Optional("Gece rüyamda gördüm kan burayı. Onca zaman sonra bi bakayım dedim. Özledim lan sizi. \n\nTabi sizin hiç umurunuzda değil. \n\nNeyse Günaydın ")

Buraya Canım Atam Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Fotoğrafını Bırakayım

24 Haziran da onu düşünerek atın oylarınızı. Atanızın yüzünü kara çıkarmayın. Ülkenize sahip çıkın

Galerine girdiğim de işe biraz inceledikten sonra yaşadığım şok dillere destandı. Gay ferresi, gym tarzında hayvan gibi kaslı erkekler falan derken baya baya bunun bir top olduğuna kanaat getirdim. iyi tamam da bu kulağına ismini üfleyen dedesinin dıbına kodumunun evladına ben ne diyecektim? Bunu düşünüyordum ki odaya geldi. Farkında olmadan ters bir bakış attım buna. Sonradan kendisinin söylediğine göre baya sinirli gözüküyormuşum. Lan kolay mi? Ben bu herifle kaç defa aynı yatakta yattım. Ben nerden bilicem, belki ben uyurken ağzıma verdi?

Neyse ertesi sabah olduğunda bizimkiler işe gitmişti. Bende hazır kimse yokken ağzından laf almaya çalışacaktım ki o lafa başladı

"Yazamayannyazar dün akşam telefonuma baktığını biliyorum. Sen zaten bakasın diye bilerek buraya bıraktım telefonu. Neler gördüğünü de az çok tahmin ediyorum. Bunu sana açıklamak istedim ama dilim varmadı bende böyle bu şekilde gör istedim" dedi ve ağlamaya başladı.

Beyler o ağlayınca içim cız etti. Bir yandan anasının dıbına kürdan sokmak istiyorum bir yandan da kıyamıyorum...

Rez

Ancak olaylar bununla da sınırlı kalmadı. Neyse en baştan alayım en iyisi.

X adında çok sevdiğim, yediğimiz içtiğimiz hep beraber olan bir arkadaşım vardı. Ailelerden dolayı küçüklükten beri tanışıyorduk. Her günümüz beraberdi. Neyse velhasıl kelam X zaman zaman da bizde kalmak isterdi ve biz de ses çıkarmazdık. Çünkü ben de bazen onlarda kalıyordum. Ancak o gün hiç beklemediğim türden şeylere rast geldim.

X içeride bizimkilerle muhabbet ederken telefonunu kurcalamak istedim. Her daim yanımda kilidini açtığından şifresini de biliyordum. Sıkıntı yoktu yani. Whatsapp, instagram falan gezinirken ifşa bulurum diye galerisine de girmek istedim...

rez alın

Ben bu dünyaya neden geldim? Hayır yani niye benden bir onay alınmadı? Hadi geldim, peki neden yaşananlar reva görüldü? Düzen dedikleri şey neden düzensiz? Bu evrenin yaratıcısı kim? Onunla konuşmak istiyorum

Gel de seni milli edelim. Kuş ötmeye başlamıştır

Bence anan izliyordur

iyide bundan bize ne aqÇ

Senin ilk okul ve orta okulda ki türkçe öğretmenini ardında lisede ki edebiyat ve dil anlatım hocalarını tek tek gibeyim

TEK PARTTA BiTiRiYORUM!

Geçen sene vize zamanı arkadaşlarla beraber her zaman sabaha kadar oturur ders çalışırdık. Bende o zaman 1 yıllık sevgilimden yeni ayrılmış, isyankar takılıyordum. Herşeye karşı hem çok üzgün hemde çok sinirliydim. Sevgilimden ayrıldıktan kısa bir süre sonra bir kızla tanıştım. Bizim sınıftan orta düzey bir tipti. Bizim gruba dahil olmuştu.

Bir gün yine sabahlamayı akla koymuştuk. Normal de hep kütüphaneye gider orada ders çalışırdık. Ancak bir gece dehşet derece de bir yağmur yağdı. Bende bizim çocukları arayıp, bu yağmurda çıkmamın imkansız olduğunu ancak gelmek isterlerse bizim evde ders çalışabileceğimizi söyledim. Onlarda kabul ettiler.

Bu sırada o kız aradı beni. Kütüphaneye çağırdı. Bende durumu izah ettim ona. Benim eve gelmek istedi. Bende evde, ev arkadaşımla beraber toplamda 5 erkek olacağımızı söyledim. Rahatsız olmazsan da gelebilirsin diye sonuna ekledim. Kız yine de gelmek istedi. O gelince cidden de sabah 6 7ye kadar ders çalıştık.

Sabah olduğunda çocuklar yavaş yavaş gitmeye başladılar. Hepsini tek tek kapıdan uğurluyordum. En son çocuğu uğurlarken, bizim karı da benim yatağa serilmiş hafif uyukluyordu. Onu o şekilde görünce ne yaptığını sordum. O da çok yorulduğunu biraz dinlenip öyle gideceğini söyledi. Bende pek laf etmedim. Ancak o sıra kıllanmıştım. içim bir huzursuz oldu.

Masama geçip orada otururken bana bakıp "sen de yorulmuşsundur gel yanıma yat. Hatta uyu. Ben giderim" dedi. Bende ses etmeden tamam dedim. Yanına geçip yattıktan kısa bir süre sonra bir anda üzerime çıkıp üzerini çıkardı. Gözlerimin önünde portakaldan biraz daha büyük iki meme sallanırken şok oldum. Ona şaşkın bakarken delirmiş bir biçim de tekrar ne yaptığını sordum. O da "hiç bir şey yapmıyorum. Sadece aylardır öpmek istediğim adamı öpüyorum" dedi ve dudaklarıma yapıştı.

işte o sıra onu üzerimden attım ve evden kovdum. Yapamadım. Vicdanım el vermedi. Çünkü o sıra bir kaç öncesinde kıçıma tekmeyi basıp beni terkeden, anamın elini öpen kişiyi seviyordum. Onu severken yapamadım...

Benim sayemde inananların sayısı arttı. Kesin cennete gidiyorum beyler. Alırım bir hayırlı olsun

O geldi aklıma ilk başta

Yeni Zelanda derdim herhalde. Sebebi ise Yüzüklerin efendisi filmi orada çekildi diye filmin bakanlığını kurdular aq. Bu kadar da sayko bir ülke

Bir gün sevgilimle beraber istanbul'da, Mall Of istanbul alış veriş merkezin de takılıyordum. Herşey tıkırında devam ediyordu. Bir kaç lira harcadıktan sonra eve gider buna bam bam bam yaparım diye hayaller kuruyordum. Kendisinden yana bir sıkıntı yoktu zaten yarak meraklısının. Tek sıkıntı adetli olmasaydı ancak bende pis bir mide olduğu için bunu takacağımı hiç ama hiç sanmıyordum.

Neyse. Kızın adı x idi. X ile artık yavaş yavaş mutlu sona giderken arkadan benim kıza biri seslendi. Arkamı dönüp baktığımda takım elbiseli izbandut gibi bir herif çıktı karşımıza. Benin yürüyen meme olan karı buna baba diye seslenene kadar da kim olduğunu merak ediyordum. Şimdi mutlu sonun bir kötü kabus olduğunu anlamıştım.

Adam yanımıza gelip hiç bir şey demeden, dinlemeden "sen de kimsin lan yer bitmesi?" diye sordu. huur çocuğunda hiç terbiye yoktu. Edepsiz pisliğin teki olduğunu düşünmeye başlamıştım. Yine de terbiyemden bir şey kaybetmeden "Benim adım Y efendim. Kızınızın okuldan arkadaşıyım" (Normal de yatak arkadaşıyım) dedim.

- Rez alalım devam edicem

Eski sevgilim şuan mankenlik ajansında çalışıyormuş. Kız ülkede gençler arasında ikinci olmuş. Lan benleyken hilal bıyığı vardı lan bu kevaşenin

Anyone But Me - DANNY WORSNOP

insanlar her zaman başlarına gelen aşkın yüceliğinden bahseder dururlar. Benim aşkım yüce değildi. Onurlu bir aşktı. Gururlu bir aşktı.

Üniversite de yaşadığım bu aşkı bitiren ise o oldu.

Hayallerimi çaldı benden. Anılarımızı da alıp gitti uzaklara. Gözlerimde ki ışığımı söndürdü ben ona en parlak ve temiz duygularla bakarken. Herşeyimi aldı benden. Geriye sadece kırık ve hasta bir kalp bıraktı. Aylardır görmediğim yüzüne hala hayranım onun ben.

Geçen gece onu yeni sevgilisiyle rüyamda gördüm. Bana güldüğü gibi gülüyordu ona da. Bana bir zamanlar baktığı aşkla bakıyordu ona. Hele o elini tutuşu var ya. O tutuş yaktı iliklerimi.

Sevdiğinizin kıymetini bilin oğlum. Bir gün gitme ihtimallerini hiç bir zaman unutmayın.

Benim için artık çok geç

Yalnız Adam. Yalnız Zaman. Yanlış Şehir...

Beni aldı bir odaya ve "sor" dedi nazik bir ses tonuyla. Sordum. Aklıma gelecek herşeyi sordum. Hiç birine cevap vermedi. Sanıyordum ki zafer kazandım. Hayır öyle olmadı. "Bak evlat. Sorularının hepsini anladım. Ancak bunların hiç biri için sana cevap vermeyeceğim. Çünkü senin islamiyeti kalbinle hissetmen ve kalbinle inanman gerekiyor. Bu yüzden seni izin verirsen yarın namaza zütürelim." Dedi ve bana bir kuranı kerim hediye ederek uğurladı.

Lan ben bu işten bir tak anlamadım. Madem sorularımı cevaplamayacaktı neden beni o kadar konuşturdu?

Arkadaşıma küfür ede ede adamın evinden uzaklaştık. Kesinlike namaza gitmeyecektim. Neden boşu boşuna zaman kaybı olsun ki düşünürken kendimi ertesi gün camii de buldum.

Nasıl diye sormayın hala ben de bilmiyorum

Rez rez

Eskiden bir ateisttim. Hemde çok sağlam bir ateisttim diyebilirim. Kimle konuşsam onu yerle bir edecek sözlerim ve cevaplamasına imkân olmayan sorularım vardı. Büyükte fitneciydim. Benim yüzünden dinden çıkan bile olmuştur yani. Aslında derdim din falan değildi. Tek derdim özgür olmaktı. Kurallara göre yaşamak istemediğim için inanamadım Allah'a

Bir gün bir arkadaşım beni dini algısı çok yüksek bir hocaya zütürmek istedi. Zor bela kabul ettirdi ve yola çıktık.

Hocanın yanına vardığımız da hoca sanki anlamış gibi bana bakıyordu. Ama hiçte istifini bozmuyordu. Aksine bana daha çok ilgili davranıyor habire aç olup olmadığımı soruyordu. Adama her baktığım da bir baba şefkati görüyordum. Ancak bunda ne vardı ki? Yani ateistler içinde de böyle çok insan vardı. Hayır hayır. Bu yeterli değildi

Rez alın devam edicem

+18 !!

Bir ortam çocuğuydum zamanında. O bar senin bu bar benim gezer dururdum. Yani ekmek elden su gölden yaşardım. Dünya yansa umurumda olmazdı. Ancak gittiğim bir party de daha sonradan bir sosyapat olduğunu öğrendiğim kızla tanışana kadar bu saltanat sürdü diyebilirim.

Bir gün drugh xl 'da pentagram konseri olduğunu öğrendim ve hemen tabi biletimi alıp arkadaşlarla oraya gitmek için yola koyuldum. iki bira atar, düşürebilirsek kız düşürür gecemize bakarız diye düşünüyorduk.

Her neyse bir konsere geldik. ilk başta herşey yolundaydı. Pentagram yeni çıkardığı albümden okuyor bizde şuursuzca headbang yaparak kafa güzelleştiriyorduk.

Aradan bir kaç saat geçtikten sonra baristanın oradan bir kızın beni kestiğini gördüm. Benim boylarımda kilosu tam yerinde karanlıkta parlayan kızılımsı saçlarıyla bana bakan bir abide idi adeta. Bana göz kırptıktan sonra eliyle gel işareti yaptı.

Karıya bak. Bir de beni ayağına çağırıyor. Ben de ona aynı şekilde gel işareti yaptım ve aramızda ki üstünlük yarışı başlamış oldu

Rez alın güzel bir hikaye olacak

21 yaşındayım. Üniversite de okuyorum. Ailemden uzakta gurbetteyim. Bundan 1 buçuk yıl önce hayatıma girdi.

Harika zamanlar geldiğimize inanırdım hep. Üniversite okuduğumuz için ve evlerde kaldığımız için karı koca gibiydik. Aynı yastığa baş koyduk aylarca. Karım yapacaktım seni. Sana dokunmaya kıyamıyordum ben. Tamam biraz sinirliydim bazen sana haketmediğin laflar söylüyordum ama hangi ilişkide kavga yoktu ki?

1 yıl boyunca seni herşeyin üstünde tuttum ben. Hayatımın odak noktası oldun resmen. Dünyanın hiç bir anlamı kalmamıştı benim için. Sen ne yaptın? Söyle bana hangi yaptığım şeyi hakettin sen?

Gidişinle yıkılmadım. Ama kendimi kaybettim. Bilmiyorum ben dün gece hangi evde kaldım? Kimin kolları arasındaydım? Kimin bedeni ile birleşti vücudum? Sakın bana kızma. Hakkın yok buna. içimdeki şeytanını çıkarmamı sen istedin. Ama merak etme. Hâlâ seni seviyorum

SINAV HERŞEY DEMEK DEĞiL...


Dünyalar tatlısı bir genç ve henüz 13-14 yaşında. Ablası ile geldi. Üniversite öğrencisi ablası, Kardeşime bir şey oldu, korkuyorum dedi ve ağladı. Ağlama, ben size yardımcı olmaya çalışacağım. dedim.
Genç kız odadan çıktı, kardeşi girdi.
Tam karşımdaki sandalyeye oturdu.
içimde bir garip ürperti hissettim. Bu bakışları tanıyordum. Ama yine de sordum: Merhaba, benim adım Adem Güneş, tanışabilir miyim seninle?
Çocuk gözüme anlamsız anlamsız baktı ve Beni neden suluyorsunuz? dedi.
içimde bir şey koptuğunu hissettim. Nasıl yani? dedim
Benim ziyaretime neden gelmedin sen! dedi
Korktum! Hem de çok
Adını öğrenebilir miyim canım? Nedir adın? diye tekrar sordum.
Cevap vermedi.
Çocuğun ablasını çağırdım. istersen kardeşini dışarıya alabilirsin. Biraz seninle konuşmak istiyorum. Dedim.
Çocuk dışarı çıktı.
Genç kıza Kardeşin Beni neden suluyorsunuz? diye sordu. Bu ne demek? dedim.
Genç kız elini yüzüne kapatarak ağlamaya başladı. Kardeşim bir haftadır kendinin öldüğünü zannediyor. Mezarda çiçek sanıyor kendisini. Herkese böyle söylüyor.
Kanım dondu. Çok tatlıydı yüzü. Ne diyeceğimi bilemedim.

Peki, son zamanlarda neler yaşadı kardeşin? diye sorduğumda içim cız etti.
Kardeşim TEOG denemelerinde bölge birincisi idi. Gece gündüz sınava hazırlanıyordu. Bir gece yanıma geldi, abla korkuyorum dedi. Ben anlam veremedim önce. Sonra gözlerindeki korkuyu gördüm. Anneme haber verdim. Annem Ne oldu oğlum? deyince Beni neden suluyorsunuz? deyiverdi. Annem, Oğlum ne diyorsun sen, ne sulaması! dese de anneme dönük ama boşluğa bakarak Beni neden mezara koydunuz? deyince babam da uyandı, evin içinde bir garip korku oluştu. Annem hem ağlıyor hem dua ediyordu. Cin mi çarptı acaba diye düşündü annem önce, sonra korkuları iyice arttı. Babam belki uykusuzluk ve sınav kaygısından dolayı halüsinasyon gördüğünü düşündü, Hadi yatalım, sabah ola hayır ola dedi ama ben yatamadım. Korku ile birkaç kez yanına gittim durdum. Sabaha karşı uyumuşum. Allah'ım bir rüya olsun gördüklerim diye sabahın ilk saatinde uyandırdım kardeşimi. Uyandığında yine o boş gözlerle baktı bana. Anlamsız bir-iki söz söyledi, benim sinirlerim iyice gerildiği için omuzundan tutup salladım, Kendine gel ya, yapma, korkuyorum dedim ama sanki uyurgezer gibi idi, hiç etkilenmedi bile... Annemler yanımıza geldiler, annem ağlamaya başladı, babam şaşkındı.
Doktora zütürdünüz mü? diye sordum. Bir haftadır hastanelere gidiyoruz, pgibiyatra gittik, ilaç aldık ama hiçbir şey değişmedi. dedi.
içim çok yandı. Ne diyeceğimi şaşırdım. Ben size yardımcı olamam ki diyebildim. Genç kız sordu: Kendiliğinden geçer mi hocam, ne yapalım? Annem diyor, Taşınalım istanbul'dan. Memleketimize dönelim. Ben oğlumu okutmak falan istemiyorum. Kendim bakar büyütürüm. Önümüzdeki hafta da sınavı var, dershaneden öğretmenleri arıyor, onlara da bir şey diyemedik. Ne yapalım? Bize bir akıl verin nolur!
Hiç bu kadar çaresiz kalmamıştım. Kardeşinizin akıl zembereği boşalmış galiba diyemedim. Annenizi dinleyin. Alın kardeşinizi gidin buralardan. diyebildim.
Vedalaştık...
O çıktı, ben kaldım sandalyede tek başıma...
Durdum biraz... Gözlerimi tavana çevirdim... Düşündüm... Sonra kendime hâkim olamadım. Ellerimi yüzüme kapattım ve hıçkırıklarla ağlamaya başladım.
Bu olayın üzerinden 2 yıl geçti. Bu genç delikanlı ne hâlde bilemiyorum. Aile Konya'ya gidecekti, gitti mi onu da bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var: Ülkemizdeki sınavlara yüklenen anlam, çocukların ruh sağlığını bozuyor. Yetkililer ne yapar bilemiyorum; ama sınav tarihi yaklaşırken koca koca çocukların altlarını ıslattıklarına, panik atak olduklarına, geceleri kâbus gördüklerine, kekelemeye başladıklarına şahit oldukça benim de pgibolojim bozuluyor.
Yakında YGS,LYS, TEOG var. Sözüm tesir eder mi size bilemiyorum ama bunaltmayın çocuğunuzu. Bırakın şu son haftalar dinlensin, kendine gelsin. Sınav her şey demek değil. Zira bazı kayıplar, sınavı kaybetmekten daha acı verir insana... !

biriktirin. Diğerleri zaten gidiyor.

iyi geceler

varsa mesaj atsın acilen

Kullanmayın. Farkedilmesi durumun da erişim engeli geliyor