• 1 / 1 / 11 entry
  • 1 başlık
  • 53.18 incipuan

geyikgiben241 önüncü nesil normal

  • +1
    yeni okulumda asi kızla yaşadıklarım
    Hadi kardeşim yazsana artık
    ···
  • +1
    yeni okulumda asi kızla yaşadıklarım
    okuyoruz kardeşim devam et
    ···
  • 0
    eragon
    Urgallar ağaçların arasından hızla geçerken Shade yüksek bir granit parçasının üstüne çıktı bulunduğu yerden etrafındaki bütün ormanı görebiliyordu elini havaya kaldırıp, "Böetq istalri"(Büyük ateş) dedi ve ormanın çeyrek millik bir bölümü alevler içinde kaldı tuzak alanının bir buçuk mil açığında bir yangın halkası oluşana dek ormanı acımasızca parça parça yaktı alevler ormanın üstüne konan erimiş bir taca benziyodu tatmin olarak halkayı dikkatle inceledi. Yangın şeridi kalınlaşarak Urgalların araştırması gereken alanı daralttı birden Shade bağırışmalar ve boğuk bir çığlık duydu ağaçların arasından adamlarının üçünün ölümcül yaralar alarak düştüklerini gördü gözleri geriye kalan Urgallardan kaçan Elfi yakaladı. Elf olağanüstü bir hızlı çentikli granit parçasına doğru koşuyordu Shade altı metre aşağıdaki zemini inceledi sonra atlayıp çevik bir hareketle tam Elfin önüne indi elf yana doğru kayarak patikaya geri döndü kılıcından damlayan siyah Urgal kanı elindeki keseyi lekeliyordu. Boynuzlu yaratıklar ormandan çıkıp etrafını sardılar ve tek kaçış yolunu kapattılar. Elf bir kaçış yolu bulmaya çalışarak iki yana baktı bir yol olmadığını görünce kraliçelere yaraşır bir küçümsemeyle dimdik durdu Shade elini kaldırarak ona yaklaşırken Elfin çarezisliğinden büyük bir zevk alıyodu. "Yakalayın onu" dedi ve Urgallar ileri doğru atılırken Elf kesesini açıp elini içine soktu sonra yere bıraktı. Ellerinde yangının öfkeli ateşini yansıtan iri bir safir taş vardı. Taşı başının üstüne kaldırırken dudaklarından hızla bazı sözcükler döküldü Shade umutsuzca haykırdı. "Garjzla" (ışık). Elinden fırlayan kırmızı bir alev topu bir ok hızıyla Elfe doğru uçtu ama çok geç kalmıştı zümrüt rengi bir ışık parıltsı ormanı kısa bir süre için aydınlattıkdan sonra taş kayboldu kırmızı ateş topu Elfi hızla çarpıp yere düşürdü. Shade öfkeyle uluyup ilerlerken kılıcını bir ağaca doğru savurdu. Gövdenin yarısına kadar giren kılıç titreyerek olduğu yerde kaldı. Avucundan dokuz enerji şimşeği gönderdi-bu şimşekler Urgalları hemen öldürdü- sonra kılıcını kurtarıp Elfe doğru yürüdü. Dudaklarından yalnızca kendisinin bildiği adi bir dilde söylenen intikam kehanetleri döküldü ince ellerini yumruk yapıp öfkeyle gökyüzüne baktı. Soğuk yıldızlar öbür dünyanın seyircileri gözlerini kırpmdan ona bakıyordu bilinçsiz Elfe dönmeden önce dudakları tiksintiyle büküldü. Herhangi bir ölümlü erkeği büyüleyecek olan güzelliği onun için bir çekicilik arz etmiyordu. Taşın gittiğinden iyice emin olduktan sonra atını ağaçların arasında gizlendiği yerden çıkardı. Elfi eğere bakladıktan sonra atına atlayıp ormandan çıktı yolundaki yangınları söndürdü ama ormanın gerisinin yanmaya devam etmesine izin verdi.
    ···
  • 0
    eragon
    ilk atın üzerinde sivri kulaklı ve kaşları zarif bir şekilde yana yatmış bir Elf vardı. Bedeni bir kılıç gibi ince ama kuvvetliydi sırtında güçlü bir yay asılıydı bir yanında bir kılıç diğerinde kaz tüylerinin takılı olduğu okların bulunduğu bir okluk vardı. Son binicide diğeri gibi temiz bir yüze ve köşeli hatlara sahipti sağ elinde uzun bir mızrak kemerinde beyaz bir hançer taşıyordu olağanüstü bir işcilik örneği olan kehribar altınla süslü bir miğfer vardı. ikisinin arasında çevresini temkinli bir şekilde ineleyen kuzguni saçlı bir el kadını vardı. Uzun siyah perçemlerle çevrelenen derin gözleri itici bir güçle parlıyordu giysileri süslü değildi ama bu güzelliğini azaltmıyordu yanında bir kılıç sırtında uzun bir yay ve okluk vardı. Kucağında orada olduğundan emin olmak istercesine sık sık baktığı bir kese duruyordu. Elflerden biri konuşdu ama Shade ne söylediğini duyamadı. Kadın belirgin bir otoriteyle ona yanıt verdi bunun üzerine korumaları yer değiştirdi başında miğfer olan öne geçti mızrağını kullanmaya hazır bir şekilde tuttu. Shadein gizlendiği yerin ve ilk birkaç Urgalların önünden hiçbirşeyden kuşkulanmaksızın geçtiler. Shade şimdiden zaferin tadını çıkarmaya başlamışken rüzgar yön değiştirip Urgalların iğrenç kokusuyla ağırlaşarak Elflere doğru esti atlar telaşla homurdanıp kafalarını iki yana savurdular biniciler kaskatı kesildi gözleriyle hızla iki yanı tarayıp atlarını döndürdüler, dörtnala uzaklaşmaya başladılar. Kadının atı korumalarını geride bırakıp hızla ileri atıldı. Gizlendikleri yerden çıkan Urgallar peşlerinden siyah oklar fırattılar. Shade gizlendiği ağacın arkasından çıkıp sağ elini kaldırdı."Garjzla!"(Işık) diye bağırdı. Avucunun içinden kırmızı bir şimşek çakıp ağaçları kan rengi bir ışıkla aydınlattı şimşeğin çarptığı at tökezleyip tiz bir çığlıkla göğüsüstü yere göüldü kadın hayvani bir hızla atın üstünden atladı hafifçe yere inip geriye, korumalarına doğru baktı. Urgalların ölümcül okları iki Elfi hemen yere indirdi. Soylu atlarından yere düşüp toprağın içinde bir kan gölü oluşturdular Urgallar ölü Elflere doğru koşarken Shade bağırdı. "Kadının peşinden gidin! Benim istediğim o" yaratıklar homurtuyla patikadan aşağı inmeye başladılar. Ölü arkadaşlarını gören Elfin dudaklarından bir çığlık yükseldi. Onlara doğru bir adım attıkdan sonra düşmanlarına küfür edip ormana doğu koştu.
    ···
  • 0
    eragon
    Urgallar, Shade kadar iyi göremiyolardı; kör dilenciler gibi el yordamıyla hareket edir, silahlarını beceriksiz bir şekildi tutuyolardı. Öten bir baykuş sessizliği yırttı. Kuş uçup gidene kadar hiç biri rahatlamadı. Yaratıklar soğuk gecede ürperdiler; bir tanesi kalın çizmesiyle bastığı bir dal parçasını kırdı. Shade öfkeyle tıslayınca Urgallar geriye büzülüp hareketsiz kaldılar. Shade tiksintisini bastırıp-çürümüş et gibi kokuyolardı-arkasını döndü onlar araçdan başka bir şey değildi. Dakikalar saatlere dönüşürken Shade sabırsızlığını gizlemeye çalışıyordu. Koku, sahiplerinin çok daha ilerisine ulaşmış olmalıydı Urgalların ayağa kalkmalarına ya da kendilerini ısıtmalarına izin vermiyordu bu lüksü kendindende esirgeyip ağaçların arasında bekliyor patikayı gözlüyordu bir rüzgar dalgası daha esti ormanın içinde bu kez koku daha güçlüydü heyecanlandı ince dudağını dişlerini ortaya çıkıcak şekilde büktü. "Hazırlanın" diye fısıldadı bütün bedeni titriyodu kılıcının ucu küçük dailereler çiziyordu bu ana gelebilmek için bir sürü plan yapmıştı çok acı çekmişti şu anda kontrolü kaybetmesi hiç iyi olmazdı. Urgalların kalın kaşlarının altındaki gözleri parladı yaratıklar silahlarına daha sıkı sarıldılar Shade ileride sert bir şeyin gevşek bir taşa çarparken çıkardğı tıkırtıyı duydu. Karanlıkta belli belirsiz gölgeler belirip patikadan aşşağıya doğru ilerledi. Üzerinde binicileri olan üç beyaz at başları dik, örtüleri ay ışığında sıvı gümüş gibi parlayarak tuzağa doğru gidiyordu
    ···
  • 0
    eragon
    Arkadaşlar öncelikle hikaye biraz uzun ona göre ve bu hikayeyi okuyan illa vardır fakat çıkıp hikaye hakkında bişi dememelerini rica ediyorum anlamadığınız bazı şeyler olucaktır fakat yavaş yavaş açıklanıcak

    Dünyayı değiştirecek kokuyu taşıyan rüzgar gece uğuldayarak esiyordu. Uzun boylu bir Shade başını kaldırıp havayı kokladı. Kırmızı saçları ve kestane rengi gözleri dışında insana benziyordu. Şaşkınlıkla gözlerini kırptı. Mesaj doğruydu: buradaydılar. Yoksa bu bir tuzakmıydı? Olasılıkları tartıp buz gibi bir sesle "Dağılın; ağaçların ve çalıların arkasına saklanın. Gelen her kimse durdurun... ya da ölün" dedi. Ellerinde kısa kılıçlar ve üzerinde siyah sembollerin olduğu yuvarlak damir zırhlar urgallar kıpırdandılar. Çarpık bacaklı, ezmekiçin yapılmış kalın, hayvansı kolları olan erkeklere benziyolardı. Küçük kulaklarının üstünde bir çift eğri boynuz yükseliyordu. Yaratıklar telaşla, homurdanarak çalıların arasına koşup saklandılar. Kısa bir süre sonra hışırtı kesildi ve orman yeniden eski sessizliğine büründe. Shade bulunduğu kalın bir ağaç gövdesinin arkasından yola baktı. Ortalık insanların göremeyeceği kadar karanlıktı, ama onun için ay ışığı ağaçların arasında süzülen güneş ışığı gibiydi; araştıran bakışları karşısında bütün ayrıntılar açık ve kesindi. Elinde soluk renkli uzun kılıcıyla olağandışı derecede sessizdi. Kılıç iki kaburganın arasına girebilecek kadar ince, ama en sert zırhta çentik açacak kadar güçlüydü
    ···
  • 0
    milli oluşumu anlatiyorum
    anlat panpa beklemedeyiz
    ···
  • 0
    babama verdiğim efso ayar
    kardeşim şu anki bi olay deil eskiden yaşanmı bi olay
    ···
  • 0
    babama verdiğim efso ayar
    kardeşim eski bi anım
    ···
  • 0
    babama verdiğim efso ayar
    kardeşim yaş önemli deil ve ben şu an 17 yaşımda deilim 20 ye girdim eski bi anım ama sen yaşa göre değerlendiriyorsan kaybedersin ama senin fikrin bu tabi
    ···
  • -7
    babama verdiğim efso ayar
    Beyler 3 gün önce 17 yaşıma girmişdim ama hafta içi diye hafta sonu yapalım dediler ve o gün sonunda gelmişdi evde mutlu mutlu oturuyorutatil zaten okuldan bıkmışım pc açık karmın tok kısacası her şey tam olması gerekektiği gibi sonra pc yi kapattım içeri geçiyim dedim biraz tv izliğim diye sonra küçük kardeşim geldi içeri biraz oturdu sonra etrafı karıştırmaya başladı sonra tam babam yeni fark ettiği sırada bi bakdık çiçeği devirmiş gülüyo tabi küçük ya hani yok işde üzülür falan diye kızmıyolar (ben yapsam babam bana 360 no scope yaparak dalar amk) tam annem bişi olmaz oğlum gel buraya dedi bende ayar oldum nasıl kızmazlar diye ondan sonra tam geldi bu üzülmüş numarası yapıo huur tam sarılıyolar bende bu çocuk olmamış dedim herkez sustu annem bana bakıyo ne yapdn diye babam anlam vermeye çalışıo ondan sonra babam bakdı bakdı 17 yaşına kadar bekledik ne yapalım dışarı mı atalım dedi annem bi anda gülmeye başladı kardeşim böyle yersin ayarı edasıyla gülüyo benim tabi kafamın içinde müslüm baba çalıo babam appiah ın göl sevincini yaparak hızını alamayıp çamdan atladı buda böle bi anımdır
    ···