bir sonraki adım Kaliforniya\\\'nın işgali idi. Bunun içinse daha sonra pek çok Üçüncü Dünya ülkesinde kullanılacak olan bir yöntem uygulandı. Mekgiba ve Teksas arasında her iki tarafın da sahiplendiği bir bölgede askeri birlikler konuşlandırılarak provokasyon düzenlendi. Amerika, uğradığı saldırıları da kendi topraklarında kabul ederek Mekgiba\\\'ya savaş ilan etti. Mekgibalıların tüm direnişlerine rağmen Amerikalıların ilerlemesi durdurulamadı ve bugün ABD\\\'nin eyaletleri olarak sayılan Teksas, Arizona, Yeni Mekgiba, Kaliforniya, Nevada, Utah ve Wyoming Mekgibalılardan zorla alındı.(2 Şubat 1848) ABD tarafından ilhak edilen bu topraklarda kalan Mekgibalılar bütün 20. yüzyıl boyunca sürekli politik baskıya maruz kalmışlardır. Atalarının topraklarına sahip çıkmak isteyen Mekgibalılar, Amerika\\\'nın dünyaca meşhur \\\"adaletiyle\\\" tanışmışlar; ırkçılık olayları, haksız cezalar ve bastırma hareketleriyle susturulmuşlardır.

    1898’de Mekgiba’yı işgal etti, daha Amerikan birliğinin kuruluşu yıllarında Mekgiba’nın Teksas, Arizona, New Wyoming kentlerini işgal edip topraklarına katıp elli yıl süren katliam sırasında bölgenin tüm yerli uygarlıklarını yok etti. Küba’ya girdi, 1959’daki Batista’nın devrildiği Castro’nun başa geçtiği devrime kadar işgalini kukla diktatörlükler aracılığıyla sürdürdü. 1898-1910 arasında işgal ettiği Filipinler’de 600 bin; 1900’de, Çin’deki ayaklanmanın bastırılmasında 500 bin kişiyi öldürdü.
    ABD Senatörü Beveridge 1898’de “Daha yüksek uygarlıklar önünde, alçak uygarlıkların ortadan kalkması; Tanrının sınırsız tasarısının bir parçasıdır. Dünya ticareti bizim olmalıdır, olacaktır. Bunu Anamız ingiltere’yi örnek alarak gerçekleştireceğiz.”diyerek Emperyal savaşta bizde varız” demiş daha o günden topraklarımıza göz diktiğini ilan etmişti.

    ABD 1903’te Kolombiya-Panama bölgesinde kanal için işgal gerçekleştirdi ve Panama devletini kurdurdu, (Panama’da, 1914’e kadar süren çatışmalarda 28 bin kişi öldü. 1950’de devlet başkanını öldürülmesiyle 1963’e kadar ABD kuklası diktatörler dönemi başladı, 350 bin kişi oldu.1915’te Haiti’yi işgal edip Dominik’i kurdu. 1921’de Nikaragua’yı işgal etti 1979’a kadar süren diktatörlük kurdu. Somoza adlı işbirlikçisinin öncülüğünde Ulusal Muhafızlar adlı terör örgütünü kurdu. Antiemperyalist direnişin başını çeken Sandino ve arkadaşlarını katlederek 40 yıldan fazla sürecek bir terör, sabotaj ve suikastlar devrini başlattı.
    1927-1949 arasında, Çin’de Çan Kay Şek diktasını ve onun terörünü, şiddetini destekledi. 1931-1944 arasında, El Salvador’da işgaline karşı yerli ayaklanmasında 15 bin kişiyi; 1914-34 arasında, Haiti’yi işgalinde 3500 kişiyi öldürdü.
    1935’e kadar Bolivya’da kuklası olan hükümetlerin öteki Latin Amerika ülkeleriyle savaşlarında on binlerce kişi öldü, 1947-52 terör döneminde 30 bin kişi öldü.
    1945’te Japonya’nın Hiroşima (6 Ağustos) ve Nagazaki (9 Ağustos) kentlerine attığı atom bombasıyla 250 bin kişiyi öldürdü. Çin’i bombaladı. 1947’de Yunanistan’da komünist yönetimi önlemek için yaptığı müdahalenin sonucu 50 bin ölüydü. 1947’de Tayland’da askeri darbe yaptırdı. 1949’da Çin Devriminden sonra Formoza adasında Taivan devletini kurdurdu.
    1950-54 arasında Şangay’ı bombaladı, komünistlerin iktidara gelmesi üzerine Kore’ye müdahale edip yüz binlerce yurtsever Koreli’yi, Çinli’yi öldürdü, ülkeyi Güney Kuzey diye ikiye böldü. 1954’te Guatemala’da yaptığı darbe sırasında 100 bin Guetemalalı’yı öldürdü (öldürmeler hala sürüyor). 1955-58 arasında Endonezya, Laos ve Kamboçya’da CIA operasyonları ve bombalamalar düzenledi. 1956-59 arasında Küba’da 600.000 kişiyi, işbirlikçi diktatör Batista’nın ABD’li danışmanların ortak operasyonlarla katletti.

    Eski ABD Başkanı Theodor Roosvelt Temsilciler Meclisinde yaptığı konuşmada adeta ABD’nin 20. yüzyıldaki temel stratejisini açıklıyordu: “Size rahat bir hayatın değil, mücadelelerle dolu bir hayatın gereklerini söylüyorum. 20.yüzyıl önümüze, pek çok milletin kaderini belirleyecek muazzam bir ufuk açıyor. Yerimizde oturursak, sert mücadelelerden uzak durursak bizden daha cesur ve daha güçlü olanlar bizi geçeceklerdir.”
    Roosvelt’in söz ettiği bu acımasız yarış Batı’nın akıttığı kanlarla 20. yüzyıl boyunca bir yarış halinde bütün hızıyla sürdü ve hala sürüyor. ABD Dışişleri Bakanı Dean Rusk’ın 1962 yılında söylediği; “Yalnızca Kuzey Amerika, yalnızca Batı Yarımküresi ya da yalnızca Kuzey Atlantik Topluluğu ile sınırlandırılmış savunma taktiklerinin bize güven ve refah sağlamayacağını biliyoruz. Dünya çok küçülmüştür. Toprak ile, su ile, atmosfer ile, bunları paylaşan uzay ile... Biz dünyanın tümü ile ilgilenmeliyiz.”
    ABD Başkanı Eisenhower’ın 20 Ocak 1953 günü, Başkanlık yemin töreninde söyledikleri, benzer açıklamaların belki de en açık sözlüsü. “... Hür dünya halklarına yalnızca asil bir düşünce ile değil, fakat bir zorunluluk gereği bağımlı olduğumuzu biliyoruz. Hiçbir hür halk, kendisini ekonomik olarak tecrit ederek sahip olduğu herhangi bir avantajını uzun süre devam ettiremez ya da güvenlik içinde olamaz. Bütün üstünlüğümüze karşın, çiftliklerimizin ve fabrikalarımızın artı üretimleri için dünya pazarlarına gereksinim duymaktayız; ve bu çiftlikler, fabrikalar için uzak ülkelerden yaşamsal maddeler, ürünler getirmek zorundayız.”
    ···
  • 0
    biri kedi sahiplenir
    Muhalefet etmek için elinden gelen bütün aşağılık iftiraları atıyorsun. Sağdaki resim düpedüz şop amk. Bunu anlayamıyorsan ahmaksın demektir
    ···
  • +1 -1
    atsız denilen ruh hastasın
    Önce düzgün yazmayı öğren bin kurusu
    ···
  • +2
    an ıtıbarı ıle ıyı partıye oy atmaya
    Kusturmalı boşnak saksosu öğrenirsiniz artık
    ···
  • 0
    hayat çok enteresan la
    az önce eski bi fotoğrafımı gördüm. vay aq bu ben miydim lan dedim. ama tepkimi görmeniz lazım. günler aylar yıllar geçiyor değerini bilmek gerek .
    ···
  • +2 -1
    şark meselesinden zeytin dalı harekatına
    Afrin Operasyonunun amacı, bölgeyi teröristlerden temizleyerek tehdidi yok etmek, Fırat Kalkanıyla kontrol edilen sahayı genişleterek terör koridoru oluşmasını engellemektir.
    Uluslararası emperyalizmin silahlı gücü ABD Ordusu, 1992 yılından bu yana Birleşik Kürdistanı kurma peşinde. Büyük Ortadoğu adını verdikleri bu sözde plan 200 yıl önce (1814’de) başlattıkları “Şark Meselesi”nin bu günkü şeklidir.
    Batı Şark Meselesi 1814’de gündeme getirmiş, Bu katliam projesi 1817’den itibaren Türk Milletini önce Balkanlardan daha sonra Anadolu’dan çıkarmak amacıyla silahlı bir mücadeleye dönüşmüştür.
    1817’de Sırp isyanı, 1821’de Yunan isyanı ve 1830 Yunan Devletinin Kuruluşu ile devam etmiştir. Bu süreçte yüzbinlerce suçsuz günahsız ve silahsız Türk katledilmiştir.
    1910’lardan itibaren Balkanlarda Soykırım hazırlıkları başlatılmış bu sefer milyonlarca Türk Anadolu’ya ulaşamadan insafsızca katledilerek hayatını kaybetmiştir.
    Şark Meselesi adı verilen Soykırım projesi Birinci Dünya savaşıyla birlikte Türkleri dcihatçh gücü bulunan ordularla katletme şeklinde bir soykırım hareketine dönüşmüş 3 Milyon civarında Türk bilmediği yerlerden geri dönmemiştir.
    Şark Meselesi adı verilen Soykırım projesi Büyük Önder Atatürk’ün istiklal Savaşı ve Lozan’da attığı tokat ile son bulmuştur. 1817- 1922 yılları arasındaki kan ve göz yaşı ile geçen 105 yıl içerisinde 10 Milyon civarında Türk katledilmiş ancak Batı’nın Türksüz Anadolu planı amacına ulaşamamıştir.
    Büyük Ortadoğu Projesi 1815’lerde Düveli Muazzama devletleri tarafından Şark meselesi adı verilerek ortaya atılan projenin geniş bir alanda ve çok daha vahşi yöntemlerle uygulamaya konulmasından ibaret yeni bir versiyonudur.
    ‘Büyük Ortadoğu Projesi diğer bir ifade ile sömürme ve talan etme projesidir. Batı Türkiye merkezli bir hareket peşindedir. Amaç bölgeyi önce bütün kültür değerleriyle tahrip etmek, ülkeyi bir yandan bölerek diğer yandan içeriden ve dışarıdan kıskaca alarak soykırıma uğratmaktır.
    Türk Milleti, BOP’nin elindeki araç olan sözde bir “Kürt sorunu” bahane edilerek, parçalanmak isteniyor. Bu işin planlayıcısı ise ve sözde NATO müttefiki ve “stratejik ortak” Abd'dir.
    ABD-israil şimdi PKK/YPG ile Suriye’nin kuzeyinde bir Kürt bölgesi kurmak istiyor. Irak Kürdistanı ile birleşen bu Kürt bölgesinin Hatay üzerinden Akdeniz’e açılarak israil denetiminde yeni bir Kürt devleti oluşturması hedefleniyor.
    Ahmet Davutoğlu’nun mucidi olduğu “Stratejik Derinlik” gibi süslü laflarla bezenmiş hayalci politikalar, Türkiye’yi terör bataklığının içine çekti. Oysa savaşın başında ABD’nin peşine takılıp Suriye’deki muhalif grupları destekleyeceğimize, sadece sınır güvenliği için gerekli tedbirleri alarak izleyici durumunda kalsaydık, geleceğimiz nokta sanırım bundan kötü olmazdı.
    2011-2016 yılları arasında Ahmet Davutoğlunun hayali ve hamasi politikalarının arkasına takılan Esad’ı devirme hesabı ile, bölgede önce cihatçı çetelerin yerleşmesine ve iŞiD –DEAŞ- denilen selefi örgütün Türkiye içerisinde taraftarlarının oluşmasına yol açan Siyasi iktidarın bilerek veya bilmeyerek Türkiye’nin aleyhine, ABD ve Emperyal Batı’nın lehine yürüttüğü planlara hizmet etti.

    Kürt Sorunu denilerek başlayan Demokratikleşme, Çözüm Süreci ile devam ederek Akil Adamlar saçmalığına kadar varan tüm politikalar Türkiye’nin aleyhine olmuştur.
    15 Temmuz 2016’da maruz kaldığımız darbe teşebbüsünü ABD’nin ve AB ülkelerinin alenen desteklemesi yandaş basının ve bazı siyasilerin kısmanda olsa uyanmasına sebep oldu.
    ···
  • 0
    xdevilhorn
    kölemsin bin itaat et
    ···
  • +7
    savunma bakanına bilimden sanattan bahsedin diyen
    Senin ben sıfatını gibeyim amina kodumun karısı
    ···
  • +1
    bu adam eski bir amiral
    @2 güldürdün bin
    ···
  • 0
    hz muhammed göre cehennem kadınlarla dolu
    Uydurma hadisleri millete gerçekmiş diye kakalama bin
    ···
  • daha çok