/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +92 -39
    arkadaşlar anlatacağım olaylardan etkileniyorsanız zaten okumayın... gibimsonik açıklamalar yapmayacağım iki yıl sonra yeniden dönüyorum sözlüğe... sizden tek ricam burdakileri denememeniz... saat 14:41 gibi başlamayı düşünüyorum hikaye hakkında birkaç isim vereyim

    uzun yıllar önceydi lise iki bitmişti isviçreye gitmiştim isviçrenin kuzey doğusunda yıl 2004 falan
    ···
  2. 2.
    +35 -2
    seri partlar atıyorum geldiyseniz yazın arkadaşlar onlineım
    benim odama geldi gece saat 23 suları sene 2004 16lı yaşlarda çocuğum daha... abla tarotçuydu
    hemen aklınıza şey geliyor değil mi arkadaşlar 16lı yaşlarda bekar bi erkek 30lu yaşlarda abla
    bir aşk meşk anlamında söylemiyorum bunu orda herkes herkesle güveniyor çünkü bir lojmanda kalıyorduk

    şuan anlatırken epilepsim azdı... başım dönüyor ve dudaklarım uyuşuyor tıpkı o geceki gibi... aslında ben
    çok matematiksel düşünen realist bir adamım kadere inanırım bazen de inanmam Allah'a itikatım tamdır bir
    Müslüman gibi görevlerimizi dört dörtlük yerine getirebiliyor muyuz? mutlaka ekgibliklerimiz var... biliyorum ki
    müslümanlık dininde de hurafe büyü falan filan hepsi büyük günah onun için büyüye inanmam hayatımda falcıya gitmedim
    hayatımda büyü bozma yok şeyine idrar damlat efendime söyliyim altına bilmem ne köpek kemiği koy civciv kulağı koy
    ben bu işlere inanmam... (yani o güne kadar öyleydi... ) fakat odada on kusür sene önce o kadından yaşamla ilgili evrenle ilgili
    tarotla ilgili ibranilerle ilgili islam öncesi dönemle ilgili yaklaşık 8 aylık bir süreçte çok şey öğrendim... o zaman çok genç bir çocuktum
    ···
    1. 1.
      +2
      ahmet çakar çık hesaptan
      ···
  3. 3.
    +36 -1
    ben o zamanlar 16-17 yaşlarında falansam o hanfendi de 30-32ydi ablamız gibiydi...
    sıcak bir isviçre gecesiydi yer frauenfeld isvicre'nin kuzey doğusu zürih'in doğusuna doğru
    alman sınırına yakın kanton spital ( yani kanton hastanesi) yakınlarında bi lojmanlardaydık...
    (lojman ama apart otel gibi... söylemistim ilk entryde yemek falan veriliyor... )
    ···
    1. 1.
      +1
      Bi lojmanlar
      ···
  4. 4.
    +32 -2
    arkadaşlar okuduğunuzu belli etmek için şukularsanız, kendi başıma yazıyormuş gibi olmayayım

    işten sonra eve uğramadım, gaziantepten isvicreye gelmiştim sonuçta biraz da etrafı gezmek istedim bulunduğum yerde pek gezilecek yerler olmasa da
    gaziantebe göre oldukça gelişmişti. akşam oldu ve lojmana geçtim merdivenlerden çıktım tam odamın önüne geldim anahtarımı arıyordum bulamadım
    galiba kapıda kaldım diye korkuyordum. kapıda ses yapmamdan duymuş olacak ki Esther odasının kapsını açtı ve sxe dedi şey Esther ben galiba
    kapıda kaldım iznin olursa balkondan odama geçebilir miyim? diye sordum içeri buyur etti. Esther'ın odasına ilk defa giriyordum ve oldukça
    heyecanlanmıştım. Bayadır aynı odayı kullanıyor olacak ki odasının şeklini bayağı bir değiştirmiş. Her ne kadar göze absürt gelecek bir şey
    bulamasam da odanın değişik ve rahatsız edici bir kokusu vardı... Tam balkona geçecektim ki aç mısın? dedi. Lojmanın dandik akşam yemeğini
    kaçırmıştım. Yine bu tavrına anlam veremedim Kanton'da beni tanımazdan gelen kadın neden şimdi böyle bir soruyla karşıma çıkardı ki?

    Acaba evet desem ayıp olur muydu? Gerçekten açtım çünkü... Bir yanım Hem ne olacak canım bana zaten çocuk gözüyle bakar açım diyeyim gitsin
    derken diğer yanım saçmalama sxe bunu düşünecek kadar aklın var da kendine çocuğum mu diyosun? diyordu... Sessiz kalmam onu harekete geçirmeye
    başlamıştı bile. Hemen mutfağa doğru ilerlemiş brötchenlerın arasına kaşar salam peynir vsvs koymaya çalışıyordu. Esther'ın benle ilgilenmesi
    hoşuma gidiyordu. Portakal suyu da hazırlamış. odada 20 dakikadır falan kaldığımdan olmalı değişik kokuya artık alışmıştım.
    ···
    1. 1.
      0
      Daşşağına gurban başkan devam
      ···
    2. 2.
      0
      Bende Antepliyim kardeşim ne zaman gittin antepden geliyormusun hic neresindensin
      ···
  5. 5.
    +29 -4
    yalnız gitmiştim isviçreye, oralarda gideniniz var mı bilmiyorum türkiyenin apart otelleri gibi yerleri çok olur
    ve insanlar aile yapısına genelde sahip değillerdir oralarda tek yaşarlar... ( en azından çoğu kesim böyle)
    bir kadınla tanıştım musevi asıllı bir isviçreli... benden yaşça da bir hayli büyük
    ···
    1. 1.
      +1
      Bu ne yarram kısa yazma adam akıllı uzun part at
      ···
    2. 2.
      0
      Haklı oyüxden çugu
      ···
  6. 6.
    +26 -6
    dudaklarım iyice uyuşmaya başladı... yeniden uyarıyorum arkadaşlar daha hikayeye başlamadık etkilenenleriniz olabilir... yada anlatacaklarımı bir
    hikayeymiş gibi okuyun fazla ciddiye almayın... ben sıcak bir süt ayarlıyım kendime siz de kesinlikle ve kesinlikle denemeyin devam ediyorum...

    hayatımda ilk defa ve son defa böyle bir kadınla tanıştım Lugano'lu bi isvicreli adı Esther yer isvicre frauenfeld kanton hastanesinin lojmanları
    yazın kadın çok dini bütün iyi bir musevi inançlı isviçre vatandaşı hemşire aylardan muhtemelen temmuz, temmuzun sonu sıcak, ama isvicrenin sıcağı
    cok güzeldir basel falan sanmayın ama benimki doğu tarafta... Esther'in elinde oyun kağıtları bana inançlı mısın? diye sordu

    gayet emin bir şekilde tabii dedim
    -müslümansın di mi?
    -elhamdurillah desem anlamazdı, evet tabi dedim
    -bak genç adam, istikbal kovalıyorsun geleceğini öğrenmek ister misin? dedi
    (yaşım 16, çok deneyimsizim, hayat deneyimim yok ama çok cazip geldi)
    başladı tuhaf tuhaf üzerinde şekiller olan iskambil kağıdına benzeyen karton mu plastik mi olduğunu tam anlayamadığım el büyüklüğünde kağıtları açmaya
    ···
    1. 1.
      +1
      Seri yaz bin
      ···
    2. 2.
      +4
      yazsana amk elim gibimde kaldı
      ···
    3. 3.
      +1
      seri yaz bin rezz
      ···
    4. 4.
      +1
      Şu noktalama işaretlerini doğru kullan aq devrik cümleler kuruyosun anlayana kadar ebemiz gibiliyor
      ···
    5. 5.
      +1
      Elhamdülillah zaten o arada r yok
      ···
    6. diğerleri 3
  7. 7.
    +24 -1
    böyle kartlarda boynuzlu adamlar yuvarlak güneş üçgenler falan tarot hayatımda ilk defa görüyorum... bu ne? dedim bu dedi tarot
    sen falcı mısın? dedim
    tam değil. dedi
    ben çok inançlı bir museviyim dedi...

    41 ay sonra başına büyük bir iş gelecek dedi
    bana mı? dedim alaycı bir şekilde.
    evet dedi
    ne gibi? dedim
    belki öleceksin, belki ölümden döneceksin, 41 ay sonra senin için kritik bir dönem çok istediğin şeyler belki olacak ama büyük bir sıkıntı da
    yaşayacaksın dedi.
    şimdi düşünüyorum o olaydan sonra hesaplara göre 42 çıkıyor ama bir ay geç hesapladım herhalde 41 ay sonra babamı kaybettim 2007 aralık

    41 dedi sustu sonra 13 mesela birçok hristiyan müslüman dininde uğursuzluktur şudur budur falan
    ama 41 eğer birçok şeyde 41 ön plana çıkıyorsa bil ki o iş büyük felaketle sonuçlanır... bunu hep yaşadım
    2018 milli piyangoda 2000 tl çıktı bilet numaram da 41 le başlıyordu (4138011)
    ···
    1. 1.
      0
      Eee yani
      ···
      1. 1.
        0
        Hikayeye 41'le başlamış, hikayenin devamında ebemi gibtiler, öldüm öteki taraftan yazıyorum falan deyip yarım bırakacak işte.
        ···
    2. 2.
      0
      Kardeşim iyi hoşta anlatım kuvvetin tarzın yavaş ve bozuk biraz daha düzelt büyük part at 10 num olur.
      ···
    3. 3.
      +1
      Benim doğum tarihim 41 laaan
      ···
      1. 1.
        0
        Yıkıldım aq fjdgfkf
        ···
    4. 4.
      0
      yok ebesinin nikahı
      ···
    5. 5.
      0
      Vay amk fded
      ···
    6. diğerleri 3
  8. 8.
    +23 -2
    arkadaşlar 14:41 de başlayacağım partları yazıyorum saatin de denk gelmesiyle beraber kaliteli bir olaya başlayacağız rezlerinizi alın sözlüğe girmeyeli de iki buçuk yıl olmuş... rahat bıraktıkları sürece partları serice atıcam
    ···
  9. 9.
    +23 -1
    arkadaşlar burada mısınız partları yazıp atıyorum isterseniz şimdi atayım uyuduysanız partları birleştirip yarın atayım bu entry şukulayın
    anlayayım okuduğunuzu

    Nate'i uyandırdım. "abi sesleri duymadın mı?" Esther bayılmış koş kantona zütürelim dedim. Uyanamadan yarım yamalak uykuyla koştu Kanton'a geçtik
    serum takıldı ayıldı test falan yapıldı hiçbir şey çıkmadı. Sabah olduğunda izinliydi o nedenle kahvaltıda yoktu. Beynim allak bullak olmuştu ve
    başım ağrıyordu. Uykusuzdum da. işe geldiğimde Karolina'ya selam verdim Esther'ın dediğine göre Karolina onlardandı ama başına ne geldiğini
    söylememişti. Karolina'ya temkinli yaklaşmalıydım, ama karolina beni kendisine çekecek kadar güzel bir kızdı.
    Karolina bana karşı bugün daha bir farklıydı sanki ya da ben her hareketinde bir mana aramaya başlıyordum. Bilmiyorum sarı kıvırcık saçlı
    160 boylarında mavi gözlü hafif tombul bir kızdı. Kahve getirdi ve ödeştik dedi. ilk başta anlamamıştım ama dün kahve getirmemi kastettiğini
    anladım. Gülümseyerek teşekkür ettim bugün çok daha enerjikti ve hep muhabbet etmeye çalışıyordu benimle. Ben kendimi geri tutmaya çalışırken
    daha da içine doğru çekmişti beni. Yüzüne bakarken bembeyaz suratı adeta büyülüyordu beni.
    ···
    1. 1.
      0
      okuyorum moruk ne meraklısın sende şukuya yaz işte
      ···
  10. 10.
    +19 -1
    beyler devam ediyorum kusura bakmayın mobildeyim
    babam öldükten yaklaşık 1 ay sonra kafamı toparladım ve bu kadınla tekrar görüşmek istedim, fakat kadının numarasını aradığımda meşgul çalıyordu, yola çıktım ve kanton hospitala doğru yol almaya başladım. Oraya gittiğimde saat gecenin 5\'iydi ve gittiğim yerde arabada uyuya kaldım...
    uyandığımda ise saat 1 falandı ve ağzımda buram buram tak kokusu vardı, arabadan inip saçımı düzeltmeye tenezzül bile etmeden güvenliğin yanına gittim ve hiç bir soru sormadan Esthel ile görüşmek istediğimi söyledim. Bilgisayar ekranına boş boş bakıp bir iki mouse\'u hareket ettirdikten sonra buyrun numara 41 blok b dedi, 3-4 saniye duraksamadan sonra nihayet kendime gelip blok b\'ye doğru gidip numara 41\'in kapısını çaldım. içerden adım sesleri geliyodu, kapı açıldığı gibi bir kol beni içeri aldı ve 7 kişiden oluşan zenci kabilesi 41 cm olan yannanlarıyla beni 41 gün boyunca duraksız gibtiler.
    ···
    1. 1.
      +4
      Yedim huur çocuğu bxhsznzhvxsjd
      ···
    2. 2.
      0
      Noluyo dedim aq
      ···
    3. 3.
      0
      Ahahaha ulan
      ···
    4. 4.
      0
      saf saf okudum huur evladı
      ···
    5. 5.
      0
      Ağzımda buram buram tak kokusu vardı ne lan amdnksbsiavsjsvsbvskshsbfjdhe
      ···
    6. diğerleri 3
  11. 11.
    +18 -1
    okuyan var mı arkadaşlar partları yazıyorum ona göre devam edicem
    ···
  12. 12.
    +18 -1
    acaba Wiktoria Esther'i tanıyor muydu? bilinçli olarak mı sormuştu? gibi sorular aklımı kurcalayıp duruyordu telefon çalmış duymamışım bile.
    Wiktoria kafama vurdu şaka amaçlı ve uyarıcı bir tavırla Niko (amirimiz) bu halini görürse vay haline dedi. Doğru söylüyordu acilen
    toparlanmam gerekiyordu. Hey Wiktoria beni yirmi dakika yarım saat kadar idare edebilir misin? dedim. kahve yapıp kendime gelmeliydim
    aslında ikimiz de iş hakkında hiçbir şey bilmiyorduk ama Wiktoria iyi kızdı ve tamam ama bir şartla dedi. Nedir? dedim gelirken bana da kahve
    getir diyince şaşırmıştım kahve yapacağımı nerden bilebilirdi ki?. Pek üstünde durmasam da tamam diyip gülerek ayrıldım yanından. Kantine gittim
    Esther da oradaydı. Sigara içiyordu ve oradaki arkadaşlarıyla konuşuyordu, selam verip vermeme arasında gidip geldim o ara gözgöze geldik tam
    selam verme manasına gelen sırıtmayı yapacaktım ki gözlerini kaçırdı ve beni tanımazdan geldi. Şaşırmıştım ne olmuştu ki pantolonumu ütüleyen
    kadın neden birdenbire soğumuştu anlamlandıramadım.

    Kahveleri yaptım ve Wiktoria'yla beraber içmek için odamıza zütürdüm. Wiktoria'nın gözleri kanlanmış ve ben yeni farketmiştim... Söyle bakalım
    güzel kız dün gecen nasıldı? dedim birden manasızca. Acaba çok yersiz mi oldu birden pat diye böyle bir soru sormak diye düşünürken Wiktoria
    cevapladı ne olmuş ki? bilmem gözlerin baya kanlanmış sen de uyuyamadın herhalde dedim. bana bakıp sessizce kaldı. Kahvesinden bir yudum aldı
    sanırım dili yanmış olacak ki yüzü bi buruştu sert yutkundu sonra başladı anlatmaya... Özledim dedi çok zor bi hayat geçirmiş 6yaşında annesini
    11 yaşında babasını kaybetmiş 14yaşına kadar da dedesiyle kalmış sonra dedeyi de kaybedince hayat onu isvicreye kadar getirmiş... Pek
    duygusal bir insan değilim fakat bu kızın hikayesi benim bile duygulanmama sebep oldu... kantonda onun dışında olağandışı bir şey olmamıştı.
    ···
    1. 1.
      +2 -1
      Aha beyler olayı çözdüm, 6 yaşında annesini 11 yaşında babasını kaybetmiş 14 yaşına kadar dedesiyle kalmış, 6+11+14=31

      Bu kıza 31 büyüsü yapılmış
      ···
    2. 2.
      0
      hahaha çok komik mk salağı
      ···
  13. 13.
    +16 -1
    beyler şukulayın da ona göre hızlanıyım mobildeyim kafeye geçersem laptopa geçme şansım var ileride imla editleri yapacağım.

    Koşar adımlarla Wiktoria'nın yanıa gittim. Wiktoria baksana dedim. Sanki elinde bir şey vardı da beni görünce sakladı. Efendim sxe
    dedi. Bu akşam o pis arkadaşından kurtuluyorsun. Benim tam yan odama Esther adında 30lu yaşlarda bi hanımın yanına geçeceksin
    artık akşamları da beraberiz dedim. ilk önce çok sevindi hatta sarıldı bana. Adeta mest olmuştum. Sonra duraksadı birden
    Esther mı bu musevi ismi değil mi? diye sordu. Evet çok dindar yoksa onun musevi olması senin için sorun mu? dedim.

    Yok canım tabi kurtuluyorum o pislikten diyip güldü. Ama içten içe üzülmüş gibiydi sanki. işten çıktıktan sonra Wiktoria'nın
    odasına gittik oda arkadaşı yoktu. Hızlıca eşyalarını toparladı arkadaşına not bile bırakmadan çekti kapıyı anahtarı en alt
    kattaki merkeze teslim etti ve bizim eve gitmek için yola koyulduk arası çok uzak değildi zaten.

    Kıza hava atayım diye dört kat kendi başıma taşıdım. Yorulmuştum soluklanmak için önce benim odamı açtım içeri girdik
    Wiktoria bana kahve yapmak için mutfağa gitti. Orada Esther'la karşılaşmışlar. Yine tavada su kaynatıyordu. Wiktoria benden
    daha cesaretli olacak ki neden boş suyu tavada kaynattığını sormuş. Esther kızı terslemiş. Wiktoria kahveleri getirdi ve
    bi kadın vardı mutfakta boş su kaynatıyodu sorunca da böyle böyle dedi tersledi beni diyince o senin oda arkadaşın diyemedim.

    Wiktoria canım sen üstünü falan değiştir istersen ben de yan odada arkadaşına bi bakınayım dedim. Esther'ın kapısını çaldım
    açtı içeri girdim. Anlaşmamızda kızı tersleyeceğin yoktu dedim. Esther bu kız mı şimdi benim oda arkadaşım olacak? dedi.
    Evet, yeni oda arkadaşınla anlaşsan iyi olur. Dedim artık özgüvenli ve cesaretliydim Esther'a karşı. Sonuçta Wiktoria'nın
    oda arkadaşıydı artık.
    ···
  14. 14.
    +16 -1
    arkadaşlar okuyorsanız belli edin daha seri atmaya çalışayım
    Ama bir diğer yanım da Esther'la konuşmak istiyordu. Dün gece dedemlerden bahsederken neden bayıldığını sormalıydım. Ne yapmışlardı dedeme
    acaba Esther bana kızacak mıydı? Esther'ı bayıltanlar benden ne istiyorlardı? Göz dağı mı vermeye çalışıyorlardı gibi değişik sorularla
    boğuşup duruyordum. En sonunda kararımı verdim ve Esther'ın kapısını çalmak için odamdan çıktım. Çıkar çıkmaz Esther'ı gördüm mutfaktaydı
    (bahsetmiştim mutfaklar ortak diye) yanına gittim ve yine tavada su kaynatıyordu. Selam verdim ve konuşmaya başladık.
    -Dün gece için özür dilerim sxe
    -Ben bir şey anlamadım, ben özür dilerim. Seni bayıltanlar onlar mıydı?
    -Evet. Onların beni bayıltmasına imkan verdim, ben falcı değilim acemiyim. Ama şunu söyleyebilirim ki başın dertte.
    -Ne demek oluyor bu Esther? Benimle ne alıp veremedikleri olabilir ki? dedim.
    -Sana bu konu hakkında daha geniş bilgiye sahip olan Raskalnikov'un adresini vereceğim onunla görüsmen gerekecek.
    -Benle beraber sen de gelirsen giderim.
    -Tamam.
    -Ha bu arada şey diyecektim sana.
    -Seni dinliyorum sxe.
    -Sana bahsettiğim Wikto.. derken sözümü kesti o kızdan uzak durmam gerektiği hakkında uyardı beni. Bu sefer ben sözünü kestim ve
    bak Esther Wiktoria iyi bir kız, oda arkadaşı madde kullanıyormuş yeni bir odaya yerleşene kadar seninle kalabilir mi? dedim.
    Her ne kadar karşı çıksa da Raskalnikova gitmeye karşılık olarak kullandığım için kabul etti. Bu benim için iyi bir haberdi.
    Hem Wiktoria yan odamda olacaktı hem de dedemlerin başına ne geldiğini benimle ne alıp veremedikleri olduğunu öğrenecektim.
    ···
  15. 15.
    +16
    kaldığımız yerden devam edelim...
    Esther durgunlaştı senin ailenden birine büyük bir büyü yapilmis cok onceden ve sen bu ailenin 41. kuşağısın şuanlık görebildiklerim bunlar dedi
    sonra başlığın resmindeki kağıda benzer bir kağıt hazırladı üzerine arap ve latin harfleri dışında başka harflerden oluşan bir şeyler yazdı
    sonra okumaya başladı ve ben söyledikten sonra tekrar et dedi dediklerini tam tekrar edecekken kapı çaldı baya bi korkmuştum ama gelen Nate'di
    yani şu ana kadar hiçbir paranormal bir olay yoktu sadece tam olarak olaylara kendimi veremesem de bir şeylerin olduğunu hissetmek beni korkutmuştu.
    ···
    1. 1.
      0
      Rez bakıyım
      ···
  16. 16.
    +14 -1
    size Nate'den bahsedeyim Nate 24-26 lı yaşlarda hristiyan fakat dinine bağlı değil aslen siyahi asıllı Fransız size bahsettiğim kanton hastanesinde erkek hemşire lojmanda aynı
    katta üç oda bulunuyor tahmin ettiğiniz gibi birinde musevi Esther diğerinde hristiyan Nate ve son kalanda da ben kalıyordum... Nate'i odaya
    almama Esther biraz bozulmuştu sanırım çünkü kapıda Nate'in sesini duyunca tarotlarını hızlıca toparladı içeri geçti Nate oturuyorduk sxe(her
    defasında kendimden bahsederken sxeyle dollendiren gercekler yazmayacağım sxe diye kısaca gecicem) sxe korkunç bir rüya gördüm sana anlatmalıyım
    dedi Esther'a somurtkan bakarak sözlerine devam etti 4 kadın beni kovalıyorlardı ama görüntüleri hiç hoş değildi diyip tekrardan Esther'a baktı
    sanki aralarında daha önce bir münasebet geçmiş gibi sonra Esther toparlandı neyse sxe sonra görüşürüz diyip kalktı gitti hicbir şey anlamadım

    yaşça ve cinsiyetten dolayı da Nate'i kendime daha yakın buluyordum daha çok abi kardeş gibi bi ilişki kuracağımıza inanıyordum. Esther gittikten
    sonra Nate sanki rahatlamıştı ve birden lafa girdi bak sxe, ben lojmana taşınalı bir birbuçuk ay oldu olmadı ama buraya geldiğimden berihiç
    rahat değilim. sanki burada beni etkileyen burda olmamı istemeyen şeyler var dedi. ayağa kalktı ve ağır adımlarla pencereye doğru ilerledi
    biz 4. kattaydık ve penceremizden ormana bakan güzel bi manzaramız vardı ya da hiçbir şeyin farkında olmayınca güzel geliyordu...
    ···
  17. 17.
    +15
    o günün de verdiği yorgunlukla aklıma hiçbir şey takılmadan yatmışım. hani bazı günler olur ya yatağa girdiğiniz an uyursunuz işte öyle oldu...
    balkondan gelen tıkırdılar beni uyandırdı... sabah olmuş balkona çıktım şortla çıkmam Esther'ı kızdırmış olacak ki beni görünce hemen içeri
    odasına geçti. Kendime kızdım sxe olum kadın dinibütün sabah sabah niye şortla çıkıyosun balkona diye. sanırım bunlara alışmam gerekecekti
    herneyse hastanede giymem için önlüğüm ve pantolonumu arıyordum havalansınlar diye balkona asmıştım emindim ama yoktu. odama geçtim aramak için
    sonra balkonun kapısını tıklattı Esther ve eliyle eşofmanlarımı uzattı. Ütülemiş kendimi ona karşı borçlu hissetmiştim gözükmeden aldım giydim.
    kahvaltımız en alt katta veriliyordu. gerçi ona kahvaltı demeye de bin şahit ister ama o zamanlar yiyorduk işte bir şeyler.
    hazırlandım ve on dakika kadar sonra kahvaltı için en alt kata inecektim merdivenlerde tekrardan Esther'la karşılaştık "şey ben özürdi.. derken
    sözümü kesti sorun değil dedi. ve çok teşekkür ederim hiç gereği yoktu diye sözlerime devam ettim. Her ne kadar hoşuma gitse de kıyafetlerimi
    alıp ütülemesi beni yeniden tedirginleştirmişti. Nate'in deyimiyle çaylaktım ama bana birisi iyilik yapıyorsa karşılık bekliyordur. bunu anlayacak
    olgunlukta olduğumu düşünüyordum. Esther önde ben arkada kahvaltıya indik.

    Kahvaltı sıradandı yemek yerken pek konuşmayı sevmem. kanton'a da geç kalıyordum zaten hızlıca yedim ve kalktım. o gün kanton'da hiç karşılaşmadık
    ama bugün üstümde bi uyuşukluk var gibiydi sanki. Beraber çalıştığım aşağı yukarı benle yaşıt, benimle aynı kaderi paylaşan ailesinden uzakta yeni
    gelmiş Karolina Wiktoria vardı. gerçekten güzel bir kızdı sarışın dalgalı saçlarına bakıp dalmışken sxe bugün biraz durgunsun ne oldu dün gece?
    diye sordu. Ne oldu dün gece demesi beni şaşırtsa da amaan canım öylesine sormuştur diyip yok bir şeyim ya lojmanda çok ses oldu uyuyamadım diye
    geçiştirdim.
    ···
    1. 1.
      +1
      Devam devam
      ···
    2. 2.
      +1
      Devam devam
      ···
  18. 18.
    +13 -1
    okuyan varsa ses versin ona göre devam edeceğim
    ···
    1. 1.
      0
      rezervasyon
      ···
    2. 2.
      0
      Yaz zamqi
      ···
  19. 19.
    +11 -1
    Beyler öncelikler hepinizden özür dilerim, maçta sakatlandım birkac olay daha yaşadım anca geçtim bilgisayar karşısına kaldığım yerden devam ediyorum. Aksasa da bu hikaye bitecek merak etmeyin
    buradaysanız bu entry şukulayın ya da cevaplayın ona göre seri devam edicem hala okuyan birileri var mı diye anlayayım.

    Raskalnikov bana derince baktı. Bana bakıyordu ama sanki benim bedenimin içinde başka bir şeylerle iletişim halinde gibiydi. "Kaç yaşındasın sen oğlum?" diye sordu. "17 Yaşındayım efendim" diyerek cevapladım. Sesi gayet toktu baştaki korkutucu görüntüsü yerine ona güvenmem gerektiğini hissettiren bir görüntüsü vardı. ince telli sakalları vardı. Çok yenisin daha nerelisin dedi. Türk'üm dedim.
    Bu onun pek hoşuna gitmemiş olacak ki bir şeyler mırıldanmasına sebep oldu. Anastasia diye seslendi. Kapıda diğerleriyle aynı kıyafeti giyinen bir bayan belirdi. Bana yumurta tuz ve domates getir.
    Öğrencimize neler olmuş bakalım" dedi. içimden yumurta mı yapıcaz ne saçma iş bu diye düşünmeye başladım. Raskalnikov düşüncelerimi okumuş olmalı ki bana sertçe baktı ve Zihnini boşalt genç adam dedi. Olayları normal karşılıyordum. Zihnimi boşaltmıştım. Bembeyaz bir havlu üzerinde yumurta domates ve küçükce cam bir kasenin içinde tuz gelmişti. Önüme koydu onları. Bir şeyler okumaya başladı.
    ···
  20. 20.
    +11 -1
    Dün neler hissettin? dedi birden bilmem daha 41ay geçmesine çok var diyip alaycı bi şekilde güldüm ve bu onu kızdırmış olacaktı ki bana sertçe
    baktı. Sessiz kaldım, sen nerden biliyorsun böyle şeyleri hem neden Nate gelince birden yarım bıraktın ki diye sormak geçiyordu içimden. Ama
    hiçbir şey soramadım. Ortalığı sessizlik kaplamıştı. Ama sanki odanın içinde hep birileri bilmediğim bir dilde konuşuyormuş gibi geliyordu.
    Tüm bunların aksine hiç korkmuyordum. Esther'a Wiktoria'dan bahsettim böyle böyle bir kız var zor bir hayatı varmış falan derken kızın hikayesinin
    devdıbını esther bana anlattı. işte o zaman şaşırmıştım ve Esther'a karşı bir daha espri yapmamalıyım diye ciddi ciddi düşünmeye başlamıştım.
    Esther'a karşı değişik hisler beslemeye başlamıştım sanki hepimizin geçmişini biliyordu.

    Hadi dün yarım kalan tarot'uma baksana dedim güldü, saate baktı 21:25 di hızlı olursak yetiştirebilirim dedi neyi? dedim tarot öyle hemen
    ha deyince bakılacak bir şey değil ki! dedi. Bu beni şaşırtmıştı nereye yetişecekti tarot bakmadan önce neler yapıyordu ki diye düşünmeye başladım
    Esther tuvalete gitti. onun odasında tek başına olmak birazcık korkutucu olmuştu. Etrafı inceliyordum. Benim odamla karılaştıracak olursak
    daha loş bir ışık vardı sanki ve yatağının koltuğunun televizyonunun düzeni bambaşkaydı televizyonunu açmak için yerimden kalktım düğmesine bastım
    kumandayı şimdi bulamam diye televizyonun üstündeki düğmelerden kanalları ayarliyim tek türk kanalı var o da star bayağı ilerde düğmelere sertçe
    basmamdan televizyonu birazcık geriye doğrı ittirdim ve televizyonun altından bir kağıt parçası belirdi. tam çıkarttım okuyacaktım tuvaletin
    kapısının sesi geldi ve kordudan kağıdı cebime attım. Esther geldi ve tarot bakarken ses olmaz. dedi ve masanın üstünde duran kumandayla direkt
    kapattı televizyonu. Yerimden kalkmama sinirlenmişti.
    ···
    1. 1.
      0
      kari anan dahil tum sulalenin mokokocu oldugunu soyleyecek rez
      ···