son durağa kadar kimse inmemişti herkes benimle birlikte gelip "yaşadığn evi görmek istiyoruz" diye tutturdu. Haydaaa dedim. lan tak zütürüyo evi. hepsini istemedğimi belirttim güzel bir dille. Aralarından 19'luk bir çıtır çıkageldi. mavi gözlü, mor çoraplarını dizine kadar çekmiş, pileli eteği üstnde askılı buluzuyla çıkageldi, "ben gelebilir miyim peki" dedi. aman allahım aşık olmuştum. onu kıramazdım, dövemezdim, ancak aklıma bir fitil kaçtı ve gibme isteğim kabardı. "tabi gelebilirsin" den girdim bizim eve kadar sohbet muhabbet tanışma derken bizim fakirhanenin kapısını araladım, "ayakkabılarını çıkar" dedim. biraz şaşırdı ama bu konuda hassas olduğumu belirttim kendisine. beraber odama geçtik, etrafa yabani gözlerle bakıyor, kitaplığımı karıştırıyor ve yine onu uyarıyorum "kitabımı ödünç alıp geri getirmeyen huur çocuklarından nefret ederim". biraz onu korkutsa da "aman canım nolacak" diye espiriyle karışık yumuşatınca kitaplığıma daldı. bir an gaza gelip "bize soğuk bişeyler getiriyim" dedim.

Evde Su'dan başka soğuk bişey yoktu ki, param da yoktu, ne yapsam ne yapsam diye düşünürken artık tekele yazdırıcaz diye düşündüm ve "canım ben bakkala kadar kaçıp geliyorum sen rahatına bak" dedim... Yolda yürürken kafam karışık düşünüyordum, planlar yapıyordum, nasıl giberim nasıl ederim derdindeyim. Tekele yazdırdım biraları ve eve döndüm. Geldiğimde hatun sadece çoraplarıyla kalmış benim yatağıma uzanmış, benim kafamın koktuğu yastıklara kafasını koyuyordu, benim kokumla benim tenimle uyum sağlamaya çalışıyordu. Hemen sokuldum yanına, memelerine ufak dil rötuşları vermeye başladım. dudaklarına değdirdim boynuna minik darbeler vurdum ağzımla ve kıvama getirdim. biralarımızı yudumlarken birbirimizi de yudumluyorduk. o akşam onu şafak sökene kadar gibtim. ama bu gibiş çok farklıydı, içinde aşk, şehvet, duygular vardı. ben duygusuz cikse hep karşıydım zaten. o günü birlikte geçirmiştik ve yine akşam olmuştu. telefonunu aldım, evine bıraktım. Geri dönüş yolundan evimin yolunu tutarken bi yandan sigaramı gecenin karanlığına üflerken bir yandan da yaşadıklarımızı düşünüyordum.

gece eve yürürken yolun kenarında çömmüş telefon son ses arabesk dinleyen mahalle binlerine rasladım "Oooo abi yakışır yeağ, aslan abim helal" deyip gaza getiriyolardı. bu da benim gururumu kabartıyordu. "Lan keratalar : )" dedim ve ikisine de birer dal verip çakmağımla ateşledim. Eve geldiğimde bilgisayarın başına oturdum ve o gece sabaha kadar incide takıldım. komiklikler şakalar, işte yazmaya başladım toplaşın beyler kızı nasıl gibtim anlatıyorum uzun uzun yazdım, abi be helal olsun yakışırlar falan yine gururumu okşarken serkan bini mesaj attı "seni sözlüğe mod yapmak istiyorum" diye tutturdu. "serkancım ananı oturağını giberim istemiyorum , ben milliyetçi bir insanım ne işim olur inci sözlükle modlukla" falan fistan ancak vazgeçirdim adamı.

o günden sonra o kızla bir daha hiç karşılaşmadım. aradan aylar geçti haftalar geçti hiç haber ses yok. kendimi kedere vurdum. her gün sigara bira yapıp incide "hayatımı giben huuryu anlatıyorum" diyerek yazmaya başladım. tesellliler,abi olur öyleler, aradan bi bin çıkıp ahahah huur çocu xd'ler, morelim bir hayli gibilmişti.

https://www.youtube.com/watch?v=XVAm81Q6FFk

son intihar edip öldüm