/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +52 -7
    beni bilen bilir iyi sıçarım tak gelir güldür güldür, otostopcu bizi güldür seslerinizi her an kulaklarımda hissediyor ve daha haşmetli sıçmaya çalışıyorum. sizlere layık olabiliyorsam ne mutlu bana...

    sevgili dostlar bu hikayemde ülkemiz insanının ne kadar kaypak olduğunu gözler önüne sereceğim. bir canlı yayın maduru olarak yediden yetmişe herkesin okumasını istiyorum.
    dilerseniz başlayalım.

    sene 2002, ileride hakan şükürün, sağda hasan şaşın solda arifin fırtına gibi estiği türkiye, euro 2004 'e hazırlanıyordu, eylülde yapılacak ilk grup maçına bende gitmek istedim. o canlı atmosferi
    bizzat yaşamak istiyordum. kim bilir belki slovakyalı bir hatun düşürecek ve fair play çerçevesinde sevişecektim belki slovakyalı misafirlere taşşak show yapacaktım. sonuç olarak ülkemizi kalkındıracaktım.
    tüm hazırlıkları buna göre yapıp misafir tribününe biletimi aldım. artık herşey hazırdı istanbulda kendi evimde, slovakyalıları gümbür gümbür gibmeye gidiyordum.

    tarihler 7 eylülü gösterdiğinde büyük gün gelmişti dünya kupası atmosferinden yeni çıkan ve büyük beklenti içine giren halkımız, slovakyanın eline vereceğimizi düşünüyordu. keza bende aynı şeyi düşünüyordum fakat futbol bahaneydi. ben misafirlere türk yannanı tattırmayı vatani görev kabul etmiştim yedi cihana hükmeden atalarımızın
    göğsünü kabartmak için tüm haşmetimle oradaydım...
    stat girişi ana baba günüydü, 81 il akın etmiş desem yalan olmaz, öyle ki misafir tribününde ellerinde atkılarla 2 slovakyalı zenci gördüm onlarda slovakyalı olduğunu iddia eden eminönünde millete saat kakalayan zencilerdi. fakat bunu çok geç anladım, çünkü yanlarına gidip hi demeye kalkıştığımda, adamlar altlarındaki dona kadar satmayı başardı. cebimde sıfır metelik, elimde ay yıldız marka kilot, buna ek olarak slovakya atkısı ve bir kaç tane tişörtle kapıda beklemeye başladım, zenciler taşşakları sallayarak taksim istikametine doğru koştu.
    en son zabıtalar kovalıyordu ama adamlar atlet olduğu için rüzgar gibi gittiler. omzumda slovakya atkısı yabancı takliti yapmaya çalışıyor hey slovakya lalalay lay sesleri çıkarıyordum. arada ağzımdan kaçırdığım zıpla zıpla zıplamayan muallak sloganları haricinde kimse bi gibim çakmıyordu. gerçekten mükemmel bir yabancıydım...

    dediğim gibi mahşer gibi kalabalık vardı o kadar kalabalık bir ortamda içeri giriş yapmak olanaksızdı, 2 saate yakın olmuştu ve hala bekliyordum tam o anda vuku bulan başka bir olay vardı ki o da karnımın dayanılmaz ağrısıydı, zaten saat başı taku gelen bir insan için iki saat zor bir zaman dilimiydi.
    her geçen dakika yaşadığım kabir azabı daha bir artıyordu, öyleki bi ara böğürdüğümü ve yerimde zıpladığımı hatırlıyorum. ne yaptığımı soran adamlara ı am kanguru slovakya oley cevabı veriyordum. yiyenler yiyordu yemeyenler la hamdi kanguru avustryanın değil mi amk diyor la gibtir et hepsi aynı tak diyerek geçiştiriyorlardı. bu dayanılmaz sancıya artık son vermeliydim ama sıra giderek yaklaştığı için sıradan çıkamadım.
    bunun yerine o an en mantıklı gelen hareketi yaptım ve zencilerin tişörtleriyle kendime barikat oluşturup gümbür gümbür sıçmaya başladım. tüm türkiye'ye slovakyanın birleştirici gücünü gösteriyordum, aynı zamanda iç işlerinize sıçıyorum beyler kusura bakmayınmesajıda veriyordum. adeta konstantini'nin surlarını vuruyordum beyler, kendimi bir an haçlı seferinde hissettim. patır patır anıra anıra sıçtım, ovvvv yeahhh mada fucka sesleri eşliğinde dövdüm kaldırımların soğuk tenini...

    tam bu sırada, namazda selam verirmiş gibi sağa döndüğümde, trt nin canlı yayın ekibiyle gözgöze geldim. adamlar röpörtaj yapıyordu ve ben arkada gümbür gümbür sıçıyordum. bende durumu çaktırmadan kameraya el salladım. telefonu elime alıp, annemleri aramayı hey mom open the trt television demeyide ihmal etmedim. annem sen kimsin lan ecnebi deyip suratıma kapadı.

    bu esnada, durumun farkına varan onlarca kalabalığın vurun kafire sesleri eşliğinde üstüme doğru koştuğunu gördüm. zencilerin tişörtüne zütümü silip kalabalığın arasına attım ve dal daşşak koşmaya başladım. allah allah nidaları ve türk bayraklarıyla arkamda onlarca kalabalık ve ben önde bir anzak edasıyla taksime doğru yardırdık. bu kovalamaca yarım saat sürdü sonuç olarak ağzımı burnumu gibtiler. olayı polis tomalarla ayırdı ve beni apar topar karakola zütürdüler. o gün geceyi zencilerle birlikte nezarette geçirdim. huur çocukları abi çok güzel çorabım var, kadifedir sana beş lira olur deyip çorabıda kakaladılar.
    parayı ödeyemeyince de, sabaha kadar gümbür gümbür gibtiler.

    özet: afrikalılar iyi gibişiyor.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    0
    ···