ben seni çok özledim =(

beyler

bordolu reyis - alo serkan, nasılsın kardeş

nasıl manzalarla karşılaşırız acaba

Oha. Allah yardımcın olsun.

Saçma sapan hadislerden, yobaz müslümanlardan dolayı Türkiye'de her geçen gün ateist sayısı artıyor

Olum Tanrı var, yemin ederim var lan.

Bakın o Allah dostu sandığınız şeyhler, gavslar yalancının, sahtekarın en önde gideni ve dine en çok zarar verenler de aslında bunlar.

Kuran'ı adam akıllı okursanız eğer Tanrı'nın bunları Kuran'da deşifre ettiğini ve gerçek olan dinin bize anlatılan geleneksel din olmadığını apaçık şekilde görürsünüz.

1. Bakara 135: "Yahudi veya Hıristiyan olun ki doğru yolu bulasınız," dediler. De ki: "Hayır, biz ibrahim'in tektanrıcı dinine uyarız. O, ortak koşanlardan olmadı."

Ne yazık ki, aynısını müslümanlar da söylüyor...

2. Araf 3: Rabbinizden size indirileni izleyin, O'ndan başkalarını dost(evliya) edinerek izlemeyin. Ne kadar az öğüt alıyorsunuz!

Parantez içinde "evliya" olarak eklenen kelime harfi harfine Kuran'da da öyle yazar ve kelime anlamı harfi harfine "dostlar" dır. Ve ne yazık ki günümüz müslümanları da Kuran'ı değil, sahtekar evliyaları, hacı hocaları izleyerek dini öğrenmeye çalışıyor.

3. Araf 28: Herhangi bir kötü şey işledikleri zaman, "Atalarımızı böyle yapar bulduk; Allah da bize öyle emretti," derler. De ki: "Allah kötü bir şeyi emretmez. Allah hakkında nasıl olur da bilmediklerinizi söylersiniz?"

Bu ayette açıklamayı size bırakıyorum..

4. Yunus 59: De ki: "ALLAH'ın size indirdiği rızıkların bir kısmını helal, bir kısmını da haram ettiğinizi görmez misiniz?" De ki: "ALLAH mı size izin verdi, yoksa ALLAH'a iftira mı ediyorsunuz?"

Evet, müslümanlar da Allah'a iftira edip Kuran dışında birsürü helal haram uydurmuştur.

5. Casiye 6: Bunlar, sana gerçek olarak okuduğumuz Allah'ın ayetleridir. Allah'tan ve ayetlerinden başka hangi söze (hadise) inanıyorlar?

Arapça da hem kavl hem de hadis kelimesi söz anlamlarına gelir. Fakat herşeyi bilen Tanrı bu ayetin de kavl değil de hadis kelimesini kullanıyor.

6. Bakara 170: Onlara, "Allah'ın indirdiğine uyun," dense, "Hayır, biz atalarımızın izlediği yolu izleriz," derler. Peki, ataları bir şey düşünemeyen ve doğru yolu bulamayan kimseler olsalar da mı?!

Evet, bizler de böyle yapıyoruz değil mi?

Ya sin 3-7: Sen elbette elçilerden birisin.
Dosdoğru bir yol üzerinde.
Bu, Üstün ve Rahim olanın indirdiği bir vahiydir.
Ataları uyarılmadığından tümüyle habersiz kalmış bir toplumu uyarman için...
ÇOKLARININ iNANMAYACAĞINA DAiR SÖZ GERÇEKLEŞMiŞTiR.

Furkan 27-30: O gün zalim kimse (üzüntüden) elini ısırıp şöyle der: "Keşke, elçi ile birlikte aynı yolu tutsaydım."
"Vay bana, keşke falancayı arkadaş edinmeseydim."
"Beni, bana ulaşan mesajdan saptırdı. Gerçekten, şeytan insanı yarı yolda bırakır."
Elçi de, "Rabbim, halkım Kuran'ı terketti," der.

Sigara yanıyo zaten şuan

Geçen hafta askerden geldim beyler

Hala unutamıyorum :(

Yalanına sokuyum

Beyler çok kötüyüm lan. Allah çarpsın intihar etme noktasındayım.

Dertlere hangi birinden başlayacagımı bilmiyom anasını satayım

Aynada baktığım yüze küskünüm..

Gözlerime uyku girmez...
Yalvarırım dön sevgilim...

çok fazla çok

haftaya bugün askerim zaten hacı, gitmeden şöyle bi başlık açayım dedim

Varan 1:

Çoğu ateist Einstein'i ateist sanar, lâkin kendisi agnostiktir.

Albert Einstein, kendi Tanrı görüşünü de şu şekilde dile getirmiştir:

“Daha yüksek bir düzenin bütün bilimsel çalışmasının arkasında dünyanın mantıklı veya anlaşılabilir şekilde yaratılmış olduğuna dair, dini duyguya benzer, bir inanç olduğu kesindir... Kendisini deneyim dünyasında ortaya koyan üstün bir akıl içerisinde yer alan bu sağlam, derin duygulara sıkı sıkıya bağlı inanç benim Tanrı anlayışımı anlatmaktadır.”

“Ben bir ateist değilim ve kendime bir panteist de diyebileceğimi düşünmüyorum. ilgili soru bizim kısıtlı akıllarımız için çok geniş. Biz, pek çok değişik dilde kitapla doldurulmuş bir kütüphaneye giren küçük bir çocuğun durumundayız. Çocuk kütüphanedeki kitapları birisinin yazmış olması gerektiğini bilir. Nasıl yazıldıklarını bilmez. Yazıldıkları dilleri anlamaz. Çocuk, kitapların sıralanmasında esrarengiz bir düzen olduğundan şüphe eder, ama ne olduğunu bilmez. Bu durum, bana göre, en zeki insanın bile tanrıya göstereceği yaklaşımdır. Biz, evrenin muhteşem bir şekilde düzenlendiğini ve belirli kanunlara uyduğunu görmekteyiz, ancak bu kanunları çok bulanık bir şekilde anlayabilmekteyiz”

Varan 2:

Richard dawkins.

21. yüzyılın önder ateistlerinden biri.

2 dakikalık videoda oluşumu şöyle özetliyor:
https://www.youtube.com/watch?v=5a3nZKMRKF8

izlemek istemeyenler için özet geçeyim.
Resmen bi tasarımcı var diyor ve bunu üstü kapalı şekilde uzaylılar bizi yarattı demeye getiriyor amk.

Varan 3:

Ateistlerin çoğu yine aynı şekilde Darwin'i de ateist sanar lâkin o da agnostiktir. Ya da ben bu "ateistlerin çoğu" cümlesini Türkiye deki ateistlerin çoğu diye değiştireyim amk.

Darwin demişken aklıma yine evrim geldi, şimdi buraya bu bkz'ı vermezsem olmaz.

(bkz: kuranda evrim vardır mantık çerçevesinde)

Olum ben size kendi şahsi fikrimi söyleyeyim, bakın Einsten'in bi sözü vardır:

“Önyargıları parçalamak, atomu parçalamaktan zordur…”

Hani bi de bizim bi atasözümüz vardır:

"Hocanın dediğini yap, yaptığını yapma" diye.

1. söz de, 2. atasözü de çok doğru bir saptama.

Einstein'in kendisi her ne kadar insanlara "ön yargılı olmayııınn :(:((:(" demeye çalışsa da, kendisi de din konusunda ön yargılı olmuştur.

Çünkü inançlı insanların yaptıkları eylemlere göre dinleri saçma bulmuştur. "Tanrı'dan geldiği iddia edilen kitaplar gerçekten Tanrı'dan gelmiş olup insanlar tarafından yozlaştırılmış olabilir mi acaba" ihtimalini hiç düşünmemiştir.

Müslümanlıkta, hristiyanlıkta, yahudilikte tamamen yozlaşmış olup Tanrı'nın dini ile neredeyse alakası kalmamıştır. Bunu temiz akılla Kuran'ı okuyan herkes anlayabilir.
Bakın kendini gerçekten müslüman sanan kardeşlerim, çoğunuz farkında olmadan Allah'a şirk koşup affedilmeyen en büyük günahı işliyorsunuz ve farkında değilsiniz. muhafazid'i, evliyaları, şeyhleri, hacıları hocaları Allah'a şirk koşuyorsunuz farkında değilsiniz.

Tanrı, Kuran'da herşeyi apaçık deşifre etmektedir, aklını kullanabilen her insan gerçekleri apaçık görebilir.

En'am 116: Yeryüzündekilerin çoğuna uyarsan seni ALLAH'ın yolundan saptırırlar. Onlar ancak zanna uyuyorlar ve onlar sadece tahminde bulunup saçmalıyorlar.

Yunus 100: O, akıllarını kullanmayanları rezilliğe mahkum eder. (Tüm müslüman ülkelerin hallerine bakın, bunu iyi göreceksiniz. Zira aklı kullanmamakta en ileri gidenler maalesef yine müslümanlar(!))

Araf 51: Onlar dinlerini hafife aldılar ve dünya hayatı kendilerini aldattı.

Araf 102: Çoğunu, verdikleri sözü tutanlar olarak bulmadık, aksine çoğunu yoldan çıkmış bulduk.

Furkan 44: Onların çoğunun gerçekten işittiklerini yahut anladıklarını mı sanıyorsun? Onlar sadece çiftlik hayvanları gibidir; hayır, yolca daha da sapıktırlar.
(Bu ayeti çevremde fazlasıyla tanık olmaktayım, özellikle akpli akrabalarıma laf anlatmaya çalışırken. Resmen kör ve sağırlar.)

Furkan 50: Ne var ki insanların çoğunluğu nankörlükte diretmektedir.

Fatır 8: Kötü işi, kendisine süslenip de onu güzel gören kimseye ne dersin?
(Bu tarz insanları her yerde görebilirsiniz hacı.)

isra 41: Biz, öğüt almaları için Kuran'da açıkladık. Ne var ki bu, sadece onların nefretini arttırır.
(Ne kadar açık bir ayet değil mi?)

Yunus 55: Göklerde ve yerde olanlar elbette Allah'ındır. Allah'ın sözü tamamıyla gerçektir; fakat onların çoğu bilmez.

Yunus 92: "Senden sonraki kuşaklara ibret olman için bugün senin cesedini koruyacağız. Ne var ki insanların çoğunluğu işaretlerimizden habersizdirler."

Hud 17: Ondan hiç bir kuşkun olmasın. O, Rabbinden gelen bir gerçektir. Ne var ki halkın çoğunluğu inanmaz.

Zuhruf 78: Size gerçeği getirdik; ancak çoğunuz gerçekten hoşlanmıyorsunuz.

Ve son olarak, ahiretteki şu konuşma şuanki dünyanın komple özeti:

Furkan 17: Onları ve onların Allah'tan başka taptıklarını topladığı gün, "Bu kullarımı siz mi saptırdınız, yoksa onlar mı yolu saptılar?" der.
Furkan 18: "Sen yücesin, senin yanında kimseyi veliler kabul etmek bize yakışmaz. Fakat, sen onlara ve atalarına nimetler bağışladın. Nihayet, onlar mesajı unutup yozlaşan bir toplum oldular," diye karşılık verdiler.

"Fakat, sen onlara ve atalarına nimetler bağışladın. Nihayet, onlar mesajı unutup yozlaşan bir toplum oldular"

Şu başlık hayatını değiştirebilir.

(bkz: dünya yalan söylüyor müslümanlar yanılıyor)

Yanıtlamak için bu kadar acele etmeseydin panpik

Değiştirilmiyor panpa. Keşke öyle açsaydım

Ahahaha lan daha başlık açılalı 1 dk olmadan 3 eksi geldi. Bu kadar kör olmayın anasını satayım

10:41 Seni yalanlarlarsa de ki: "Benim yaptığım bana, sizin yaptığınız ise size! Siz benim yaptığımdan sorumlu değilsiniz, ben de sizin yaptığınızdan sorumlu değilim."
10:42 Onlardan seni dinleyenler de var; akıllarını kullanmayan sağırlara sen mi işittireceksin?
10:43 Onlardan sana bakanlar da var; görüşü olmayan körleri sen mi doğruya ileteceksin?

1. Cennet ve Cehennem muhabbeti

Sizler de bilirsiniz ki bize her zaman cennet ve cehennem hakkında öğretilen şuydu:

"Cehennemde günahların kadar yanarsın, ardından cennete girersin".

Yani cehennemin hep geçici olduğu öğretilmişti bizlere. Biraz yanacaksın ve günahlarının acısı bittikten sonra cennete gireceksin. Cennet ve cehennem algısı buydu hep. Hadis ve rivayetlere göre böyle anlatılırdı.

Oysa Tanrı, Kuran'da Cennetin de, Cehennemin de ebedi olduğunu söyler.

Hud 106: Talihsizler ateştedir, onlar orada ah edip inlerler.
Hud 107: Onlar, Rabbinin dilemesi dışında, gökler ve yer sürüp gittikçe orada ebedi kalacaklardır. Çünkü Rabbin, gerçekten dilediğini yapandır.
Hud 108: Mutluluğu hakedenlere gelince, gökler ve yer kaldığı sürece cennette ebedi kalıcıdırlar. Rabbin dilerse başka. Kesintisiz ödüldür bu.

Şimdi gelin bakalım zamanın müşrikleri cehennem için ne demişler;

Ali imran 23: Kitaptan kendilerine bir pay verilmiş olanlara baksana, aralarında hükmetmeleri için Allah'ın kitabına çağrılıyorlar da, onlardan bir grup yüz çevirim geri dönüyor.
Ali imran 24: Çünkü onlar, "Cehennem sayılı birkaç günün dışında bize dokunmayacak" dediler. Uydurdukları şeyler onları dinlerinde böylece yanıltmıştır.

Bakara 78: Aralarında ümmiler var ki, kuruntu ve söylentilerin dışında kitabı bilmezler, bildiklerini zannederler.
Bakara 79: Kitab'ı elleriyle yazdıktan sonra onu ucuz bir fiyata satmak için onun Allah'tan olduğunu söyleyenlerin vay haline. Ellerinin yazdığından dolayı vay haline onların. Kazandıklarından dolayı vay haline onların!
Bakara 80: "Sayılı birkaç gün dışında ateş bize değmeyecek," dediler. De ki: "Allah'tan böyle bir söz mü aldınız ki Allah verdiği sözden dönmez, yoksa Allah adına bilmediğiniz bir şeyi mi söylüyorsunuz?"

2. Kendilerine gelen peygamberi tüm peygamberlerden üstün görme hastalığı

Hristiyanlar Hz. isa'ya, Allah'ın oğlu dediler. Diğer tüm peygamberlerden üstün gördüler. Allah ile aynı kefeye koydular.
Çoğu müslüman da, Hz. muhafazid'i tüm peygamberlerden üstün gördü, hâlâ da görmekteler zaten. Hz. muhafazid de demezler ona, "Hz. muhafazid s.a.v efendimiz" derler. Ki efendi kelimesi; sahip, mevla anlamlarına gelir. Tanrı demektir. Hristiyanların Hz. isa'yı Allah'a ortak koştukları gibi, müslümanlar da Hz. muhafazid'i Allah'a ortak koştuklarının farkında bile değiller.

Tevbe 30: Yahudiler: "Uzeyr Allah'ın oğludur," dediler. Hıristiyanlar da, "Mesih Allah'ın oğludur," dediler. Bu, ağızlarından çıkan sözleridir. Önceden inkar etmiş olanların sözlerini taklit ediyorlar. Allah onları mahkum eder. Nasıl da çevriliyorlar?
Tevbe 31: Din bilginlerini, din adamlarını ve Meryem oğlu Mesih'i Allah'tan ayrı rabler edindiler. Oysa, yalnız tek Tanrı'ya kulluk etmekle emredilmişlerdi. O'ndan başka tanrı yoktur. O, eş koştukları kimselerden de çok Yücedir.

Ali imran 79: Allah'ın kendisine kitap, bilgelik ve peygamberlik verdiği hiçbir insan, "Allah'tan sonra bana da kulluk ediniz," diye halkı kendisine çağırmaz. Aksine, "Öğrenip öğrettiğiniz kitap gereğince kendisini Rabbine adayan kullar olun," der.
Ali imran 80: Ve size, melekleri ve peygamberleri rabler edinmenizi de emretmez. Siz müslüman olduktan sonra, size hiç inkarı emreder mi?

Bakara 136: "Allah'a, bize indirilene, ibrahim, ismail, ishak, Yakub ve torunlarına indirilenlere, Musa'ya, isa'ya verilene ve tüm peygamberlere Rab'leri tarafından verilenlere inandık. Onların hiçbiri arasında ayrım yapmayız. Biz sadece O'na teslim olanlarız," deyiniz.

ismailağa cemaatinden bir şirk ayini: https://www.youtube.com/watch?v=SCEVpaOmOc4

Ve son olarak:

3:69 Kitap halkından bir grup sizi saptırmak ister. Onlar sadece kendilerini saptırıyor. Farkında bile değiller.
3:70 Kitap halkı! Tanık olduğunuz halde neden Allah'ın ayetlerini inkar ediyorsunuz?
3:71 Kitap halkı! Neden doğru ile yanlışı birbirine karıştırıyor ve bile bile gerçeği gizliyorsunuz?

Özet: Mezhepler yalan, hadisler uydurma, kafalar hep aynı

Güzel kardeşim dini hükümler Allah'a aittir onun dışında yok kırmızı ışıkta insanların geçmesi yok erkeklerin ayakta işemesi gibi sacma sapan seyleri e bak bunlarda Allah'ın hükmü mü diyerek saçma sapan demagoji yapmayın.

Ne için hüküm verdim bilader söyle bakayım? Allahın ayetlerini söyleyince hüküm mü vermis oluyorum?

Sen hangi kuran müslümanını yüzünde sakal, elinde kalaşnikof gördün?
Bu adamlar işgal ediyorlar, eziyet ederek öldürüyorlar. Kuran'ı okuyup anlayan bi insan zaten savaşların yalnızca savunma amaclı oldugunu anlar.
Allah sana hidayet etsin hacı.

Biri fiziktir, biri dindir. ikisini aynı şeymiş gibi lanse edemezsin.

Samimi bir müslümanın kendisine temel olarak şu soruyu sorması gerek, "ben nasıl cehennem azabından kurtulup cenneti kazanabilirim"

Bunun cevabını apaçık şekilde kuran veriyor. "Erdemli insan ol." Erdemli insanın tanımı da kuranda apaçık şekilde verilir çeşitli surelerde.
Ve Allah dini yalnızca bu kitaptan öğrenmemiz gerektiğini söylüyor. Başkalarını izleyerek değil. ilgili ayet:

Araf 3: Rabbinizden size indirileni izleyin, O'ndan başkalarını evliyalar edinerek izlemeyin. Ne kadar az öğüt alıyorsunuz!

Bu ayette evliya kelimesi kuranda da apaçık şekilde evliya diye geçer. "Dostlar" anlamı olup türkçeye de "dostlar" diye çevrilir. Fakat aklı temiz bir insan için mesaj gayet açıktır.

Bak kendin söylüyorsun bazıları uydurma bazıları gerçek diye. Her türlü emin olamıyoruz yani hangisinin gerçek hangisinin yanlış olduğundan. Sana şimdi bununla ilgili ayeti yazayım:

68:36 Neyiniz var, ne biçim hüküm veriyorsunuz?
68:37 Yoksa sizin bir kitabınız var da ondan mı ders alıyorsunuz?
68:38 içinde, neyi seçip beğenirseniz, mutlaka sizin olacak diye.
68:39 Yoksa, dilediğiniz hükmü verebileceğinize dair Diriliş Gününe kadar sürecek bir güvence mi aldınız bizden?
68:40 Sor onlara, "Bunu kim garanti etmektedir?"
68:41 Yoksa onların ortakları mı var? Haydi ortaklarını getirsinler, eğer doğru kimseler iseler?

Ne alevisi aptal insan. Ben yalnızca Allah'a teslim olan mezhepsiz bir müslümanım.

Dostum senin o alim dediğin adamlar bana Devenin sidiğinde şifa olduğunu söylüyor, kertenkeleyi 1 vurusta oldurmenin 100 sevap, 2 vurusta oldurmemin 50 sevap oldugunu söylüyor.
Bunları söyleyen adam sizin en sahih hadis kitabı olarak kabul ettiğiniz Buhari.

Alimlerini dinlemeye devam et hacı.

Kasas 55: Boş sözleri işittiklerinde ondan yüz çevirirler ve, 'Bizim işimiz bize, sizin işiniz size. Size selam (barış) olsun. Biz cahillerle uğraşmak istemeyiz,' derler.

Namaz Hz. ibrahim'den beri gelen bir ibadet şeklidir ve biçimini korumuştur. Kuran'ı temiz akılla anlayarak okuduğunda namazın amacını şöyle göreceksin;
1. Allah'ı zikretmek
2. Namazın seni kötülüklerden alıkoyması

Ve namazda rükunun da, secdenin de, kıyamın da olduğunu göreceksin. Aynı şekilde vakitleri de.
Ne şekilde Allah'a yakarmak istersen yakar, onu sana bırakmış Allah. illa ki subhanekeden sonra fatiha okumak farz demez Allah.

(bkz: dünya yalan söylüyor müslümanlar yanılıyor)

Şu yazımda mezhepler ile ilgili kısmı okumanı tavsiye ediyorum

Hadisler, mezhepler, evliyalar şeytani doktrinlerdir. Ve günümüz müslümanlarının çoğu Kuran'a göre değil; hadis, mezhep ve evliya hükümleri ve kurallarına göre yaşam sürmektedir.