Hemen hemen tahmin ettiğim gibi, otogardan Hürriyete geldiğimde saat 9 buçuğa yakındı, Ahmetcanı arayıp nerdesiniz diye sordum, sormaman lazım dedi kapadı. Haklıydı, niye soruyorum ki. Soğukkuyuya doğru yürümeye başladığımda dinlediğim müziğim kesildi telefonum çalıyor diye, söve söve çıkardım telefonu, Sena Nazmış arayan.

S: Merhaba Barış, iyi akşamlar
B: Sana da ondan
S: Nasılsın diye sormak için aradım, müsait miydin
B: Müsaitim. Arkadaşlarımın yanına doğru gidiyorum
S: Anladım müsaitsin ama bir süre sonra olmayacaksın, tamam sorun değil
B: Ne oldu
S: Hiç, bir şey olmadı
B: Emin misin
S: Eminim eminim, başka zaman artık
B: Ne başka zaman
S: Neyse sonra konuşalım, görüşürüz selam söyle arkadaşlarına
B: Olur söylerim

Kapadı telefonu. Aramasından çok bu şekilde konuşmasına şaşırdım aslında, aramasına da şaşırdım evet ama konuşması bir değişikti.

Soğukkuyuya girdim, ana baba günü. Şubat ayındayız aloo bizim mekan niye bu kadar dolu, hava da güzel değil, soğuk, esiyor fena şekilde. Baktım böyle olmayacak, aradım Ahmetcanı, bana kafenin içindeyiz, dur kapıya geliyorum diyerek kapadı. Kafeye yöneldim, ben merdivene gelmemişken Ahmetcan kapıdan çıkıp yanıma geldi.

A: Biraz toparla kendini bu surat ne, içeride seni böyle görmesin
B: Kim bu amk
A: Dedim ya, bizden biri
B: E ebenin amı Okan mı yoksa
A: Bilemem
B: Kesin Okan amk
A: Girince görürsün de yüzünü toparla biraz
B: Ben iyiyim merak etme, giriyorsak girelim zütüm donuyor şu an
A: iyi tamam madem yürü girelim

Ahmetcan önden fırladı, ben biraz arkasından hızlı adımlarla yürümeye başladım, benden çok üşüyor gibi hali vardı.

içeri girdim Ahmetcanın arkasından, onun gittiği tarafa bakınca olduğum yere çakıldım kaldım. Okan, Furkan, Gözde ve Yağmur oradaydı, hiç beklemiyordum onları. Tabi Neslihan da oradaydı, Ahmetcanın nişanlısı olarak. Gittim masaya, tek tek sarıldım hepsine, oturdum Okanın yanına.

B: Ulan ben bütün isimleri saydım bizden biri diyince tek kişi sandım, 4 kişiymiş amk
G: Barışcım başın sağ olsun, duyunca çok üzüldüm, yani ne bileyim Sena pek intih...
B: Açma o konuyu, kimse açmasın, topluca sağ olun diyeyim, baş sağlığı dilemiş kadar oldunuz. Okan, sen nerdesin lan yıllardır
O: Kız arkadaşımdan ayrılınca sıkıntılı dönemden geçtim, her şeyden soyutladım kendimi, bakma daha toparlanmış değilim tam olarak
B: Hadi ya, geçmiş olsun aga
O: Eyvallah, sana da geçmiş olsun. 17 ay az değil
Y: Hastaneden çıktığında haberim oldu benim, hastanedeyken haberim olsa mutlaka gelirdim be Barış
B: Olsun olsun dert değil, düşünmeniz yeter

Gözdeye baktım, gözlerini Neslihanla Ahmetcana dikmiş, bakıyordu.

B: Gözde
G: Efendim
B: Hayırdır dalıp gittin bir yere
G: Ha yok ya, bir şey düşünüyordum da
F: Ne düşünüyordun
G: Önemi yok, boşver. Unutun gitsin. Size de hayırlı olsun diyeyim Neslihan
N: Teşekkür ederim Gözdecim
O: Harbi siz ne zaman ne ara
A: Anlatsam da anlamazsın o yüzden boşver, bu yaz sade bir nikahla da evlenmeyi düşünüyoruz zaten, davetiye beklemeyin hepiniz tek tek davetlisiniz

Gözdenin sanki ayrıldığına pişmanmış gibi bir hali vardı ama Ahmetcanın umrunda değildi. Bir ona bir ona bakıyordum, telefonum çaldı. Sena arıyordu, Naz.

B: Efendim
S: Kusura bakma yine rahatsız ediyorum ama
B: Yok yok ne rahatsızlığı, ne oldu
S: Şey, nerdeyim demiştin sen
B: Şu an Soğukkuyudayım
S: Ne kadar kalacaksın orada
B: Valla bilmiyorum ki, arkadaşlara bağlı
A: Kim o
B: Sena
S: Anladım, ben Esentepe tarafındayım, istersen oradan seni alıp bırakabilirim gideceğin yere kadar
B: Sen iyi misin
S: iyiyim, istersen yapabilirim
B: Son otobüsü kaçıracağımı sanmıyorum ama dursana az

Telefonu elimle kapatıp Sena gelsin mi diye sordum, tabi henüz hiç bir şeyden haberi olmayan 4lü vardı yanımızda, Ahmetcan kafasını salladı.

B: Kusura bakma biraz beklettim, Soğukkuyu parkı var ya Sakarya Ortaokulu'nun arkasında, ulan ilköğretimdi ortaokul yapmışlar, neyse konumuz bu değil. Parkın içindeki kafedeyim ben
S: 10 dakikaya oradayım o halde
B: Tamamdır, bekliyorum

O: Sena ne iş hacı
B: Hagibtir sizin haberiniz yok dimi, söylemeyin lan gelince görsünler
Y: Barış
B: He
Y: Ne oldu
B: Hiç, Sena geliyor birazdan buraya
F: Ya aynı isimde başkası geliyor işte ne kastınız, Sena ölmedi mi nasıl gelsin

Ah Furkan, evet başkası geliyor ama, ama işte ama.

B: Ahmo
A: Ha
B: Sena beni eve kadar bırakacak muhtemelen, gelsin onun işi yoksa takılırız biraz daha, gel dedim şimdi ayıp olmasın işi varsa kalkarım
O: Sıkıntı yok ya, biz daha buradayız zaten, en azından ben
B: Onu konuşuruz daha dur bakalım

Sena gelmiş, kapıdan içeri girdiğinde "Geldi Sena" dedim, kapıya bakmalarıyla hepsinin bana dönmesi ve Gözdenin "Sena intihar etmemiş miydi" diye soru sorması bir oldu. Seslendim Sena Naz'a, geldi yanımıza.

S: Memnun oldum, Sena Naz ben
B: Az önce şu arkadaş(Gözdeyi gösterdim) seni görünce Sena intihar etmemiş miydi dedi. Arkadaşlar, Sena Naz hepinizin tanıdığı Sena değil, benziyor sadece
G: ikizi mi yoksa
B: Hayır değil
F: insanlar çift yaratılmış derler biliyorsunuz dimi
G: Tamam öyledir de, neyse ben susuyorum şimdi. Az müsade edin şaşkınlığımı atayım

Sena yanıma oturdu "Sen iyi misin" diye sessizce sordum, garip gözüküyordu "iyiyim" dedi.

Panpa davranış zevk olarakta benziyor mu senaya

B: Ahmetcanla Neslihanı biliyorsun, diğer herkes benim liseden sınıf arkadaşlarım. Sana bahsetmiştim ya hastanedeyken böyle böyle mahşerin atlıları falan, buradaki herkes grubun parçası. Hatta hastaneye bir ara bir kız gelmişti hatırlarsın hamileydi, o da aynı şekilde. Burakla Aylini görmedin ama henüz
S: Vay be, yıllar geçmesine rağmen hala görüşüyor musunuz
Y: Bir şey sorabilir miyim
S: Bana mı
Y: Evet
S: Sor
Y: Barış hastanedeyken dedi de, orada mı tanıştınız, sende mi yatıyordun

Sena kahkaha attı

S: Yok hayır, ben Barışla 17 ay boyunca ilgilenen hemşireyim
O: Yok daha neler
A: Doğru söylüyor aga, harbiden öyle
F: Barış sen şimdi şanslı mısın şanssız mı, ilk aşkını kaybediyorsun, onun ardından ikizi gibi olan biriyle tanışıyorsun hatta buluşuyorsun ediyorsun. Bu sana iyi mi geliyor kötü mü geliyor
B: Karmaşık, hem iyi hem kötü
N: Aslında sen hata yaptın, ben ikiziyim diyecektin geldiğinde
S: Ben hala onun şaşkınlığındayım, bu kadar benzemek, bir laf var insanlar çift yaratılmıştır diye pek inanmam ama duyduklarımdan sonra inanabilirim sanırım

Sena "Barışı biraz alıyorum, hemen gelecez" dedi, tuttu kolumdan kaldırdı beni kapıya getirdi.

S: Sana hastanedeyken bahsettiğim bir konu vardı hatırlıyor musun
B: Hangi konu, çok şeyden bahsettin sen o süre içinde
S: işimdeki pozisyonum yüzünden çevremdekilerin bana takındığı tavırlar falan
B: He, o zaman da dediğim gibi çok saçma. Ne yani pgibolojik tedavi gören kişilerle ilgileniyorsan ne olmuş, kötü bir şey mi bu
S: Benim kafayı yediğimi düşünüyorlar işte, biliyor musun bir tek sen benimle normal konuşuyorsun, belki de henüz tam tanımadığın için şu an böylesin

Acaba neden *

B: Kafayı yediysen ne olmuş, ben de yedim
S: Dün sen numaramı aldığında biraz şaşırmıştım, ilk kez başıma geliyor böyle bir şey. Senden önce baya hastam oldu kısa süreli, ilk kez birisi bana bu şekilde davrandı, bu şekilde konuştu
B: Öncelikle insan olduğun için öyle davranmış olma ihtimalim nedir sence? istersen tımarhanede çalış, oradaki kafası gidiklerle ilgilen. Senin nasıl birisi olduğunu anlattığın kadarıyla biliyorum ben, o yüzden dert etme yani bunu
S: Öyle mi
B: Hıhı

Güldü "Gel fazla bekletmeyelim arkadaşlarını" dedi, masaya doğru yürümeye başladı, hemen arkasından ben gittim.

Masadan ilk kalkan Gözde oldu, onun arkasından Furkan gitti. Yağmur ve Okan kalmıştı bayadır görmediğim kişilerden.

Y: Demek öyle ha
S: Evet, Barış bana dedi işte böyle benziyorsun şöyle benziyorsun, inanmadım tabi başta ama sonradan inanmaya başladım
A: Siz nerede kalıyorsunuz bu arada
Y: Bu soruyu bana sormadığını var sayıyorum
A: Sen hacı
O: Ben arkadaştayım 2-3 gün
A: Ha tamam, yer yoksa gelirsin bana dicektim de
O: Var var eyvallah
B: Bak harbiden bana da gelebilirsin, tekim zaten evde, bu hepiniz için geçerli
Y: Sağ ol
B: Sahi, senin işin var mı Sena, oturuyoruz ama
S: Ha, yok be. Sen ne zaman kalkarsan seni gideceğin yere bırakıp eve gidecem
B: Ayıp olmazsa biz kalkalım mı Ahmo
O: Ya ne ayıbı, zaten daha buradayız elbet görüşürüz, sen de yeni çıktın dinlenmene bak
B: Hıı ne dinlenmek, Kocaeliden geliyorum işte
S: Kocaeliden
B: Senanın mezarından
S: Haaa şu mesele

Bizle beraber herkes kalktı, yarın hava durumuna bağlı olarak tekrar buluşmak üzere sözleştik, ayrıldık onlardan. Senanın arabasına bindim, arkaya oturacaktım öne oturttu beni, taktım kemeri

S: Nereye gidiyorsun
B: Sen nerde oturuyorsun
S: Yıldırım
B: Ha iyi yolunun üstü, Heykel
S: Gerçekten yol üstü, neresine
B: PTTnin orada bırakırsın, yürürüm ben
S: Nasıl dersen

Acemler kavşağından çıkana kadar konuşmamıştık.

S: Barış, sana samimi bir soru sormak istiyorum
B: Sor
S: Sen benden hoşlanmıyorsun dimi
B: Yoooo o nerden çıktı birden bire
S: Yani ne bileyim, birden numaramı almalar falan
B: Ondan gerçekten o anlamı mı çıkarttın
S: Evet desem
B: O zaman ben de sana bir soru sorayım, beni arayan sensin, yanıma gelmeyi, eve bırakmayı teklif eden sensin. Benden hoşlanıyor musun yoksa sen

Sena "Güzel soru, hayır" dedi yüzüme baktı güldü önüne döndü

S: Aslında biliyor musun beni bugüne kadar o kadar uzun dinleyen tek kişi sensin, nasıl da sıktım ama canını dimi
B: Kim dedi sıktığını
S: Ben
B: Kendi kendine yalan söylemişsin
S: Sıkılmadın mı yani beni dinlemekten
B: Hayır canım niye sıkılayım, bazılarına da güzel çözümler ürettik ama yalan yok
S: Evet ve bazıları işe yaradı. Hastaneye ilk geldiğin gün nasıldın, şu an nasılsın. Değiştiğinin farkındasın dimi
B: Farkındayım sanırım, 17 ay be boru değil. Niye o kadar uzun sürdü onu da anlamadım ama neyse

Altıparmağa gelmiştik o arada, yol boş olduğu için hızlı geldik aslında. Bana ısrar etti evimin önüne kadar zütürmesi için, tamam dedim en sonunda, geldik evin önüne kadar.

S: Sanırım sen ve ben iyi anlaşıyoruz arkadaş olarak
B: Bilmem ki, öyle mi diyorsun
S: Evet, sen benimle ilgili her şeyi biliyorsun, ben seninle ilgili her şeyi, dimi. Baya dertleştik seninle be
B: Öyle oldu, ben ineyim artık da eve gireyim. Teşekkür ederim getirdiğin için
S: Rica ederim, kendine çok iyi bak
B: Sen de öyle ve dikkatli git
S: Sonra görüşürüz, iyi geceler
B: Sana da

indim arabadan, ben kapıdan içeri girene kadar gitmedi, ben girdikten sonra bastı gaza gitti. "Deli" diye gülerek çıktım yukarı, girdim eve

Sanki bir şey bekliyormuşum gibi "Ev de bıraktığım gibi hala, hoş kim gelecek sanki" dedim girer girmez, en fazla Aleyna gelirdi ama niye gelsin, istanbulda çalıştığını yazmış kağıda. Ben Kocaeli dönüşünde alışveriş yaparım diyordum ama o da yalan oldu tabi bu saatte eve gelince, yine boş dolapla kaldık. Montumu astığım yerden Senanın eşyalarının yanında verilen bıçağı aldım, kolyeyi de aldım elime, mutfak masasına oturdum. Bıçağı sapladım masaya, kolyeyi de üstüne taktım, öyle mal mal bakmaya başladım kolyeye, bir şey dikkatimi çekmişti bir süre sonra, kolyedeki S harfi çatlamış, sanki ortadan ikiye ayrılmış. Ona bakarken Ahmetcan aradı beni.

A: Vardın mı eve
B: Evdeyim ya 10-15 dakika oldu geleli
A: Ha iyi bari hızlı gitmişsin
B: He ya gece yarısına yakın üstüne yollar boş olunca
A: iyi bakalım, dikkat et kendine. Bir iki güne geliyorum ben bir süreliğine sende kalmaya, haberin olsun
B: Buyur gel, söylemene gerek yok
A: Ben yine de haber vereyim olum ne olur ne olmaz bir yere gidersin falan
B: Şu saniyeler için gitme planım yok
A: Senin sağın solun belli olmuyor ondan dedim, hadi iyi geceler sana
B: Sana da

iyi geceler de, uyumayı düşünmüyorum ki dün geceki gibi. Sıfır uyku ile geçecek 2. gece olacaktı bu gece.

Bugünü burada bitiriyorum, bundan sonra maks 15 partlık günler var güncele kadar, önemli günler haricinde yazmayı düşünmüyorum şu an için. Aman aman olay da yok zaten.

iyi geceler herkese.

sanırım biriktirip okumak en mantıklısı.

Panpa aklıma bir şey takıldı. Sena’nın hoşlanma sorusuna sen hayır dedin, o da senin soruna hayır dedi. Onun hayır demesinin sebebi senin hayır demen olabilir mi? Belki de evet desen olaylar farklı gelişecekti. Zaten soğukkuyudayken de “bir tek sen benimle normal konuşuyorsun ve normal hastalarımdan farklısın” demişti.

R E Z

sardı be

08.09.2021 :D

Bu akşam yokum, eve dönüşüm muhtemelen 11i bulacak çünkü.

Yarın görüşmek üzere.

ofise geliyorum bilgisayarı açıp direkt olarak geliyorum. Kitap olsa okumam amk.

Burdan rez.